• 76
    türklük, müslümanlık, galatasaraylılık, ülkenin iyiliğini istemecilik tespit ve ayarlama enstitüsü tarafından ah alma standartları da belirlenmiş hayırlı olsun.
    olm siz hayırdır ya?
    kaldı ki taraftarı olduğunuz görüşler o kadar içi boş ki, kimsenin ahını almaya ihtiyacı yok devrilmek için.
    ayrıştırdıkça yalnızlaşıyor, yalnızlaştıkça hırçınlaşıyor, hırçınlaştıkça saçmalıyor, saçmaladıkça batıyor, battıkça ayrıştırıyorsunuz ve bu döngüyü kenardan izliyoruz ibretle.
    hani turizm kriziyle ilgili ekşide güzel bir yazı vardı "biz aynı gemide değiliz, siz bizi geminden atalı çok oldu" diye. o yüzden, "aynı gemideyiz" diye ağlamayın boşuna. malum, su, itfaiye, hortumları kendilerine bağladılar.
  • 79
    bu lafı havaalanında aklıevvel bir trabzonspor taraftarı etmişti terim'e. sonra da "şikeden mağdur olmuş bir sürü insan var, biz bu milli takımı nasıl destekleyelim?" diye eklemişti.

    ben terim'in yerinde olsam şunu sorardım: "son seçimde hatta son 5 seçimde, şikeyi aklayan adalet ve kalkınma partisi trabzon'dan yüzde kaç oy aldı?"

    bu ts'liler ilgin insanlar. her seçim, akp'ye oy yağdırırlar sonra "mağduruz da mağduruz :(" diye ağlaşırlar. aynı dangalağın karşısına rte çıksa "ahımız var" diye bağırmak bir yana ayaklarına kapanmaya kalkar.
  • 81
    bir efsanenin bitişidir.

    çünkü bu lafın sahibi milyonların duygularına tercüman olmuştur. fatih terim'in seveni kalmadı demiyorum ama milyonları kaybetti. benim bildiğim, çevremdeki galatasaray taraftarının çoğunluğu artık adından da, efsanesinden de haz etmiyor.

    milyonları kaybeden kaybetmiştir.

    başarılarına, banka hesabına, kariyerine ne eklerse eklesin kaybetmiştir.
    fatih terim yarınlarından harcamıştır.
  • 83
    --- alıntı ---

    fatih terim: “istemeden kırdığım 'ahımız var' diyenlerin başımın üstünde yeri var. bu şekilde eleştirenler kıymetliler. bunu herkes bilsin.”--- alıntı ---

    fatih terim bile söyle dedi canlı izledim. gayet farkinda yaptiklarinin ve bu ahın tuttugunun ama hala "ohomoz vor hoco" diye biz ah edenlere laf edenler var.

    ben ah'ımı biraz cektim su ara, basarili olsun milli takimda da milli takimi birakmaya bahanesi olmasin, sonra kendini ispat icin galatasaray'a gelmeye kalkmasın.

    biz onsuz mutluyuz. o da n'aparsa yapsın...

    ama o ah gecmedi, gecmez hoca bilesin...
  • 85
    2013'ün sonbaharında yaşananlar sebebiyle taraftarın tekrar etmekte haklı olduğu söylem.

    fatih terim'in 5 ekim 2016'da söylediği sözlerin arkasında, derin bir korku vardır.
    milli takımda da başarılı olamaması halinde, kendisini gündemde tutabileceği ve iyi bir kontrat ile sığınabileceği galatasaray olmayacaktır.
    egosundan bulutlara değip yere inmeyen yapısı, yaşanan olaylara rağmen bugüne kadar gerçekleri görmesine engel olmuştur.
    riekerink hocanın göreve devam ettiği süreçte,göreve tekrar gelebileceği söylentilerine gösterdiği yaklaşım tam anlamıyla aymazlık, şımarıklık ve sorumsuzluktur.
    galatasaray'a her fırsatta zarar vermeye çalışan satılık medya sürüsüne malzeme verdiği yetmezmiş gibi, devrim sürecini başlatan riekerink'in en hassas dönemde huzursuz haftalar geçirmesine neden olmuştur.
    ancak geçtiğimiz yaz aylarından sonra, ahını aldığı taraftara şirin gözükmesi gerektiğini farketmiştir.
    ama yemezler.

    galatasaray, sizi siz yapandır.
    galatasaray, sizin yaptığınız değildir.
    galatasaray, içinde olduğunuz için minnettar olmanız ve onur duymanız gereken bir toplum parçasıdır.
    galatasaray, içinde olduğunuz sürece tüm varlığınızla hizmet etmeniz gereken bir kurumdur.
    galatasaray, balon gibi şişip alnı arşa değecek insanların yeri değildir.

    ancak ve ancak bu şartları sağlarsanız gerçek galatasaraylı olursunuz.
    sizi sevenleri üzerseniz, bu armayı sevenlerin ahını alırsınız.
    o ah, aheste aheste çıkar.
    yaşattıkların için teşekkürler ancak galatasaray'da kalabilmek karakter ister.
    ahımız var, allah'a yakın galatasaray'a uzak ol hoca.
  • 88
    bunu söyleyen trabzonspor taraftarı vardı ya. heh işte o kafadaki adamların lafıdır. avrupa şampiyonası elemelerinde hollanda şöyle geçirecek şu takım böyle çakacak diye dolan, ortaya bir etki koy, sonra dediklerinin tam tersi olunca türkiye hollanda'yı tokatlayıp şampiyonaya katılınca hiçbir tepki olmasın değil mi? sadece sen söyle, senin doğruların kabul görsün, dediklerin olmayınca da hedef aldığın kesim sussun. hiç cevap vermesin. ulan terim'i ego ego diye eleştiren adamlardaki egoya bak arkadaş. basın toplantısında terim "ahımız var"cı tayfaya dedikleriyle galatasaray'a yanlıyormuş bir de kafaya bak. terim'in galatasaray'a yanlamaya ihtiyacımı var allah aşkına? adama hafta içinde fetöcü damgası vurulmuş programlarda bunların yanında o ahımız varcılar s.kinde deği adam bunu anlatmaya çalışıyor. bizim kendini çok önemli sanan sözlük yazarları da ciddi ciddi terim'in kendi desteklerine ihtiyacı olduğunu falan düşünüyor. ne yapacaktı yani "ohomoz vooor" diye dalga mı geçecekti bizim yaptığımız gibi. bakın dalganıza demiş işte adam anlayana. umrunda bile değil emin olun. benim nazarımda sonsuza kadar boş ve cahil bir söylem olarak kalacak. yıllar geçecek terim galatasaray efsanesi olarak anılırken bu ahımız varcılar da işte tarihte o trabzonspor taraftarının yanında yerlerini alacaklar. boş, beleş, komik bir slogan daha fazlası değil.
  • 89
    5n1k'sı 24 eylül 2013 akşamı hocanın kapısına gidip hıçkıra hıçkıra ağlayan, 1000 kilometre ötede bir şehir duvarına bir sabaha karşı ya terim ya ölüm yazan, della alpi'ye gidip terimizm diye sticker yapıştıran paramparça edilmiş binlerce yürekle ağzına kadar dolu olan laf.

    hayatta arkasından ağlayıp sonra kendimi bu derece "salak gibi" hissettiren iki insan oldu. birinin arkasından intiharı düşündüm ama seninki daha çok koydu be hocam...
    ne olur geri dönme...
  • 92
    fatih terim basın toplantısında 'ahımız var diyenlerin başımın üstünde yeri var' demesi neye benziyor biliyor musunuz?

    vereceğim örnekte fatih terim erkek kişisi, galatasaray kadın kişisi olacak...

    lisede kimseye bakmayan, güzel, dünya tatlısı, hanımefendi bir kızın okulun dikkat çeken ama serseri oluşundan ötürü biraz uzak durduğu popüler çocuğunun birbirine aşık olması ve bu güzel birliktelikle birlikte herkesi kıskandırıp mutlu olmaları, çevrelerinin en gözde çifti olmaları, bu beraberlikten sonra çocuğa her kızın yavşaması ama çocuğun kimseye yüz vermemesi, benim için sadece o var, aslolan o'dur demesi, arada sudan sebeplerle birkaç kez ayrılıp barışması, kıza bu sürede bir sürü kez yakışıklı-eğitimli-kibar, diğer kızlar tarafından ideal eş diye tabir edilen iyi talipler gelmesine rağmen kızın aklının hep o çocukta olması ve ben onu seviyorum, başkası olmaz demesi. kızın ve çocuğun aynı şehirdeki üniversiteyi kazanıp başka bir şehirde beraber yaşamaları, çok mutlu olmaları ve okulu bitirip evlenip yuva kurma hayalleri kurarken, okullar bittiğinde her ikisinin de işi hazırken, tüm planlar yapılmış, okul biter bitmez söz kesilecek ve askerden dönünce evlenilecekken, hayata dair önlerindeki tek engel okulun bitmesi iken, çocuğun, komşusu ve ona aşık olan, her ayrılmalarında çocuğun kafasını karıştırmaya çalışan, yıllardır da kıza kötü davranan ama çocuğun anlamak istemediği eski komşu kızının ailesinin yurt dışındaki şirketinden aldığı 6 aylık staj teklifiyle kafasının karışması, üstelik de komşu kızının da orada olacak olmasına rağmen kızın kariyeri için buna bile izin vermesi, kızın babasının durumu anlayıp damadı kurtarmak için bu sırada damat adayına şirketinde iyi bir pozisyonda iş teklif etmesi, çocuğun artizlik yapıp, "birileri mutlu olacak diye imza atacak değiliz" demesi :( *

    bunu bahane ederek diğer şirketteki stajdan sonra aynı işyerindeki iş teklifini de kabul ederek, kızdan ayrılması, diğer kızla yakınlaşması...

    kızın bunalıma girmesi, tüm ailesine ve arkadaşlarıyla görüşmeyi kesmesi, hayattan soğuması, okulunun uzaması, hasta olması... ah etmesi...

    aradan geçen 1 yıldan sonra önce kızın son bir gayretle okulunu bitirmesi *, okul bitince de bir süre sonra babasının şirketinde staja başlayan bir çocuğu beğenmesi, stajyer çocuğun çok yetenekli ve gelişime açık olması, kibar ve iyi aile terbiyesi alması, babasının çocuğu fark etmesi ve staj daha devam ederken işe alması, önemli görevleri teslim etmesi, sağ kolu yapması ile daha da sık görüşen kız ve çocuğun birbirine yavaş yavaş aşık olmaları...

    tam bunlar olurken yurt dışındaki esas erkeğin bunları öğrenince kıskançlık krizine girmesi, egosunun zedelenmesi, ortak arkadaşlarıyla görüştüklerinde, "hala onu unutmadım, o benim ilk ve son aşkım" demeleri, her türlü olumsuz duruma karşı cepte gördüğü ilişkiyi kaybetmek istememesi, macera, ün ve para peşinde koşarken şirketteki görevindeki başarısızlıkları ve komşu kızının eski ilgisinin olmaması, iş yerindeki düşmanları, eski sevgiliyi kaybetmeme arzusu...

    kızın görgüsüz annesinin* kendisini sevdiğini bilerek ona yaklaşma çabaları...

    tüm bunlara rağmen kızımızın yapılanları unutmaması, yeni adaya saygısından ötürü "aramızda bir şey yok ve ben artık onu unuttum" demesi, kalbindeki en derinlerdeki o son parçayı da yok etme çabası, güzel günler yaşadığı ilkler aklına geldiğinde, ayrıldıkları zaman* yaşadıklarını hatırlaması...

    ve ahını unutmaması...
    -----------------------------------------------------------
    kısaca o aşk bitti, ahımız var hocam...
  • 93
    terim'in bizi 2013 yılında bırakıp gitmesinden sonra kendisine pek çok kişinin ahı var. ben 2013 yılında yine çok üzüldüm ama ah etmedim, çünkü benim ahım öncesinden...
    ben 2000 yazında faruk süren'e telefonda "tatile gidiyorum başkan" deyip, cechi gori'nin uçağıyla floransa'ya uçan terim'e ahlıyım. ben avrupa şampiyonu olan kadrosunun 11'inin en kilit adamlarını kaybetmiş galatasaray'ın, mircea lucescu tarafından kurulan yeni takımı ile 2002 yılında şampiyon olup, şampiyonlar liginde çeyrek finali hep son saniyelerde yediği gollerle kaybetmesi sonrası oluşturduğu havayı, yaptığı kulislerle takımın başına gelip bitirdiği için ahlıyım.

    2011-2012'de gelince yine sevindim, yine umutlandım. çünkü terim; ahlansak da, darılsak da, kızsak da, küssek de hep içten içe sevdiğimiz bir kişiydi. yine bizi başarıya koşturdu, yine bizi ayağa kaldırdı ama yine tıpkı 2000'de gori'nin uçağına bindiği gibi demirören'in yanına gitti. yine her şeyi yarım bıraktı diye üzüldüm. tarih tekerrürden ibarettir sözü için dedi sanki hırvatistan maçı basın toplantısında "ben de duyuyorum, dönünce bakarız." laflarını. daha şampiyon olmadık, avrupada zaten yokuz. ama bir hava yakaladık. milli takımdan kovulursan başımıza geçip, onu mu bitirmek istiyorsun hoca? başlarını önlerine eğdirdiğin adamların mahvolan hayallerini,beklentilerini , dün basın toplantısında "başımın üstünde yerleri var!" diyerek mi yerine getireceksin hoca?

    kaçılmaz dediğin milli görev'e devam hoca. zamanında federasyon başkanı levent bıçakçı ile farklı yerlerden jetskilere atlayıp da denizin ortasında buluştuğun ve ikna olduğun, ertesi gün tüm gazetelerde fotoğraflı bir şekilde aranızda geçen konuşmalarıyla çarşaf çarşaf çıkan toplantıyla 2. kez başladığın, son seferinde; "4 maçlık gidiyorum", "sözleşme göstermelik, şeklen yapılmış bir şey. büyütmeyin!", "kovsalar da gitmem" diyerek milyon euroların altına imza attığın milli görev'e devam.

    galatasaray da sensiz yakaladığı havayı, tempoyu arttırarak sensiz şampiyonluğa, başarıya yürümeye devam edecek.
  • 96
    ah mah etmiyorum. bizden uzak allahına (para, tüpçü, malum şahıs)* yakın olsun.
    hee ama burası türkiye. olur ya yarın bir gün galatasaray'ın başına geçmesi teklif dahi edilirse, buna tepki göstermeyip imparatooor çekecek olanlar, galatasaraylılığını önüne alıp düşünmesi gerekir.
    galatasaray'ı var eden bu yürüyen ego değildir. onu var eden galatasaray'dır.
  • 98
    kendinin de bizde ahı var demek ki o gittiğinden beri burnumuz boktan çıkmıyo amk ahahahahahaha. bir şampiyonluk var onu da kendisinin 'atadığı' hamza hamzaoğlu sayesinde kazandık. ulan bizde kimin ahı var hadi söyleyin? yok öyle ben başkanım, 'kovirem üle' deyip artistlik yapmak. neticene baka baka kaçarsın öyle. sonra da sosyal medya trolleri ile, satılmış gazetecilerle haber yayıp dönmek için yoklarsın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın