arkadas iki satir diye basladik gene makale yazdik...bu ne hiperaktivitedir yarabbi! seni tanimak istiyorum yegen...neyse neyse
bazen acaba arda’ya cok mu acimasiz davraniyoruz diye dusunuyorum. ama sonra aklima 2016 yilindan sonraki vukuatlari geliyor ve biraz cezaya ihtiyaci oldugunu dusunuyorum. yaptiklari hareketleri, simarikliklarin, daha da ilerisi isledigi “kanunen suc”larin bedelini odemesi gerekirken su anda transferi arda’yi odullendirmekten baska bir ise yaramazdi. gene ayni tas ayni hamam devam edip kulubu zor durumlara sokacakti. umarim yasadigi bu hayal kirikligi arda’nin sapkasini onune koyup, degismesine ve bu zamana kadar kactigi egosuyla yuzlesip “ben nerede hata yaptim” diye yuzlesmesine sebep olacaktir.
barcelona’ya hic gitmeseydi cok farkli olurdu. o transfer egosunu tavan yaptirdi ve gerceklerden uzaklasmasina neden oldu. atletico’dayken 2011-14 yillari arasi futbola odaklanip mevkisinin en iyilerinden olmustu. tarafli tarafsiz herkesin sempatisini kazanmisti. nerde 2014 yilinda atletico’num sampiyonlugu ilan ettigi macta sakatligindan dolayi oyundan cikarken aglayan adam, nerde calim atamayip faul yapinca hakemin kararini begenmeyip tac cizgisinde hakemi sarsan “adam.”
o barcelona ki ibrahimovic’i, henrik larsson’u, thierry henry’i yutmus bir takim. o takimda oynamak, oynayip da tutunabilmek dunyanin en zor isidir. arda barcelona’yi kaldiramadi ama barcelona arda’nin egosunu cok kaldirdi. eh yani barcelona bu degil mi?
son olarak barcelona’dan sutlandigi zaman hala piyasasi varken vasat bir avrupa takiminda veya mls’de
* futbola devam edecekti. o zaman kendisine teklif gonderen chicago fire takimina gidip schweinsteiger ile iki ter atmak varken kankalari ogulcan engin, acun ilicali, ve ibrahim buyukak’in yanina yani istanbul’a geldi. en buyuk yanlisi da burada yapti. ve sonrasi malum...sapkayi onune koyup ozelestiri zamani arda...haziran 2008’de turkiye’nin en sevilen cocuguydun, neden boyle oldu? dusun bakalim