• 1
    olmayandır. çok sık kendisinin takıntıları olduğu, bir oyuncuya kafayı taktıysa bundan asla dönmediğini, bu inadı galatasaray'a zarar dahi verse umursamadığını iddia eden insanlar görüyorum.

    kendisinin oyunculara forma dağıtırken 'inat' uğruna birilerini dışarıda bıraktığını düşünmüyorum.

    son örneğimiz linnes-mariano/nagatomo tercihi.

    neden linnes sol bekte oynamıyor, neden sağ bekte oynamıyor. e bak mariano nagatomo dökülüyor, linnes geçen yıl iyiydi deniyor.

    öncelikle bunun cevabını şöyle verelim:
    1) neden mariano?

    çünkü fatih terim bu yıl pasa dayalı bir pozisyon futbolu oynatmak istiyor. bu oyunda savunmadan top çıkarırken geçen yıl yaşadığımız sorunlar hepimizin aklında. fernando ve mariano'ya yakın markaj yapıldığında savunma topu çıkaramıyordu. devre arasında gelen luyindama, marcao ikilisi bu konuda çok iyi olsa da gerek fernando'nun formsuzluğu gerekse ndiaye'nin aşırı formsuzluğundan dolayı zaman zaman fernando'yu 8 numarada kullanmamız ve 6 numaraya donk'u koymamız yine 1 opsiyon eksilmemizi, marcao mariano kitlendiğinde yine topu çıkarırken zorlandığımızı hepimiz gözlemlemiştik.
    bu süreçte luyindama'nın topla çıkışları hepimizin yüreğini ağzına getirse de o çıkışlar çok büyük değer taşıyordu, ön alan baskısını kırmamızda çok ciddi yardımcı oluyordu. hepimizin malumu linnes'in ayağı temiz* olsa da pas oyununda kurucu rol üstlenebilecek bir oyuncu değil.

    2) neden nagatomo?

    fatih terim'in sol bekte solak oyuncu oynatmak istediği hepimizin malumu. saha içinde oyuncuların yerini değiştirmeyi çok sevse de a planındaki kadroda herkes kendi yerindedir.
    ---istisna---
    albert riera
    ---ìstisna---

    nagatomo da sağ ayak orijinli olsa da iki ayağını da eşit seviyede kullanabilen bir oyuncu. pas oyununda son maçta %97.6 gibi bir başarı yakalamış*. bir mariano gibi oyun kuruculuk görevi göremese de çabukluk ve savunma olarak linnes'in epey önünde. sol önde oynayan oyuncunun sağ kanat gibi orta saha sağ kanatı değil, forvet sol kanatı olduğunu ve sol stoperde sert bir oyuncu olsa da savunma anlamında hata yapmaya müsait genç bir oyuncu* olduğunu göz önünde bulundurursak o bölgede savunma anlamında daha güvenilir bir bek tercihi hiç de yanlış değil.

    e formsuzlar?

    e ben formdan bahsetmiyorum. diyorum ki linnes kendi oyununu zirvede oynasa dahi kendi vasatındaki bu iki bek, bu oyun tercihi nedeniyle linnes yerine oynayabilir. ki hazırlık döneminde linnes çok kötü bir performans gösterdi. tabi ki bu onun kötü oyuncu olduğunu göstermez, ancak şu an itibariyle nasıl marcao kötü başladıysa nasıl mariano/nagatomo kötü başladıysa linnes de kötü başladı.

    eğer yabancı sınırı el verseydi ve linnes kalsaydı;

    3 hafta sonra linnes ciddi bir form yükselişi yaşasa ve nagatomo/mariano aynı seviyede kötü devam ederse linnes formayı alabilirdi.
  • 3
    sevgili fatih hocam ,

    hem futbolculuk hem de teknik direktörlük kariyerinde inanılmaz başarılar yaşattın ve yaşatmaya da devam edeceğine yürekten inanıyorum.
    ama yalvarırım şu bazı futbolculara beslemiş olduğun bağlılık inadindan vazgeç yalvarırım. hep senin kuyunu kaziyorlar.
    kaç milyon kişi peşinden koşup ağzından çıkacak tek bir kelimeye bakıyoruz. sen hala bizi karşına alıp degmiyecek adamlara destek oluyorsun hocam.

    bizi de yorma kendini de yorma hocam , değişmek zordur ama bu taraftar sana her zaman güveniyor güvenecekte...
  • 4
    (bkz: süper lig 2019-2020 sezonu)

    sezonun ilk yarısında bizi mahveden inattır.

    21 aralık 2019 göztepe galatasaray maçı özelinde irdeleyim.

    taylan antalyalı’yı yedek oturtup anlamsızca selçuk’u oynattı. hoca taraftara inat yapıyorsan selçuk’un oynamamasını galatasaray için istiyoruz. kimle inatlaşıyorsun?

    belhanda’yı yine göbekte oynattı. yediğimiz ikinci golde belhanda ne adamı tutabildi, ne de atak olgunlaşmadan adamı indirebildi. bu adam futbolcu falan değil.

    adem’i yedek bıraktı babel’i oynattı.

    taylan ve ademle başlasa çok farklı olurdu. 3-4-1-2 çıksa rakibi darmadağın ederdik. şu bitik göztepe’den bu akşam herhangi bir süper lig takımı puan alırdı. terim aslanı kediye boğdurdu. hoca ya sende bir sorun var ya bizde ama ocak ayı değil mi? tabi bu transferleri sezon başında taraftar yaptı değil mi?

    galatasaray düşmanlarına karşı olabildiğince seni savunduk. istfanı istemedik. galatasaray’ı düzeltecek olan yine terim dedik ama görünen o ki, bu durum şımarık ve inat tavırlara sebep olmuş.

    stoperde ahmet ya da emin ile oynayıp donk’u da ön libero oynatabilirdin ama inadına selçuk’u oynattın.

    bu inat 2019-2020 sezonuna neden oldu. geçmiş olsun hepimize. haaa ama her sene şampiyon olacak değiliz değil mi? tabi. rakipler bitik, elimizde hepsinden iyi kadro varken şampiyon olamamak zor yahu! sakatları falan geçin kimse masal anlatmasın. sen taylan’ı, adem’i oynatma. sonra kadro bu de. yok ya? hadi şampiyonlar ligi takımlarıyla aramızda maddi uçurum vardı. göztepe ile de mi var sayın terim? ben artık masal dinlemek istemiyorum. belhanda ve selçuk’u çok seviyorsan turşusunu kur. sonra futbolcuların geleceğine yatırım yapacağız diye anlatırsın. selçuk’u 28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçında ali sami yen’de de 11 sürmeye inadın yetiyor mu?
  • 5
    her fırsatta hocayı savunmak için bir sürü argüman, komple teorileri üretilirse, gerek teknik ekip, gerek camia, gerek futbolculardan fazla teknik-taktik eleştiri çıkmazsa ve buna uygun ortam oluşturulursa böyle bir inadın çıkması çok doğal çünkü hoca ne yaparsa yapsın bir şekilde savunuluyor ve o da doğru iş yaptığını sanıyor. yapmıyor arkadaşlar, bu sezon* dahilinde, belki oynanan futbolu hesaba katarsak 4.terim dönemi’nde beri takım doğru düzgün bir futbol oy-na-mı-yooorrr! ama siz bir şekilde hocayı savunmaya devam ederseniz bu durum sona erecek gibi de durmuyor ve hocayı savunmak için sunulan bazı argümanlar cidden komik ve izahı zor şeyler...
    son olarak bir gün kırılmasını umduğum inat, çünkü camia olarak fazlasıyla yıpranıyoruz...
  • 9
    burada sözkonusu inat nedir anlamıyorum. hakikaten ortada pandemi sonrası bir başarısızlik var. pek çok oyuncu sakat ve cezalı ama sadece bunun ile de açıklanamaz, tamam bunu da kabul ediyorum. ama inada mahal olan nedir? bu kadronun gegenpressing oynasa ne bileyim direkt futbol oynasa kontra futbolu oynasa daha farklı bir sonuç alacağımızı mı düşünüyorsunuz gerçekten?

    kötü futbolcular ile kötü futbol oynanıyor. ve 4 maçtır berbat bir kadro ile oynuyoruz.
  • 10
    sacma sapan elestirildigini dusunuyorum. rakipleri antreman yaparken, hocan hastahanedeydi be kardesim. pandemi oncesinde tas gibi top oynuyorduk. kaldi ki ilk 11 den net 6-7 oyuncun eksik bu da cabasi. donk muslera falcao feghouli luyindama onyekuru lemina yok. bevet her seye ragmen lig sonuncusuna bu kadar ezilmemelisin ama elinde sihilrli degnek yok. 3 gun icerisinde fizik kondisyon yukleyemez, bu bes para etmez yedek futbolcularin iq seviyelerini sudoku cozerek arttiramaz.

    bu sene boyle bitecek elestireceginiz sey seneye nasil bir plan yapiyor olusumuz olsun. yardimci antrenorleri kim olacak hala muamma. hoca birakacak mi diye bile dusundurtuyor. olmayacak olan oyuncular yerine sanki su sureyi hazirlik kampi gibi gorup artik oyuncu denemesi gerekiyor hocanin. emin i kazanmis olmamiz bu anlamda buyuk arti. bunun sayilari arttirilmali.

    cunku satamazsak alamayacagiz en azindan elimizdeki kadroyu cesitlendiriyoruz. savunma hatti lyundama marcao maicon emin donk ahmet oldu. 1 kisi daha o rotasyona dahil olmus oldu.

    (bkz: 12 temmuz 2020 ankaragücü galatasaray maçı)
  • 12
    kadıköy'de ceyhun eriş - yusuf şimşek - samuel johnson triosuna karşı ergün penbe'yi tek bırakıp derbi hezimetini tarihi bir mağlubiyete dönüştürmüşlüğü bulunan inat.

    bu inadı en iyi o gece altıncı golde top tıngır mıngır kaleye giderken ekran başında gözleri dolarken vedat'la birlikte koşup kayarak topu çizgiden çıkarmaya çalışan çocuklar bilir...

    şimdilerde fatih terim inadı denilen şey biraz hoca tercihi, biraz "aldık oynatmak zorundayız" refleksi, biraz da fatih hocanın bir bildiği faktörüdür...

    allah bu camiaya bir daha fatih terim inadı yaşatmasın...
  • 13
    inat, hırs, ego... fatih hocanın başarısız olmasında ve çokça başarılı olmasında ciddi bir etkisi olan üç özellik.

    yanlışta inat ettiği çok olmuştur ve ağır hezimetlere de sebep olmuştur ama doğruyu bulduktan sonra sonuna kadar inat etmesi ona uefa kupası kazandırmıştır.

    kötü sonuçlar ile karşılaştığında kazanma hırsının etkisiyle öfkesini kontrol edemediği ve çokça ceza almışlığı da vardır ama o hırs ki onu 66 yaşında bile ligin başarıya en aç teknik direktörü yapmaktadır.

    yeri geldiğinde istemediği olduğunda futbolcusuna, yöneticilerine, başkanlarına tepki verecek, zaman zaman çalışması zor ve çatışmacı bir egoya sahiptir ama o ego onu felipe melo gibi çalışması zor oyuncuları bile kontrol edebilmesini, takim içindeki krizleri çözebilmesini sağlar.

    fatih hoca bunu en iyi olaylı 6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçından sonra dile getirmiştir. "nerede olursam olayım ben buyum. hislerimi belli ederim. sevincimi de, üzüntümü de, sinirimi de, sakinliğimi de… "
  • 14
    mbaye diagne konusunda böyle bir inadı var mıdır yok mudur düşündürüyor.

    hepimiz kadar kulubü sevdiği düşündüğüne hemfikiriz sanırım ama ciddi yatırım yapılmış bir topçu aylardır kendi başına takılıyor takımdan uzakta, haliyle değersizleşiyor.

    diagne konusunda ki bundan sonraki tavrı nasıl olacak bakalım.

    her fırsatta ozan kabaktan bahsediyor haklı olarak. ondan gelen paramız ile yatırım yaptık ve şuan o parayı çöpe atıyoruz.
  • 15
    eğer böyle bir huyu olmasaydı belki de şu anki fatih terim seviyesinde olmayacaktı.

    şuan futbol izleyenler ve sevenler ucundan başından fm-pes-fifa gibi futbol oyunları oynuyorlar. bu oyunlarda hem istedikleri gibi kadro kurabiliyorlar hem de basit şeylerle çabuk ve kolay bir şekilde başarıya ulaşıyorlar. sonra bunun gerçek hayatta olmasını istiyorlar.

    gerçek hayatta bir işi pratik hale getirebilmek, onu meleke haline getirebilmek için çok çalışmak ve tekrar yapmak gerekir. belirli bir tekrardan onun işe yarayıp yaramadığını görürsün. sadece 2 maçta denenen sistem veya dizilişten dolayı, sisteme kötü diyemezsin. eğer bu sistem anlayışıyla yola çıkıp, yolda bundan vazgeçersen işte o zaman, korkak olursun. çünkü bildiği değil başkasının istediklerini yapmaya başlarsın.

    fatih hoca'yı abdullah avcı ve diğer hocalardan ayıran en temel özellik budur. cesaretidir. abdullah avcı sistemin var der ama iki tane eleştiri gelince bütün sistemini bozar. fatih terim'i yaşatan bu cesaretidir.

    bu cesareti ya da bu başlığa göre inadı, her zaman başarılı olacağı anlamına gelmez. bazen eleştirilmesi de gerekir. mesela, artık son yıllarda defans oyuncusu ileri atarak puan alma işi çok mantıklı ve kolay değil. hatta düşük olasılık. rakiplerin istediği bir şey.

    yani bu cesareti ya da inadı, bazen takıma ve oyuna zarar getirebilir. bazen fayda da getirebilir. fakat bu özelliği fatih terim'i diğerlerinden ayıran özelliklerden biridir.
  • 18
    ligin en formda golcüsü burak yılmaz'ı, 'benim istediğim kadar koşmuyor, koşacak' diyerek, ilk 11'e almamaktır. olimpiyatlara gidecek muhammed'i erkenden çağırıp, 'mustafa muhammed’i maçları benimle izlemesi için davet ettim. ona, forvet oyuncularının nasıl orta sahalar kadar çok koştuğunu göstermek istiyordum' dedikten sonra maçların 45.dakikalarında oyundan almaktır. canım hocam bir şeye taktıysa takar. yapana kadar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın