• 26
    paraya tapar bu oyuncular.
    futbolcu olarak iyisi de var kötüsü de ama para açısından hepsi kötü.

    fenerbahçe futbolcusu diego 1 ay parasını alamayınca gidip şikayet etmiş.
    elbette hakkını arayacak ama bu ne sabırsızlık amk, bekle biraz, fenerbahçe büyük takım sonuçta, paran kalmaz.

    canımız ciğerimiz taffarel de zamanında bizi şikayet etmemiş miydi?

    karakter olarak çok iyi olanlar da bile bu durum fix.
    alayı paragöz bunların.
  • 27
    sol frame'de bu milliyetten futbolcuların -yan yana 5-6 tane kelime şeklinde- isimlerini görünce bir an afallıyorum. ilk başta kim olduğunu çıkaramıyorum. örnek olarak leonardo renan simões de lacerda gibi bir isim yazıyor mesela, bunlar kim lan (bir kaç oyuncu var sandığım oluyor) diyip google'lıyorum, bakıyorum bir kişiymiş, adama leo diyolarmış :( kandırmayın dortmundcocugu'nu..
  • 28
    brezilya'daki en yaygın ilk 10 soyadı sırayla ve de çoğu latince kökenli olan bu portekizce isimlerin parantez içinde anlamları;

    1- silva (orman, ağaçlık yer)
    2- santos (azizler)
    3- sousa (portekiz'in kuzeyindeki sousa deresi sebebiyle asıl köken bir yer adıdır. kelimenin kendi anlamı ise "kayalar"dır)
    4- oliveira (zeytin ağacı)
    5- pereira (armut ağacı)
    6- lima (limit, sınır)
    7- carvalho (meşe ağacı)
    8- ferreira (demirci)
    9- rodrigues ("rodrigo'nun oğlu" anlamına gelen bu kelimede ismi geçen şahıs portekiz'in de içerisinde yer aldığı iber yarımadasının müslümanlar tarafından fethedilmesi öncesinde bölgeye hükmeden hristiyan vizigotların son kralı olması sebebiyle önemlidir. 712 yılında ölmüştür)
    10- almeida (portekiz'in kuzeyineki bir ilçe sebebiyle asıl köken bir yer adıdır. "ova, düzlük" anlamına gelen arapça kökenli bu kelime aslında bildiğiniz el-meydan'dır. iber yarımadasının müslümanlar tarafından yönetildiği zaman yörede ilk kez bu isimle bir kale kurulmuş olup sonrasında portekizce'ye de aynen geçmiştir)

    buradan hareketle, dünyanın bütün liglerinde zırt pırt karşımıza çıkan brezilyalı futbolcuların işkembeden bile sallasak tutturacağımız soyadlarının en azından ne anlama geldiklerini bilelim diye paylaşmak istedim.
  • 30
    tam isimlerinden ziyade lakaplarını kullanmaları sebebiyle daima tanımakta zorlandığım futbolcu grubu. mesela bugün fernando luiz rosa popi oldu, başlığı açtım, bildiğimiz "fernandinho". ya da topçu esasen eduardo pereira rodrigues ama o "dudu". aslında bu genelleme yalnızca brezilyalı futbolcularla sınırlı da değil. örneğin; adamın adı francisco roman alarcon suarez, başlığa bi' giriyorsun, zıbammm "isco" :(

    edit: imla
  • 31
    galatasaray tarihindeki en iyi brezilyalı'lardan oluşan şöyle bir 11 yaptım, naçizane;

    ___________________________taffarel________________________________________
    __________________maicon_________________capone________________________
    mariano_____________________________________________________________telles
    ______________________fernando_________melo_____________________________
    elano________________________________________________________________felipe
    _____________________________lincoln_______________________________________
    _____________________________jardel_______________________________________

    bence güzel oldu....
  • 32
    maicon, mariano ve reges 18-19 sezonunda aksayan parçalar ve sorun bir senede geçirdikleri değişimler.

    maicon'u az çok böyleydi zaten bir de özel hayatı ile ilgili çıkan haberlerden sonra kendisinde bir kasıt aramıyorum ama trabzon maçında 4 golde de hatası olması, porto performansı ve ozan kabak'a bindirdiği yük ile bağırıyor ki ben buranın topçusu değilim.

    reges ise istikrarsızlık abidesi oldu resmen, sen 2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçını dorukhan'a bıraktığın orta saha hakimiyeti ile verdin bu nasıl olabilir, nerede tudor dönemi reges nerede bu reges?

    mariano'ya da arkadaş ortamında hep destek çıktım argümanım da "takımın en iyi oyuncu kurucusu bu adam, ortasaha yetenkli olmadığından topla o çıkıyor fazla sorumluluk alınca da kötü gözüküyor"du ama gerçekten kötü hele linnes'in önüne yazılması ayıp. ne basıp gidebiliyo, ne eski ortalarından eser var. gitmeli.
  • 34
    bu sezon takımımızda daha fazla izleyeceğimiz oyuncular. maicon - fernando - mariano'ya ek olarak alan ve miranda ile ilgileniyoruz.
    bonus rhodolfo
    https://m.haberturk.com/...deminde-2274142-spor
    ben fazla sayıda brezilyalının takımı karıştırdığı iddaasına katılmıyorum.elbette maicon gidecek ve tafarel'in olması oyuncular için büyük şans olacak. karakterli oyuncular her zaman takım değerine katkı yapar. umarım alan ve miranda'yı alırız. rhodolfo muhtemelen zaten uydurma haber.
    muspet ivme uyardı lazio'dan luiz felipe'de transfer listemizde. bakalım kaç tanesi takıma katılacak.
  • 36
    bizde genelde iyi işler yapan futbolculardır. nedense aramızda bir bağ var gibi brezilyalı futbolcularla. örnek vermek gerekirse;
    claudio taffarel
    carlos alberto oliveira capone
    mario jardel
    cassio lincoln
    alex telles
    felipe melo
    maicon
    mariano
    marcos do nascimento teixeira marcao
    fernando
    bunların dışında marcio santos ve joao batistayı da koyabilirim sanırım. daha oynamış olan brezilyalılar var ancak benim için bu arkadaşların yeri ayrı. genelde başarılı olduklarını düşünüyorum brezilyalı futbolcuların. bakalım başka eklenecek olacak mı bu listeye.
  • 37
    1998 yılında taffarel' in kulübümüze katılması sonrası takımımızda sıkça kullandığımız ülke sporcularıdır. (bkz: #2676438) yazar 23 arkadaşa ek olarak
    felipe jorge lourerio(cam),
    fabio pinto(rm),
    christian correa(st),
    cesar prates(rb),
    flavio conceiçao(cdm),
    elano blumer(cm),
    jo alves(st),
    cris marques(cd)
    isimler muhtelif tarihlerde takımımıza katılmış ve formamızı giymişlerdir. (bkz: #2676438) entryde geçen isimler kadar etki bırakmasalar da, felipe, prates, flavio ve elano'yu oyun tarzları sebebiyle güzel hatırlarım. takımımızda uyum sağlayan bir oyuncu grubudur brezilyalı futbolcular. taffarel'in bunda hala çok payı vardır.
  • 38
    galatasaray'da kısa bir süre oynayıp, bekleneni veremeden gidenleri de olmuştur...
    - bruno quadros; hiç izlemedim.
    - christian; yaşım yetmedi ama 2002-03 sezonundaki maç özetlerini izledikten sonra gördüm ki ali lukunku kendisinden çok daha iyi bir forvetmiş... hatta lukunku'nun o sezonki gollerini ve asistlerini ben beğendim, çocukluğumdan beri baya kötü bir golcü olarak hatırlardım kendisini ama aslında iyi forvetmiş adam.
    - jorge loureiro felipe; aynı özetleri izledikten sonra neden gitmiş ya da göndermişiz pek anlam veremedim... oyun yapısını biraz belhanda'ya benzettim. zaman zaman oyunun içinde pek gözükmüyor gibi olsa da ara pasları ile falan takım için yararlı bi adammış sanki.
    - fabio pinto; özetlerde de kendisi adına pek bir şey gözüme çarpmadı. yorumsuz.
    - cesar prates; ona da yetişemedim ama frikik golleri haricinde bekleneni pek verememiş sanırım.
    - flavio conceiçao; kendimi bilerek, az çok galatasaray'ı takip etmeye başladığım dönemde geldi. galiba real madrid'den transfer olduğu için kendisini iyi hatırlarım.
    - elano; büyük beklentilerle geldi hatta kayserispor maçında güzel bir gol atmıştı. ama sonrası gelmedi. fiyasko.
    - jo; niye geldi niye gitti bilmem. nonda'yı gönderip, kendisini almıştık. uefa'da da oynatılamamıştı galiba. bundan dolayı transferine anlam verememiştim ve keşke nonda kalsaydı demişliğim vardır, o zamanlarda... ayrıca bonus saçlarıyla hatrımda kalmıştır kendisi.
    - cris; lyon'un efsanesi olarak geliyordu, 1 ya da 2 sezon stoper hattına liderlik yapar diye düşünmüştüm. pek bir şey yapmadan ayrıldı... kendisi adına aklımda kalan en net şey ise; transfer olacağı gece, kendisi hakkında sanırım telegol'de izlediğim "cris, lyon başkanının odasına giderek kapısını tekmeledi." konulu haberdir.
  • 39
    takımımızda eksikliği hissedilen milliyet. bilen bilir brezilyalılar kendi küçük gruplarında daha motive, daha yaratıcı, en önemlisi daha rahat oluyorlar. suyun öteki tarafı bunu 2000'li yıllarda baya başardı. biz ise bu küçük grubu maicon-mariano-fernando ile 17/18'de gerçekleştirdik. kıssadan hisse, marcao'nun yanına 1-2 brezilyalı takviyesi olması durumunda performansını çok daha arttıracağını ve konuşulanlardan çok daha büyük ücretlere transfer olacağını düşünüyorum.
  • 40
    artık geneli sambacı değil "casemiro" olan futbolcu tipi.

    dünyada hemen her şeyin üretiminde standartlara bağlı kalındığı için günümüzde fantazistaların, trequartistaların, ince bilekli ve soğukkanlı futbolcuların sayısı azalıyor. soğukkanlı futbolcu orta saha veya stoper oluyor, adam eksilten futbolcuların ise adam eksiltme biçimleri "şaklabanlık", "palyaçoluk" olarak adlandırılabiliyor. oyuna bağlılığını ve takım tercihini hiç beğenmesem de neymar mükemmel bir futbolcu. kaldı ki eskiden brezilya milli takımında bir değil, birden çok neymar olurdu. pele'nin jenerasyonundan tutun ronaldinho'nun jenerasyonuna milli takımlara bakarsanız birçok sanatçı futbolcu görürsünüz. yani almanya'da bile stefan effenberg vardı ve kendine has bir sanatı vardı. birçok milli takımda birçok sanatçı vardı: romanya'da gheorge hagi, fransa'da michel platini, italya'da gianni rivera, hollanda'da johan cruyff... çok farklı yıllardan farklı milli takımları örnek veriyorum ancak 60'lardan 2000'lerin ortasına birçok milli takım ve birçok büyük takımda sanatçılar hüküm sürerdi. şimdi bu sanatçılara iki seçenek veriliyor: ya sanatını mükemmel icra edeceksin ve biraz da törpüleyerek "büyük" takımlara gideceksin, ya da "orta halli" takımlarda top oynayacaksın.

    dönelim üretime, maalesef hemen her noktada artık üretilen işler birbirine benziyor. bunun nedeni biraz başarının ve sermayenin birbirinden bağımsız okunamaması, biraz da başarının özgünlükten çok anın geçerli formüllerine bağlı olması bana göre. bugün artık müzik tarzları yoktur, herkes popüler olan müziği ufak oynamalarla yapmaya çalışıyor. bugün artık yüz yıllık tarihi olan orta dünya'ya yönelik dizi çekilirken dahi risk almamak adına dizi, evreninden koparılıp belirli formüller üzerinden yapılıyor. bugün futbolcunun çalım atması seyir zevki anlamına gelmiyor, kaleye 50 metre mesafede geçiş hücumu yeme riski anlamına geliyor.

    brezilya'da da üretim standartlaşmış durumda. eder militao, casemiro, fernando, fernandinho, lucas leiva, fabinho, fred... sadece brezilya'dan bir sürü futbolcu sayabilirim standart üretime yönelik. bu standart üretimin bana en çok acı veren anı, 2014 dünya kupası'nda yaşandı. brezilya, o turnuvada forvet bulamadı. hulk, jo, fred, alexandre pato... bu dörtlünün kadroda olduğunu hatırlıyorum. fred'i izlemek futbol adına üzücüydü. bu, fred'in kötü futbolcu olduğu anlamına gelmiyor. bu, brezilya'nın dönüşümünü gösteriyor. casemiro, fernando, fernandinho, leiva, fabinho, fred. hepsi kısa mesafeye iyi top atan, kimi çabukluğu ile güzel savunma yapan, kimi üstün pozisyon bilgisiyle alanı harikulade kapatan futbolcular. sorun şurada, bunu izlemekten kaç kişi zevk alıyor? futbol maçlarını bahis oynarken kenarda açan, arkada ses olsun diye televizyonda açık tutan kaç kişi var, maçı gerçekten keyifle ve ilgiyle izleyen kaç kişi var? "bu ligi mi izliyorsun hadi oradan" denilen çoğu ligi izlememin nedeni bu. topu alıp akıl almaz hareketler yapan futbolcular orada, atletizmiyle seyir zevki veren futbolcular orada. maçların analiz ekipleri tarafından oynandığı büyük karşılaşmalardan fazla keyif alamıyorum.

    katar'da oynanacak 2022 dünya kupası'nda ise brezilya adına bir miktar umutluyum. neymar, gabriel jesus, antony, vinicius junior, lucas paqueta, kaleci ederson farklı meziyetlere sahip nevi şahsına münhasır sanatçılar. psg tercihiyle beni yaralayan neymar'ı, kendisi bir sanatçı olup işçileri yönetmeyi seçen alex ferguson'dan sonra işleri yola koyamayan manchester united'ın sanatçısı antony'yi, kaledeki sanatçı ederson'u ve diğerlerini izlemek keyifli olacak. bu kadar sanatçının yer aldığı başka bir milli takım göremiyorum. umarım bu dünya kupası brezilya'ya gidecek ve sanatçılar önce yanlış takımları terk edip, sonra da üretim hatlarının içine çalım ata ata dalacaklar.
  • 41
    hücumun herhangi bir bölgesinde oynayanından uzun süredir mahrum kaldığımız futbolcu tipi. en son elano ve jo gelmiş... özellikle jo denilen arkadaş bizi nasıl bıktırdıysa artık bir daha brezilyalı hücumcu almamaya yemin etmişiz sanki. oysa ki biraz disiplinlisini bulsak bizi ihya edebilirdi. mesela lucescu ukrayna'da görev yaparken bu tip oyuncuların ekmeğini çok yedi. şimdilerde samsunspor tanque diye bir oyuncu almış, oyuncu son maçında hattrick yapmış. bizde en azından yedeklerde şöyle bir oyuncu tipi bulundursak fena olmaz diye düşünüyorum.

    edit: düzeltme
  • 47
    (bkz: cassio de souza soares lincoln)

    bambaşkaydı. hele ufak yaşlarda bir çocuk olarak kafam uçardı kendisini izlerken. bir hacettepe maçında topu sektirerek 10 15 metre sürmesini böbürlene böbürlene sınıf arkadaşlarıma anlatmıştım. ha şimdi böyle bir oyuncu alsalar transfer edilmesin diye kendimi kulübe zincirlerim. o zamanlar ama kadife bileğiyle uyuşturuyordu insanı. keşke çocukluk zamanlarımdaki gibi rasyonalite, teknik, taktik gibi mevzulardan bağımsız sadece gözümüze güzel gelen topçuyu beğenebilsem diyorum. o zamanlar futbol izlerken aldığım zevkin yarısını şu an alamıyorum. hem futbol endüstriyelleşti hem de bizim algılarımız ve yargılarımız değişti.
  • 50
    çok zariftir, tekniktir, esnektir ama kumardır. bu kumarı da oynayacaksan oyuncu henüz bir şey kazanmamışken oynayıp, 3-4 sene kullanıp yenisini alman gerekir. o yüzden wendel işinin yatmasına aşırı sevindim, çünkü bu kumarı oynayacak yaşı geçti oyuncu. diyeceksiniz ki adam 3 maçta 6 asist yaptı, sen neyin kumarından bahsediyorsun. yahu adamla 10 hafta mı kontrat yapıyorsun, illa 5 senenin bir yerinde patlayacaktır, %100 diyorum bakın 99 bile değil, direkt 100. tarihin en iyilerine bakın, çoğu brezilyalı ama 3-5 sene premium seviyede kalmışlardır anca. ronaldo, ronaldinho, kaka seviyesi bile bir anda çöktü.

    bizim için ideal yöntem zamanında shakhtarın yaptığı gibi olabilir. fred, willian, douglas costa gibi oyuncuları aldı 20 yaş civarında ve kat kat fazlasına sattı. ha brezilyadan oyuncu alacaksan da
    1-2 milyona alamazsın, çünkü herkes izliyor orayı adam sana kalır mı ucuza. 20 yaşında x,y,z inho adlı adamı getirin 10 milyona tutmazsa tutmasın, ama wendel gibi görmüş geçirmiş rusya, arabistan pazarına girmiş bir adamı getirmeyin. hele ki 20 milyona, şaka mısınız siz. öküz alınır o paraya gerçekten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın