resim
Alex Nicolao Telles
Takım:Botafogo
Mevki:Sol Bek
Yaş:31
Boy:1.81
Uyruk:Brezilya
  • 2926
    12 temmuz 2016 tarihinde 6.5 milyon eur bedelle porto'ya sattığımız oyuncu. %10'luk kârdan da pay aldık. bugünlerde chelsea'nin kendisi için 45 milyon eur ödeyeceği, porto'nun da daha fazla kazanmak için serbest kalma bedelini 60 mil eur bedele yükseltmek isteyeceği konuşuluyor. eğer 45 mil eur bedelle satılırsa galatasaray 3.85 mil eur daha para kazanacak.

    sattığımız zaman;
    6.5 (mil eur) x 3.2 (euro kuru) = 20.8 milyon lira kazandık.
    bugün 45 mil eur'a satılırsa;
    3.85 (mil eur) x 5.06 (euro kuru) = 19.5 milyon lira daha kazandıracak bize.

    tüm bunların yanı sıra porto'nun şampiyonluk kutlamalarında "fener ağlama, en büyük cimbom" diye bağırması ise paha biçilemez.
  • 1996
    bakın sevgili romalılar dikkatle okuyun şimdi beni.

    dünyada olan her şeyin temeli ekonomiktir. gidip italya'dan sıradan bi zeytin yağı alırsanız vereceğiniz fiyat türkiye'deki en kaliteli zeytin yağından 2 kat daha pahalıdır. çünkü neden? tamemen pazarlama yönetiminden. bu da bir anda oluşan bi şey değil. yıllarca süren bu algı sonucunda adamların zeytin yağları dünyadaki en kaliteli zeytin yağı olarak lanse edilmiş ve böyle de devam edecek. belçika'dan isviçre'den çikolata alacağınızda da böyledir. bi fransız çikolatasını ne kadar süslerseniz süsleyin komşusu belçikanınki kadar iyi pazarlayamazsınız. şimdi bu turkish delight delight diyolar. sebebi basit sadece ismi var. öyle ahım şahım bi numarası da yok ama bilirsiniz bu pazarlamadır tanıtımın ürünüdür. yapacak bi şey yok.

    futbolun en kritik bölgelerinin başında gelir bekler hele de sol bek. adamdan bi canını istemediğin kalır. iyi bir bek olmak için dayanıklı olacaksın, hızlı olacaksın, teknik olacaksın, topla münakaşaya girmeyi bileceksin, rakibi takip edeceksin, topu kapacaksın, adam kaçırmayacaksın,kendi ceza sahana girip alanını adamını marke edeceksin, kademeye gireceksin, rakip bölgede korner bayrağına kadar yeri geldiğinde pres yapacaksın.

    hiçbir zaman kaleci sıkıntısı çekmeyecek dünya ya da orta sahanın ortasında da kaliteli oyuncu yok demeyeceğiz. bu mevki haricinde sıkıntısı olmayacak dünyanın çünkü bi şekilde yetenekleriyle işi çözebilecek diğer mevkideki oyuncular. bu arkadaşlar her zaman adamını kaçırma korkusuyla maç yapacaklar, iyi orta açmaya çalışacaklar boş bindirmeler yapacaklar. adı gibi kendisi de yan rolde bu arkadaşlar. çok nadir olarak takımlarının yıldızı olacaklar.

    manchester united geçen sezon potansiyel gördüğü luke shaw için dünyaları verdi. neden çünkü çıkmıyor ulan orada kaliteli oyuncu bulduğun zaman ümüğünü sıkıyorlar adamın. marcelo oynarken coentrao geliyor çünkü yok. başkalarında olacağında bende olsun bu kadar basit. chelsea luis felipe'yi alıyor dünya kadar paraya ve yedek oturtuyor. yetmiyor o kadar iyi oyuncu olsa da o kadar dinamik değil diye kenarda bekliyor herif. olmuyor yani çok zor bi mevki kalecilik kadar enayi olmayı gerektiren bi pozisyon.

    biz salak mıyız o zaman bu elimizdeki cevheri yollamaya çalışıyoruz? 22 yaşında ulan bu herif. 13 sene daha top oynayacak bu. eksik yönleri elbette var ama nasıl görmezden geliyorsunuz bu seneki gelişimi anlamıyorum. kademede yaptığı kritik hamleleri bir tek küçük bi azınlık mı farkında? orta açamıyor mu? evet açamıyor. saçma hareketler yapmıyor mu evet yapıyor ama yapacak yapmalı çünkü hala öğreniyor.

    bana adam sayın ya dünyada sol bek bu kadar potansiyelli olduğu düşünülüp lanse edilen adamları sayın mesela. ben deneyeyim ricardo rodrigez var, ben davies var, lucas digne var psg'de. ne bileyim çok yoklar. altın değerinde oyuncular bunlar. şimdi mi elimizden çıkaralım? gitsin kolarov mu gelsin. bu telles'in ölüsü para eder ölüsü. çünkü tüm avrupa biliyor ki galatasaray da bi sol bek var daha çocuk. ne zaman sıkıntıya girseler başka alternatifleri yok bu telles'e muhtaçlar bi gözleri de bu tarafta. kapış kapış karaborsa bu adamlar.

    ulan azıcık marka takıntısı bebeler gibi takılmayın evde pişen bulgurun tadını çıkarın.
  • 3138
    sol bek aradığımız bu günlerde adı sıkça gündeme gelen ex-bekimiz. hangi oyuncuyla dedikodumuz olsa “bir alex telles performansı alamayız ama..” kalıbı kullanılıyor. benim hatıladığım kadarıyla biz alex telles den de alex telles performansı alamamıştık. bu adam bizden gittikten sonra kendini buldu.
    rakibin hücum oyuncuları bu arkadaşı çelimsizliği sayesinde yerden kaldırmıyorlardı. bizdeyken tek artısı gençliği ve 3-4 maçta bir son çizgiye inip açabildiği ortalardı.
    lionel carole geldiği ilk maçlarda gözümüzü boyaması sebebiyle, telles için neredeyse bütün sözlük yaba ve meşalelerini alıp floryanın kapısına gitmiş, “gönderin bu vitaminsizi” diye sloganlar atmıştı.
    şimdi portoda gösterdiği performans sayesinde sol bek benchmarkımız olmuş. hah işte bizde o performansın çeyreğine ulaşamamıştı.
  • 2091
    adam sol bek ya, nasıl olur da bir sol bek hem tüm defansı toplarken hem isabetli orta açamaz, hem rakibin sağ kanadını hallaç pamuğu gibi atarken hem ara pası veremez, hem kendi kanadını ve kanadına yakın stoperi derleyip toplarken hem orta sahasına yardım edemez. nasıl olur da bütün bunları her maç yapamaz. amk öyle sol bekin. bir sol bek oyuncusunun görevi bunlar değilse ne? hem sol bek oyuncusunun değeri takımda defansta kendisiyle birlikte oynayan diğer 3 futbolcudan ayrı ölçülür. çünkü sağ bekin yediği bir boku ancak sağ bek toplar, yoksa sağ bekin yediği bir haltı sağ stoper, sağı toplamak için beke giden sağ stoperin boşluğunu diğer stoper, o stoperin boşalttığı alanı da sol bek toplamaz. ya da olası bir stoper hatasında veya orta sahada kaptırılan bir topta sol bekin yapması gereken hiç bir şey yoktur. önünde oynayan sol açık oyuncusunun defans yapıp sol beke yardım etmesi falan diyor bazıları, hangi çağda yaşıyor o zirzoplar azizim. sol bek dediğin kendi sol açığına sürekli yardım ederken, rakibin sağ kanat ve sağ bekini tek başına durdurur. durduramıyorsa siktirsin gitsin zaten takımdan. sol bek dediğin orta sahası düşmüş, defansının ağzı yüzü yamulmuş bir takımda bile tek başına orta sahayı defansı ve sol kanadı toparlamalıdır. toparlayamıyorsa bağlayın kuyruğuna tenekeyi, biraz da korkutun, aşağı malta'da iki kapıyı da kilitleyip salın ortaya, gece boyu kaçmaya çalışıp koştursun dursun, bize de eğlence çıksın de mi ama? hal böyleyken telles ne oynamaktadır ki hacı? tellesi'in allah belasını vermesin, iki eliyle bi topu doğrultamıyor telles, ben maç esnasında benimle birlikte maç izleyen kim varsa zorla onları da telles'e küfür ettiriyorum, yaptığın işi seveyim telles demeyeni yanımdan siktir ediyorum. sonuçta teneke topçu amk.

    hem ayrıca bu teneke gidince alacağımız sol beklerin isimleri de belli; marcelo, filipe luis, jordi alba, david alaba... bu dördünden evet cevabını aldık, sadece jordi alba'yı kulübü bırakmak istemiyormuş, en son; gideceksen bari telles'i senin yerine bize göndersinler demiş barcelona, tabi alba barça'nın telles'i istediğini duyunca "ıyyyghhh" demiş, "bunlar meğer ne kadar vizyonsuzmuş, telles'in adını ağzına alan kulüp teneke kokuyor" demiş, kulüple ipleri koparmış, ondan alba'nın bonservisinde sorun çıkarabilir barça diyorlar, yoksa adamla anlaşmışız yani. teneke telles'in takımdan defolup gitmesini bekliyoruz amk. herifçioğlu da buldu tabi yiyimli kapıyı, bir türlü gitmiyor takımdan.. teneke herif ne olacak...

    hastayım bu sözlüğün futbol dehalarına amk, günün birinde bu futbol dehalarının yorumları sayesinde kendimi sikicem evde.. hll spr dvm beyler, telles teneke, bruma çöp, burak süper, sabri bizim evladımız, evet.
  • 3165
    porto'dan 40 milyona chelsea'ye gidemeyişi aklıma 13 sene evvel kaybettiğimiz dedemin arsasını getirdi.

    belki ankara'yı bilirsiniz. çankaya'nın yukarılarında kırkkonaklar vardır. bol yokuşlu. çok değil 20 sene evvel dedemin kendi arsası üzerinde orada gecekondusu vardı. öyle bir yokuş ki... yokuşun iki tarafı gecekondular, ortadan yol geçiyor ve aşağıda dere ile son buluyor mahalle. bildiğin uçurum. dere dedikleri de 40 yıl evvel kurumuş. yani ortada dere yok ama top falan kaçar uyarıları hep dere üzerinden dönüyor. dereye kaçar topunuz diyerekten. öyle bir yokuş işte neyse. yokuş falan ama çankaya sonuçta. çok değerli bir yer.

    zamanlardan gecekonduların yerini yavaş yavaş büyük inşaatlara bırakma zamanı. bütün mahalleyi de büyük bir inşaat firması yokluyor. sürekli toplantılar bilmem neler. bütün araziler tek tek satın alınıyor, dedeme de bir daire düşecek. daire milyonluk. havuzlu site olacak. milletvekilleri sitesi falan söylentileri.

    önce bir 3-4 sene tek bir arsa sahibinin arsayı inatlaşıp satacaktın-satmayacaktın davasını beklediler. neyse sonra arsasını satmayanın arazisinde yangın çıktı falan derken adam ölümlü dünya diyerek(!) ikna oldu. daha sonra sitenin yapılmasını beklerken, sağda solda kirada oturan dedem ebediyete göç eyledi. yok daireyi satacağız dedemlere ev alacağız, kalanı da kardeşlere bilmem ne planları yapan aile artık; ananeme 2 hisse, onunla ev alırız anneme hesabı yapmaya başladı. daire oldu mu sana miras.

    müteahhitlerle yapılan azılı toplantılar, ha oldu ha olacak derken... sonra da müteahhit borçları nedeniyle kaçtı. birkaç yıl da bu problem beklendi. daha sonra inşaat başka bir firmaya devredildi. tekrar azılı toplantılar... ha bitti ha bitecek derken yıl 2020 oldu. 4 senedir duyuyoruz ki bitmek üzereymiş. bitiyormuş yani. oradan da işte kardeşlere pay gelecek. bu süreçte kendi hissesini satan teyzem falan oldu. hisseler el değiştirdi ama bir inşaat bitemedi.

    bugünün parasıyla belki hisse başına 100 bin lira düşecek ama hala düşecek. durduk yere baş ağrısı sebebi aile bireyleri için. benim fikrim o inşaat bitmez, biterse de o bina milyonluk etmez.

    telles'e gelince. büyük kaptan telles jubilesini porto-benfica maçıyla yapar. porto taraftarlarında telles maskeleri, gözlerde yaşlar... omuzlarda taşırlar kaptanlarını. gerekirse teknik ekibe de sokarlar sonra. ama o para bize yar olmaaaz.

    not: o dereyi doldurmuşlar ama. dümdüz arazi yapmışlar orayı. ama bizim binayı yapmamışlar. koca uçurumu düzleyip dereyi dolduran adamlar iki tuğlayı bir araya getir(e)memiş. o yüzden satmazlar kardeşim telles'i. al sat fabrikası porto'da telles simge isim olur gerekirse.
  • 1773
    bir kitle var pusuda bekleyen, bu çocuğun ne zaman ayağı kaysa burada bitip kendisini kötülüyor. akbaba mısınız be kardeşim. bir futbolcunun özelliklerini ve potansiyelini değerlendirirken ayağının kayıp kaymamasından başka parametre yok mu. böyle top oynadıktan sonra kaysın, düşe kalka öğrenecek işte çocuk.
    bir de ortalarına takılıyor çoğunluk. tamam iyi orta kesemiyor ama bu gelişmeyecek bir özellik değil ve kendisinin iyi yaptığı bir şey atlanıyor. ileride topu aldığında çok hızlı bir şekilde kafasını kaldırıp pas opsiyonlarını tarıyor ve yine hızlıca dikine bir pas çıkarıyor telles. takımının pas akışkanlığını artırmak, üçgenler kurulmasına katkı sağlamak, hatta dar alanda kilit pas çıkarabilmek standart bek oyuncularının yapabileceği işler değildir.

    kendi genç oyuncunuza sahip çıkmak, yapmaya çalıştıklarını izlemek yerine her hatasında vurmak nasıl bir mantıktır anlamıyorum. adam bildiğin kötü olsa, hiçbir şekilde gelişemeyeceğini anlasanız ona bir şey diyemem de telles için ikisi de geçerli değil. gelecek sezon 45 maç dolayında oynarsa tam istediğimiz kıvama gelecek bir yeteneği ve potansiyeli var. devam et sen aslanım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın