yaşının genç olması dışında pek bir çekici bir yanını göremiyorum .tabi ilk geldiği zamana göre geliştiğini söylemek lazım . telles için yanndaki stoperin kalitesi çok önemli defans yönü biraz zayıf ama sabır gerekiyor.
1952
roberto mancini'nin yarın almasını istediğim oyuncu. alalım 28 yaşında taş gibi sol bek oynasın. ben sıkıldım bu oyuncudan.
1953
35 metreden attığı şut sonrası verdiğim tepkiyi, ettiğim küfürü bu sezon hiçbir maçta hiçbir pozisyonda etmedim, o kadar sinirlendim. ofansı da defansı da yetersiz olan oyuncudur, hakan balta kendisinin yerine her halükarda(bitişik mi yazılıyordu bu kelime hatırlayamadım) sol bekte tercihimdir.
1954
büyük umutlarla transfer ettiğimiz ama maalesef elimizde patlayan sol bek. seneye takımda olursa bizim sol taraf yine yol geçen hanı olur. defansif yönü çok zayıf arada bir iki güzel orta açıyor ama yetmez...
1955
şu sözlükte en anlam veremediğim olaydır bu adamın deli gibi savunulması. leş gibi bir bek performansı gösterdi lan iki sezondur. savunmada sürekli uyuyor, kuvvetsiz, sürekli arkasına adam kaçırıyor, ofans anlamında desen yüzde bir isabetli orta falan açıyor. nedir yani şu adamı savunma gerekçeniz kamyonla para verip hala genç olduğunu düşünmeniz mi? kendini geliştirecek ve roberto carlos olacak falan sanılıyor sanırım.
3 haziran galatasaray bursaspor maçı'ndaki performansı yüzünden mancini istiyorsa da vazgeçmiştir kendisinden.
1956
bu adama 7.5 veren varsa gönderilsin dedim diye ne futboldan anlamadığım daldı ne de insan psikolojisinden anlamadığım. çuval dolusu para kazanıyorlar kardeşim. geleli 18 ay olmuş. galatasaray'ın bu aceminin pişmesini bekleyecek lüksü yok.defansı zaten berbat, hücuma bakıyorsun açtığı bütün ortalar rakibe.ben rakip stoperi olsam bu vitaminsiz orta açarken hiç kasmam nasıl olsa açtığı bütün ortalar bana gelecek. futbol romantikliği yapmaya gerek yok.iyi paran veren olursa üçe beşe bakmadan satılması lazım.zararın neresinden dönersek kardır.
1957
ihtiyacımız olan oyuncu değildir. ben iyi dediğim oyuncudan takımı taşımasını beklerim, daha azı değil. sneijder, muslera, ilk geldiği sezonki burak yılmaz dışında iyi oyuncu göremiyorum ben takımda. telles ise sık sık hücuma çıkma ve hız dışında özelliği olmayan bir oyuncu maalesef. riera'nın verdiği katkıyı asla veremiyor. beğenmediğimiz sabri yıllardır telles'i cebinden çıkaracak şekilde oynuyor. ben kendisini iyi oyuncu olarak görmüyorum, iyi olacağına dair bir ışık da göremiyorum ne yazık ki.
takımımız artık hakan ünsal gibi sol bekler, ribery gibi kanatlar, hakan şükür gibi forvetler barındırmalı. aksi takdirde şl'de yine averaj takımı oluruz.
1958
iyi bir sol bek oyuncusu nasıl olur onun tanımını yaparak başlarsak tellesin aradığımız futbolcu olup olmadığına daha çabuk karar veririz.sol bek mevkisinde oynayan adam defansif anlamda kolay geçilmeyecek ve duracağı yeri iyi bilecek.ofansif anlamda iyi bindirmeler yapacak ve bu bindirmelerde yaptığı ortalarla forvet oyuncularına gol pozisyonu sağlayacak tipte olmalı. tellese gelince defansif anlamda çabuk geçiliyor.türkiye liginde bile yerlerde süründüğünü,volkan şen karşısında neler yaşadığını biliyoruz.defansif anlamda yaptığı iyi birşey var top kesmek onun haricinde ahım şahım bir topçu değil. ofansif anlamda ileri hızlı çıkabiliyor bindirme yapabiliyor ancak isabetli orta açabildiğini ben pek hatırlamıyorum.o yüzden tellese 4m euro ve üstü para veren olursa hemen satmakta fayda var.
1959
bilader senin barcelona'nın kutlamalarında ne işin var allasen?
semih kaya ve bruma gibi telles de amansızca savunuluyor.
en çok kullanılan cümle: "ama daha yaşı 22"
bir tane isabetli orta açamayan bir bek nasıl iyi bek oluyor ben kafayı sıyıracam.
ayrıca one direction 'daki bebeler gibi saçları var. vizyonsuz mu ne?
not: tipine göre oyuncu beğendiğinizi düşünüyorum, o yüzden saçları hakkında yazdım. saçını eleştirecek kadar vizyonsuz muyum? vizyonluyum ben.
1962
galatasaray'in ama dogru ama yanlis cok buyuk bir yatirim yaptigi oyuncudur. tarihimizde 6.5 milyon euro verdigimiz baska bir bek oyuncusu yok en basitinden. telles bekleneni verdi mi? hayir vermedi. yabanci siniri buna bir bahane olabilir belki ama yani 1,5 yilda aklimizda da en azinda 3-5 maci kalmaliydi. kalmadi. fakat yatirimci mantigiyla bakarsak, onu silmek imkansiz. oyle, boyle bu adamin bir piyasasi var. galatasaray onun yerine cok iyi olacagi garanti bir sol bek de bulamayacak su piyasada. yabanci siniri kalkmisken bu sezon formayi ona teslim etmek lazim. gelisirse avrupa'ya okuturuz. gelismezse, onumuzdeki sezon bakariz gelecegine. dilegim cok iyi olmasi ve bize artik kronik sol bek arayisimizi tarihte bir ani olarak animsatmasi tabii.
1963
taraftarlığın garip mantığına kurban verilmek istenen sol bekimiz. saçları dahi eleştiriliyor. düzgün orta açamayan bek mi olurmuş? saçını da düzgün tarayamıyor zaten.
bir ikilem de gelişirse okuturuz gelişmezse elimizde kalır. gelişirse neden okutuyoruz? gelişmeyen adam okutulur? gelişen adamı neden satıyorsun? bırak kalsın, bu adam andre santos'un fenerbahçe'ye verdiği katkının çok daha fazlasını verecek bize. ilk geldiği sezonun yarısında çok da iyi bir performans gösterdi ligin sonuna kadar ki kendisini mancini 5'li orta sahanın sol koridorunda kullanmayı düşünüyordu. sonrasında geride kalmak zorunda kaldı. savunma özelliklerini ve hamlelerini geliştirdiği anda şu anda bulunduğu seviyeden daha üste çıkacaktır zaten. sneijder'le sol tarafta yasin olmadığı zamanlar yakaladıkları enerji, pas oyununa yatkınlığını da ortaya koyuyor. sürekli sneijder'in kendisini beslemesine olanak sağlayacak koşular yapıyordu. ceza sahasına yaldır yaldır giren (çalımlarla demiyorum bak doğru koşuyla) bek oyuncumuz mu var başka? yasin önünde oynadığı zaman ileriye aynı ölçüde çıkmıyor orası kesin. arkasını toplayacak da kimse olmuyor. hakan balta oynadığı zaman bunu yapmaya çalışıyor ama orta sahanın görevidir bu. orta açamıyormuş. orta açmasın? oyunu genişletsin ve sahaya yayılımı enine arttırarak kontrolümüzü arttırsın? bunlardan sonra da tek eksiği orta olsun. sabri de geri dönemiyor ve önünde kanat hücumcusu olmadığından sürekli ileride etkin gözüküyor. nerenizle izliyorsunuz maçları bilmiyorum da umut oynadığı zaman daha doğrusu umut sağda oynadığı zaman zaten bir sağ açık hücumcusu gibi oynamadığı için sabrinin önünde daha boş bir koridor kalıyor ama yasin solda oynadığında sol açık hücumcusu olduğu için geriden gelen bekin ileri çıkışları en fazla verkaçla ve daha kalabalık bir alanda oynanıyor. (topa sahip ve pasla çıktığımız çoğu hücumda bu böyledir.)
toparlayayım: hamleli futbolcu değil ama arkasını toplayan olmadığı için hamle yapmak zorunda kalıyor. yerleşik bir savunma düzeninde alanını başarıyla savunabiliyor. zaten bekin hamleden ziyade rakibini taç çizgisine doğru sürüp mümkünse tehlikenin oradan gelmesini engelleyecek alan savunmasını yapması yeterli olur yerleşik savunmada. ama sürekli hızlı hücum yediğimizde beklerimiz hep ileride kalıyor orta sahada rakibi durduramadığımız için.
futbolu amrabat'ın juventus deplasmanındaki abuk penaltısı gibi basit ve bireysel hataların genele hakim olduğu bir oyun değil. bir takım oyunudur. ya takımını minimum bireysel hata performansına göre hazırlarsın ya da sonuçlarına katlanırsın.
akılda kalan birçok başarılı maçı da vardır. ilk akla gelen de chelsea maçlarıdır. mancini'li dönemde çok da iyi bir performans göstermiştir doğru oynatılarak ve doğru oynayarak. telles bir sol bekten ziyade 5'li orta sahanın sol koridorunda oynayabilecek bir oyuncu daha çok. caner de öyledir mesela. kendini bulması ve performanslı bir sol bek olması 26 yaşından sonra oldu adamın. gönderelim o zaman telles'i caner'i alalım? elimizde telles varken onun yerine bir başkasını almak çok üst düzey birisi olmadıkça pek doğru değil.
bir de 18-19 yaşında parlayan uluslararası yıldızlar gözünüzü boyuyor. ülkemiz standartlarında yerli ya da yabancı bir oyuncunun parlaması 24-25'ten sonra başlar. diğer örnekleri çok nadirdir. ülkemizde son dönemde çok nadir bu olay. uluslararası düzeye çıkan 2-3 oyuncu var sadece bizden. bunun sebeplerini bulun, sonra telles olmuyorsa yollayın.
1964
alex telles şu anda sol bekte idare edebileceğimiz bir futbolcu. üç kaliteli futbolcuya ihtiyaç duyduğumuz şu sezon ön plana çıkarılmasını doğru bulmuyorum. hem tecrübesi artacak hem de devamlılığı.
ffp uygulamasının ciddiyetle takip edildiği bir dönemde fazla harcama yapmamız harakiri olur. sağbek, orta saha ve forvet acil ihtiyaçlarımız. bu sezon bu açıklarımızı kapatabilirsek gelecek sezon aşama kaydetmemiş ise telkes'in durumunu değerlendirmeye alırız diye düşünüyürum.
1965
devşirme sol bek albert riera kadar olamayan futbolcu.
pas oyununda yok, şut yok, orta yok, hava topu yok, ikili mücadele yok, top uzaklaştırma bile yok.
1966
şu an ağzımızın suyu aka aka izlediğimiz caner erkin de iki sene önce orta açmayı bilmiyordu. bu çocukta da var bi ışık.
1967
(bkz: alex telles/#1699474) öncesinde şunu okuyup ağzınızı sulandıran gökhan gönül ve caner'in onun yaşlarındayken neler yaptığına bakın. kaldı ki gökhan ve caner türk oyuncular.
sonrasında ise takımda sağ bek, defansif orta saha, kanat, forvet gibi çok ama çok daha acil bölgeler varken, kafayı şu takımda 11 oynayan en genç isme takmak ne kadar mantıklı onu düşünün.
ondan sonra bu çocuğa haksızlık yaptığınızı zaten farkedeceksiniz.
1968
yeterli değil ama gayet gelişim gösterdi ve umut veriyor. kapalı savunmalara karşı oynamayı öğrendi. top ayağındayken heyecen yapmıyor çok güzel yerlere atıyor. hani bruma gibi olsa tamam da bu çocuk iyi olacak. ayrıca eleştirin tabi ama bu galatasaray sözlükte eleştirmeyi itin götüne sokmak, küfürlü konuşmak,böyle bek mi olur, sen futbolcumusun tarzı argümanlar kullanmak olduğunu zannedenler olduğu için eleştirme sen kardeşim bilmiyorsun çünkü.
1969
umarım seneye takımın en zayıf noktası kendisi olur.diğer bütün mevkilerde telles'ten aldığımız verimin fazlasını alan takım, ligi süpürür avrupa'da da başarı yakalar.
diğer eksiklerimizi tamamlayalım da telles kusur kalsın.
1970
kendisi hakkında daha 22 yaşında, o yaşta gökhan gönül ve caner erkin ne yapıyordu denmiş. 1985 doğumlu gökhan 2007 yılında (telles ile aynı yaştayken) sakatlık sebebiyle mecburen maçın ortasında ilk şampiyonlar ligi maçına çıktı ve gayet başarılı olup milli takımın ilk 11'ine kadar yükseldi aynı sezon içerisinde. karakteri, şuyu buyu tartışılır ama telles ile aynı yaştayken büyük patlama yaptı. hem de ikinci ligden gelen bir oyuncu olmasına rağmen. 1988 doğumlu caner ise daha 18 yaşında rusya'ya transfer oldu. 2009-2010 yılında (daha telles'ten küçükken) galatasaray'da oynadı. performansı gayet iyi olmasına rağmen (ki sözlükte başlıkta bu yönde yorumlar epey var) saha içindeki olumsuz tavırları ve en son arda turan ile kavga etmesi sebebiyle takımdan gönderildi. sorasında fenerbahçe'ye transfer oldu, ersun yanal ile çizgisini arttırdı.
hani telles'in savunulacak bazı yönleri yok da değil. kalpten oynaması, canını dişine takması saygı duyulacak özellikler. ama 92 doğumlu bu çocuğu 22 yaşında ilan edip sonra da gökhan ile caner o yaşta neler yapıyordu demek, bir de bunu istatistiklerle açıklamaya çalışmak sadece komik kaçıyor. yoksa tekniğinin ne kadar yetersiz olduğu, açtığı ortalar bir kenara, pas oyununda bile zayıf kaldığı, savunma kademesinde halen aynı hataları yaptığı izleyen pek çok kişinin malumu. yoksa caner'in, gökhan'ın istatistiği değil asıl mesele.
1971
allah'tan gökhan'ı caner'i telles yaşındayken izledik de, dezenformasyona karşı dirençliyiz. 22 yaşında o harikalar yaratan gökhan bahsedilen sezonda fenerbahçe tarihinin en ofansif , belki de en tehlikeli takımında oynamış ve takımdaki zayıf halka olmuştu. milli takım on birine yükselmiş başarılı olup. geçiniz. sanki 4 büyüklerdeki oyuncular başarılı olmalarına göre oynuyor milli takımda. büyük takıma gelmişti ve başka sağ bek yoktu oynadı.
caner erkin ise, galatasarayda oynadığı sezon eleştridiğiniz tellesin yarısı kadar savunma yapmamış, türkiye kupası hariç 24 maçta iki asist ile oynamıştı. sorsan kendisi hücumcu bekti. karakteri falan konuşmuyorum bak.
adamı sevmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, ama eleştirirken başka insanlara laf çarpmak yerine , gerçek istatistiklere vakit ayırın lütfen.
değerli renktaşlarımızdan biri değinmiş, keşke kendisi en zayıf halka olsa diye. ne zaman ki takımdaki en genç oyuncu değil de en zayıf halka olur. o zaman sabaha kadar eleştiririm eksiklerini. yazdığım her entryde de eksiklerini belirtiyorum zaten. fakat bu kadar eksiğin, kusurun olduğu bir takımda bu çocuğa bu kadar yüklenilmesinde ben artık net şekilde art niyet arıyorum.
bu gözlerin gördüğü en kötü sol beklerden biri.pas yok,şut yok,pres yok,orta yok,yok,yok,yok.adam kaçırma var,çalım yeme var,oyunda uyuma var,yerini kaybetme var,yani bir futbolcuda olmaması gereken kötü özelliklerin hemen hemen hepsi var.sırf yaşı 22 diye de berbat bir bek savunulamaz,savunulmamalı.keşke isteyen bir takım olsa ama isteyen olsa bile ne kadar bonservis ücreti verir?özetle kötü futbolcu.
1974
şu topu sürerken daha doğrusu vites arttırırken sol kolunu havaya kaldırması hariç kendisini sevdiğim oyuncumuz. bu sene kendisinin çok başarılı olmasını ve yeni transferlerimizden biri olmasını diliyorum. iyi bir telles'e çok ihtiyacımız var.
1975
pozisyon bilgisi, hava topu, orta acmak konularinda yillardir gelismemis adam. simdi beklicez bunlarin hepsi duzelecek. vitaminsiz.