vay amk ne ara iki yil gecmis mabedi kaybedeli. stada girip eski acigi oyle koltuksuz gorunce icim burkulmustu. haddinden fazla kalabalikti eski acik.
son kez orda mac izledigini bilmek cok kötüydü. sevdigin kızla son kez sarilmak gibi, son kez öpüsmek gibi bisey. hani onun son oldugunu dusunmekten sarildigindan da birsey anlamazsin ya. aynen oyle. mactan da birsey anladigimiz yoktu. sonra bir de mac kahretmeye baslamisti bizi
*. hayir o donemde yenilgiler artik pek sikimizde degildi ama mabeddeki son macta yenilmek de koyuyordu amk. stadi kaybedecegimize mi yanalım, sahadaki ruhsuz futbola mi? sasirip kaliyorduk. bir ara 'sami yen hakkini size helal etmiyor.' tezahuratlari yukselmisti. macin kurtulmasini saglayan isimlerden biri de o stadin gordugu en karaktersiz adamlardan biriydi. (bkz:
servet cetin)
neyse mac bitti. ali kırca cikti ortaya. hayatimizi siken o siiri okudu. bunlari yazarken de o siiri dinliyorum bir yandan. tuylerim diken diken amk. 'ali sami yen sonsuza kadar' deyisi halen kulaklarimda herifin.