1990 yılında 26 yaşında olan bosman oyuncusu olduğu
royal fc liege takımından ayda 750 euroluk bir teklif alınca bu aylığı az bulup fransız kulübü
dunkerque ile anlaştı.
ancak ona aylık 750 euro değer biçen
royal fc liege, uefa, fifa ve belçika futbol federasyonu'nun transfer yönetmeliklerine yaslanarak, sözleşmesi bitmiş bu futbolcu için satış listesine koyduğu fiyatı, yani 400 bin euro'yu istiyordu
dunkerque'den.
ne fransızların bu kadar parayı verme olanakları vardı, ne de
bosman bu kadar ederdi.
fransızlar bu kez kiralama yoluna gitti ve bir yıl için 30 bin euro karşılığında
bosman'ın kiralanması konusunda sözlü -transfer diliyle 'prensipte'- anlaşma sağlandı. böylece yıl sonunda belirlenen bedelin yarısına bosman'ın bonservisini alma olanağına da kavuşacaktı dunkerque...
fransız kulübü acele ediyordu. çünkü bosman'ı
fransız federasyonunca belirlenen son tarih olan 3 ağustos'tan önce renklerine katmaları gerekiyordu.
sezonun ilk bölümüne yetişebilmesi için. bosman 30 temmuz tarihinde fransızlara aylık 2 bin 250 euro karşılığında imza attı. aynı gün
dunkerque banka teminatını ve sözleşmeyi belçika kulübüne yolladı. ama fransız kulübünün mali bir bunalımda olduğu haberini, biraz da hileyle bankadan öğrenen
royal fc liege sözleşmeyi işleme koymadı ve bosman'ı kulübü tarafından yapılan teklifi reddettiği için idari olarak cezalandırdırarak, kadro dışı bıraktı ve aylık 750 euro'luk ödemeden de kurtuldu.
3 ağustos tarihi geldiğinde fransız futbol federasyonu'na
bosman'ın bonservisini de yollamadılar. bosman'dan ilk maçlarda yararlanamayacak olan
dunkerque de bu transferden tamamen vazgeçti.
eski kulübü, belçika futbol federasyonu ve uefa'ya karşı
dava açtı. dava konusu ise uluslararası transfer sisteminin hukukiliğini, yasallığını sorguluyordu.
yerel mahkemenin lehte kararı sonucu hâkim davayı
avrupa adalet divanı'na havale etti.
çünkü konu,
avrupa topluluğu'nu ilgilendiren iki uluslararası yönetmeliğin çakışmasıydı.
uluslararası transfer yönetmeliği, oyuncuların sözleşmesi bitse dahi kulüp tarafından belirlenecek bonservis bedelinin yeni kulüp tarafından ödenmesini öngörüyordu. ve bu yönetmelik de avrupa topluluğu'nun, çalışanların serbest dolaşım hakkını garanti altına alan yasalarıyla temelden çelişiyordu.
belçikalı hâkim ayrıca dava kapsamına liglerde uygulanan yabancı sınırlamasının
avrupa topluluğu çalışma yasalarına aykırı olduğu yönündeki görüşünü de kattı.
beş yıllık zorlu davanın ardından
avrupa adalet divanı 15 aralık 1995'te ünlü kararı-nı açıkladı:
------------
karar-----------------
"avrupa topluluğu vatandaşı futbolcuların, kontratlarının bitiminin ardından bonservis gibi kısıtlamalarla transferlerinin engellenmesinin hiçbir hukuki dayanağı yoktur. ayrıca ab vatandaşı futbolcuların milliyetlerine dayalı herhangi bir kısıtlamanın (en fazla 5 yabancı oyuncu oynatma kuralı) milli takımlar dışında, yapılması da yasadışıdır."
------------
kararkararda ayrıca bu konuda kulüpler tarafından yapılacak rekabeti engelleyici
centilmenlik anlaşmalarının da
avrupa komsiyonu tarafından en ağır şekilde cezalandırılacağı da yer aldı.
kararın belki de bundan sonraki gelişmelere kaynak olacak en önemli yönü ise profesyonel sporun bir ekonomik alan ve aktivite olarak kabul edildiğinin açıklanmasıydı.