resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 1265
    ne büyüksün hagi, ne büyüksün ki, bu ülkeye bi daha tadılması zor mutluluklar yaşatan ekibin lideriydin sen. ne büyüksün ki öğrettin insanlara, hırs, azim ne demek, ve bu hırsı yeteneğinizle birleştirirseniz neler olur.
    şimdi teknik adam oldun, geldin bir kez daha. (bkz: jupp derwall) 'in söylemiş olduğu sözü bir kere daha tekrarladın içinden gelirken, (bkz: galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır) dedin gene.
    umut var hagi, sen ne söylersen inanırız biz, inanmaya da devam edeceğiz. çünkü sen güven verdin bize, o yüzden, umut var.
  • 2151
    metin oktay neden herkesin sevdiği bir efsane, hakan şükür ise neden sevenlerinden çok sevmeyenlerinin olduğu çok çok golcü bir isim bunu tartışalım.

    hataların, yanlışların bulunmadığı bir yer yoktur. istisnasız herkes, bir şekilde hatalar yapıyor. ama metin oktay dediğimiz adam, birilerinin hatalarına rağmen, ettiği ufacık sözlerle milyonların gönlünde taht kuruyor. "bizi sevenleri üzmeleyim baba" diyerek adamlığını gösteriyor. birçoğunun, bizlerin kutsal saydığı değerlere zarar vermemek adına bazen çenesini tutabiliyor. ama hakan şükür, kralımız, olmuş ya da olmamış önemli değil, bir olaydan sonra galatasaray'a zarar verir mi, vermez mi düşünmeden "o kavga olmuştur" diye atlayıveriyor olayın içine. belki de hakikaten doğrudur, ama galatasaray'a zarar vereceğini bile bile "arda sakat değil" diyebiliyor. hatta aynı şeyi zamanında milan baros'a da söyleyebiliyor.

    efsane olmak için gol atmanın yeterli olmadığını, o değere zarar vermemesi gerektiğini algılayamıyor.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    dün maç çıkışında düşündüm. insanlar hagi'ye sallıyor, ayhan'ı yuhalıyor. ulan dedim. her bokumuz yolunda da, bir bu ikisi bozuyor düzeni. ben hagi'ye nasıl bir şey söylerim dedim. adnan polat denen adam oradayken, bizim bu halde olmamızın ilk sorumlusu çok açıkken, ben neden hagi'nin teknik adamlığını sorgulayayım ki? bakın, hagi iyi bi teknik adam demiyorum, hagi kötü de demiyorum. o konudaki fikrimi muhtelif entrylerimde de bulabilirsiniz zaten. ben diyorum ki, biz sorun olarak gördüğümüz adamları tek tek yuhalasak bile, bu sorunların hiçbiri çözülmeyecek. hagi gitti, ne olacak? ayhan gitti, ne kazanacağız? ilk yarı da ali turan'ı suçluyor, yuhalıyorduk, gitti, noldu?

    bu sorunun başını ezmedikten sonra, sorunun gövdesi bir yılan gibi rejenerasyon yapıp yapıp karşımıza çıkacak. ben hagi'ye bi şey diyemem arkadaş, adnan polat orada hala oturuyorsa, ben hagi'ye bi şey diyemem. çünkü galatasaray'a zarar veriyor hagi'ye ettiğim laflar. çünkü ben galatasaraylılık ne demek metin oktay'dan öğrendim.

    not : dün statta ayhan'ı yuhaladım bir an. sonra bilmiyorum, belki isim vermemi istemez, siz kim olduğunu biliyorsunuz zaten, o adamın yuhalayanlara, bize acıyarak bakışını gördüm. sustum. utandım.
  • 2463
    ben bu adamı eleştirmem arkadaş.

    takımda toplam üç tane stoper varsa ve bunlardan biri gökhan zan ise, bi maçta öne geçtiğinde orta sahayı güçlendirmek için kulübeye baktığında bam üçlüsünden başka alternatif göremiyorsa, forvette hala milan baros'un alternatifi yoksa, şimdi buna stancu'yu kendisi aldı diyenler olacaktır, şöyle söyleyeyim, en s.kindirik anadolu takımının 4 forveti varken senin baros ve tam forvet olmayan stancu'n varsa, ben bu adamı eleştirmem.

    ha hata yapıyor mu, yapıyor, mesela balta insua olayı, zapata'da ısrar etmesi, misimovicolayı bilmemne hatadır, eyvallah.

    gitmek istiyor mu, hepimiz biliyoruz ki istiyor, yönetim izin vermiyor, bunu da biliyoruz, burdan galatasaray'a zarar vermek istemediğini de görebiliriz.

    ama her şeyden önce, adnan polat o koltuktayken, buraya gelip başarılı olamamış(!) skibbe, rijkaard, gerets varken, ben, bu adamı, e-leş-tir-mem!
  • 2546
    18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçından çıktım. tıkış tıkış metro bekleyen insanların arasına karıştım. etrafımdaki 10 kişiden rahat 5'i 6'sının küfrettiği adamdı hagi. bense boynu bükülmüş, gözlerimden yavaşça akan yaşları savuşturmaya, gizlemeye çalışarak yürüdüm. yumruğumu kilitledim, kimseye tek laf etmeden, yürüdüm.

    metroya bindim. yine tıkış tıkış tabi. şimdi hatırlayamayacağım, sanayi mahallesi ya da 4.levent durağında bir abla bindi metroya, gençten. hemen kapının yanındaydım, o da benim yanıma pustu. arka tarafımda sarı kırmızı formalar hagi'nin annesine galiz küfürler ediyorlardı. abla futboldan pek de anlamayan bir tavırla : "kaç kaç bitti maç?" diye sordu. sessizce, "2-1 yenildik abla" dedim.

    abla : "niye hagi'ye küfrediyorlar?" dedi. "bilmiyorum" dedim. devam etti abla, "bu adam efsaneniz değil mi sizin, avrupa'dan tek kupayı bu adam getirmedi mi?" dedi. hiçbir şey diyemedim, başımı öne eğdim.

    "ben fenerbahçeliyim" dedi abla sonra. "futbol için bu kadar üzülmeyin" dedi. sadece, "bence fazla ses etme abla sen" demekle yetindim.

    metrodan indim, levent metro durağından otobüs durağına kadar, ağlayarak yürüdüm, sessizce. yolda fenerli bir çift gördüm. mutlulardı, ben de mutluymuş gibi geçtim yanlarından. sonra gene eğdim başımı.

    otobüse bindim, son duraktan bir önceki durakta inip, her zaman gittiğim galatasaraylı abinin büfesine gittim. son bir umutmuş gibi. biralarımı ordan alacağım kararı vererek.

    içeri girdim, abi: "maçtan mı?" diye sordu. çok belliydi zaten, "evet" dedim. "yenildik amuğakoyim, hagi'nin o.... ....luğu" dedi. sustum. "biralar kalsın abi" dedim, çıktım, eve geldim.

    uyuyamadan, saatlerce seni düşündüm be hagi. hani biz iyi futbol görelim, çaba görelim, yenilsek de mühim değildi? çok mu kötü oynadık fenerbahçe maçında. neyse, önemli değil ki, önemli olan galatasaraylıyım diyen adamların benim yüzüme senin için o.. ç.. diyebilmesi.

    son olarak, biliyorum arkadaşlar, o hagi futbolcu hagi'ydi, bu teknik direktör. futbol da robotlarla oynanıyor zaten, unutması çok kolay her şeyi. sizin eşeğiniz erkek, tamam.
  • 2596
    kadro kalitemiz kötü evet. lakin unuttuğumuz çok şeyler var arada. örneğin kimse bana 2001'deki galatasaray kadrosunun real madrid kadrosundan daha iyi olduğunu anlatamaz, efendime söyleyeyim fenerbahçe şampiyonlar ligi'nde çeyrek finale çıkarken kadrosu inter'den, sevilla'dan daha mı kaliteliydi?

    ya da şöyle söyleyeyim, rijkaard'ın kalmasından yanaydım lakin geçen sezon rijkaard'ın kadrosu ligdeki hangi takımın kadrosundan daha kalitesizdi?

    olay sadece kalite değil. kalite de önemli bir etken ama çok önemli olan bir başka şey takım olabilmek. almanya'da fırtınalar estiren borussia dortmund'un kadrosu bayern münih'inki kadar kaliteli değil, ama sonuç ortada.

    ha şimdi diyeceksiniz ki, takım yapsın o zaman, teknik adam değil mi?

    ona bi şey diyemem, florya'da bulunmadım. ama sen de bulunmadın, sen de bi şey diyemezsin o yüzden. bence hakan balta gibi, barış özbek gibi dünyayı s.kine takmayan adamların olduğu yerde takım yapmak olanaksız. üstelik takımı sezon ortasında aldıysan.

    evet, çok kaliteli bi takımımız var. evet, karabük'ten, ibb'den daha kaliteliyiz. ama allah aşkına, şunu düşünmenizi istiyorum, baros dışında kalitesini sahaya yansıtan var mı? bir oyuncu formsuz olur, birkaç hafta dinlendirirsin, bütün takım formsuzsa, takım olamıyorsa, hep bir sorunlar zinciri varsa, hagi'nin suçu mu?
  • 2655
    abi..

    bir bilsen neler geldi başımıza, bir anlasan şu ruh halimizi. kısa bir süre önce dediler ki bize, galatasaray tekrar o eski günlerine kavuşacak, avrupa'nın en büyüğü olacak dediler. bu iş için çok usta bi adam getirdiler, kıvırcık, kavruk bi adam. tatlı adamdı vesselam, sevdik biz o adamı.

    ama o adamın istediklerini yapmadılar. hep birilerinin kuyularını kazdılar, hep başka birilerini onun yerine getirdiler. o kavruk adam bak şu eleman iyi dedi, parasını verip alıvermediler,o kavruk adam buna ihtiyacım var dedi, boşver çok iyi para var bu işte dediler sattılar.

    sonunda o kavruk adamı iş yapmaktan kaçınan adamların eline bıraktılar. olmadı tabi be gicam, tutmadı. vazgeçtiler yavaş yavaş her şeyden. bizi de her şeyin o kavruk adamın hatası olduğuna inandırmaya çalışarak.

    ama biz inanmadık.

    sonra seni sundular önümüze. sendin be işte, kanlı, canlı, tekrar geldim, güzel günler görmeye geldim dedin. ben daha önce defalarca inanmamış mıydım sana? bugün gel, bugün yine inanırım, o gün de inandım. sonra o kuyu kazanlar var ya, yavaş yavaş senin de kuyunu kazdılar.

    biliyor musun hagi? gelmeni çok çok istedim. stada gelip seni görmek yeterdi bana, çok istedim. ama biliyordum üstadım, biliyordum ki o kuyu kazanlar seni de yok edeceklerdi. o yüzden içimden, ama hep içimden çığlıklar attım sana gelme diye. ama (gbkz: hagi durur mu?) hagi galatasaray ismini duyunca kalır mı durduğu yerde. geldin, umrunda olmadan geldin. 46 yaşında teknik adamlık kariyerini yakacağını bile bile geldin.

    geldiğin zaman buralarda yazdı insanlar, en büyük efsanemizi, hagi'yi yedirtmeyiz dediler. o her galatasaraylının kendi içlerinde olduğunu zanneden oluşum da bas bas bağırdı yedirtmicez hagi'yi diye.

    sonra bu insancıklar sana küfretti hagi. benim yüzüm kızarıyor, dudaklarım titriyor, utanıyorum inan. sana küfretti bu adamlar. çocuğu hastayken bile bir antrenman kaçırmayan, onu geç, geç onu, babası öldüğünde yüreğimde siyahlar oluşturan sakalını bırakıp gelip görevini yapan adama "küfür" ettiler, çalışmamakla suçladılar.

    seni steaua bükreş'li, galatasaraylı değil diye itham ettiler. seni tazminat budalası yaptılar. seni, seni be gica, en aklıselim olanlarından bazıları seni daum'la bir tuttu.

    ama gica, senden sonra, çok büyük galatasaraylılar da gördüm burda. vefalı adamlar. o adamlar sayesinde kalkacak galatasaray ayağa, müsterih ol.

    özür dilerim, onlar adına senden özür dilerim.

    o kadar çok özür borçluyuz ki sana, ben utanarak, sıkılarak, yüzüm kızararak, bize kazandırdıklarının üstüne sana yaptıklarımız için özür dilerim.

    hoşçakal..

    hoşçakal abi..

    hoşçakal baba...

    i love you hagi
  • 2796
    en büyük keşkesin benim için be gica... küçücük, istanbul'dan uzak fenerbahçeli bi ailenin çocuğu olmasaydım keşke, seni o yeşil çimlerin üzerinde sarı kırmızı içinde, formanla, canlı, kanlı görebilseydim...

    birçok şeyden vazgeçebilirim bunun için... ah be gica...

    bunları yazarken bile başım öne düşüyo. utanıyorum...

    özür dilerim gica, bir kere daha, binlerce kere daha özür dilerim sana küfredenler adına...

    hoşgeldin babası öldüğünde, içimi titreten kapkara sakallarıyla sarı kırmızı sevda için koşan adam...

    http://gss.gs/di
    hoşgeldin güzel adam...

    kurban lazım denildiğinde, düşünmeden galatasaray bıçağının altına yatan adam. hoşgeldin. yine yatarsın o bıçağın altına, bilirim ben seni...

    sen de beni bilirsin, inanırım, bir kez daha inanırım sana...

    hiç gitmemek üzere, hoşgeldin... iyi ki geldin.
  • 5749
    kendisi tanrıdır benim gözümde, o başka.

    ama kendisi üzerinden iki galatasaray efsanesini kıyaslamaya, biri var diye diğerine tu kaka yapmaya çalışanlara itibar etmeyiniz.

    kendisi efsanedir, teknik direktörlüğü başarısızken de çıkıp savunmuşumdur, hatta sanırım destan yazdığım entryler listesinde ilk üçte falan bununla ilgili bir entry var.

    fakat kendisinin efsaneliği başka efsanelerimizin değerini azaltmıyor, azaltmayacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın