3165
porto'dan 40 milyona chelsea'ye gidemeyişi aklıma 13 sene evvel kaybettiğimiz dedemin arsasını getirdi.
belki ankara'yı bilirsiniz. çankaya'nın yukarılarında kırkkonaklar vardır. bol yokuşlu. çok değil 20 sene evvel dedemin kendi arsası üzerinde orada gecekondusu vardı. öyle bir yokuş ki... yokuşun iki tarafı gecekondular, ortadan yol geçiyor ve aşağıda dere ile son buluyor mahalle. bildiğin uçurum. dere dedikleri de 40 yıl evvel kurumuş. yani ortada dere yok ama top falan kaçar uyarıları hep dere üzerinden dönüyor. dereye kaçar topunuz diyerekten. öyle bir yokuş işte neyse. yokuş falan ama çankaya sonuçta. çok değerli bir yer.
zamanlardan gecekonduların yerini yavaş yavaş büyük inşaatlara bırakma zamanı. bütün mahalleyi de büyük bir inşaat firması yokluyor. sürekli toplantılar bilmem neler. bütün araziler tek tek satın alınıyor, dedeme de bir daire düşecek. daire milyonluk. havuzlu site olacak. milletvekilleri sitesi falan söylentileri.
önce bir 3-4 sene tek bir arsa sahibinin arsayı inatlaşıp satacaktın-satmayacaktın davasını beklediler. neyse sonra arsasını satmayanın arazisinde yangın çıktı falan derken adam ölümlü dünya diyerek(!) ikna oldu. daha sonra sitenin yapılmasını beklerken, sağda solda kirada oturan dedem ebediyete göç eyledi. yok daireyi satacağız dedemlere ev alacağız, kalanı da kardeşlere bilmem ne planları yapan aile artık; ananeme 2 hisse, onunla ev alırız anneme hesabı yapmaya başladı. daire oldu mu sana miras.
müteahhitlerle yapılan azılı toplantılar, ha oldu ha olacak derken... sonra da müteahhit borçları nedeniyle kaçtı. birkaç yıl da bu problem beklendi. daha sonra inşaat başka bir firmaya devredildi. tekrar azılı toplantılar... ha bitti ha bitecek derken yıl 2020 oldu. 4 senedir duyuyoruz ki bitmek üzereymiş. bitiyormuş yani. oradan da işte kardeşlere pay gelecek. bu süreçte kendi hissesini satan teyzem falan oldu. hisseler el değiştirdi ama bir inşaat bitemedi.
bugünün parasıyla belki hisse başına 100 bin lira düşecek ama hala düşecek. durduk yere baş ağrısı sebebi aile bireyleri için. benim fikrim o inşaat bitmez, biterse de o bina milyonluk etmez.
telles'e gelince. büyük kaptan telles jubilesini porto-benfica maçıyla yapar. porto taraftarlarında telles maskeleri, gözlerde yaşlar... omuzlarda taşırlar kaptanlarını. gerekirse teknik ekibe de sokarlar sonra. ama o para bize yar olmaaaz.
not: o dereyi doldurmuşlar ama. dümdüz arazi yapmışlar orayı. ama bizim binayı yapmamışlar. koca uçurumu düzleyip dereyi dolduran adamlar iki tuğlayı bir araya getir(e)memiş. o yüzden satmazlar kardeşim telles'i. al sat fabrikası porto'da telles simge isim olur gerekirse.
belki ankara'yı bilirsiniz. çankaya'nın yukarılarında kırkkonaklar vardır. bol yokuşlu. çok değil 20 sene evvel dedemin kendi arsası üzerinde orada gecekondusu vardı. öyle bir yokuş ki... yokuşun iki tarafı gecekondular, ortadan yol geçiyor ve aşağıda dere ile son buluyor mahalle. bildiğin uçurum. dere dedikleri de 40 yıl evvel kurumuş. yani ortada dere yok ama top falan kaçar uyarıları hep dere üzerinden dönüyor. dereye kaçar topunuz diyerekten. öyle bir yokuş işte neyse. yokuş falan ama çankaya sonuçta. çok değerli bir yer.
zamanlardan gecekonduların yerini yavaş yavaş büyük inşaatlara bırakma zamanı. bütün mahalleyi de büyük bir inşaat firması yokluyor. sürekli toplantılar bilmem neler. bütün araziler tek tek satın alınıyor, dedeme de bir daire düşecek. daire milyonluk. havuzlu site olacak. milletvekilleri sitesi falan söylentileri.
önce bir 3-4 sene tek bir arsa sahibinin arsayı inatlaşıp satacaktın-satmayacaktın davasını beklediler. neyse sonra arsasını satmayanın arazisinde yangın çıktı falan derken adam ölümlü dünya diyerek(!) ikna oldu. daha sonra sitenin yapılmasını beklerken, sağda solda kirada oturan dedem ebediyete göç eyledi. yok daireyi satacağız dedemlere ev alacağız, kalanı da kardeşlere bilmem ne planları yapan aile artık; ananeme 2 hisse, onunla ev alırız anneme hesabı yapmaya başladı. daire oldu mu sana miras.
müteahhitlerle yapılan azılı toplantılar, ha oldu ha olacak derken... sonra da müteahhit borçları nedeniyle kaçtı. birkaç yıl da bu problem beklendi. daha sonra inşaat başka bir firmaya devredildi. tekrar azılı toplantılar... ha bitti ha bitecek derken yıl 2020 oldu. 4 senedir duyuyoruz ki bitmek üzereymiş. bitiyormuş yani. oradan da işte kardeşlere pay gelecek. bu süreçte kendi hissesini satan teyzem falan oldu. hisseler el değiştirdi ama bir inşaat bitemedi.
bugünün parasıyla belki hisse başına 100 bin lira düşecek ama hala düşecek. durduk yere baş ağrısı sebebi aile bireyleri için. benim fikrim o inşaat bitmez, biterse de o bina milyonluk etmez.
telles'e gelince. büyük kaptan telles jubilesini porto-benfica maçıyla yapar. porto taraftarlarında telles maskeleri, gözlerde yaşlar... omuzlarda taşırlar kaptanlarını. gerekirse teknik ekibe de sokarlar sonra. ama o para bize yar olmaaaz.
not: o dereyi doldurmuşlar ama. dümdüz arazi yapmışlar orayı. ama bizim binayı yapmamışlar. koca uçurumu düzleyip dereyi dolduran adamlar iki tuğlayı bir araya getir(e)memiş. o yüzden satmazlar kardeşim telles'i. al sat fabrikası porto'da telles simge isim olur gerekirse.