• 11389
    türkiyedeki insan profilini yansıtan ortamdır. nedir bunlar,

    1. çok çabuk gaza/dolduruşa gelme. bakınız sözlükte biri hakkında bir kaç kişi sevmediğini yazarsa kısa süre içerisinde o kişi sevilmez hale gelir.

    2. bölünme ve taraf tutma eğilimi. örnek olarak wesley konusu verilebilir. insanlar kendisinin gitmesi gerektiğini söyleyen herkesi düşman varsıyorlardı. hatta turnusol kağıdı fln diyenler vardı.

    3. orantısız eleştiri. kimseyi güzel güzel eleştiremiyorz, ya küfür ya hakaret.

    4. içeriği boş yorumlar. herkes herşeyi bildiği her konuda fikir sahibi olduğu için bunu yeri geldiğinde paylaşmalı çünkü. zorunluluk bu.

    5. netice odaklılık. yani bizim için bir maçı kazanmak önemlidir mesela. o maç kazanıldıysa herkes kral, bir maç kaybedildiyse herkes düşman, kötü.

    6. sabırsızlık. yani sabır diye bir kavram yok, 2 maç bekleyelim yok. başarı bugün gelmeli. bu nedenle büyük takımlarda genç futbolcu da çıkmıyor mesela. çünkü bekliyoruzki maça giren genç futbolcu çıksın direk 11 oyuncusu gibi oynasın. yine bu yüzden avrupada başarılı türk takımı çok ender çıkıyor.

    bu liste daha uzayıp gider. ben kısaca bir ricada bulunacağım. bugün maç* ne olursa olsun unutmayalım ki biz galatasarayız. takımın hocanın arkasında duralım sevmesek de, basının dolduruşuna gelip, kelle istemeyelim. çünkü biz bu sene şampiyon olacağız.
  • 11441
    '.... konusu ... yorumu yapan insanlarin .... oldugunu gosteren bir turnusoldur' seklinde yorumlarin dondugu olusumdur.

    bu cumlelerden oldukca rahatsiz oluyorum cunku bir insani bir konudaki gorusune gore hemen siniflandirma ihtiyaci duymak, bir goruse bakip butune yorum yapmak oldukca yanlis birseydir. insan pek cok fikirleri kafasinda barindiran bir canlidir, tek bir konuda dusundugu ile (istisnalari disarida birakarak konusuyorum) o kisinin kisiligine kadar yorum yapmak hakikaten buyuk bir yanilgidir. buradaki insanlarin ortak ozelligi galatasaray sevgisidir ve buraya gelip yorumlari okuma sebebimiz farkli gorusleri de anlamaktir.

    bu arkadaslar farkli goruslere dayanamiyorlarsa sozluge gelmesinler. elimden geldigince her firsatta bu tarz entryleri ofsaytlayacagim.

    daha once de sozluk yazarlari ile alakali goruslerimi bir entry ile belirtmistim(bkz: #2350085). bu sacma toplumsal yanilgiyi umarim en azindan sozlukte kiracagiz ve umarim bir gun boyle yorumlarin olmadigi bir sozluk ortamina kavusuruz.
  • 11842
    maç kaybettikten sonra okuması sinir bozan ortam. yani her takım maç kaybediyor, bunlar olabilir. ki biz kritik maç kaybeden bir takım da değilizdir genel olarak.

    biraz sakin olalım, takımı olduğundan kötü görmeyelim. 5 ağustos 2018 galatasaray akhisarspor maçı sezon yüklemesini almış ve geç form tutması için çalıştırılmış takımızın kaybettiği çok da önemli olmayan maçtır. geç form tutulması hedeflenmiştir zira bu sene avrupada eleme maçımız yok ve şampiyonlar liginde en az 6 zor maç oynayacağız.

    demem odur ki 2018 2019 sezonunun ilk 3 4 haftası takımdan yüksek performans beklenmesin. kadromuz abartıldığı kadar kötü değil. 1 2 iyi takviye bizi ligin favorisi yapacaktır ki hedefimiz de bu sene lig olmalı.
  • 12262
    tamam takim iyi gitmiyor, kac mactir kazanamiyoruz, oyuncularimiz bireysel olarak kotu vs ama neden surekli ayni seyler yazilir gercekten merak ettigim ortam. mesela hemen her gun belhanda kotulemesi, selcuk; aldigi para, performansi ve pasta yedirmesi uzerine elestiri, feghouli mesajlari, tarik camdala edilen kufurler... sikilmadik gitti hakkaten bu muhabbetlerden. eminim ki burada 'abi aslinda tarik camdal iyi topcu ha' diyecek bir insan yoktur, yani zaten herkes ayni seyi dusunuyor.

    bir de takim kotu gittiginde mantiklica neden kotu gidiyor ne yapilir seklinde yazilardan cok, 3.sinif spor programlarinda ya da sacma sapan twiter hesaplarinda bile goremeyeceginiz sacma sapan yorumlari okudugumuz bir ortam olmaya basladi iyiden iyiye.

    neyse cok uzatmayacagim, soylemek istedigim sey, yetersiz kadro + sakatlarimiz + gelecek cezalar ile en az onumuzdeki 5 mac* buyuk sikintilar ve muhtemelen buyuk kayiplar yasayacagiz. bu surecte yapilmasi gereken sey ciddi anlamda takima destek olmaktir. bir yorum yazacaksak eger yapici olmaya calisalim, elestiriyse de orijinalse bir seyler yazalim.
    basinin vs gazina gelip hocamiza takima sirtimizi donmeyelim. bu sene sampiyon olmasak bile alacagimiz her galibiyete, taraftarin verecegi destek ile kazanilacak her bir kurusa takimin inailmaz ihtiyaci var. basimizdaki adam fatih terim bu sureci en iyi yonetecek, takimi herkesten daha cok dusunen, takima yeni gencler kazandirabilecek yegane isim. onun arkasinda ne olursa olsun duralim.

    ben inaniyorum ki bu sikintili surecten hemen olmasa da guclu bir sekilde cikacagiz ve tekrar alisik oldugumuz gunlere ulasacagiz.
  • 12535
    daha öncelerde de yazmistim, genel anlamda takip edildiginde yurdum insaninin kötü karakteristik özellikleri hakkinda fikir verebilecek olusumdur. (bkz: galatasaray sözlük/#2350085).

    ilgili entrymde yazmadigim bir seyi de eklemek istiyorum. cok fazla bahane üretiyoruz. baska bir deyisle hicbir zaman yanlisi kendimizde aramiyoruz.

    öncelikle sunu algilayarak baslamak gerek, hayat adil degil. yani bazi insanlar sansli dogup, daha 3 yasina geldiginde butun hayati sekillenmis, emekliliginde ne yapacagi bile belliyken, bazisi 3 yasinda sokakta ciplak ayakla ekmek parasi icin dileniyorsa bence adaleti vs bir kenara birakalim.

    adalet olmamasi demek sadece sansli kesimin basarili olacagi demek degildir tabi ki. mesela, üniversiteleri, sadece özel okullarda okuyup özel derslere bogulmus cocuklar kazanmiyorlar, devlet okulundan gelip düsük bütceli dershanelerde egitim alip sinavda derece alan pek cok gencimiz var.

    demem odur ki, yapilmasi gereken sey adaletsizlikle mücadele etmektir. yapilmasi gereken sey, adaletin olmadigi yerde, esitlik saglanmiyorsa, arayi kapatmak icin daha cok calismaktir.

    calismayip, mücadele etmeyip, sonra hayatin sana güzel seyler getirmesini bekleyip, getirmediginde isyan etmek, sucu tamamen baskalarina atmak kisisel basarisizliklari örtbas etmenin en kolay yoludur.

    futbol takimimiz ve taraftarimiz 2018 2019 sezonunda benzer bir yanilgi icerisinde sürünüyor. 1. macindan 24. macina kadar, toplasak 3 5 macta gercekten sahanin hakimi olan, rakibi bogan ve bunu macin 90 dakikasi yapabilen bir takim olduk. geriye kalan maclarin neredeyse tamaminda ya git gelli maclar yasadik ya da rakibimizin altinda performans gösterdik. ceza sahasina 5 sefer girdigimiz macta ama hakem penaltimizi vermedi diye burada aglar duruma düstük. demedik ki biz neden ceza sahasina sadece 5 sefer girebiliyoruz.

    hakemler tarafli, federasyon tarafli, hükümet tarafli, rakip kulüpler bile bize karsi birlesti. kisacasi herkes tarafli. ancak biz de galatasarayiz.

    basaksehirin de kollandigini herkes biliyor hatta en bastaki insan bile kendisinin sampiyonlugunu istedigini belirtiyor. basaksehirden de temsil ettigi herseyden de tiksiniyorum. yani kendileri yerine herhangi bir baska anadolu takimi sampiyonluk yarisinda rakibimiz olsa idi ve onlara kaybediyor olsa idik bu kadar üzülmezdim ama basaksehiri ciddi anlamda icim almiyor. ancak sunu da görmek lazim ki, biz onlarin yaptigi gibi defans yapamiyoruz, onlarin yaptigi set hücumlarinin hic biri bizde yok. adamlarda kadrodan birini al yerine ortalama birini koy, birebir ayni sekilde oynuyorlar. biz ise belhanda sakatlandi sampiyonlugu verdik.

    demem o ki, kalkip da buralarda yok hakemler yok kulüpler birligi yok su yok bu önümüzü kesti demeyelim. eger ki biz top oynasa idik bu sene hepsini üst üste koyar 10 puan da fark yazar sampiyon olurduk. oturalim sikintimiz ne, nerelerde yanlislarimiz var ona odaklanalim, kisa ve uzun vadeli planlamalar yapalim ve kalici basarilarin pesinde kosalim.
  • 12866
    galatasaray yetmezliğinden olduğunu düşünüyorum, son günlerde yazarların başlıkları altında sıkça eleştirildiği bir ortam olmuş sözlüktür.

    öncelikle şunu unutmamak lazım ki buradaki herkes galatasaray sevgisi ile yazı yazıyor. en en yakın olduğun insanla bile birebir aynı düşünemezsin ki burada binlerce yazarın olduğu bir ortamdan bahsediyoruz. farklı bakış açılarına sahip olmak, çeşitlilik dünyaya bakışımızı geliştirmede bize katkı sağlayacak şeylerdir. tadını çıkarmaya çalışmak gerek. çıkaramayanın da burada olmaması gerekir zaten.

    demem odur ki insanları hemen bir kalıba sokup ötekileştirmemek lazım, ne burada ne de hayatta. ne yazık ki hayatımızda bu tarz davranışları sıklıkla görüyoruz bari burada görmeyelim sevgili renkdaşlarım.

    (bkz: galatasaray sözlük/@vurdu gol oldu)
  • 13235
    avrupa şampiyonasını garantilediğimiz maç sonrası hali ile beni büyük hayal kırıklığına uğratan ortamamınız.

    futbolcular, özellikle rakiplerde oynayanlar, ağır eleştirilmiş, hocamız yerin dibine sokulmuş, maçı da kaybedecektik de şöyle oldu gibi yorumlarla başlıklar doldurulmuş.

    arkadaşlar siz hiç mi hayattan zevk almıyorsunuz gerçekten merak ettim. tadını çıkaralım, milli takımla gurur duyalım. bu olumsuzluk, bu nefret nedendir?
    (bkz: 14 kasım 2019 türkiye izlanda maçı)
  • 13739
    çok sevdiğim, çok zaman geçirdiğim ortam.

    bir gün bu sevdadan vazgeçersem sebebi aşağıdakilerden biri ya da bir kaçı olacak;

    - kendi futbolcularımıza her gün, herhangi bir sebepten nefret kusulması
    - 10+girdi görülen başlıklardaki yorumların yüzde 50 civarının birebir aynı yorumlar olması
    - transfer döneminde, gazeteci olmayan, adı sanı duyulmamış, duyumcu geçinen herkesten alıntı yapılarak, burada transfer haberi verilmesi
    - her transfere önden b.k atılması
    - adı geçen her futbolcuya içerisinde ‘scout’ geçen en az 35 yorum yapılması
    - futbolcu gençse, bize hazır oyuncu lazım; 28+ ise bize genç oyuncu lazım yorumlarının yapılması
    - transfer döneminde ismi anılan futbolcular hakkında fikri olmayan yazarların, daha önce izlemedim oyuncu hakkında fikrim yok ama.. şeklinde giriş yapması. ya da aynı senaryoda fm üzerinden yorumlar ve de youtubedan 3 dklık videodan yapılan yorumlar.

    özetle çoğunlukla standartlaşmış girdilerin sayısının çok çok fazla oluşu.

    bu nedenle artık çoğunlukla kadromdakilerin yazdıklarını okuyup çıkıyorum.

    söz gelmişken şunu da belirtmek istiyorum; mesela şöyle bir kalıp var ya basında ‘taraftarı memnun edecek’, böyle bir şey gerçek değil. yöneticilerin bunun farkında olup, kimseyi memnun etmeye çalışmaması, takımı gerçekten ileri götüreceğini düşündüğü fikirleri takip etmesi gerek.
  • 14751
    marcao-kerem olayından dolayı kendisini taraf tutmaya mecbur hissedip keremi eleştirmek için bekleyen bir kitlenin varolduğu ortam.

    galatasaray önde iken kendi takım arkadaşını dövüp kırmızı yiyerek maçı tehlikeye atan adamı haklı gören bile var.

    her fikir varolsun yaşasın, özgürlükçüyüz ama insanları bazen anlamak gerçekten çok zor.

    (bkz: galatasaray sözlük/#2350085)
  • 15160
    ülkece muzdarip olduğumuz her şeyi bilme hastalığımızın, rahatlıkla gözlemlenebildiği ortam.

    mesela
    ‘scout sistemi dediğin …. şeklinde oluşturulur … şeklinde yapılır’ . sormak isterim ki ne zaman scout sistemi kurdun başarılı oldun da burada engin bilgilerini paylaşmaya geldin :)
    ‘x kişisi bizim sportif direktörlük pozisyonuna uygun değil’ ; nereden acaba bu insanın yeterliliğine hakim oldun?
    ‘yardımcı antrenörler yeterli değil’ . hangi antremanı gördün de mesela buna karar verdin?
    ‘… kişisi gelse de bizde yardımcı antrenör olsa çok fayda sağlar’ . daha önce antrenörlük yapmamış kişi için söylendiğinde, nereden geliyor bu inanış?

    bazen gerçekten o kadar boş yorumlar okuyoruz ki.

    ülkece bilgi ile yorumu birbirine karıştırmayıp, düşüncelerimizi de daha başarılı ifade etmeye başlayabiliriz umarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın