26
nesli tükenmiştir, daha doğrusu katledilmiştir.
avrupa'da ezeli rakibini destekleyen taraftar
-
-
27olmamış taraftardır, fosforu eksiktir.
-
28(bkz: o günler eskide kaldı)
-
29geçmişin tozlu sayfalarında yer alan taraftar. eskidendi "avrupa avrupa duy sesimizi" "yürüyelim arkadaşlar" sloganları eşliğinde memleketimin milliyetçi gençleriyle kendimizi gösterme bir anlamda kabul ettirme telaşları. şimdi drogba'yı getiriyorsun ve dünya haklı olarak seni konuşuyor. acayip bir piyasan oluşmuş ülkende uçuk bonservis ücretleri dönüyor vesaire.
ülke puanı edebiyatı da eskisi kadar ikna edici değil. ezeli rakibin şampiyonlar ligi'nden elenince tüm parsa sana kalıyor. acayip paralar kazanıyorsun ve transfere harcıyorsun. ne diye destekleyeyim ne olduğu belli olmayan ya da şike çamuruna gömülmüş takımları sırf göğsünde türk bayrağı var diye? ben şampiyon olurum, şampiyonlar ligi'ne bir tek ben giderim, parayı da puanı da ben alırım ülkem için en şık reklamı da ben yaparım. oldu bitti. -
30
-
31babamdır. nasıl yapar anlamam fanatik galatasaraylıdır fenerden nefret eder ama avrupa maçlarında fenerbahçeyi tutar ben desteklemezsem fırça atar bende destekliyomuş gibi yaparım. aslında lise yıllarıma kadar çok iyi hatırlıyorum etrafımda ki herkes desteklerdi avrupada rakip takımı. ne olduysa ömer çavuşoğlu ve ali şenin yöneticilik yaptığı dönemde oldu biz avrupa da koydukça bunlar kadıköyde inlemeye başladılar ve nefreti körüklediler.
-
32türkiye'de futbol ve taraftarlıkla pek alakası olmayanlar, yurt dışında da gurbetçilerimiz bu gruba giriyor genelde.
türkiye'dekiler maçları düzenli olarak takip etmeyen, ayda yılda bir maç izleyen, laf olsun torba dolsun diye takım tutanlar. onlar için ezeli rekabet falan önemli değil, avrupa maçlarında hatta normal maçlarda bile sorsan kardeş takımız biz zaten derler.
gurbetçilerimizdeyse durum biraz farklı. zamanında almanya'ya gidip yerinde gözlemlediğim için daha iyi anlama fırsatım oldu.
bu arkadaşlar kendi aralarında oynanan maçlarda birbirlerine ana avrat sövseler de, tekme tokat girişseler de söz konusu bir avrupa takımıyla, hele hele alman takımıyla maç olunca tamamen milli duygular ve vatan özlemiyle hareket edip renk farkı gözetmeksizin türk takımlarını desteklerler. eskiden de böyleydi, hala da böyledir durum. sezon öncesi düzenlenen kamplarda da görebilirsiniz. maçlara fenerlisi, beşiktaşlısı, galatasaraylısı, trabzonlusu, çemişgezeksporlusu gelip türk takımını destekler. maç bitiminde de oyunculardan imza alırlar, fotoğraf çektirirler.
bu durum hep böyle olacaktır çünkü dedim ya onlar için milli bir dava bu. zaten yeteri kadar ayrımcılık yaşıyorlar, türk oldukları için zaman zaman hor görülüyorlar, bir alman takımına veya yabancı takıma karşı alınacak galibiyet bu ezilmişliğin, dışlanmışlığın ortasında büyük bir zafer onlara göre. övünebilecekleri, gurur duyacakları, yüzlerini yere eğmeyecekleri, "nasıl koyduk ama" bakışı atabilecekleri bir şey. işte bu şartlar altında takım ve renk ayrımı kalmıyor onlar için. gurbetçi vatandaşlarımızın en sevdiğim özelliği de bu. -
33ezeli rakip sayılmazlar ama nal topladığımız dönemlerde şampiyonlar ligi'ndeki bursaspor'u destekleyerek teselli bulmaya çalışan ben kısmen bu gruba dahil olabilirim. keza şenol güneş'li, burak yılmaz'lı trabzonspor'un da şampiyonlar ligi serüvenini keyifle takip etmiştim ama yine aman aman bir ezeli rekabet yok aramızda.
daha da babayı görürler zaten şampiyonlar ligini, bu da böyle bir anımdır... -
34(bkz: 404 not found)
