karşıyaka'dan cihat ile beraber gelmişti. tip olarak biraz oğuz'u andırırdı. top tekniği ile dayanıklılığı paralel değildi. bu yüzden çok uzun süreler barınamadı. vanspor'da oynarken gol attığı maç ikinci yarının ilk maçıydı. ve galatasaray o maça kadar rakiplerini eziyordu. buz gibi havada buz gibi bir beraberlik olmuştu.
6
nam-ı diğer küçük yusuf. her daim ergün penbe yle benzeştirmişimdir. sessiz sedasız, gösterişsiz, kendi halinde işini yapan, bileklerine hakim; tıpkı ergün penbe tanımı işte. sadece saçları kıvır kıvırdı yusuf un bir de sağ kanatta oynuyordu o kadar. ve tabii ki manchester united ı eleyen o efsane kadroda süper oyun çıkarmıştı. http://www.itusozluk.com/...ter+united+ma%E7%FD/
7
ankaragücü maçı ertesi galatasaray'ın şampiyonluk gecesine gelen birkaç isimden biridir. diğerleri trabzona giden kaleci nihat, fenere imza atan bülent uygun gibi. orta sahanın göbeğinde oynamasına rağmen sağ kanat ihtiyacı nedeniyle kanada çekilen nice futbolcudan biridir! futbol olarak oğuz çetin'in evrimini tamamlayamamış hali izlenimi verirdi. bir norveç milli maçında kanattan harika toplar taşıyıp ertuğrula iyi goller attırmıştı.
8
3-5-2 dizilimli 11'ini ezbere bildigim hollmann dönemi takimin sag kanat oyuncusu.
yusuf tepekule, nam-i diger kücük yusuf, bir cok yerde belirtildigi gibi, gösterissiz, efendi, sessiz sakin bir oyuncumuzdu. tipi oguz'a benziyordu, zamaninda da bu cok yazilip cizilmisti medyada. izmir'li olan bu arkadas fenerbahce'li oludugnu itiraf etmis, ama oynadigi dönemde de elinden geldigince oynamistir futbolunu. pek yazilmiyor artik, ama ben kendisini gayet teknik, ama futbolu yine de düz oynayan birisi olarak hatirliyorum.
kendisi aslinda sadece ilk kez sampiyonlar ligi'ne kaldigimiz dönem sürekli ilk 11'de oynuyordu. ben o zamanlar biraz "outsider" görünümlü oldugu icin, ve kimsenin de pek sallamadigi icin yusufu severdim. sanirim, kendi futbolunun zirvesini oynadigi 93-94 sezonundan sonra takimda tutunamamasinin sebebi, biraz da fazla sessiz ve efendi olusu, istanbul takimlari icin. ve yine tahminim o ki, 93-94 yilindaki üstün performansinin sebebi, bir sezon öncesindeki feldkamp döneminde baslayan takim ruhunun bu ekibe iyice yerlesmis, ve bu sayede, cok da üstün yetenekleri olmayan oyuncularin fazla sirtimadigi bir takimin olusmus olmasiydi. bu arada, kendisi hicbir zaman kalli döneminde forma giymamistir galatasaray'da.
yine de manchester united'i eleyen o takimin bir parcasi oldugu icin, ebediyen herhalde unutmayacagim o ilk 11'de bulunacagi icin, benim galatasaray unutulmazlari hanemde yer bulur kendisi.
9
karşıyaka'dan gelmesine rağmen rivayet bir çok futbolcuda olduğu gibi alp yalman'ın onu aslında halı sahada beğendiğidir.
hollmann doneminde gayet basarili bir performans sergilemis, duz bir oyuncumuzdu. karsiyaka'da oynarken takimin yildiziyken, galatasaray'da gorev adami haline gelmesi takdire sayandi.
fethullah gülen'in futbolcularla yaptığı toplantı videosunda görülmesi ile akıllara düşen sarı forma ile özdeşleşmiş eski futbolcumuz. yakın zamanda karl heinz feldkamp nasıl barış özbek'i şampiyon olduğumuz sezonun kritik futbolcularından birine çevirdiyse bir zamanlar yusuf'u da müthiş bir görev adamı haline getirmişti.