resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 21502
    galatasaraylılığından, galatasaray'ı en az buradaki üyeler kadar çok sevdiğinden hiç şüphe duymadığım bir isim. ama aynı zamanda, arda'nın şahsına münhasır bazı gerekçelerden, galatasaraylı olmasından hiç hazzetmediğim bir isim.
    eylül 2017'de gelmesini hiç istememiştim ve gelemediği için mutlu olmuştum. ocak 2020'de ise gelsin istedim. ağustos 2020'de 7 ay kadar geç de olsa gelmesine memnun oldum çünkü bir kulüp takımında (elbette ki galatasaray'da) fatih terim'in ve arda turan'ın beraber çalışmalarını euro 2008'den beri isteyen biriydim. fatih hoca euro 2008'den üç sene sonra florya'ya girdi, hoca florya'ya girdikten üç ay sonra arda gitti. o zaman olmamıştı. 2020'de, çok geç de olsa, bu beraberliğin gerçekleşmesi benim gözümde olumluydu. arda'nın da değiştiğini, olgunlaştığını, hatalarından ders aldığını düşünüyordum ama öyle olmadı. arda karakter olarak hiçbir değişim göstermemişti. büyümemişti, kendisini yanlışlara sürükleyen o "adamlık" (aslında avamlık ve kibir) gömleğini yırtıp atamamıştı. ben 33 yaşında tekrar florya'ya girdiğinde karşımızda bambaşka ve akıllı bir arda buluruz sanmıştım, yanıldım. evet, fanatik galatasaraylı arda. ama kendisinden nefret ettiren yanlışları yaparken de fanatik galatasaraylıydı. milli takım uçağında fatih terim'i ve ekibini kastederek küfürler edip, daha sonrasında bilal meşe'ye önce racon kesip akabinde saldırırken de galatasaraylıydı. olay henüz basına yansımadan, sabaha karşı galatasaray altyapısında gol sevinci yaşarken paylaştığı fotoğraf eşliğinde konuyu "hiç pişman değilim, gerekeni yaptım" havaları eşliğinde kasım kasım anlatırken de galatasaraylıydı. arda turan galatasaraylıdır ama eğrisiyle doğrusuyla artısıyla eksisiyle galatasaray'a, galatasaraylılığa yakışan biri midir? bence değildir. hiçbir zaman da olmamıştır. ben olmasını hep istedim, olduğunu ümit ettiğim zamanlarda da oldu, ama arda olamadı. bu konunun bence'si ve herkesin bence'sine de saygı duyuyorum. arda'nın galatasaraylılığı benim onu ve onun yaptıklarını savunmam için yeterli bir done değil. çünkü arda'nın yaptıklarını, karakterini, hayatını, tercihlerini galatasaraylılık çatısı altında değerlendirmiyorum. kişilerin kendilerince ilan ettikleri galatasaraylılıkları da beni ilgilendirmiyor. ben kendi doğrularım ve galatasaraylılığım ekseninde bakıyorum. sadece arda özelinde de değil; konulara bu eksende yaklaştığım birçok eski-yeni galatasaraylı futbolcu, yönetici, antrenör, teknik direktör var. birini sırf galatasaraylı veya şu an galatasaray çatısı altında vazifesini yapıyor diye savunamam kısacası. bana çok ters bir şey bu. hele de o biri arda gibi galatasaraylılığa hiç yakıştıramadığım biri ise...
  • 21503
    ismail saymaz'ın yazısından anladığım kadarıyla malum olay ile ilgili seçil erzan'a yaklaşık 14 milyon dolar kaptırmış, bu paranın 6.4 milyonunu geri almış. yani total'de 7.5 milyon dolar para buhar olmuş.

    benim anlayamadığım ve şaşırdığım şey ise şu: koca koca futbolcular, teknik adamlar, avukatlar, yöneticiler bu kadar büyük servetlere sahipken, bu serveti yönetme konusunda profesyonel, kurumsal bir yardım alıp gerçekçi yatırımlar yapmak varken baya bildiğin saadet zincirine benzeyen, çiftlik bank tarzında bir işe nasıl inandıkları. hadi inandınız ulan oğlum insan 4 milyon, 3 milyon dolar gibi paraları pastane köşelerinde çanta içinde bir kadına veya yardakçılarına teslim eder mi. bu kadar mı kısa sürede para kazanmak gözünüzü kararttı. ayrıca bu paraları hiç arttırmayıp, sadece temettü veren şirketlere falan yatırsanız ulan yedi ceddiniz doyar. ne bu açgözlülük.

    büyük ihtimalle hem arda, hem de diğer isimler bizim gibi büyük insanları dolandırmaya hiç kimsenin götü yemez diye düşündüler ama işte avcının bildiği tuzak kadar ayı da yol biliyor. bir kadın hepsini düdüklemiş. şimdi ara ki paraları bulasın.

    ne diyelim geçmiş olsun.
  • 21505
    nasıl ki omar elabdellaoui'nin saha dışında, özel hayatındaki bir hareketi sonucu yaşadığı kaza saha içine doğrudan etki etti, yani çok bariz şekilde aylarca takımdan uzak kaldı ve kendisinden hiç randıman alamadık, arda turan'ın özel hayatında, finansal konularda yediği birtakım haltlar saha içindeki performansa ve takım içindeki huzur ortamına yansımış olmalı ki 2021-2022 sezonundaki tuhaf başarısızlıkta etkisi olsun, zira o dönem aktif futbolcumuzdu ve bu fon meselesinin içinde daha fatih hoca, muslera, selçuk, semih, mert çetin falan da var... nasıl olacak şimdi bu iş? 14 milyon dolar batırmış batırmamış bana ne fakat böylesi bir tabloda o takımın, teknik ekibin hali sizce nasıldır? takım tepetaklak giderken kendisinin de aralarında olduğu bir ekibin para mara işleriyle meşgul ve stresli olduğu düşüncesi beni çileden çıkartıyor, çünkü ortada bariz bir amatörlük var. o şekilde yapılmaması gereken bir işe kalkışılmış hep birlikte. saçma sapan işler...
  • 21506
    dolandırılmış teknik direktör.

    https://youtu.be/tiMFBgTj3KA?si=cpJMj3L8LHbcIWwL

    yani şu devirde insan insana 100 lira verirken bile kırk kere düşünüyor adam gibi bilmem kaç milyar milyon lirayı senetsiz ibaresiz birilerine nakit vermiş.

    https://youtu.be/rtqDAEgbCiE?si=D7Mixxl5FA_wPjbC

    örneğin; ben, geçen gün bir iş arkadaşıma 150 tl borç verdim hala pişmanım keşke vermeseydim kesin vermez bu ... diyerek. öte yandan arda turan'ın bu durumundan insanlar neden keyif alıyor onu da anlamadım. adamın tüm mal varlığı gitmiş. yazık yani. kafası mı çalışmadı basireti mi bağlandı büyü mü yaptılar nedir? giden para yerine gelir ama yani ne bileyim acayip.
  • 21508
    dolandırıldığını kesinlikle düşünmediğim teknik direktör.

    senelerdir milyonlarca dolar-euro kazanan bu adamların elbette emlak ve finans yatırımları ile ilgilenen bir sürü profesyonel çevresi olmuştur, aynen malum banka müdür hanım ablamız gibi. biz arabamızın modelini borç harç yükselince bile eş dost akraba üşüşüyor "bunda para var biz de koparır mıyız" diye, arda gibilere günde 100 tane yatırım uzmanı geliyordur. ayrıca kazancının çoğunu yurt dışında elde eden arda hepimizden iyi biliyordur bu denli büyük miktarların ülkeler arası transflerlerini, kayıt altına alınmasının önemini vs.

    arda ve diğer önemli isimlere, tamamen yasal yollarla senelik en fazla %20-25 döviz getirisi muhtemelen yeterli gelmemiş olacak ki bir de bunu deneyelim diye bu ponzi benzeri işlere kalkışmış gibi duruyorlar. sisteme ilk girenlerden olur, güzel kar yapar çıkarız, bizden sonrası tufan mantığına olsalar gerek. sisteme sürekli yeni birilerinin katılması da herkesin bu ponziyi ayakta tutmaya yataklık ettiğini gösteriyor gibi.

    sistem beklenenden erken patlayınca ise herkes mağdurum ayağına birbirini suçluyor, herkes zararının bir kısmını kapatma derdinde. kimse es kaza arda'nın elden verdiği 14 milyon bir şekilde başarıyla 100 milyona çıksa bu kara paranın nasıl aklanacağını da konuşmuyor, o da ilginç.

    eniştesi arda'dan 14 milyon borç para isteyip geri ödemeyip kaçsa ya da hatalı ferrari'yi temiz diye satsa bu dolandırıcılık olurdu, "sen bana gizliden 14 ver, anında 40 yapayım" diyene kanmak dolandırıcılık değil, aç gözlülükten kendini kaybetmektir olsa olsa
  • 21510
    bu gece hayata dair uzun uzun düşündüğüm sıradan anlardan birinde aklıma gelen eski futbolcumuz.

    çok saçmaladı arda geçmişte. nefret ettirdi bir ara çoğumuza olduğu gibi beni de kendinden. defalarca konuşuldu, yazıldı, çizildi. hepiniz biliyorsunuz söz konusu olayları. hala da içinde olmaması gereken olaylarda aktör malumunuz.

    bugün 30’lu yaşların ortasında bir adam. 30’tan sonra biraz değişiyor hayat, biraz oturuyor. bolca da içinize oturmaya başlıyor. ben 20’li yaşlarındaki arda’ya bugünden baktığımda gereksiz heyecanlı bir adam görüyorum. oturmamış bir karakter, etrafında gerçek sandığı bir toz bulutu görüyorum. bu bulut kimi zaman sözde dostlar, kimi zaman bolca para gibi çeşit çeşit hayat ilüzyonları. ortasında da saf, bilinçsiz, çok yetenekli, çok eğlenceli hoş sohbet gencecik bir adam. büyük hatalar yapmak için bütün şartlar olgunlaşmış yani. o da gelişine yapıştırmış. 26 şubat 2009 galatasaray bordeaux maçı’nda vurduğu top gibi şans yüzüne gülmemiş tabi her zaman. bolca kendi ağlarında da bulmuş topu.

    sonra 30’lu yaşlarındaki arda’ya bakıyorum. o boş bakışlarına, anlamsız gülümsemelerine, anlamlı hüznüne bakıyorum. socrates dergi youtube kanalı’nda sadece taktik konuşulan programda bile aynısını görüyorum. farkındasın ama değiştiremezsin ya bazen. farkındasındır ama değişemezsin ya bazen. işte onu görüyorum. kötü bir adam görmüyorum ama kesinlikle. kafasında binbir tilki gezen bir adam hiç görmüyorum. yaşamaya devam edebilmek içim yeni bir hayale kendini inandırmaya çalışan çiçeği burnunda bir teknik adam görüyorum. geçmişinde bulunan onca çer çöp içinde heybesini işe yarar ne doldurmuşum diye eşeleyen bir karakter görüyorum. ama en önemlisi hayatta ne yaptıysa en çokta kendine yapmış bir adam izliyorum.

    neden görüyorum? nerden biliyorum? galiba biraz kendimden pay biçiyorum. sizde durumlar ne bilmem ama benim de bu ben miyim diye kendimi yediğim anlar var geçmişte. öyle çok büyük şeyler gelmesin aklınıza. işte karşınıza geçip anlatsam omzuma dokunup hocam olur arada öyle takma kafana geçmiş gitmiş dediğiniz şeyler. bu tür olaylar ilk yaşandığında anlamsız bir savunma mekanizması kaplar insanın içini. saçma sapan savunursun kendini kendine. ipe sapa gelmez argümanlar bulursun. biraz zaman geçer bir pişmanlık oturur tam midenin ortasına. yataktan çıkmadan geçen günler, sanki nefes almak zorlaşıyor gibi derin derin alınan nefesler. sonra, eğer yapabilirsen yaptığın hatanın seni büyütme süreci başlar. kabuğundan çıkar gibi yataktan çıkar, yaptığın hatayla yüzleşmeni tamamlarsın. ama özünde yaptığın hatanın da senin bir parçan olduğunu kabul edersin. hatalı olan, eksik olan, travmalı olan işte adına ne derseniz o tarafınızla mücadele etmenin hayatın tam da kendisi olduğunu fark etme hali gelir. kendinle olan mücadelemizden daha zor ne var bu hayatta? aklımızla, kalbimizle olan serüvenimizden daha uzun ne var? yani en azından ben bunu deneyimledim.

    arda’ya da bakınca bu serüvenden çıkmış, kendine tutunmaya çalışan bir adam görüyorum işte. amacım haklı çıkarmak, savunmak falan değil kendisini. zaten benim düşüncemin önemi de yok bu hikayede. özetle kendisine hiç katılmıyorum, hiç desteklemiyorum ama en azından ucundan kıyısından bir yerlerden anlayabiliyorum sanırım. geçmişinde olan o uçarı kaçarı, patavatsız, bilinçsiz, saf çocuğu hala içinde tuttuğuna inanıyorum. ona bakıp gülüyor sanki arada kendi kendine. belki biraz da acıyor.

    son söz, hayat bana tabi tutulmadığım hiçbir sınavın çıkışında elimde cevaplarla kimseye ahkam kesmemem gerektiğini öğretti. sınavdan çıkınca evde otururken daha fazla doğru yaparız hep. kim milyoner olmak ister izlerken evde daha fazla para kazanırız. ama sınava giripte tik tak işleyen saatin altında sınav kağıdı ve kendimizle yüzyüze kalınca işler sarpa sarar bazen. hayat sınavına istediğin sorudan da başlamıyorsun üstelik. allah yardımcın olsun sipsi. umarım boş değildir kağıdın.
  • 21512
    çocukları var ailesi var üzülelim tamam da kendisi faizler düşmeli derken bu ülkede binlerce insan saçma sapan bir inat ve kara cehalet uğruna açlığa, sefalete sürükleniyordu, sürüklendi. kaç tane ev sahibi kiracısı ile kavga etti, hala ediyor. hepsi kötü ekonominin sonucu. ve bu arkadaş çıkış bence faizler düşmeli dedi hiç kendisinin ilgilendiren bir konu olmamasına rağmen sırf iktidara yalakalık olsun diye. elbette özgürce fikrinin beyan edebilir sorun yok, ama şimdi ben de özgürce ona oh olsun diyebilirim. gerçekten hiç üzülmüyorum haline kaldı ki sülün osman'ın söylediği rivayet edilen harika bir söz vardır; ''ben dürüst hiçbir insanı dolandırmadım. ben, başkalarını dolandırmak isteyen insanları dolandırdım.''
  • 21513
    düşünüyorum bu ve bunun gibi "adamları" bir şekilde tolere etmek toplumu çürüten bir davranış. ben hastane basıp silah çekmesi vs bahsetmiyorum beni ilgilendirmiyor cezası varsa çeker. ama sağa sola hoş görünüp, tüm toplumu ilgilendiren konularda fikir beyan edip, kendisi tam tersini yapan yani hiç bir sorumluluk sahibi olmadan zengin hayatını yaşayan bu tipleri "koca kafa" vs gibi lakaplar takarak sempatik göstermek manasız. bu minvalde elden paralarını toplu şekilde yüksek faizle kazanç için bir şahsa götürüp veren ülkesinin cumhurbaşkanı yıllardır bozdurun demesine rağmen bozdurmayan hatta kur korumalı bile yapmayan ardaya acıyacak kadar kafayı yemedim şu an mal varlığı hiç yoksa 20-30 milyon dolar vardır.
  • 21514
    kendisi bir zamanlar güçlü bir türkiye için "evet" demişti. halka ceviz kadar aklıyla akıl vermişti, nitekim güçlü bir türkiye için gerekli olan "evet"i de almışlardı. e adama demezler mi kardeşim ülke madem evet sonrası güçlendi sen neden paranı katlamaya çalıştın? elindeki para neyine yetmedi? ekonomi çok güçlüydü de neden paranı elden teslim ettin? hadi oradan abi...
    bu arkadaşa üzülenlerle dilan polat'a üzülenler hepsi aynı tarikat.

    "çocukları var ya çok üzülüyorum :( "
  • 21517
    ah arda ah, fatih terim'in basın toplantısında hedef olacaksın.
    bir insan ağzıyla her şeyi mahveder mi? işte böyle eder.

    fatih hocayla hiç mi konuşmadın? o sana benim bu işlerle alakam yok demedi mi? panikleyip, niye hırsızla konuşmalarında hocayı da topa attın?

    o kadar salaksın ki, kredi çektim diyorsun. 40 milyon tl kredi çekmişsin arda, tarih şubat 2023. bir de yetmemiş parayı dolara dönmüşsün. hem de devlet sırf dolar bulabilmek için kkm garabetinde insanlara inanılmaz faizler verirken... başkan, 'tl ile kredi çekip, dolar alanları oyacağım' derken. neyine kredi çekiyorsun kırk milyon tl, üstüne bir de dolara dönüyorsun. seni daha oradan da oyacaklar.

    şu çevreni bir düzelt... mis gibi eşin var, para tura işlerine karışma, kazandığını masanın üstüne koy, eşin hallettsin... panik anlarında nasıl davranacağına dair bir eğitim al.

    cahilliğin verdiği masumluğuna üzülüyorum şimdi. bakın arda gerçekten kariyerinde paracı bir adam olsaydı, galatasaray'da özellikle ilk çıktığı dönemden itibaren kazandığının 2 katını kazanabilirdi.

    yok mu kardeşim etrafında bir tane düzgün avukat arkadaşın... dolandırılmandan öte bir şeyler ters gittiğinde çok fazla hata yapıyorsun. durduk yere gelecekteki potansiyel hocamızdan ettin bizi de... biz seni nasıl teknik direktör yapalım arda şimdi?

    hiç mi tanju abinden ders almadın? siler galatasaray taraftarı arda. hadi sen altyapıdan yetiştin, şu bu o. sineye çeke çeke bi hal olduk. kanser ettin bizi be çocuk.

    arda sen futbolcu arda olarak değerliydin. şimdi teknik direktör arda olarak değer kazanıyorsun. eğer konu ekonomi, politika, sosyal hayat, hukuk vs. ise sen sokaktaki herhangi birinden farksızsın. hatta eğitim seviyen de düşük olduğu için bir nebze daha altta bile olabilirsin. her insan böyle... ne bu her konuda ahkam kesme merakı?

    kadın dolandırıcı. kardeşin de senden beter... kadına hala moral mesajı atıyor, 'hadi abla, yaparsın. her şey düzelir abla, sen yeter ki kendini topla. üzme kendini.'
  • 21518
    kripto para teknolojisiyle ilgili çalışıyorum ve ister istemez piyasayı ve insanların yatırımlarını gözlemliyorum.

    ne kadar zeki, eğitimli ve başarılı insanların basiretleri bağlandığında ne büyük salaklıklar yaptığına defalarca şahit oldum. kendim de ufak çapta da olsa yatırım hataları yaptım.

    insanoğlu ekseri irrasyonel kararlar alan, manipülasyona çok açık bir tür. herkesin başına gelebilir. çok da kınamıyorum.
  • 21520
    --- alıntı ---

    paranın buharlaştığının anlaşılması üzerine, arda ve emre cumhurbaşkanı erdoğan’a giderler. erdoğan banka yönetiminden bu sorunun çözülmesi ve futbolcuların mağdur edilmemesi için aracı olur. ancak banka yönetimi banka kayıtlarında böyle bir alacak görünmediği için sorunun ancak yargı yoluyla çözüleceğini, aksi takdirde banka yöneticilerinin zimmet suçu işlemiş olacağını söyler.

    --- alıntı ---

    fatih altaylı

    yazinin tamami: https://fatihaltayli.com.tr/...otordan-coktan-cikti

    (bkz: seçil erzan)
  • 21521
    röportajlarda "en sevdiğin şehir" sorusuna "mekke" demesini bilen ama haram para peşinde koşmayı da ihmal etmeyen eski top tepicimiz. içinde bulunduğu durumdan müthiş keyif alıyorum.

    bu ülkede insanlar açlıktan, yiyecek bir şey bulamadığı için, evlatlarını aç bıraktığı, soğukta bıraktığı için intihar ederken gevşek gevşek faiz konusunda atıp tutuyordu. ülkenin bu durumda olmasının bir numaralı sorumlusunun iktidarda kalması için kanser çetesi ile oy peşinde koşuyordu. hastanelere silah sokup, evli olmasına rağmen geceleri alemlere akıp magazin haberlerine konu oluyordu.

    ve işin kötüsü böyle bir ahlaka, zekaya, kültüre (!) sahip olan bir adam "ama galatasaray'a bir yanlışı olmadı" diye savunuluyordu. kendisinin ismi kulübümüzle birlikte yan yana geldiği zaman hissetmemiz gereken yegane duygu "utanç" olmalı.

    sorsak bize din, vatan, millet, milliyetçilik dersi vermeye çalışır ama "çocuklarımın rızkı" diye vergisiz, kaçak yoldan servetine servet katmaya çalışır. neyse ki hissettirdiği "utanç" duygusunun yanına şu son günlerde "keyif"i de ekledi.

    bir de sırtını dayadığı iktidara koşup parasını kurtarmanın derdine düşmüş hemen ama dünya lideri de onun derdine çare bulamamış. demek ki başkanlık sistemi her derde deva olamıyormuş be arda. olsun, güçlü bir türkiye için burak'tan borç alırsın, yoluna bakarsın.
  • 21522
    hakkında geçmişte de ağır şeyler söylediğim oldu. dönüşü de içime sinmemişti.

    ama neticede adam ciddi bir kayıp yaşamış. bu yaptığının adını ne koyarsanız koyun. ancak bu yaşadığı kaybın acısını kendi kafasında her an yaşadığına eminim. bir de üzerine sosyal medyada dalga malzemesi olması, oh çekilmesi gerçekten fazla.

    yaptığı yatırımdan üç beş bin lira kayıp yaşadığında yanımda coin, hisse konuşmayın diyen insanların bu adama sürekli yüklenmesini anlamıyorum.

    galatasaray camiası içinden olduğu için yapılıyor bu. tıpkı terim fonu olarak adlandırmalarının gerekçesinin de galatasaray olması gibi. aynı konuşmada emre'ye dair de ifadeler geçerken sosyal medyada emre'nin bahsi nerdeyse geçmiyor.

    geçmişteki hataları, verdiği yersiz demeçler vs. konusunda sonuna kadar tepkilere katılıyorum. ancak düşene bir tekme de biz vurmayalım, vuranlara çanak tutmayalım.

    aynısını fetö sürecinde de yaptılar. arif erdem, hakan şükür üzerinden sürekli galatasaray ile ilişkilendirme gündemdeyken zafer biryol, uğur boral, bekir irtegün, enes kanter, emre belözoğlu gibi isimler geri planda bırakıldı. kaç kere fenerbahçeli oyuncular diye ilişkilendirdiler?

    çocuk, kendi çocuğumuz. hatası sevabıyla bu böyle. yapı olarak galatasaray'da bundan sonraki kariyerinde görev almasını uygun bulmuyorum. ancak tükenmesi için bir darbe de biz vurmayalım, yakışmıyor.
  • 21523
    bazı tecrübeler pahalı oluyor. arda da oldukça pahalı bir tecrübe yaşamış. bilmeyerek bu zokaya düştüyse çok kötü. ama kayıtsız kuyutsuz iş yaparken burda bir illegalitenin döndüğünden de habersiz ise en hafif tabirle saftır. gerçekten 6 ay gibi bir sürede yaşadığı saç beyazlaması kendisinin düştüğü buhranın en açık göstergesi. uzun yıllar bu üzüntüyle yaşayacak, çok da uzun olmayan bir vadede bir takım kronik hastalıklara yakalanma ihtimali de yüksek. üzücü bir durum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın