resim
Bülent Korkmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
  • 1554
    profesyonellik konusunda yıllar boyu bu ülkeye ders vermiş, kadro dışı kaldığı zamanlarda bile kendi başına antreman yapmaya devam etmiş, tekmeye kafa uzatmak tabirini sıradan hale getirmiş, galatasaray'da tam 26 sene geçirip sürüyüle kupa kaldırmıştır. futbolu bırakmasının ardından geçen neredeyse 10 yılda ezeli rakiplerimizin, onun oynadığı avrupa kupası maçı sayısına yeni yeni ulaşabilmiş olması ise ayrı bir efsanedir. hırçın, sürekli hakeme itiraz eden bir futbolcu olarak bilinçaltılara* yerleşmiş olsa da kariyerindeki kırmızı kart sayısı üçtür, bunun ikisini gösteren kahraman hakemimiz ise selçuk dereli'dir.
  • 1555
    mersin idman yurdu ile yollarının ayrıldığı söylenen teknik direktörümüz, büyük kaptan.

    ben bu işe kızarım işte. hatta söverim de. adam sezon başında kesin olarak "küme düşecek" denen takımda göreve başlıyor. kulüpteki berbat ortamda teknik direktörlük yapmaya çalışıyor. ama sen adamı kovuyorsun. belki iyi belki kötü teknik direktör ama konu o değil ki.

    yabancı futbolculara paraları ödeniyor, yerlilere ödenmiyor. antrenmana çıkmıyorlar. az daha maça çıkmıyorlardı ve daha bilmediğimiz kim bilir ne aptallıklarlarla uğraşıyorken adam bir gün çıkıp isyan etmedi sesi çıkmadı. şu ülke futbolunun bu haysiyetsiz vasıfsız geri kafalı yöneticilerden çektiği nedir yahu. ayıp ya, futbolun ırzına geçtiniz be, bitmediniz anasını satayım, bitmediniz.

    çık anlat kaptan. kim bilir nelerle uğraştın. çık basının karşısına bütün kepazelikleri anlat. iyi olmayacaksın bu ortamda. çık konuş bütün türkiye tanısın o beyinsiz insanları.
  • 1556
    bazı büyük takımlar vardır. ekip veya yönetim kısmında bir şekilde öne çıkan bir yer olur. mesela borrusia dortmund, mükemmel yönetilir. çoğu taraftar yönetimden memnundur. mario götze ve robert lewandowski olayları bizim açımızdan can sıkıcı gözükse de, dortmund taraftarının ayağı yere çok sağlam basar. bir oyuncuya 8-10 milyon euro maaş verilsin istemezler, çünkü zamanında ekonomik olarak dibi görmüştür dortmund. yani yarın sneijder gidip fenerbahçe forması giyse, burada olacakları hayal bile edemiyorum. orada ise sadece tribünde küfür falan ediyorlar götze'ye. yönetime pek sallayan yok. zaten yönetimleri, pahalı bir transfer sonrası nedenlerini falan taraftara açıklayan bir yönetim.

    ac milan her ne kadar epey zamandır düşüşte olsa da, milan lab diye bir gerçeği vardır bu takımın. neredeyse tüm oyuncularının 30 yaş ve üzeri olduğu efsanevi ac milan kadrosu, milan lab sayesinde böyle üst düzey performans gösterebiliyordu.

    arsenal'de gerçekten teknik direktör açısından bir istikrar vardır. david moyes yerine manchester united zamanında pep guardiola ile anlaşabilseydi, bence guardiola da bir 10-15 sene hatta daha uzun süre manchester united'ı çalıştırabilirdi. bu iki takım da teknik direktör konusunda istikrarlıdır.

    galatasaray'da ise hep bahsedilen bir 2000 ruhu var. biz de bence bunu kullanabiliriz. yani 2000 ruhu denilen soyut şeyi, o zamanın futbolcularından müsait olanları daima ekibimizde tutarak somut hale getirebiliriz. bülent korkmaz'ı zamanında direk teknik direktör olarak getirmek yerine antrenör olarak getirebilirdik. hakan ünsal, hakan şükür, tugay kerimoğlu, ergün penbe, hasan şaş, ümit davala ve diğerleri ile şu 2000 ruhu denilen şeyi somut hale getirebilirdik. bülent kaptan'ın karakter açısından, mental açıdan oyunculara katacağı çok şey olurdu. mental özellikler veya teknik özellikler veya fiziksel özellikler hiçbir zaman tek başına yeterli olmuyor. batuhan karadeniz uzun ve güçlü. en son ne zaman kafa golü atmış ? balotelli bu sene kaç gol atmış ? en son 1 golü vardı diye biliyorum. jpk çok koşuyormuş. yeterli mi ?

    iyi geliştirilen futbolculara ergün'ün, bülent'in çok büyük katkıları olurdu. belirli çizgide görevleri olacak, iyi kazanacaklar. emin olun kalırlardı. yoksa mustafa hoca geliyor 4 milyon, hamza hoca geliyor 2 milyon, başkası geliyor 3 milyon, verimsiz para harcıyorsun. 15-20-25 artık bu adamlar yaşlanıp emekli olana kadar tut ekipte, ver her sene toplamda aynı parayı. paranı verimli harcarsın.

    sistemsizlik.
    her şey sistemsizlik.
  • 1559
    çok ilginçtir türk futbolunun altın kuşağı olan 90'lı yılların futbolcularından bir tane sağlam teknik direktör çıkmadı. hatta bazılarının yorumculuklarına denk geldik ki baya baya futbol yobazı adam. mesela yine türk futbolunun en kariyerli teknik direktörü olan fatih terim'in de yetiştirdiği-yetiştirebildiği 1 tane adam yok. bence bu durum galatasaray'ı da çok etkiledi. şu anda kulüpte kurtarıcı olarak 80'li yıllardan kalma bir teknik direktörle çalışıyoruz yani. hem evlat hem teknik direktör bir tek o kalmış.

    bülent korkmaz da her efsane kaptan gibi iyi bir teknik direktör olmaya kafadan adaydı ama herhalde o jenerasyondan pek farkı kalmadı kaptanın.
  • 1561
    haydaaa...

    bülent korkmaz'ın hocalık mentalitesi, beyni, vizyonu taraftarın isteklerine cevap verecek nitelikte değildir. bunu çalıştırdığı her takımda gayet net bir şekilde gösterdi.
    galatasaray döneminde de kendisi 1-0 a yatmak ile nam salmıştır ki bunda da başarılı olduğu hiç söylenemez.

    romantizme gerek yok. hocalık olarak olabildiğince uzak durması takımımızın yararınadır.
  • 1563
    bir diyarbakırspor maçında orta sahadan gol atmış olan kaptan.
    ben o zamanlar küçüktüm, evde ne bilgisayar var ne de internet. fakiriz. o değil, internet diye bir şey duymamışım bile daha. aynı zamanda bilgi fakiriyim.* etrafımdakilerden sürekli bu golü duyuyorum ama hiçbir yerde maçın özetine ya da gollerine denk gelemiyorum. ümidim de kalmamış tabi zamanla. dedim allah'ım, bir gün ölür de cennete gidersem bu maçı replay olarak izleyeyim. cennet hayaline bak.* neyse sonra cennete gerek kalmadı tabi:

    https://www.youtube.com/watch?v=Iqqz_o-Ca3s
  • 1564
    zamanında www.bulentkorkmaz.com diye bir internet sitesi vardı kendisinin. iletişim bölümü vardı, hayatıyla ilgili bir kaç yazı yazdığı bölüm vardı, video'lar fotoğraflar, dolu dolu bir siteydi. iletişim bölümünden kendisine arada mail atıyordum, hiç cevap vermedi ama kesin okuyordu gelen mailleri, baya uğraşıyordu çünkü sitesiyle.

    galatasaray kariyeri bittiğinde ana sayfasına 'bu hayat burda biter' yazan bir fotoğraf koymuştu, site kapanana kadar o şekilde kalmıştı. sonra da uğraşmadı sitesiyle bir daha.

    sene 2003 ya da 2004 falan olması lazım, türkiye'de öyle çılgın bir internet kullanımı da yokken adamın internet sitesi vardı ve baya mesai harcıyordu sitesine. şimdi düşününce garip geliyor.

    galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi kaptanlarından bir tanesidir. tam anlamıyla kaptan, lider karakterli bir oyuncuydu. çok ayrı severim bülent korkmaz'ı, aldığım ilk formanın arkasına 3 bülent yazdırmıştım hatta. klas adamdı, klas futbolcuydu.
  • 1568
    semih kaya'nın şu halinden daha kötü oynadığı maçlarını hatırlıyorum.
    semih kaya'nın hiç bir zaman oynayamacağı kadar iyi oynadığı maçlarını da hatırlıyorum.
    ama hiç bir futbolcunun yapamayacağı türden bir özelliği vardı. kaptan gibi kaptandı. büyük futbolcuydu. galatasaray'ın büyük kulüp olduğunu vurgular ve bu uğurda savaşırdı resmen.
  • 1569
    bakın çok bir şey istemiyorum. sadece çalıştırdığı bir takımın başında 1 sezonu tamamlayabilsin, sonra tekrar galatasaray' a hoca olup olmaması gerektiğini tartışırız. kötü hoca ve kötü hoca olarak da kalacak kendisi.

    oyuncu olarak efsanedir o ayrı ama yorumcu olarak da hoca olarak da fiyasko. çünkü kendisini geliştirmiyor diğer herkes gibi. ben futbolun içinden geldim ben futbolu biliyorum sanıyor. iyi hoca olmanın futbolu bilmekle ya da futbolun içinden gelmekle çok az ilişkilli olduğunu görmezden geliyor herkes gibi. hamza da böyleydi. futbolla, hocalıkla işli dışlı olan adam binlerce oyuncu arasından 3 sene önce gündeme gelen jem karacan' ı bulup istemezdi. hayali demiyorum bakın, herkesin hayalidir galatasaray' a hoca olmak, ama planı galatasaray' a hoca olmak olan adamın galatasaray' a önerebileceği 100 tane adam olmalı jem karacan' dan önce.

    bazılarınıza komik gelebilir ama benim türk hocalar için de fatih terim ve şenol güneş' ten sonra en beğendiğim hocalar aykut kocaman ve ersun yanal. çünkü gittikleri takıma bir imza atıyorlar. başarılı olurlar ya da olamazlar o ayrı ama takımın oynamaya çalıştığı bir şey oluyor, takım sahada bir şeyi deniyor. yapıyor ya da yapamıyor ama bir plan var. allah aşkınıza mustafa denizli ile biz ne oynamak istiyoruz da oynayamıyoruz bir anlatın ya da mustafa denizli son 10-15 yılda hangi takıma ne oynatmak istemiş de o takım ne oynamış ya da oynayamamış?

    edit: abdullah avcı' yı unutmadım. bilerek yazmadım. bir düzen kurdu yıllardır o takımda ama ne uzuyor ne kısalıyor. üzerine futbol olarak bir şey koymuyor belediye. kötü değiller ama bundan daha iyi olur diyeceğimiz bir ışık da vermiyorlar hiç. oysaki saydığım iki isim yani aykut hoca ve ersun hoca başka takımlara gidip oralarda a kendi futbol anlayışlarını yerleştirmeye çalıştılar ve genelde başarılı oldular. skor olarak olmasa da oyun olarak kendi istediklerini oynattılar. o oyunu sevmiyorsan bu hocalarla çalışamk sitemezsin bunu anlarım ama ligdeki onlarca hocadan hangisi için şunun net bir oyun planı ve anlayışı var o yüzden ben onu getiriyorum takımın başına diyebilirsin. bence bir hocanın bir oyun anlayışı olur sonrasında da gittiği takıma göre, maça göre, kadroya göre bunu revize eder.
  • 1573
    eğer iddialar doğruysa şans verelim efsanemize. illa ki hataları olacaktır, ama eleştirmeyin be sözlük. en azından bu sezonluk eleştirmeyiverin. zaten bu kadroyla kim gelirse gelsin başarılı olamayacak, bırakalım kaptanımız görevini yapsın. başarılı olursa yeni sezona da başlasın hatta.

    şu takımı 3. yapıp üstüne de türkiye kupasını alırsa şampiyon yapmış kadar başarılı olacaktır gözümde. ayrıca bülent kaptanın hırsını getirin gözünüzün önüne. mesela selçuk şimdiye kadar olduğu gibi sahada yürüyebilecek mi? hiç sanmıyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=9TJi2bJ1Su4

    edit: "galatasaray" sözlükte kendisine "bu" denildiğini de gördüm ya bir şey demiyorum. adam gibi eleştirileri görmeyi severim, ama saygısızlığa lüzum yok beyler. "bu" dediğin adam senin olmasa bile kimilerinin çocukluk kahramanı hala. biraz saygı!
  • 1575
    eğer haberler doğruysa, abiler kontenjanından yeni bir sabır testi daha geliyor. tam dursun özbek ve müthiş yönetimine uyan fantastik bir hamle. anlaşılan bu adamlar, sinir hastası olmayan az sayıdaki taraftarı da hasta etmeyi amaçlıyor. ve ne yazık ki tek başarılı oldukları konu bu. taraftarı sinir hastası etmek!

    edit: tek artısı sneijder' i stoper oynatır ama semih' i oynatmaz. züğürt tesellisi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın