resim
Adnan Polat
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 1601
    ayan beyan yalan söylemektedir. dünyanın en acınası durumu "daha biz neler yapacaktık buraya, çok erken konuşuyorlar" demektir. çünkü söyleyen kişinin doğru söyleyip söylemediğine karar veremezsiniz. hele bunu söyleyen kişi, 30000 üzerinde adamı 300 - 500 kişi diye adlandırıyorsa.

    işin garibi kendisi de bu 300 kişi mevzusuna inanmıyor. çünkü hemen 10 dakika önce 300 - 500 derken şimdi "3000 - 5000 artık bilemiyorum." demiştir.
  • 1603
    şu an şaşırmıştır. alenen her şeyi birbirine bağlayarak beyindeki nöronlarımızı koparmaya çalışmaktadır.

    2-3 yıl şampiyon olmamak mı türk telekom arena mı? dedi. kardeş şaka mısın, ne alakası var? oyuncuları mı çalıştırıyosun inşaatte. hem cebinden para çıkmadığını kabul ediyosun sonra transfer yapılmamasına okey veriyosun.

    hayat ne tuhaf vapurlar filan...
  • 1607
    - belinde silahı olan bir adam aşağılanmaya neden izin verir?
    albay douglas mortimer

    ***

    per qualche dollaro in più

    sinemayla az çok ilgili sayılırım. benim için sinema eşittir western. zira western filmleri hayatın ta kendisidir.

    bilenler bilir, sergio leone'nin 1965 yılı yapımı, başrollerinde clint eastwood ve lee van cleef oynadığı en meşhur filmlerinden biridir per qualche dollaro in più. filmin teması ödül avcıları üzerine kuruluyken, film; el paso'daki bankayı soymayı planlayan indio ve çetesinin peşine düşen iki ödül avcısının hikayesini anlatır.

    indio'nun adamları -ki indio'nun çetesi o dönemin en azılı kanunsuzlarından oluşmaktadır- banka soygunu öncesi el paso'ya keşife giderler. çetenin el paso bankasını soyacağını bilen ödül avcılarımız monco (clint eastwood) ve douglas mortimer da (lee van cleef) çetenin peşindedir.

    çete üyeleri tavernanın barında içkilerini içerken mortimer -albay douglas mortimer- çete üyelerine arkadan yaklaşarak birinin ensesinde kibritini çakar ve piposunu yakmak ister -bu hareket western filmlerinde karşındakini küçümsemek anlamına gelmektedir-. çete üyeleri bu hareket karşında şoke olmuşlardır fakat ses edemezler. ensesinde kibrit çakılan adam kibriti üfler ve söndürür. bu sefer albay, adamın elindeki puroyu alarak piposunu yakar. çete üyesi sinirden deliye dönmüştür, gözleri nerdeyse yerinden çıkacaktır.

    bu aşağılanma karşısındaki tahammül sınırı son raddesine ulaşan adam tam silahına yönlenmişken yanındaki arkadaşı onun elinden tutar ve silahı çekmesini önler. albay douglas mortimer ise çok rahattır. zira bu farkındalığın rahatlığıdır. hemen sonra çete üyeleri arkalarına bile bakmadan tevarnayı terkederler. zira çete büyük bir soygun planlamıştır ve bu soygundan hemen önce kasabada olay çıkartarak kendilerini belli etmek istememektedir. albay douglas mortimer böylelikle çetenin soygun planında olduğunu kendince ıspatlamıştır. yoksa böyle bir durumda silahların patlamaması gibi bir durum yoktur westernlerde.

    adamlar gider, douglas mortimer viski söyler. korkudan barın altına saklanan yaşlı tavernacı ise saklandığı yerden çıkarak, mortimer'a, intihar etmek için neden onun barını kullandığını sorar ve ekler "- o adamları tanırım, yaşıyor olmanız bir mucize".
    ve işte colonel douglas mortimer o can alıcı soruyu sorar:

    - belinde silahı olan bir adam aşağılanmaya neden izin verir?

    tevernacı cevap verir,

    - evet seni öldürmedilerse, çok geçerli bir sebepleri olmalı.

    ***

    adnan polat tam üç yıldır galatasaray spor kulübü başkanlığını yürütmekte. kendisi başkanlık sürecinde tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar galatasaray'ın üzerine gelindi, yazılı ve görsel basın tarafından defalarca aşağılandı, yetmedi, gelinen noktada artık devletin bürokratik erkanı tarafından da aşağılanıyor. koskoca galatasaray'ın tarihine, geçmişine, efsanelerine leke sürülürcesine aşağılanıyor. önce futbolcusu aşağılandı, sonra teknik direktörü, hiçbirinde ses etmedi adnan polat, ve şimdi galatasaray'ın gerçek taraftarı aşağılanıyor. galatasaray tarihinin belki de en önemli gecelerinden birinde, şeref tribününde eline mikrofunu alan bir adam, 40 bin galatasaraylının içinde, galatasaray'ı aşağıladı...

    ses etmedi adnan polat. tıpkı belinde silahı olan o adam gibi..

    şimdi teşbihte hata olmasın, silah filan... galatasaray bu ülkenin en büyük camiasıdır. tarihini, geçmişini sadece başarılarından değil, onurundan, asaletinden almıştır. ve galatasaray başkanlığı makamlar üstü ulviliğe sahiptir. tek kelamı ateşler yakar.

    galatasaray son kez aşağılandı, hem de en ağır şekilde. ses etmedi adnan polat, ses edemedi. tıpkı belinde silahı olan o adam gibi.. mutlaka çok geçerli bir sebepleri olmalı. yoksa benim aklıma başka bir sebep gelmiyor.

    bu arada filmin türkçesi birkaç dolar için. güzel filmdir, mutlaka izleyin derim..

    edit: dayanamadım filmin sonunu da getireceğim. indio ve çetesi tarihin en büyük soygunlarından birini gerçekleştirerek el paso bankasını soyarlar. ama hesap etmedikleri biri daha vardır filmde; o da western'lerin isimsiz kahramanı, the man with no name. ve o hep kazanır.
  • 1608
    bu gece katıldığı telegol programında, bir kişi de çıkıp şu 2 soruyu sormadı ya, hiç oturmayın o koltuklarda siz. n'eyleyeyim öyle programı?

    1- her ne sebeple olursa olsun, belki yarım asırda bir gerçekleşecek bir hadisede, stat açılışında, maç sonuna, hatta maç sonrasındaki gösterilerin sonuna kadar, galatasaray spor kulübü başkanı olarak, statta bulunmanız gerekmez miydi? başbakanın stattan ayrılması, sizin de ayrılmanızı gerektirir miydi?

    2- maç sonunda başbakana yapılan protestoyu eleştirmek için, yıllarını bu takıma adamış, bu renklere gönül vermiş insanlara, galatasaray taraftarına, "onlar galatasaray taraftarı olamaz." demek, galatasaray spor kulübü başkanına yakışıyor muydu?
  • 1613
    zannedersem kendisi dolapdere veya tarlabaşı dönüşüm projesi çerçevesinde yıkılacak olan yerlerin yerine yapılacak yapımların ihalelerinin geleceği için bu kadar iş yapmakta olan galatasaray başkanı.

    st.pauli taraftarının çekirdeği kadar olabilsek sivasspor maçında kendisine çok güzel şeyler hazırlanır ama gereken haberleri çoktan salmıştır tahminimce bazı gruplara kendileri.

    http://devrimderki.blogspot.com/...ack-fc-st-pauli.html
  • 1614
    rte: kaç saat oldu hala başka özür yok,alırım bak stadınızı!

    a.p: en büyük emeği geçen sayın başbakanımıza yapılan bu vefasızlığı,galatasaray taraftarı dahi diyemeyeceğim bla bla bla...

    rte: ben yaptım oraları, 600 trilyon verdim, nekadar çalıştım o para için biliyor musunuz ?
    --------
    e.bayraktar: özhan canaydının o süklüm püklüm duruşunu dün gibi hatırlarım, al dedim şu araziyi gözüm görmesin dedim o gün canaydına

    a.p: toki başkanımıza da çok teşekkür ederiz o olmasa biz bu stadı sittin sene yapamazdık,allah o taraftarın da belasını versin!
    --------
    egemen bağış: yapın bak bişeyler nankörlüktür bu,şerefsiz sizin bu taraftarınız bildiğin gerizekalı bunlar!

    a.p: aile stadı yaptık biz sokmıycaz buraya kimseyi,hepsini tespit etçez bunların nah girerler stadımıza bundan sonra bla bla bla
  • 1616
    bir yöneticinin en çok sahip olması gereken özelliğe sahip olmayan yöneticidir.

    ''kriz yönetimi''

    fernando meira'nın gönderilmesinden beri dikkatle izliyorum hiçbir krizi doğru yönetemiyor. sonunu kendisi hazırladı yazık. şu anda kulübün başında olması birşeyi değiştirmez. 15 ocak 2011 akşamı itibariyle adnan polat'ın galatasaray başkanlığı görevi sona ermiştir. işin ilginç tarafı ise son darbeyi vuran en çok güvendiği nedeniyle olmuştur.

    (bkz: türk telekom arena)
  • 1618
    valla başkan sana ben bile birşey diyemiyorum artık.

    seni, mali başarı için, kulübün ekonomik kalkınması için hep destekledim ama sen bunu ön plana çıkaracağına bunu unutturacak her türlü rezaleti yaşattın bizlere.

    daha fazla bizim gözümüzden düşmemen için bırakman daha iyi olacak. biz seni kapalı zaat gaaçç? lafınla hatırlayalım, birleşmeyle, rivayla falan filanla hatırlayalım.

    bana, seni savunacak tek argüman bile bırakmadın. aslında kredin hala var ama bundan sonra toparlaman imkansız.
  • 1621
    sen hele o protestocuların tek birini bile, malum sebepten stada alma, kombinesini iptal et bak o zaman neler olacak adnan bey. o altında ki sıcak koltuk nasılda kayıp gidecek. adamın gö.den kan alırlan kan.
    kimin gazına geldiysen artık orasını bilmem ama sen bu ülkeyi krallıkla yönetiliyor sanıyorsun herhalde. adam ister başbakanı yuhalar isterse seni. sen de rte de çok iyi biliyorsunuz ki; eğer bir koltuk sahibiyse kişi, seveni olduğu kadar sevmeyenide olacaktır ve bu gerçeğe her zaman hazır olmalıdır. o koltuklarda oturmak öyle basit işler değildir. çelik gibi bir iradeye sahip olmak gerekir. eğer çok zoruna gidiyorsa bu durum bırakırsın koltuğunu; yuhalanmaktan ğoçunan değil neden yuhalandığını düşünen birileri gelip muhakkak gelip alır o mukaddes iki koltuğu. çok zoruna gittiyse, rte birdaha gelmez arenaya sende yürekli bir adamsan basarsın istifanı defolup gidersin.
    kimin için bu yalaka haller? şirketlerin için üst düzey yardımlara mı ihtiyacın var yoksa? yoksa sende mi liboşsun adnan bey? dünün sosyalisti birden bire liberal mi oldu demezler mi? insanları polis kameralarına kaydettirip de afişe etmekte ne demek oluyor. neresi burası, siz kimsiniz demezler mi adama adnan bey?
  • 1622
    türk telekom arenanın açılışında gelişen münferit olaylardan sonraki duruşuyla hayal kırıklığı yaratmıştır ve yaptığı açıklamalarla hala hayal kırıklığı yaratmaya devam etmektedir...
    ameliyat olmazdan önce boru gibi sesiyle galatasaraya yakışan asil bir duruşu varken ameliyat sonrası sanki küçük, eciş bücüş bir adam oldu...hem kendisini hem de galatasaray camiasını içler acısı hale getirdi... biz adnan polat'ı böyle tanımadık...bizim bildiğimiz adnan polat asildir, ne kensisini ne de camiasını kimseye karşı küçük düşürmez, ezdirmez... yazıklar olsun... istifa zamanı adnan polat...
  • 1625
    şunu bilmesi gerekiyor adnan beyin. eğer ben olmasaydım kendisi orada olmazdı ama o orada olmasa ben yine olacağım. eğer ben olmasaydım, galatasaray kulübü bu kadar büyük olmazdı, eğer galatasaray kulübü de bu kadar büyük olmasaydı adnan polat bu kadar ünlü bir iş adamı olamazdı.

    bu sebepten, sevgili adnan bey, lütfen sus ve istifa et. ben hayatımın hiçbir döneminde fenerbahçeli arkadaşlarımdan bu kadar fazla tebrik telefonu almamıştım. sen bu ortamı bozma, galatasaray'ın ne kadar büyük ve yalakalığa tahammülü omlayan bir kulüp olduğunu unutma ve git. git artık.

    not: ben=taraftar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın