*

  • 1
    sahip olan takım ve teknik direktör için büyük avantajdır ancak kullanılabilirse.
    teknik direktörler forma adaletini sağlayabilirse, yakın yetkinlikteki oyuncuları rekabet potasına sokup takımın oyun kalitesini arttıracak tatlı bir rekabet ortamı oluşturulabilirse, evet avantajdır.
    hele ki pandemi sürecinde oyuncu değişiklik hakkının 3'ten 5'e çıkması, teknik direktörlere ihtiyaç halinde neredeyse aynı maç içinde takımın yarısını değiştirebilme imkanını da sağlıyorken geniş kadronun getirdiği avantaj daha da belirgin hale gelmektedir.
    ancak madalyonun bir de diğer yüzü var ki, teknik direktörlerin doğal olarak belli bir 11 oturtmaya çalışması, o 11'e giremeyen oyuncular için de sezon içinde ayrıca "idare etme sanatı" icra etmesini de zorunlu kılmaktadır. bu noktada oluşacak çatlak sesler, o geniş kadronun avantajını bir anda dezavantaja çevirir ki bu da önce takımda gruplaşma, takip eden takım içi huzursuzluk, ve nihayetinde o avantaj gibi gözüken geniş kadronun bir bakmışsın başına bela olmasıyla sonlanan süreçler...
    ...ve küsen veya fayda sağlayamadığın oyuncuya ödemekle yükümlü olduğun sağlam maaşlı en az 3'er yıllık kontratlar da cabası...

    ez cümle, geniş kadro iyidir, hoştur ama riski de bir o kadar çoktur...
  • 2
    geniş kadro mu, kalabalık mı?
    geniş kadro; futbolcuların kişilik özellikleri, kariyeri, gelecek planlaması, futbola bakış açısı, planladığınız oyun yapısına uygunluğu, maliyeti, futbolcudan beklentiniz ve kulüp olarak vizyonunuz, amacınız vs. gibi birçok kriterin incelenip de oluşturulması gereken bir yapı. aksi halde o oluşum geniş kadrodan ziyade alelade bir kalabalık olur.

    kalabalık olma durumunu, romankosecki (bkz: #2995890) değerli enrtysinde gayet güzel dile getirmiş.
    geniş kadro kuracağım diye; taraftara şirin görünmek, transfer yapmış olmak, transfer çalımı atmak, isim hayranlığı gibi nedenlerle pek az bilgi ve değerlendirmeyle transferler yaparak kulüplerin yıllarına ve taraftarların hayallerine ipotek vuranları çok gördük.

    diğer taraftan ise,
    bir işi 3 kişiye verirsen o sorumluluk da dağılır ve herkes birbirine bırakır.*rehavet de diyebiliriz. aynı işi 1 kişiye verirsen sorumluluk ondadır ve o işi bitirmek için var gücüyle gayret eder.*konsantrasyon da diyebiliriz.

    dar kadro rotasyonunun birçok kez başarılı olduğunu gördük. doğru oyun yapısı, ne istediğini bilen teknik heyet ve sorumlu oyuncular...
    lucescu 01-02 sezonu galatasaray, kiralık futbolcularla dar kadro rotasyonuyla harika işler başardı.
    daum dönemi fenerbahçe, 13 - 14 futbolcuyla başarı sağladı.*
    ertuğrul sağlam ile bursaspor şampiyonluğu.
    terim'in dördüncü dönemi.( ortasaha, forvet eksikliklerine rağmen şampiyonluklar)

    bunların yanında bir de parlayan futbolcu performansları. hem de düşük maliyetli ise kulübe vuran bir piyango gibidir.

    velhasıl, kadroyu hangi planla kurduğunuzdur önemli olan.
    nicelikten ziyade nitelik.
  • 3
    covid-19 nedeniyle modern futbol tarihinde ilk kez bu kadar onemli hale geldi cunku sakatliklarin yanina bir de zoraki karantinalar eklendi ve hangi maca hangi 11 cikar kesinlikle bilemiyorsunuz. dolayisiyla korona zamani genis kadro demek, her zamankinden daha kuvvetli bir sekilde, rakiplerinizden fark yaratabileceginiz bir avantaj (competitive advantage) demek. kasim-aralik 2020 doneminde bu acidan iyi bir sinav verdik ve gelinen noktada nitelikli bir geniş kadro yakaladigimizi gorduk.
  • 7
    faydasını hiç bir zaman göremediğimiz genişlik. ne zaman kadro geniş olsa fatih hocam hep bir aman onun da gönlü olsun aman şunun da gönlü olsun modunda takılıyor. ne zaman kadro dar olsa fatih hocam şapkadan tavşan çıkarıyor.
    en basitinden bu yıl yine aynı sorunu yaşadık. sene başında kısıtlı kadro ile taylandan 6 numara, emreden 8 numara yapıp keremle oğulcan ile en iyi futbolumuzu oynadık. devre arası transferler geldi kadro genişledi yine oyun olarak sıçtık. bakın oyun olarak diyorum skor olarak geride değiliz, geçtiğimiz 10 maçta 8 galibiyet 1 beraberlik sonucuna maçlar başlamadan tüm galatasaraylılar kabul ederdi. ama oyun olarak her maç geri geri gitmeye başladık allah askına hocam özüne dön allah askına bizi senden başkası kurtaramaz bu dertten.
  • 8
    galatasaray'ın 20 - 21 sezonu için konuşursak bunun dezavantajı ikame yedeklemelerin olmamasından kaynaklanıyor.

    mesela 6 numarada taylan oynarsa farklı etebo oynarsa farklı bir şey ortaya çıkıyor. bu da yakaladığın oyun devamlılığını düşürüyor. zaten ikisi de devşirme 6 numara oldukları için beraber de oynayamıyorlar pozisyon deneyimleri düşük.

    ya da sağ kanatta oynayabilen 5 tane oyuncu var ama hepsi birbirinden farklı. oğulcan farklı, kerem farklı, arda farklı, feghouli farklı, babel farklı. biri yerine öbürü oynayınca aynı rolü oynayamıyor, oyun farklılaşıyor ister istemez.

    8 numaralar için de aynısı geçerli. hangisi oynamazsa millet onu arıyor. emre kılınç - belhanda - feghouli - gedson hepsi farklı adamlar.

    hatta donk - luyindama ikilisi de öyle. luyindama'yla daha havadan uzun pas üzerine bir strateji varken donk'la daha yerden oyun oluyor.

    burda aslında doğru yedekleme sarrrachi - emre taşdemir. ikisinin de sık sakatlanmasından ve kalitelerinden bahsetmiyorum. emre taşdemir, sarrachi ile aynı tip oyuncu olduğu için onun rolünü sağlam olduğunda oynayabildi. emre taşdemir götürsen yine bir anadolu takımına koysan orda böyle bir oyun ve rol olmadığı için hiç performans veremeyebilir.

    velhasıl kelam önümüzdeki senelerde oyun istikrarı için rotasyonda daha çok ikame oyuncular olmalı. aslında mesele geniş - dar rotasyon meselesi değil. bugün için dar rotasyona dönmek savunulabilir. bende onu düşünüyorum. hele ki ligin boyu baya kısalmışken mantıklı olan budur ama oyunla ilgili problemler bence geniş havuza elini her attığında farklı bir şey çıkması ve yapıyı tam oturtamamak. yoksa geniş kadro denilen şeyin tek başına bir handikap yaratması söz konusu olacak bir şey değil.
  • 10
    galatasaray başta olmak üzere çoğu futbol takımında başarısızlığa sebep olan planlamalardan birisi. geniş kadro iyi bir şey değildir. yararlarından çok zararları vardır. 2020-2021 sezonunda şampiyonluğu vermemizin sebeplerinden bir tanesi de geniş kadro saçmalığıdır.

    2020-2021 sezonu boyunca kanat oyuncularımız sürekli değişti. feghouli-arda başladık, kılınç-babel devam ettik. sonrasında oğulcan-akbaba oldu, onyekuru-babel oldu, en sonunda ise kerem-babel ile bitirdik. üstelik bu dört-beş maçlık seansların arasında daha farklı kanat organizasyonları da oldu. sağ bekte ise omar’la başladık, linnes’le devam ettik, yedlin’i alıp biraz oynattıktan sonra beğenmedik ve şener ile bitirdik. santraforda da falcao ile başladık, diagne ile devam ettik, aralarda oğulcan ve babel oynadı, mohamed gelip oynadı en son halil ile bitirdik. orta sahaya, sol bek’e ve hatta kaleci rotasyonumuza değinmiyorum bile.

    bir futbol takımında sezon içinde bu kadar değişiklik olmaz. hem antrenman kalitesini düşürür, hem sistem oturtamadan sezonu bitirirsin. beşiktaş 2021 yılında 14 kişi ile şampiyon oldu. galatasaray 2018 ve 2019 yıllarında 14-15 kişi ile şampiyon oldu. fenerbahçe 2014 yılında 15 kişi ile şampiyon oldu. sadece türkiye ligi olarakta düşünmemek lazım. istikrarlı ve başarılı olan çoğu dünya kulübü de bu sayede başarı sağlıyor. manchester city dediğimiz takım her sene 21-22 kişilik kadrolar ile 50-60 maç oynuyor. bayern munıch, barcelona ve real madrid’in başarılı olduğu yıllara bakın 24 kişiden fazla oyuncu bulundurmuyolar.

    hatta farklı bir örnek daha vereyim. galatasaray basketbol takımı 2016 yılında eurocup’ı 7-8 oyuncu ile kazandı. diğer sezon euroleague için kurulan 14 kişilik kadro ile ne başarı geldi ne istikrar sağlandı. sonrasında yine dar kadro ile yola devam edince sezon sonunu biraz daha iyi bitirdik. galatasaray’ın 2017 euroleague fisktürüne bakınca dediğimi anlarsınız.

    sözün özü biz yine bir hata yaptık ve 2021-2022 sezonuna yine gereksiz şişik bir kadro ile başlıyoruz. tıpkı geçen sezon olduğu gibi elimizde yine 7-8 tane kanat oyuncusu var. forma bulma şansları birbirine yakın 3 tane santraforumuz var. eğer ben fatih hocayı tanıyorsam yine sezon sonuna kadar sağ kanat-sol kanat-santrafor mevkilerini oturtamaz. morutan-kerem oynar, sonra bir anda değiştirir kılınç-babel oynar, sonra canı sıkılır oğulcan-barış oynar. sürekli kadroyu değiştirip dururuz. santrafor mevkisinde de yine net bir santrafor bulamayıp yama yama katkılar alırız.

    şu anda galatasaray futbol takımında 29 futbolcu bulunuyor. bu sayı çok fazla. 3 tane atyapı çıkışlı oyuncumuz bulunuyor. (berk, kaan, atalay). birisi dördüncü kalecimiz, birisi beşinci stoperimiz, diğeri de artık 7-8 tane sakat olduğu zaman oynayabilecek orta saha oyuncumuz. bu 3 oyuncu ile kesinlikle kiralık olarak yolları ayırmamız gerekiyor. en fazla 100 dakika süre alabilirler. kanat ve santrafor sayısını da azaltıp 2 orta saha almamız gerekiyor. ama iki gün kala bunları yapabileceğimizi zannetmiyorum.

    3 kalecili 24-25 kişilik kadro ile sezona girmek bu kadar zor olmamalı. sürekli şişik kadrolar ile istikrarsız bir kadro döngüsüne girdik. geniş kadro denilen olay neredeyse hiçbir spor kulübüne yaramamıştır ve yaramayacaktır.
  • 11
    teknik direktörün kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramayan kadro yapısı.
    bugün bakıyorsun bizim takım 31 kişilik kadro ile lige başladı. ha keza suyun karşı tarafının takımı 31 kişilik kadro ile sezona giriş yaptı.
    standart mevki için en az 2 oyuncu, kreatiflik gerektiren mevkiler için en az 3 oyuncu mevcut kadroda.
    bu bakımdan sürekli arayış içinde oluyor teknik heyet. sol açıkta oynayan "x" 2 maç iyi oynamadı mı üstü çabuk çiziliyor ve "g" ye şans veriliyor.
    bu bakımdan kadro istikrarı ve oyuncu gelişimi geriye gidiyor.
    jimnastik kulübü 26 kişilik kadro ile başlamış mesela.
    geniş kadron var ancak hepsini hazır tutacak sistemin ve oyun yapın yok. bu bakımdan giren çıkanı aratıyor ve istenilen oyuna ulaşılmasını engelliyor.
    en baba kadro 25 kişilik olmalı ve buna göre yükleme, çalışma yapılmalı.

    https://www.transfermarkt.com.tr/...tartseite/verein/141
    https://www.transfermarkt.com.tr/...startseite/verein/36
    https://www.transfermarkt.com.tr/...tartseite/verein/114
  • 13
    tüm geri kafalılığımla nefret ettiğim olgu. bence bir takımda her mevkinin tartışmasız bir sahibi, bir de alternatif olduğunu bilen, ama ciddi bir performans vermesi durumunda formayı kapabileceğine dair güven aşılanmış bir yedeği olması gerekli.

    bu sene yaptığımız hemen her transferden memnunum. ama özellikle hücumda o kadar az role o kadar fazla (ve güçlü) alternatifimiz var ki, bu karmaşadan nasıl pozitiflik çıkar, oynamayan futbolcular nasıl motive edilebilir emin değilim. mesela yabancı sınırı da varken rashica’ya kaç dakika verebileceğiz gerçekten bilmiyorum. keza 4 adet yabancı forvete sahip olmamız beni çıldırtıyor.

    okan hoca’nın elinde çözmesi çok zor bir bulmaca var. gerçekten müthiş bir sınav olacak onun için, bu kadar egoyu yönetmeyi başarabilirse çok önemli bir eşiği atlamış olacak bence.
  • 16
    maalesef birkaç senedir sezon başlarında sahip olduğumuz kadro türüdür. kadroda istenmeyen birçok sözleşmeli oyuncunun mecburen kampa götürüldüğü ve bazılarının "acaba olur mu" denilerek tekrar denendiği dönemleri yaşıyoruz. bu nicelik içinde yeterli nitelik ne yazık ki olmuyor.

    ideal on bir için eklemeler yapılmasını beklerken aslında daha çok ihtiyacımız olan şey oyuncu satışı ya da kiralık olarak göndermek. ancak bu oyunculara genelde talep olmuyor veya olursa da kulüpler transfer döneminin son anlarını bekliyor. haliyle yaz kampındaki oyuncu sayısı altyapı oyuncularıyla beraber 40 oyuncuya kadar çıkıyor. bir teknik ekip için bu kadar fazla oyuncuyla yaz kampı yapmak bence çok zihin bulandırıcı olmalı.

    luyindama, oğulcan çağlayan, alpaslan öztürk, süleyman luş, abdussamet karnuçu, atalay babacan, berk balaban, metehan baltacı, ışık kaan arslan, batuhan şen, cicaldau, morutan, taylan antalyalı, emre kılınç ve eren aydın kiradan dönen oyuncularımız. gökay güney gibi kadroda bulunup sözleşmesi devam eden ve hiçbir yere kiralık gitmemiş olan bir isim de var. tamı tamına 16 oyuncu önceki sezon kadroda düşünülmemiş ve kiralık gönderilmiş. manchester city, chelsea falan değilseniz bu sayı çok çok fazla. hatta mostafa mohamed de bu oyuncular arasındaydı, neyse ki bonservis getirerek ayrıldı.

    şu anki gündemimiz alınacak oyuncular kadar bu "fazlalık" oyuncuların gelecekleri de olmalı. birkaç tanesi kadroda tutulmalı, birkaç tanesi tekrar kiraya verilmeli, birkaç tanesi satılmalı, geriye kalanlar olursa da şartları zorlamadan sözleşmeleri fesh edilmeli. bundan sonra da mümkünse bu kadar geniş kadro kurulmamalı. bu denli genişlik en çok da altyapıdan çıkacak oyuncular için engel teşkil ediyor. hazırlık maçlarında oğulcan çağlayan'ın eren aydın veya baran demiroğlu'nun sürelerinden yemesine ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum.
  • 18
    kaliteli yapılanı yaşatan cinsten olan kadro. üç kulvarda 60 maça yakın oynayacak takımlarda elzemdir. yoksa avrupa tır gibi çarptığında ligde alabora olursunuz. 2023-2024 kadrosu galatasaray için geniş olmalıdır.

    kale: bando, günay, jankat

    stoper: kaan, nelsson, emin, apo
    sağ bek: boey, leo, ali
    sol bek: angelino, kazimcan

    orta saha: torreira, sergio, yeni 8 transferi, efe, berkan, demirbay, mertens

    sol açık: kerem, zaha
    sağ açık: zaniolo, rashica, bay

    santrfor: icardi, bakambu, halil

    emre kılınç, yunus, midstjo ve leo, metehan, hamza, morutan, batuhan ve yusuf ile yolların satış ya da kiralik ayrılması olası.
  • 20
    okan hoca'nın basın toplantılarında ve röportajlarında bu sezon için sürekli bahsettiği konulardan biridir. hoca iki tane iyi 11'e sahip olmak istiyor. bunun için de yedek kaleci dahil çalışma yapıldı.

    muslera-günay
    boey-dubois
    nelsson-kaan
    abdülkerim-emin
    angelino-kazımcan
    torreira-berkan
    transfer-kerem demirbay
    zaha-kerem
    ziyech-mertens
    tete-barış
    icardi-bakambu

    bonuslar: halil, oliveira, jankat, ali turap, baran, efe, hamza, siraçhan, midtsjö, yunus, yusuf, morutan.

    bonuslardaki isimlerden en az 4 kişinin ayrılacağını düşünüyorum. luyindama, oğulcan, alpaslan gibi kampa bile alınmayan isimleri saymadım, gidişleri kesin. bir de stoper alınırsa emin bonus kısmına düşebilir. bu durumda oyuncu sayısı olarak hocanın istediği seviyeye gelmiş olacağız. gerisi tamamen oyun yapısıyla alakalı olacak. bu da bir inşa süreci.

    ben bu oyuncu tercihlerinin çoğunu yapmazdım ama yapıldığına göre söylenecek bir şey yok, destek vereceğiz. en azından ağustos 20'ye gelmeden 8 numara harici acil ihtiyaç kalmamış gibi gözüküyor. bu galatasaray'da sık rastlanan bir durum değildi.
  • 22
    bu muhabbete açıkçası hiç inanmıyorum, dertten başka bir şey değil. büyük takımların 11'leri hep bellidir ve yılda en az 45 maç yaparlar.

    6 kupalı barcelona kadrosunu, 3 yıl üst üste şl alan real kadrosunu, ya da efsane milan kadrosunu düşünün. 13-14 adamla oynarlar. nerde çokluk orda bokluk demişler, kadronun iyi oyuncular olsalar dahi şişirilmesine karşıyım.
  • 23
    real madrid, manchester city vs. gibi bir kulüpseniz, oyuncularınız gık demeden 60 maç üst düzey oynayacak kapasitedeyse ihtiyacınız olmayan olgu.

    bu tarz bir kulüp değilseniz, makine gibi 60 maçı aynı tempoda ve performansta götürecek oyuncularınız yoksa ama aynı zamanda hem lig hem avrupada başarı hedefiniz varsa ihtiyacınız olan olgu.

    galatasaray'ın yukarıdaki kategorilerden hangisine girdiğini takdirinize bırakıyorum.

    dar ama kaliteli kadroyla avrupa kovalarken daha önce beşiktaş, galatasaray ve fenerbahçe'nin ligde patladığını da hatırlatmak isterim. ligde istikrar yoksa, avrupada hiç olmaz.
  • 24
    faydasını bugün gördüğümüz kadrodur. 16 eylül 2023 galatasaray samsunspor maçında tete eleştirildi, pek etkili olamadı, ziyech girdi etkili oldu. 20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçında ziyech hiç sahada yokken tete maçı beraberliğe getirdi.

    aynı şekilde kerem samsun maçında iyiyken bugün döküldü. zaha her ne kadar hantal bir görüntü sergileyip hazır olmasa da 1 asist yaptı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın