resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 8401
    arda'yı severim, çok beğenirim. bizden biri sonuçta ama geri dönmesi bana biraz koyar açıkcası.

    takım kötü bir dönemden geçti 8. oldu arda yeni sezon hazırlıklarında, yapılanmada sürecinde hatta yaz biterken, neredeyse lig başlarken atletico'ya transfer oldu. ben biraz yüz üstü bırakılmış terk edilmiş hissediyorum arda hakkında. takım kötüyken çekti gitti ki 8. olduğumuz sezonda bir maçtan sonra inşallah gelecek sezon burada olan arkadaşlar daha iyi bir sezon geçirir minvalinde bir açıklamasını da vardı. arda beni üzdü açıkcası, ki gittikten sonra iştahla futbol oynaması, kendine dikkat etmesi fiziksel olarak daha iyi bir durumda olması da üzdü beni. sanki arda için atletico bizden daha önemli bir takımmış gibi.

    şimdi aradan iki sene geçti. galatasaray ligde iki defa şampiyon oldu, dünya yıldızlarımız var, şampiyonlar liginde çeyrek final oynadık. dünya bizi konuşuyor.

    arda şimdi gelirse, kötü günde gitti, işler düzelince geri geldi gibi bir hava olacak.

    kısacası kalbim gel diyor beynim oralarda daha iyisin arda diyor.
  • 8402
    her insan hata yapar ama sadece bazı insanlar 2. şansı hakeder, bu benim hatalara genel olarak bakış açımdır. biraz 'önce lafa bakarım laf mı diye' şeklinde giden şu ünlü aforizma gibi.

    arda'nın türkiye'de gerek medya ve taraftarlar nedeniyle bireysel olarak gerekse de takımın kötü gidişatının getirisi olarak yaşadığı sorunları hatırlayınca, kaçarcasına gidişiyle ilgili kendisine de hak vermemek elde değil. daha 22 yaşındaydı ve türkiye'nin en büyük camiasının saha içi/dışı sorumlulukları üzerindeydi. kaldıramadı adam, çok mu absürt? asla değil. belki de kendisine kaptanlık pazubandı verdikten sonra ona sahip çıkamayan yönetim bir numaralı suçluydu.

    fakat, arda galatasaray taraftarının gözbebeğiydi. 7'den 70'e tüm yaş grubunun kahramanıydı; gündüz kılıç'tı, metin oktay'dı, cevad prekazi'ydi, gheorghe hagi'ydi, bülent korkmaz'dı, hakan şükür'dü arda. o günleri şurada yazan her yazar dün gibi hatırlar sanırım. sonra noldu? arda'nın gidiş şekli, sonrasındaki açıklamaları çok kalp kırdı. ben dahil olmak üzere büyük çoğunluk kabullenemedi bu gidişi ve sonrasında olanları. bu öyle büyük bir iz bıraktı ki, hepinizin malumu. arda giderken sadece fatih terim'i değil galatasaray taraftarını da hayal kırıklığına uğrattığı için, taraftar yüz üstü kalmışlık hissi neticesinde kırgın ve kızgın yorumlar yapmakta kendince haklı.

    arda kırgın, taraftar daha da kırgın.

    henüz ortada fol yok yumurta yok transferi konusunda. hocanın arda'yla aralarında sorun olmadığını bilsek de geri dönüşüyle ilgili ne düşündüğünü de bilmiyoruz elbette. fakat fatih terim'in onay vermesi durumunda transferi konusunda akan sular durur ve tekrar parçalıyı giyer arda, burada sorun yok. yerli-yabancı ayrımı yapmayacaksa, eskiden olduğu gibi takımdaki kendisinden daha tecrübeli ve yıldız oyunculara karşı kıskançlık krizlerine girmeyecekse, en başta da yerini bilecekse çok da fayda sağlar. ben de herşeyi bir kenara bırakır tribünde bağırırım arda'nın adını.

    ama arda'ya olan kırgınlığımı, en zor zamanda yeni imzaladığı sözleşmeyi bir kenara bırakıp bu takımı, taraftarı, fatih terim'i, selçuk inan'ı bırakıp avrupa'ya gidişini unutmam. en azından bu kolay olmaz.

    vesselam.
  • 8403
    tarih 21 nisan 2011, galatasaray futbol takımı ligde liderin 43 puan gerisinde, 12. sırada ve o takımın ''kaptanı'' olan arda turan, ntvspor'da rıdvan dilmen ve güntekin onay ile makara yapıyor, gülüyor bizim içimiz kan ağlarken yapıyor hem de bunu.. galatasaray camiasını ve taraftarını eleştiriyor, aklı sıra ders veriyor.. bu ve buna benzer bir sürü ''kalp kıran'' hatalar yapmış oyuncuyu, hala ve hala ama o bizim evladımız diyerek, şu takıma gelmesini isteyenleri ibret ile takip ediyorum. yazık.

    http://www.youtube.com/watch?v=1obHKE7wSQs
  • 8404
    ligde liderken veya 12.yken programa çıkması arasında hiçbir fark göremiyorum. ayrıca bizde oynamadı milli takımda oynadı şehir efsanesine de bir açıklık getirelim.

    03.09.2010'a kadar bütün maçlarda oynamış(3 maç) ve 07.09.2010'da milli takımda sakatlanmış, 3 ay sahalardan uzak kalmıştır. bu sakatlık boyunca hiçbir milli maçta görev almamıştır.

    tamamen hazır olarak maça çıkmadığı için((gbkz: kimbilir belki de takımını yalnız bırakmak istemedi her şeye olumsuz bakılabiliyorsa olumlu da bakılabiliyor)) gençlerbirliği maçında*tekrar sakatlanarak oyundan çıkıyor ve daha sonra 1.5 ay daha sahalardan uzak kalıyor. bu dönemde yine hiçbir milli maça çıkmıyor. yani sakatım diyip milli maçlara çıkmaması tamamen bir şehir efsanesidir.

    ayrıca kendine bir şey denmesin diye maçlarda oynamadığını nerden, nasıl uyduruyorsunuz bilmiyorum. dediğiniz gibi kendine bir şey denmesin diye maçlarda oynamadıysa neden en büyük tepkiyi kendisi alıyor?

    herkes arda'dan bir şeyler bekliyordu kimisi gol kimisi kaptanına yakışan davranış vs.

    bu adamdan bunları isteme hakkım var mı diye soran kimse oldu mu? sen stadda arda'ya küfür et, kız arkadaşına küfür et. fubol yorumcusu bozmaları bu adamın cinsel hayatına kadar konuşsun, diledikleri gibi sallasın sen galatasaray taraftarı olarak sesini çıkarma. her yerden her türlü yıpratma çabaları galatasaray futbolcusuna hele ki kaptanına yapılsın sen yine sesini çıkarma?

    ama ne zaman zora düşseniz biz sana güvenmiştik arda böyle mi güveniyorsunuz?

    bu entry'de girsin en ofsayt entrylerime hatta bütün entrylerim girsin umrumda bile olmaz karma falan, ben galatasaray'ı seviyorum, popülerliği, insanların beni beğenmesini değil.
  • 8405
    kardeşinin * attığı " abimi çok özledik , galatasaray'a dönsün, kaptanlıkta jest olarak ona verilsin " minvalindeki tweet ile; dönsün mü? dönmesin mi tartışmaları sardı etrafımızı. kalbi kırık olanlar varmış gitti diye ve mesele genelde bu açıdan tartışılıyor ki yanlış. arda'nın gitmesinde bir yanlış yok, kaldı ki metin oktay bile gitti geldi bu takımdan. mesele arda'nın gittiğinde değil kaldığında neler olduğu veya olacağıdır.

    arda türkiye'de mega stardır ve bunu ne kadar inkar etse de bundan keyif almaktadır. isminin marka değeri tarkan, cem yılmaz falan ayarındadır. bundan da inanılmaz hoşlanmaktadır. bunun bedeli olarakta gündem de kalmalıdır, önde olmalıdır. yanına yaklaştırmamalıdır. çünkü şöhret sadec birkaç kişi içindir, herkes şöhret olsa değeri mi kalır şöhretin? zamanında lincoln ve kewell'in dahi şöhreti rahatsız etmişti arda'yı. şimdi kameraları çok seven yolanthe ile sneijder çıldırtır arda'yı, doğal lider drogba, kolunda pazu bandı yokken saha ortasında toplantı yapan drogba, köpürtür arda'yı. o huddle'a girmez arda. şöhret olmak, önde olmak bedel ister, zaman ister, reklam ister. işte bu yüzdendir, türkiye'de iken 10 kilo fazlasının olması, her hareketinin tartışılır olması, galatasaray kaptanı olarak emniyet müdürünü ziyaret etmesi. futbolla direk olarak ilgisiz birçok şeyi hayatının ana öğesi yapmalıydı. bu kadar işinin yanında sporcu hayatını götürebilmek zordu tabii. zaten zamanını çalan bu tip aktiviteler azalınca, ispanya'da futbolu ilerledi. ne zaman türkiye yaklaşsa, milli takıma dönse gene medyatik arda oldu bu arada elbette.

    birde "66 arda > 10 arda" geyiği var ki. çok yanlış bir önerme. doğrusu "genç arda > biti kanlanmış arda" olmalıdır. arda 66 giyerken takımın kaptanı hakan şükür'dü, hasan şaş'tı. bu efsanelerin yanında ancak kaldırabileceği kadar kaldırdı kafasını. kendisini tribüne kabul ettirmesi gerekiyordu, biraz kokması gerekiyordu öncelikle. buna rağmen yapıyordu yapacağını. bütün gol sevinçlerine 20 saniye geç gelip kümelenmiş takımın üstüne atlayarak en iyi fotoğrafı o verdi. düşün hakan şükür ve hasan şaş'ın sırtındaydı arda.* 2008'de hakan şükür futbolu bıraktı/bıraktırıldı. hasan şaş son senesini * sakat ve takımdan uzak geçirdi. takımın ağabeyi ayhan ve sabri kaldı. artık biti kanlanan arda darbeyi yaptı ve kaptanlığı aldı, kendinden 10 yaş büyük abisi ayhan'ın ve 5 yaş büyük abisi sabri'nin kollarından aldı hem de. artık 66 arda turan ölmüştü ve hiçbir zaman geri dönmeyecekti.

    arda çok iyi bir insandır, inanılmaz büyük bir kalbi vardır, tamamen katılıyorum. kendinden küçükler için ama, kendinden büyükler için değil, içindeki ego canavarı buna müsaade edemez. kendinden büyükleri sevemez arda.*

    en yetenekli türk futbolcudur diyorlar, selçuk inan'a ayıp etmeden kabul.
    senden benden büyük galatasaray'lıdır diyorlar sipsi için, ona da kabul.
    florya'nın çocuğudur diyorlar, hiç itirazımız yok.
    yabancı sınırı diyorlar, kesinlikle haklılar.
    fatih terim istiyorsa, bize laf söylemek düşmez diyorlar, buna da peki.

    ama arda buraya galatasaray için dönmüyor, galatasaray'ın ihtiyacı olduğu için dönmüyor, kendi için dönüyor. yani;
    defalarca "o kadar çok mutlu olduğunu" söylediği, saçını istediği şekle sokmasına rağmen kimsenin dönüp bakmadığı ispanya'dan dönmesinin tek sebebi var; içinden ilgi canavarı aç, iştahı o kadar büyüdü ki artık, canavarın beslenebileceği en iyi coğrafya olan türkiye'ye dönmek zorunda arda.ve bu canavar döndüğünde gözü ne 4.yıldız görecek ne şampiyonlar ligi ne varsa hepsini yiyecek, önüne gelen herşeyi süpürecek.

    daha önce pek çok kişinin pek çok futbolcu hakkında yanıldığı gibi, bende arda turan hakkında yanılmış olabilirim, 1 kere yüz yüze görüşmüşlüğüm yok, 1 kere aynı ortamda bulunup enerjisini hissetmişliğim de yok, düşündüklerim sadece ekrandan ve tribünden gördüklerim. umarım yanılıyorumdur ve eğer gelirse başarılı olur. ama ben 4.yıldız ve şl hedefi olan takımıma katılmasının büyük risk olduğunu düşünüyor ve herşey iyi giden bir takımda neden bu riske ihtiyaç var mı merak ediyorum.
  • 8409
    bizim için her şeyin kötü bittiği bir sezonda, takım resmen enkaz halindeyken gemiyi terkedip gitti. şimdilerde resmen küllerimizden doğup, etrafa korku saldığımız bir anda da geri gelme olayı ortaya çıktı. açıkçası kendisine pekte ihtiyacımız yok. zaten her maçta pozisyona giren ve gol atan bir ekibiz. bizim öncelik olarak defansı güçlendirmemiz gerek. gelirse de yaptığı bu yanlışa rağmen futbolcumuz olduğu için mecburende olsa bağrımıza basarız. umarım o da eski hatalarından ders almıştır.
  • 8410
    yine biz bir twit uzerine iki gunde hakkinda iki yuze yakin entry girdik. kimimiz sevindi, kimimiz gelmesin dedi, aslinda yaklasik 10000 entrynin yuzde sekseninde soylenen ayni seyler soylendi. sonucta ne oldu? bu oldu.

    (bkz: #1235312)
    (bkz: ahmet bulut)

    gelin rahat birakin bu basligi, bu adami. adam sacini uzatir 54 entry, sacini keser 87 entry, dar pantol giyer 62 entry, toplam bu rakamlari. ne etti? 203. ne anlatiyor bize bu rakam? hic bir sey? girilen entrylerin cogunda oldugu gibi hic bir sey. bir gun donerse arda turkiye'ye o zaman konusalim, ya da ne bileyim milli maclarda, kendi kulubunun maclarinda harikalara yaratirsa arda soyle bir gol atmis, afferin arda'ya diyelim. onun disindaki muhabbetler ancak laf kalabaligi.

    tanim da verecegim. meneceri ahmet bulut olan futbolcu. benim açımdan arda'nin gelecegi icin baska soze gerek yok.

    (bkz: #1025377)
  • 8412
    sevgili arkadaşlarım ve fatih hoca'm,
    çocukluğumun her günü galatasaray'da oynamayı hayal ederek geçmişti. mahalle aralarındaki her çalım, her bir gol ve döktüğüm ter, hepsi galatasaray içindi.

    florya'ya attığım ilk adımdan itibaren ise her bir gün ali sami yen stadı'na galatasaray kaptanı olarak çıkmayı düşledim. galatasaray'ın sürekli oyuncularından olmak, şampiyonluklar yaşamak istiyordum. ve her küçük erkek çocuğu gibi ben de uykuya dalmadan önce tuttuğumun takımın kaptanı olarak hayal ediyordum kendimi.

    o gün geldiğinde dünyanın en mutlu insanı bendim.

    bu, benim tüm futbol kariyerim boyunca yaşayabileceğim en yoğun duygu olarak kalacak. herhangi bir başarı, galatasaray kaptanlığı ile eşleşemeyecek benim için.

    galatasaray'daki ilk lig şampiyonluğum da en özel anılarımdan biri olacak. galatasaray ruhu'nu anlamak, onu doyasıya hissetmek ve nihayetinde hak ettiğimiz zaferi yaşamak, 2008 yılında, henüz 21 yaşındayken nasip olmuştu bana. karşılaştığımız her zorluğun üstesinden gelerek, son altı maçımızı kazanarak şampiyonluğa ulaşmıştık.

    hayatım boyunca bu takımın bir üyesi olduğum için gurur duydum. evet, galatasaray'ın başarılarını artık biraz daha uzakta takip ediyorum. ama gönlüm, hala takımımla beraber.

    takım arkadaşlarım, kardeşim gibi gördüğüm dostlarım, florya'daki büyüklerim, hasan abi, ümit abi ve fatih hoca'm, sizler her şeyin en güzelini hak ediyorsunuz.

    mayıs ayında yepyeni bir başarının altına imza atacağınıza tüm kalbimle inanıyorum, şansınız bol olsun!

    uzakta da olsa kalbi sizinle atan kardeşiniz.

    not: https://gss.gs/cvN.png buradan okuyarak yazdım. gizli bakınızlı kelimeleri okuyamadım ben uydurdum :(
    edit: https://gss.gs/Ci2.jpg

    birinci gizli bakınız "sonu" ikinci bakınız "camianın"

    (bkz: arda turan 19.şampiyonluk destek mektubu)
  • 8415
    kendisi gelirse sneijder'i almıs olmamızın hiçbir anlamı kalmaz. sistemi alt üst eder . ya kendisi gelir burak gider ya da burak kalır arda gelmez. ben burak yılmaz'dan yanayım. arda gelip simdi kaptan olmak isteyecek suan var olan sistemin efendisi sanacak kendisini reis zannedecek. eger gelip de makinenin işleyen bir parcası olacaksa kapımız acık. ama gelip kendisini makinenin en önemli parçası oldugunu düşünürse gelmesin. takımın kimyasını bozacagından cok korkuyorum.
  • 8418
    ajitasyon farklı bir şey. nefret edeceğiniz bir adamı sevebilir ya da o an bütün kızgınlığınızı unutabilirsiniz. dünyada bizim kadar duygularıyla hareket eden başka bir millet var mı bilmiyorum; fakat duygularla hareket etmenin çoğu zaman yanlış tercihlere sebep olacağını biliyorum.

    arda turan'ı en ağır eleştiren belki de aranızda tek sevmeyen biri olarak yazdığı mektup tarzı yazıyı okuduğumda ben bile etkilendim. "galatasaray'lı la bu" dedim. sonra gidişi, kaptanı olduğu dönemde takım için bir şey yapmadığı falan aklıma gelince duygularım değişmedi. aslında çok yetenekli olduğunu, gelirse böyle bir yetenekli türk oyuncu aldığımız için beke ya da forvete bir yabancı daha alabileceğimizi biliyorum. fakat çenesini tutmadığı sürece kendisi bize faydalı olamaz! yabancı düşmanlığını bilmeyen de yok hani!-bilmeyen varsa videosunu atabilirim- demem o ki her galatasaray'lı takım için faydalı olacak diye bir şey yok.

    ne bu yaz ne de gelecek yazlarda galatasaray'a gelmemesi en iyisi. hem galatasaray için hem kendisi için.
  • 8419
    galatasaray düştüğü zaman kaçtı gitti. ben bunu bilirim, ne hayali umrumda, ne çocukken attığı çalımlar. zamanında kalsaydın o zaman uzaktan bizi destekleyeceğine. ağzının suyu akıyor şu anda bu galatasaray takımda oynamak için lamı cimi yok. noldu çakma madrid'de? falcao da giderse zaten kan kaybı olcak. asla da madrid, barça varken uefa kupasından başka bi bok alamıcak. o kadar galatasaraylıydın madem bu takımın bir düşse bin kalkcağını bilseydin bari. taraftarlığından değil kendi geleceğini düşündüğün için gitmeseydin bari. şu anda kendin için yamanıyorsun zaten. sneijder varken bu takım amfli oynar aga. sen uzak dur bizden. şu bildiğin sneijder ha yanlış olmasın. futbol açısından istemiyor, duygusal anlamda hiç mi hiç istemiyorum.

    gelirse de napak ölek mi? fatih hoca gel derse gelir. fatih hoca gel dediyse bana da laf düşmez. gittikten sonra benim için bitti ama işte imparator 2. şans verirse s.ke s.ke bende destek olurum ona sarı-kırmızı giydiği için, imparator gelsin dediği için.

    son söz: mümkünse gelme.
  • 8420
    çok detaylara girmeye gerek yok, nasıl bir karakteri olduğunu ve şu anki takımımızda olan oyuncular ve aldıkları maaşlara da baktığımız zaman geldiği takdirde yaşayacağımız sorunları atletico madrid'e transferi sonrası verdiği röportajda ki sorulan bir soruya verdiği cevaptan anlayabileceğimiz oyuncu. şöyle;

    (gbkz: senin için en kırıcı olanın kendi taraftarınca protesto edilmek olduğunu biliyoruz. geçen sezon da galatasaray kötü bir sezon geçirirken sen eleştiri odaklarından birisiydin ? )

    ben takım kaptanıydım ama sakattım. oynamayan futbolcunun başarısızlıkta ne kadar payı olabilir? maalesef taraftarlar bana gerektiği kadar sahip çıkmadı. bunlar geçmiş konular tabii. hiç önemli değil, ben her zaman bir galatasaray taraftarıyım. benim galatasaraylılığım eksilmez. benim bir kırgınlığım var ama galatasaray taraftarına sesleniyorum, başkalarına da böyle yapmasınlar. takım iyi olduğu zaman "biz taraftarız" , takım kötü olursa "hadi ıslıklayalım. kimden başlayalım? arda'dan başlayalım." (gbkz: bu mudur yani? bu mudur galatasaraylılık? bunu yapanlar galatasaraylıysa, o zaman ben galatasaraylı değilim. )

    o tür insanlar olduğu sürece, bu kırgınlık asla tamir edilmeyecek. kırgınlığı tamir etmek gibi bir ihtiyacım da yok. o ıslıkladıkları adam, kulübe en çok bonservis bedeli getirerek takımdan ayrıldı, ispanya ligi'ne gitti. (gbkz: her sene milyarlarca para verilerek getirilen yabancı futbolculardan daha fazla emek vererek oynadı. ) üstelik onlardan daha az para alarak. hiçbir zaman para konuşmadı, yeri geldi boş mukaveleye imza attı. yeri geldi, parasını 8 ay sonra aldı ama hiçbir zaman bir yerlere haber uçurmadı, parasını sormadı.(gbkz: işte o ıslıkladıkları adam benim. beni ıslıklayanlara 4-4.5 milyon euroya gelip, paraları peşin alıp yatacak adam lâzım. ) yabancı avrupa'da 500 bin euro alıyor, buraya getirmek için 4 milyon euro veriyoruz. şaka gibi ya. sonra gelir gelmez, "galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş çok büyük takımlar" diyorlar. o kadar parayı alınca derler tabii. (gbkz: biz sivas'a deplasmana giderken, 50-100 bin dolar alacağımız ödenmezken, bazı yabancılar satın alacak helikopter bakıyorlardı. ) bunları taraftar bilmez ama. bugünlere sesimizi çıkartmayarak geldik.

    kimse beni şu cevapları veren adamın, drogba'nın sneijder'in ve sezon sonunda yine bu tarz gelecek yıldız oyuncuların olduğu bir takımda arda'nın sorun çıkarmayacağına ikna edemez. çoğu kişi de böyle düşünüyor. şu cevabı çok değil, 2 sene önce vermişti. kafasında çok şey değiştiğini düşünmüyorum. tekrar gelmesi, geleceğin galatasaray'ını kurduğumuz şu günlerde bu takıma yapılacak bir ihanettir. galatasaray'ı o yazdığı mektuptaki kadar çok seviyorsa, lig'de 8. olduğumuz zaman çekip gitmeseydi de, yine ligi 8.sırada bitiren galatasaray'a gelen selçuk inan kadar cesur olsaydı. kaptanlığa yakışan birisi olsaydı. gemisini terk etmeseydi. kusura bakmayın beyler, bu takımda yeri asla ve asla olmamalı. ya düzeldiyse, ya şöyleyse ya böyleyse gibi şeyleri söyleyenlerde komik oluyor. bu kumarı oynamanın amacı nedir? arda şu anki takıma mutlaka katılması gereken bir isim midir? hayır.

    her şeyi yapar; ama galatasaray'ın evladı. takımı bırakıp kaçar; ama galatasaray'ın evladı. medyada orada burada galatasaray'a laf çakar; ama galatasaray'ın evladı. geri dönsün; çünkü galatasaray'ın evladı.
    yeter be kardeşim, bugün arda bu konuşmaları bu kadar rahat yapıyorsa, hatalarından ders almıyorsa hep bu ''ama galatasaray'ın evladı.'' lafını söyleyip, onu savunanlar yüzünden. sanki arda gelirse çağ atlayacağız anasını satim.

    sonuç : allah'a yakın, bize uzak olsun.
  • 8421
    ayhan akman nasıl ''bam'' üçlüsüyle kaldıysa yani mustafa sarp ve barış özbek'e kurban gittiyse, ki burda ayhan'a bir ton küfür eden, karalayan, kaptanlığa yakıştırmayan arkadaşlardan doluydu ''kendi fikirleridir tabiki'' arda'da servet çetin'lerle, pinto'larla, kazım'larla kaynadı gidiyor.

    arda'nın başında ne hocası (fatih terim görmüş gözlere ''hoca'' kelimesini tattırmak cok zordur) vardı, ne antrenörü vardı ne de başkanı vardı.

    bütün yük arda turan'ın üzerine binmişken arda'yı biz servet gibi maç satan takımı lekeleyen adamlarla karıştırdık.

    gelsin takıma demiyorum, gelmek istiyorsa, fatih hoca istiyorsa bende istiyorum tamam ama bu kadar karalamayalım.

    anlayışla karşılıyorum gelmesini istemeyenleri ama gelmesin takımın dengesini bozar, sağda solda öyle böyle konusur gibi laflara girmeyelim cünkü adım gibi biliyorum burda herkes arda'yı özledi.

    hepimiz kırgınız ama herkes içinden ''ah be arda keşke'' diyor, en katı olanınız bile bunu diyor.

    ve hepiniz biliyorsunuz ki, arda turan parçalıyı üzerine giydiğinde 2. maçında hepiniz mutluluktan ucacaksınız.

    fatih terim, ünal aysal, ali dürüst ve abdurrahim albayrak gibi insanlar varken; arda turan hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.
  • 8422
    kendisi hakkında atıp tutan herkes "şu kadar galatasaraylı değil, bu kadar galatasaraylı değil" vikviki etrafında konuşuyor. ne yapıp ne yapmadığını tartışmıyorum, sadece böyle çıkıp ona galatasaraylı değil, buna vatan haini, şuna kafir vs vs diyenleri var ya terlikle kovalayasım geliyor yemin ediyorum. tüm dünya bunların etrafında dönüyor, her konuda otoriteler ya herkese geçirip dursunlar bakalım, "kınadığın başına gelmeden ölmezsin" derler bizim oralarda.
  • 8423
    bu takımın başında fatih terim varken ve lig başlarken terk etmiştir. yani başımızda imparator var, adam olur tarzı şeyler kendiyle çelişiyor.

    herkes biliyor gelirse takımda yabancı düşmanlığının tekrar başlayacağını. hadi dedik fatih terim varken olmaz böyle şeyler, fakat ne kadar ilginç değil mi bir insanın, bir futbolcunun sadece işini yapıp ilgisi olmayan şeylere karışmaması için takımın başında mutlak bir otorite olması gerektiğini düşünüyoruz.

    bir insanın karakteri bellidir. mesela selçuk inan, canımız, kaptanımız ve onun, takımda ve takımın başında kim olursa olsun, asla saçma işlere uğraşmayacağı, saçma açıklamalar yapmayacağından eminsin.

    gelip gelmesin konusunda henüz taraftar bir karar verebilmiş değil fakat beyefendi geçtim takıma dönmeyi hala kaptalığın peşinde. bizim bir kaptanımız var hani senin çocukluk hayalin(!) 8. olduğu sezon bıraktığın takıma gelen ve bizi şampiyon yapan bir aslan yüreklimiz; selçuk inan!

    hadi işe futbol tarafından bakalım, bazıları öyle bir konuşuyor ki yok en iyi türk futbolcuymuş. hayır arkadaşım mesut özil'i almaya çalışmıyorsun, hızlı oyun becerisi olmayan, şutları zayıf, aynı adama 3 kere çalım atan adama dileniyorsun. evet artı yanları tekniği ve mücadelesi haa bir de meşhur türk statüsü var zaten sözlüğe türk statüsündeysen hemen gelmelisin takıma.

    özetleyecek olursak, senden ricam lütfen takıma dönmek için uğraşma.

    yönetim ve imparator da seni geri getirmek gibi bir hataya düşmez umarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın