sürdürülebilir başarı için illa dibe vurup sıfırdan başlamak mı gerekir?
geçen sene takımın defansı ve orta sahası s.o.s verirken ısrarla kanatlara transfer yapılması, alternatif forvet yokken 9 gollü
nonda'yı devre arası gönderip, avrupa kadrosuna yazılamayan
jo'nun alınması, beşiktaş'ta kadroya giremeyen, kayseri'de bursa'da vasat oynayan oyunculara sırf bonservisleri yok diye galatasaray forması giydirilmesi, her sene hazırlık kampını ıskalayıp transferin son günü değerinden yüksek bedelle hedef dışı oyuncu alınması... bunlar mali açıdan ne kadar başarılı hamlelerdir?
adnan polat yönetimi ısrarla geçmişte yaptıkları hataları tekrarlayarak mevcut yönetim sürelerini kendileri kısaltıyorlar. 2 sezon önce, kadroda doğru düzgün stoper yokken
meira satıldı, takım bir türlü toparlanamadı. geçtiğimiz sezon forvet yokken
nonda gönderildi, bu sezonda orta sahada ayaklarına hakim bir oyuncu yokken
misimovic kadro dışı,
elano gönderildi.
bu oyuncular çok iyiydi kesinlikle kalmalıydı demiyorum ama madem gönderecektiniz, neden sezon sonu planlamanızı doğru düzgün yapıp yeni sezon başlangıcında bu oyuncularla yollarınızı ayırmadınız da sezonun ortalarında ya da yarısında takım tökezlerken ve alternatifleri yokken bu seçimleri yaptınız?
neresinden bakarsak bakalım adnan polat yönetimi sınıfta kalmış görünüyor. dolayısıyla ona laf söylettirmeyen taraftar da (ki çoğunuz kim olduklarını gayet iyi biliyor) yeni bir yönetim gelip kendilerine verilen desteği çekerek tribünden bir bir temizlemedikçe değişen hiçbir şey olmayacak.
yönetimler değişecek, stat değişecek, futbolcular değişecek, tribündeki yüzler değişecek ama kafa değişmeyecek.
hagi demiş ya, 'göt oturur, kafa düşünür' diye. bizde ne göt var bunu yapacak, ne de kafa..