46265
robert prosinecki: (fanatik)
"barcelona ve real madrid'de oynadım. büyük takımların, büyük takım taraftarlarının ne istediğini çok iyi biliyorum. çünkü bunu futbolculuk kariyerim boyunca çok iyi bir şekilde deneyimledim. dünyanın en iyi takımlarında oynadım, en ateşli taraftarların önünde maçlara çıktım. teknik adam olarak bu tecrübeleri yaşadım. tutkulu bir insanım. en büyük tutkum da futbol ve aynı tutkuyu gördüğüm yerlerde çalışmak istiyorum artık. kayserispor'daki iki dönemimiz de başarılı geçti. özellikle ilk dönemde türkiye'deki büyük takımlardan teklif almıştım. ancak o süreçte görüşmeler tamamlanmamıştı. türkiye'deki futbolu seviyorum. çünkü burada insanlar tutkuyla takımlarına bağlı. yine bazı teklifler var. ancak bu kez doğru adım atmak istiyorum.
"türkiye'de özellikle büyük takımlarla şampiyon olabilmek kolay. çünkü arkanızda çok güçlü bir taraftar var. tarihi kulüplerin başında olmak apayrı bir güç. bununla beraber ekonomik olarak istediğiniz transferleri yapabilme ayrıcalığınız var. teknik adam olarak doğru kadro mühendisliği, oyuncu tercihleri ve istikrar ortaya koyabilmeniz sizi sonuca taşıyor. kadro planlaması en önemli şeylerden biri. kafanızdaki oyun planını uygulayabilecek iyi bir 11 ve onları daha iyi olmaya itecek kalitede alternatiflerle türkiye'de hedefinize ulaşabilirsiniz. buna özellikle vurgu yapıyorum. çünkü 25-30 kişilik bir kadronuz varsa ve bu kadrodaki oyuncular hepsi aynı kalitedeyse bu size başarı değil, karışıklık getirir."
"fenerbahçe'nin her yıl çok ciddi paralar harcayarak başarısız olmasının ana nedeni de tam olarak bu. ben futbolculuğumda yıldız bir oyuncuydum. sağlıklı ve fiziksel olarak güçlü olduğum sürece her zaman oynayacağımı biliyordum. hiçbir maçtan önce kadronun açıklanmasını beklememe gerek yoktu. yıldız oyuncu, iyi oynamasına rağmen her hafta kadroda olup olmadığına dair belirsizlik yaşarsa sahaya kendisini veremez. sonuçlar iyi giderken içinden konuşur, sonuçlar tersine döndüğünde de yüksek sesli bir şekilde rahatsızlığını anlatır. bu da takım olabilmenizi engeller. fenerbahçe'de gördüğüm kadarıyla hiçbir oyuncu oynayıp oynamayacağını bilmiyor. futbol her yerde aynı. dünya futbolunu domine eden takımların 11'lerini rahatlıkla sayabiliyorsunuz. çünkü futbol tekrarlar ve alışkanlıklar istiyor. oyunu güçlendirebilmeniz için istikrara ve zamana ihtiyacınız var. rotasyon elbette yapacaksınız ama her hafta farklı kadrolarla oynamak sizi kaosa götürür."
"futbol özel yetenekli oyuncuların fark yarattığı bir oyun. özel yetenekleri ise her takımın bulabilmesi mümkün değil. elinize böyle oyuncular geçtiğinde onlara güven vermeli ve daha ileriye taşımalısınız. oyuncuya güveni sözlerinizle veremezsiniz. bunun tek bir yolu var; sahaya sürmek ve özelliklerini yansıtabilmesi için ona imkan vermek. türkiye'de de şu anda bu tanıma uyan belki de tek bir futbolcu var o da arda güler... bunu yaşından tamamen bağımsız söylüyorum. elinizde arda güler özelliklerinde bir oyuncu varsa oynatırsınız. sezon belki de son döneminde oynamaya başladı ama fenerbahçe bence ondan çok daha fazla verim alabilirdi."
fenerbahçe'nin giresunspor karşısında yaşadığı kayba kadar işler bana göre tam olarak ortadaydı. ancak artık galatasaray'ın yarışı bırakma şansı çok düştü. başakşehir gibi önemli bir rakibi yenerek bunu ne kadar arzulayan bir takım olduklarını da herkese gösterdiler. okan buruk da zaman zaman sendeledi ama onu ayakta tutan şey oluşturduğu oturmuş 11'di. bazen oyuncular düşebilir ama takımı ayakta tutan şey oyun gücüdür ve bu da kadro istikrarıyla yakalanabilir.
"hırvatistan teknik direktörü dalic'in türkiye maçındaki açıklamaları çok konuşuldu. türkiye'yi çok seven, buraya sadece futbol olarak değil ülke olarak da bağlı olan bir insanım ve şunu net şekilde görüyorum ki doğru organizasyonlar sağlanması halinde türk futbolu dünyanın en önde gelen liglerinden biri haline gelebilir. ancak bunu yapabilmeniz için iyi bir eğitim sistemine ihtiyacınız var. bir futbolcu için futbol eğitimi yıldız olabilmesi için yeterli değildir. dünya vatandaşlığı denen bir şey var ve türk oyuncuların futbol olarak gelişirken kişisel olarak donanım elde edebilmesi gerekir. bu da aslında bir ülke planlaması gerektirir.
"hırvatistan bunu çok iyi yaptı, yapmaya da devam ediyor. baktığınız zaman türkiye'de daha iyi tesisler, daha iyi statlar, daha iyi zeminler, daha güçlü bir futbol ekonomisi, daha fazla ilgi ve insan var. yani her şey var. eksik olan şey ise planlama ve organizasyonu ortaya koyabilecek insan gücü. bu da nitelikli kişilerle yapılabilecek bir şey. eğitimli, tecrübeli, ülkenin dinamiklerine hakim insanların fikirlerini hayata geçirecek bir organizasyon türk futbolunu çok daha güçlü seviyeye taşıyabilir."
"barcelona ve real madrid'de oynadım. büyük takımların, büyük takım taraftarlarının ne istediğini çok iyi biliyorum. çünkü bunu futbolculuk kariyerim boyunca çok iyi bir şekilde deneyimledim. dünyanın en iyi takımlarında oynadım, en ateşli taraftarların önünde maçlara çıktım. teknik adam olarak bu tecrübeleri yaşadım. tutkulu bir insanım. en büyük tutkum da futbol ve aynı tutkuyu gördüğüm yerlerde çalışmak istiyorum artık. kayserispor'daki iki dönemimiz de başarılı geçti. özellikle ilk dönemde türkiye'deki büyük takımlardan teklif almıştım. ancak o süreçte görüşmeler tamamlanmamıştı. türkiye'deki futbolu seviyorum. çünkü burada insanlar tutkuyla takımlarına bağlı. yine bazı teklifler var. ancak bu kez doğru adım atmak istiyorum.
"türkiye'de özellikle büyük takımlarla şampiyon olabilmek kolay. çünkü arkanızda çok güçlü bir taraftar var. tarihi kulüplerin başında olmak apayrı bir güç. bununla beraber ekonomik olarak istediğiniz transferleri yapabilme ayrıcalığınız var. teknik adam olarak doğru kadro mühendisliği, oyuncu tercihleri ve istikrar ortaya koyabilmeniz sizi sonuca taşıyor. kadro planlaması en önemli şeylerden biri. kafanızdaki oyun planını uygulayabilecek iyi bir 11 ve onları daha iyi olmaya itecek kalitede alternatiflerle türkiye'de hedefinize ulaşabilirsiniz. buna özellikle vurgu yapıyorum. çünkü 25-30 kişilik bir kadronuz varsa ve bu kadrodaki oyuncular hepsi aynı kalitedeyse bu size başarı değil, karışıklık getirir."
"fenerbahçe'nin her yıl çok ciddi paralar harcayarak başarısız olmasının ana nedeni de tam olarak bu. ben futbolculuğumda yıldız bir oyuncuydum. sağlıklı ve fiziksel olarak güçlü olduğum sürece her zaman oynayacağımı biliyordum. hiçbir maçtan önce kadronun açıklanmasını beklememe gerek yoktu. yıldız oyuncu, iyi oynamasına rağmen her hafta kadroda olup olmadığına dair belirsizlik yaşarsa sahaya kendisini veremez. sonuçlar iyi giderken içinden konuşur, sonuçlar tersine döndüğünde de yüksek sesli bir şekilde rahatsızlığını anlatır. bu da takım olabilmenizi engeller. fenerbahçe'de gördüğüm kadarıyla hiçbir oyuncu oynayıp oynamayacağını bilmiyor. futbol her yerde aynı. dünya futbolunu domine eden takımların 11'lerini rahatlıkla sayabiliyorsunuz. çünkü futbol tekrarlar ve alışkanlıklar istiyor. oyunu güçlendirebilmeniz için istikrara ve zamana ihtiyacınız var. rotasyon elbette yapacaksınız ama her hafta farklı kadrolarla oynamak sizi kaosa götürür."
"futbol özel yetenekli oyuncuların fark yarattığı bir oyun. özel yetenekleri ise her takımın bulabilmesi mümkün değil. elinize böyle oyuncular geçtiğinde onlara güven vermeli ve daha ileriye taşımalısınız. oyuncuya güveni sözlerinizle veremezsiniz. bunun tek bir yolu var; sahaya sürmek ve özelliklerini yansıtabilmesi için ona imkan vermek. türkiye'de de şu anda bu tanıma uyan belki de tek bir futbolcu var o da arda güler... bunu yaşından tamamen bağımsız söylüyorum. elinizde arda güler özelliklerinde bir oyuncu varsa oynatırsınız. sezon belki de son döneminde oynamaya başladı ama fenerbahçe bence ondan çok daha fazla verim alabilirdi."
fenerbahçe'nin giresunspor karşısında yaşadığı kayba kadar işler bana göre tam olarak ortadaydı. ancak artık galatasaray'ın yarışı bırakma şansı çok düştü. başakşehir gibi önemli bir rakibi yenerek bunu ne kadar arzulayan bir takım olduklarını da herkese gösterdiler. okan buruk da zaman zaman sendeledi ama onu ayakta tutan şey oluşturduğu oturmuş 11'di. bazen oyuncular düşebilir ama takımı ayakta tutan şey oyun gücüdür ve bu da kadro istikrarıyla yakalanabilir.
"hırvatistan teknik direktörü dalic'in türkiye maçındaki açıklamaları çok konuşuldu. türkiye'yi çok seven, buraya sadece futbol olarak değil ülke olarak da bağlı olan bir insanım ve şunu net şekilde görüyorum ki doğru organizasyonlar sağlanması halinde türk futbolu dünyanın en önde gelen liglerinden biri haline gelebilir. ancak bunu yapabilmeniz için iyi bir eğitim sistemine ihtiyacınız var. bir futbolcu için futbol eğitimi yıldız olabilmesi için yeterli değildir. dünya vatandaşlığı denen bir şey var ve türk oyuncuların futbol olarak gelişirken kişisel olarak donanım elde edebilmesi gerekir. bu da aslında bir ülke planlaması gerektirir.
"hırvatistan bunu çok iyi yaptı, yapmaya da devam ediyor. baktığınız zaman türkiye'de daha iyi tesisler, daha iyi statlar, daha iyi zeminler, daha güçlü bir futbol ekonomisi, daha fazla ilgi ve insan var. yani her şey var. eksik olan şey ise planlama ve organizasyonu ortaya koyabilecek insan gücü. bu da nitelikli kişilerle yapılabilecek bir şey. eğitimli, tecrübeli, ülkenin dinamiklerine hakim insanların fikirlerini hayata geçirecek bir organizasyon türk futbolunu çok daha güçlü seviyeye taşıyabilir."