resim
Adnan Polat
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 3502
    (bkz: ne dediler/#2684208)
    kendisini ismi her aklıma geldiğinde "20.45lerle", "kapalı saat kaç?"larla, 92-93 sezonundaki tribündeki taraftar olarak bizden biri olan halleriyle hatırlamak istiyorum ama o verdiği gerekli gereksiz, yerli yersiz, genellikle yanlış zamanlamalı ve anlam veremediğim üsluplar içeren demeçlerle bizlere o anlamsız adnan sezginli kara dönemini hatırlatmakta ısrar ediyor...
    ilk defa kendisi ile anlamıştım ki her iki numaralı adamdan başkan olamıyormuş...
    asıl rahatsız eden ne biliyor musunuz; galatasaray'dan haklılığıyla-haksızlığıyla, kişilerden, yönetimlerden bağımsız gönlündeki camia olarak değil de sanki hasbel kader, zorla yöneticiliğini yaptığı bir apartman gibi bahsetmesi....
  • 3504
    ölmüş başkanına hakaret edenlerin peşinden koşup taraftarını satan bir adet saray yalakası zat. dursun özbek gibi bir şey atlatmamış olsak zaten tarihin gördüğü en kötü başkansın, koca futbol şubesini adnan sezgin'e emanet edip aziz yıldırım'ın uydusu olmuşsun, bir de utanmadan çıkıp terim'e sallıyorsun.

    fatih terim'in sana güvenmemesi onun zeki olduğunu ve bizi düşündüğünü gösterir. hamzaoğlu da galatasaraylıydı, dursun özbek'e güvenme işine kendini fazla kaptırınca olanları biliyoruz. bize galatasaraylı olduğu kadar zeki adamlar lazım, terim'i diğerlerinden ayıran da bu.

    sana gelince senin galatasaraylı olduğuna bile inanmıyorum ednan bey. yerli yersiz konuşmalarınla 2011'deki kinlerin közlerini harlamaktan başka bişeye yaramıyorsun.
  • 3507
    fatih terim ile olan derdini bilmeyen yok o kısmı geçiyorum benim sormak istediğim kısım şu;

    "stadımızı cumhurbaşkanı yaptı" şeklinde bir açıklama yapmış.

    bu cumhurbaşkanı o stadı zekatıyla mı yaptı yoksa fitresiyle mi? yoksa ali sami yen arazisinin satıldığı paranın çeyreğine mi yapıldı. kendi kendini ödeyerek devlet tarafından kar edilerek ve hatta galatasaray zarar ettirilerek yapıldı o stad. ilk önce anlaşılan alanın içinde şuan stadın yanında ki o alışveriş merkezinin arazisi bile dahildi ama bize kuru stadı verdiler.

    ulan o stadın yapılışını 240p kameralardan izledik. her bir kolon yükseldiğinde gol atmış gibi sevinip prefabrik tribünlerin yolunu gözledik öncesini sonrasını, alisamiyen arazisini kaça satıp stadı kaça yaptığınızı ve hatta maliyeti düşürmek için çatının şeklinin bile değiştirildiğini biliyoruz. hikayeleri başkasına anlatsın.

    ağzımı açtırmayın ağır konuşurum.
  • 3508
    sportif anlamda yöneticiliği ne denli başarılıysa başkanlığı da bir o kadar başarısızdır. kendisi bu anlamda ne göklere çıkaracağım bir figürdür ne de arkasından kötü konuşacağım bir figür dolayısıyla.

    tek diyeceğim, yöneticiliğinde 4 şampiyonluğumuzda * imzası vardır. başkanlığında ise mali olarak ilk kez 2000'lerin başından ortalarına kadar devam eden buhrandan biraz olsun kafamızı kurtarmışken (u: bu buhrandan çıkmamızda da kendisinin büyük katkıları vardır, bu açıdan da bir takdiri hak ediyor.) yapılan yanlış transferlerle 3 sezon (u: özellikle 2009, 2010 olmak üzere 2011'i de buna dahil edebiliriz her ne kadar 8. olsak da.) heba edilmiştir.
  • 3509
    son zamanlarda ibra edilmeyi hak etmediği görüşü dillendirilmeye başlanan başkan. 2011 yılında da böyle düşünenleri tenzih ederek söylüyorum ama sanırım bu görüşün yayılmasında mustafa cengiz'in ibra edilmemesi etkili oldu.

    ama o yıla geri dönecek olursak çoğu kişi bu duruma haklı olarak sevinmişti. takım çok kötüydü, 3 yıldır şampiyon olamıyordu falan bunlar bir tarafa ama idari yönden gerçekten başarısızdı.

    bir kere aziz yıldırım'ın baskınlığı altında ezildi. onun sözüne uyduğu sık dillendirilen bir şeydi.

    adnan sezgin ile beraber yaptığı berbat transferler maddi olarak büyük zararlar verdi.

    mecidiyeköy'deki stat yeri bırakılarak yeni yere taşınıldı. devlet o işten kar etmesine rağmen herkesin diline stadı galatasaray'a devlet yaptı, sakızı verildi.

    en önemlisi de ibra edilmediği kongrede herkes, tt arena açılışındaki toki başkanı ve cumhurbaşkanı'na yapılan protestolar sırasında iktidar tarafından kulübün küçük düşürülmesine sesi çıkmadığı gibi iktidardan yana tavır almasının etkisi altındaydı.

    ve daha bir sürü berbat hatalar. şimdi bunların çoğu unutulunca kalpler yumuşamış olabilir ama her olayı devrindeki düşünce yapısı ve duygu durumu ile değerlendirmek lazım.

    (bkz: ne dediler/#2684208)

    kendisi de röportajında açık bir şekilde hissedildiği gibi galatasaray'ın başarısına üzülmüş gibi duruyor. hatta galatasaray'a rakiplerin yaptığı haksız iftiraları destekler nitelikte açıklamalar yapmış. ayrıca yine stadı cumhurbaşkanı yaptı, diyerek galatasaray'ın bunun karşılığını fazlasıyla ödemesine rağmen devlet tarafından destekleniyor algısını devam ettirmiş.

    açıkçası bu röportajı duyunca resmen galatasaray'a düşman olmuş gibi bir hisse kapıldım. ya da sadece iktidarın galatasaray'ı ve fatih terim'i durdurmak istediğini sezmiş ve beni başkan yaptırırsanız o işi hallederim demektedir.

    eğer bir idari ibra sistemi koymuşsanız, sorun olan bunun uygulanması değildir. sorun olan kime karşı, ne sebeple uygulanıp ne sebeple uygulanmadığıdır. bence adnan polat idari ibrasızlığı hak etmiştir. mesela dursun özbek hem idari hem de mali ibrasızlığı hak etmiştir. burası galatasaray. galatasaray iktidardan da muhalefetten de büyüktür.

    fatih terim konusuna gelecek olursak; galatasaray'da başarı her zaman profesyonel ve akıllıca davrananlar sayesinde yakalanmıştır. eğer sadece galatasaray'ı çok sevenler başarılı olsaydı, bu görevler için 30 milyon adayımız olurdu.

    fatih terim de ne zaman profesyonel davrandı, o zaman galatasaray'da başarılı oldu. ne zaman da duygusal tarafı ağır bastı, o zaman başarısız oldu.

    adnan polat, barcelona efsanesini yaratan rijkaard'ın eline bam üçlüsünü vermiş başkan. adam ondan sonra genç yaşta bir daha iflah olmadı, teknik direktörlüğü bıraktı.

    eğer fatih terim adnan polat'ın teklifini kabul etseydi, şu anda 17-19 arası bir şampiyonluk sayısı ile fenerbahçe'nin 4. yıldızına yetişmeye çalışıyorduk. yani fenerbahçe ile yer değiştirmiş olurduk.
  • 3511
    kör ölür badem gözlü olur galatasaray tarihinin en berbat başkanları sıralamasında dursun özbek ile kapışmakta olan bir adam ama vay efendim haksızlık yapılmış neden ibra edilmemiş diyen var yahu bu adamın zamanında çekilen çileleri unuttunuz mu? takım zar zor ilk 10'a girdi kalede zapata diye bi karpuzcu ve daha sayamadığım onlarca çöp futbolcumsu bu adamı ibra etmemek değil ibra etmek saçmalık olur galatasaray tarihinin en başarısız dönemini yaşatan başkanı ibra edeceksek zaten ibra müessesini ortadan kaldıralım boşuna uğraşmayalım. benim gördüğüm 8 başkan arasında dursun özbek ile birlikte en kötü başkanlık için yarışmaktadır. mecidiyeköy arazisini yok pahasına devlete verip, cebinden tek kuruş çıkmadan stat yaptırmakla iyi başkan olunmuyor. galatasaray en kötü yıllarını bu adamın başkanlığında geçirdi. ibra edilmemesi gerekiyordu ve edilmedi, malum genel kurulda kendisine az bile yapıldı. ama bugün ne olduysa, birileri zamanında olanları unutmuş gibi adnan polat övüyorlar. ayıptır. bu adamın kulübün kapısından içeri alınmaması gerekirken özürler dileniyor.

    adnan polat galatasaray büyüklüğünü anlayamadığı ve kendi çapında bir aziz yıldırım olmaya çalıştığı için tekmeyi yemiştir. bir daha galatasaraya bırakın başkan olmayı, aday bile olamaz. galatasaray tarihinin utanç vesikasıdır.
  • 3514
    yıllardır kimseye anlatamadığım, ancak galatasaray'ın el freni, sadece bir hain'in yapabileceği işler yaptı başkanlık döneminde. bilerek yapacak kadar akıllı olduğunu düşünmüyorum. tüm bunları istemeyerek veya bilmeyerek yaptı. sadece ali sami yen'in peşkeşi bile başlı başına soruşturma konusuyken, nasıl hala borcun içinde başkanlık yaptım duvarına sığınıyor anlamıyorum. bizim onun dönemindeki, geçiş döneminde mustafa cengiz'in yarısı kadar siyaset yapabilen bir adamla şu an 5 değil 6. yıldızı kovalıyorduk. iyi başkan demiyorum farkındaysanız, sadece siyaset yapabilen bir başkan. fiko'yu birçoğumuz sevmeyiz, yalakalıktan tutun sinsiliğine kadar her şey var adamda. ancak öyle güzel siyaset yapıyor ki, bütün rantın göz önünde bulunan arazide stadını siyasetteki yardakçılara rağmen yaptırdı. şimdi aynı yalakalıkta bir adamın bunu başaramadığını düşünün. adnan polat bunlara yaranmak için her şeyi yaptı. ancak mecidiyeköy gibi, beşiktaş'ın stadından daha değersiz bir yere o stadı diktiremedi. belki de kendi ticareti içindi tüm yaptıkları kim bilir. özhan canaydın'ı suçlayabilirsiniz, mustafa sarıgül'ü suçlayabilirsiniz o stadın projesi onlara ait hemfikirim. ancak ben mecidiyeköy'den her geçtiğimde aklıma adnan polat geliyor. stad çıkışı değnekçilerin oraya bıraktığım arabayı almaya gitmek için yarım saat insan trafiğinde beklediğimde aklıma adnan polat geliyor. sportif başarıyı geçtim, bana bu adam döneminde olumlu tek bir şey söyleyen olmadı. benim için sadece içten edilen bir küfürsün. ve galatasaray'ın seninle kaybettiği yılların hakkını ben helal etmiyorum.
  • 3515
    en son başbakan'ı protesto eden taraftarları kameradan tespit edecekti, hala bekliyoruz. kabataş'taki içki görüntüleriyle birlikte bu cuma yayınlasa bari.

    stat açılışında ölmüş başkanına hakaret edenlere, taraftarının binde biri bile tepkiyi gösterememiş, hak ettiği gibi teneke bağlanarak gönderilmiştir. özhan canaydın'la başlayan karanlık çağları 2010'ların başına taşımış ve fenerbahçe'nin meydanda at koşturmasını sağlamıştır. at demişken, beşiktaş bile kendisinden daha iyi kadro kuruyordu.
  • 3519
    kendisinin galatasaray'a, aziz yıldırım'dan daha fazla faydası olmamıştır.

    milyon dolarlara sattıkları ali sami yen arazisinn üstüne türk telekom arena'yı bize lütufmuş gibi gösteren, stadın yollarında iki haftada bir gelmişini, geçmişini andığım zaat. kendisinin galatasaray'ı düşürdüğü duruma, dursun özbek dahi düşürmemiştir. çok nazik bir şekilde gönderilmiştir. yargılanmada dahil, her türlü mahkemenin önünün açılması gereklidir. neden mi?

    2010-2011 sezonunda dönen şikeyi bilmeme ihtimali sizce var mı? ligi 8. sırada bitirdiğimiz sezonda, önümüzdeki fenerbahçe, beşiktaş, eskişehirspor, gaziantepspor, trabzonspor'un ismi şikeye karışmıştır. bu zaat-ı muhterem hesap sormak yerine kankası aziz yıldırım'ı kanatları altına almış, adeta şov yapmıştır. şimdi soruyorum bu arkadaşa. kankan aziz yıldırım'a sahip çıktığın kadar, camianın efsanesi fatih terim'e neden sahip çıkmıyorsun. kişisel kavgaların yüzünden mi? şike yapınca, galatasaray'ın haklarını gözetmeyen adam, kendi kavgaları yüzünden hocaya demediğini bırakmayacak bir insan. egoist, iş bilmez, yalaka, ne olduğu belirsiz bir adamsın.

    galatasaray'da bir çivi çakmış herkese dua ederim. dursun özbek'te dahil. ama bu arkadaş bu dünyada cezasını çekmezse, öbür dünyada iki elim yakasında. galatasaray'ı düşürdüğün durumların binlerce katını sen yaşarsın umarım.
  • 3520
    kendisiyle fotoğrafımın olduğu ibra edilmemiş eski galatasaray başkanı.

    anısı da enteresandır, anlatayım.

    19 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı. türk telekom arenanın ilk derbisi.
    gitmesek olur mu? olmaz.

    çorum'dan kalkım gecenin bir yarısı yola düştüm otobüste. yanımda bir arkadaş da vardı. gittim önce mecidiyeköy'e, stad yıkımı yanlış hatırlamıyorsam başlamamıştı. önünde bir fotoğraf çektirmesek olmaz. *

    https://scontent.fesb3-2.fna.fbcdn.net/...3f1d&oe=5EA2FF44

    şimdilerde anlıyorum bunun ne kadar kıymetli olduğunu bir fotoğraf olarak. hey gidi sami yen be.

    sonrası standart, nevizade'de biraz kafa çekip feneri güzel güzel anmalar falan. ebedi dostluk sonuçta. *

    stada geçtim peşine. bilet bulduğum yer locaların önündeki sıralar. yani ne alt tribündeyim ne üst. tam arada. o zamanki pegasus tribününden sahaya baktığında sağ tarafta kalan alanda, sonradan öğrendim digiturk yayın odasının tam önündeki koltuklar. hatta yanımdaki 2 koltuk boştu, maç başlayacak kimse yok gelen giden. sonradan o maçta yorumcu olan sinan engin ve büyük kaptan bülent korkmaz gelmişlerdi yanıma. ilk yarısını kaptanla izlemiştim maçın, onunla fotoğrafım yok çünkü hem telefonun hem makinanın şarjları bitti o kadar fotoğraf çekinince. ne bileyim yanıma onun geleceğini. *

    neyse, stada vardık oraya çıkacağız ama geçirmiyorlar. locaların arkası, restorant var oranın içinden geçmem lazım ya da locaların birinden. kapıdayız içeri almıyorlar bilet var gösteriyorum yok diyorlar. o ara adnan polat geldi güvenlik anlatınca tamam geçsinler buradan geçmeleri lazım zaten dedi bizim orası için. ben direk zıpladım tabi "başkanım nasılsınız" falan diye. "iyiyiz çok şükür şu maçı alsak daha iyi olacağız" dedi, "inşallah" dedim. fotoğraf dedim çok kişi var şimdi tamam desem hepsi gelecek fenerbahçeliler var onların yanına geçmemiz lazım dedi o ara bir iki taraftar daha lafa girdi bir şeyler sordular ben de makinayı arkadaşa verdim dedim yapıştır olum bu an kaçmaz.

    https://scontent.fesb3-1.fna.fbcdn.net/...cfc4&oe=5EA56CCA

    bellidir zaten polat'ın yüz ifadesinden hiç beklemediği, ben alacağımı aldım diğer arkadaşın fotoğrafını çekemeden hemen uzaklaştı yanımızdan. *

    neticesi el kadar alex de souza gökhan zan ve servet çetin'in arasından kafayı vurdu attı maç gitti. çorum'a 2 hafta dönemedim istanbul'dan ayrılamadım sinirimden.

    bu da böyle bir anımdır işte. zaten ondan kısa süre sonra da ibra edilmedi.
  • 3521
    başkanlığı öncesinde kendisinden beklenti ve başkanlık performansı itibariyle ali koç'un bizdeki versiyonudur. çok parlak, rakiplere karşı agresif, iş bitirici profiliyle taraftarların gönlündeki başkandı. gönüllerdeki başkanın gelişi, bir an evvel bitmesini dört gözle beklediğimiz özhan canaydın dönemiyle de birleşince bizim için ideal senaryo oluşmuştu. ama o 'şahin yönetici'den güvercin bir başkan çıkmış, galatasaray'ın haklarını hiçbir alanda savunamamış ve oturduğu makamın en önemli sorumluluğu olan temsil sorumluluğunu yerine getirememişti.

    daha önce samimiyetle gitse ve çok muhterem adnan sezgin'inden vazgeçmeyi göze alabilse olumlu yanıt alabileceği fatih terim'e ancak ve ancak sezonun ortasında ateşe düşünce gitmiş ve hoca'nın "samimi bulmadım" dediği teklifi reddedilmişti. adnan bey bu cevaba epey içerlemiş olacak ki üzerinden yıllar geçtikten sonra dahi hoca'ya kinini her bulduğu fırsatta kusmakta beis görmez.

    çok hayaller kurduğumuz adnan polat başkanlığında (mart ayında devraldığı 2008 şampiyonluğu hariç bırakılırsa) 2008-2011 yılları arasında 5 teknik direktörle çalıştık, şampiyonluk göremedik, fenerbahçe'yi yenemedik. çok iyi bir ikinci adamdan çok kötü bir birinci adam çıkardık.
  • 3522
    sesiyle ters orantılı bir başkanlık performansı vardır kendisinin.* ses demişken, yani bir insanı ilk kez görürsün de sesi, yüzü vs. aklına hafızana kazınır ya işte ondan bahsediyorum. valla adnan başkanın sesi başkan olmadan önce de güven veriyordu yani. hani çoğu kez açıklama yaparken tv'nin bulunmadığı odalarda olsak bile elimiz kumandaya gidip ister istemez ses ayarı yapıyorduk. fakat velakin, başkanlığı sesi kadar gür ve kararlı olmadı. tam tersine her zaman sorgulanan, abuk sabuk kararların alındığı, galatasaray markasına zarar verilen yıllar oldu. kendisi aziz yıldırım ile mücadele etmek gibi saçma sapan bir uğraş içine girdi ve camiasının tabiatı gereğince saf dışı bırakıldı.

    kendisi hakkında söyleyebileceğim özet ise, onca yıllık mesaiye rağmen galatasaray'ı tanıyamamış olmasıdır.
  • 3523
    iyidir kötüdür o kısımları bir kenara koyarsak bir başkan olarak taraftara veya diğer bir tabirle tribüne oynamayı türkiye de en çok seven başkanlardan birisi olmuştur.

    nitekim (bkz: 20:45) ve 2009-2010 sezonunda gerek transferler* ve rijkaard gibi o zamanlar da ki en önemli teknik direktörlerden birini göreve getirmesi o zamana göre oldukça heyecan verici olmuştur.

    stat açılışı ve o sezon ki 8. bitirmemiz kendisine olan saygıyi tamamen bitirmiştir. bunlar olmamış olsa (bkz: 20:45) gibi bir hareketi hep akılda kalıp kendisiyle anilirdi.
  • 3524
    bu girdi sadece ve sadece taraftarın şu anki yönetim hakkında satış yapamıyor, transferde en kötü yönetim düşünceleri için yazılmıştır. kendisinin basarilarina vs herhangi bir yorum getirilmemiştir.
    dursun aydın özbek için;
    (bkz: #2976323)
    ünal aysal için;
    (bkz: #2976316)
    kendisi döneminde galatasaray futbol takımı imza parası, bonus ve maaşlar hariç olarak bonservise 57.94m euro harcarken 31.5m euro satış yaparak bize eksi 26.44m euro transfer bırakmışlardır. ama sorsak transferde en başarısız mustafa cengiz yönetimidir.

    2008-2009 sezonu;
    gidişler 6.15m euro
    gelişler 12m euro
    5.85m euro zarar

    2009-2010 sezonu
    gidişler 2.6m euro
    gelişler 16.44m euro
    13.84m euro zarar

    2010-2011 sezonu
    gidişler 22.75m euro
    gelişler 29.5m euro
    6.75m euro zarar

    total;
    gidişler 31.5m euro
    gelişler 57.94m euro
    26.44m euro zarar
App Store'dan indirin Google Play'den alın