(bkz:
1 kasım 2025 galatasaray trabzonspor maçı)
kendisine naçizane bir tavsiyem var.
(bkz:
23 ekim 2013 galatasaray kopenhag maçı)
burak yılmaz’ın şu maçta kesintisiz 30 saniye presini izlemeli. ıslıklar bu 30 saniyelik sekansı kendisinin de göstermesi halinde kesilecektir. adı üstünde taraftar var karşısında. rasyonel değil duyguları ile hareket eden insanlar yani. bir kıvılcım yakması yeter.
bugün gelinen noktada aylardır yaşananların üzerine sahadaki vücut dili çıldırtıyor insanları çünkü. kalkık omuzlarla takılıyoruz işte hali var çünkü. bu hal daha önce olan bir hal değildi kendisinde. ben zaten gideceğim emanetçi olarak takılıyorum buralarda enerjisi yayıyor.
mental olarak iyi durumda olmayabilir. zaten maç sonu bence anlamsız olan ve konuyu doğru yorumlamadığını gösteren mesajlar içeren demeci de bunu doğruluyor. taraftar burak yılmaz’ın yukardaki sekansı gibi mentali iyi olmayan topçuyu bağrına basar mutlaka. kafası sağlıklı olan adam burak’ın orda yaptığını yapmaz. normalde mancini gibi hoca da kenarda çıldırır hem boşa enerji harcıyor hem yerini kaybediyor diye. sözüm meclisten dışarı doğru delirme öyle olur. taraftara maç bittikten sonra canınız sağolsun diye konuşarak değil saha içinde ben sizi çok önemsiyorum diyerek olur.
süreç bu şekilde devam ederse sonuç olarakta geriye düştüğümüz bir iç saha maçında geri dönülemez bir taraftar tepkisiyle iplerin tamamen kopup sahaya çıkamayacak duruma gelmesi ihtimali gitgide artıyor diye düşünüyorum.
son olarak, kendisini çok sevdiği menajeri osimhen ve sane’nin maaşlarını diline dolamıştı. bugün diline doladıkları bu ikiliye yatıp kalkıp dua etsinler. barış rahatlayıp tatmin olacak diye anlamsız şut denemeleri yapıp bu ikili sahada yokmuş gibi hareket ederken ne vücut dilleri ne de söylemleri ile en ufak tepki vermedikleri gibi destek olmaya çalışıyorlar. gören gözler için hayat mesajlarla dolu işte.