• 5
    güçlü bir alternatif çıkmadıkça olmasını çok olası görmediğim olaydır. en azından 20 - 30 yıl içinde böyle bir şey beklemiyorum. ancak söyle olabilir gelişen teknoloji ile birlikte futbol sahada oynamak yerine başka alanlara taşınabilir. birde harcanan paralar yıllar geçtikçe artmakta bu durum da futbolun çok fazla küreselleştiğini ve gün geçtikçe kapitalizmin önemli bir silahı haline getirmektedir.
  • 7
    işte böyle kafa açan başlıklar görünce coşuyorum bu ortamda.. helal olsun güzel konu, düşünen adamdan zarar gelmez.

    kendi adıma futbola ilgim, galatasaray'ın sağolsun 4-5 yılda bir yaşattığı ligden erken kopuş nedeniyle dönemsel azalıp artıyor.. hatta bu dönemlerin birinde amerikan futboluna sarıp halen devam eden yıllık nfl üyeliğimi başlatmıştım. merak edip ilgilenmeyi düşünenlere şiddetle tavsiye ederim. futbola oranla çok daha taktik/teknik bilgi, uygulama ve fiziksel güç gerektiriyor. yayın zenginliği ve sahadaki olayı aktarmadaki profesyonellik olarak da 'alıştırıldığımız' futbol yayıncılığından 10 yıllarca önde olduklarını izlediğinizde farkedeceksiniz.

    konuya net cevap vermek zor olsa da fikrim; mevcut sporlardan birinin futbolun yerini almasi değil esports gibi düzeni temelden değiştirecek bir buluşun bir ihtimal ilgi anlamında önüne geçmesini bekleyebiliriz.. tabi o da en erken 50+ yılda..
  • 9
    pek mümkün görmediğim durum .şu an çoğu sporda futbolu bunlardan ayrı tutucam rekabetler eskiye göre çok daha sıkıcı ve tek düze. hayvan gibi kontratlar ve sponsorluk anlaşmaları sebebiyle çoğu sporcu minimum risk maksimum kar anlayışı ile hareket ediyor. eskiden deliler gibi hırsla başarı için mücadele eden sporcular yerini kaybetseler bile gecenin sonunda aldıkları maaş çekleriyle mutlu olabilen sporculara bıraktı maalesef. futbol için de durum maaş ve sponsorluk kazançları anlamında çok farksız değil.fakat futbolu diğer sporlardan ayrı tutan sponsorlar futbola diğer sporlarda olduğu kadar etki edemiyor, sahada taktik anlayışların gelişmesi ve değişmesiyle birlikte eskiye oranla daha sıkıcı ve durağan bir oyun olsada mücadele şekli hala aynı, oyuncular diğer sporlarda olduğu gibi kolay kolay yenilgiyi kabul etmiyorlar, bu da taraftarların futboldan hala bir şekilde kopmamasına sebep oluyor. ayrıca dünya genelinde gelir düzeyi düşük insanların futbola olan ilgisi ( stadlarda pahalı koltuklarda oturup selfie çekenler değil gerçekten tutkuyla bağlı olan taraftarlardan bahsediyorum) futbolu yine sporun cazibe merkezinde tutuyor.

    dünyada teknolojik bir savaş çıktığını ve hiç bir teknolojik imkan olmadığını düşünelim tıpkı post apokaliptik filmlerde ki gibi. neredeyse şu an icra edlien çoğu spor rafa kalkardı. ama futbol bir teneke kutusu,kağıtlardan sarılmış yuvarlak bir topla bile oynanabilirdi. en çok emek sarfedilen ve efor gerektiren spor olmayabilir ama bence şu an dünyada en geçerli spor futbol ve uzun bir sürede bu değişmeyecek gibi gözüküyor. belki insanların ilgisi zamanla azalabilir ama asla sıfır noktasının yakınına geleceğini düşünmüyorum.
  • 13
    aslında bu konu üzerine tez yazılır, öyle güzel bir konu.

    muhtamelen ileride futbola ilgi azalacak. bunun 2 sebebi var.

    ilki hayatın hızlanması. hayat her geçen gün hızlanıyor ve tempo yükseliyor. her ne kadar futbol hızlansa da bazı branşlarla karşılaştırdığımızda yavaş kalıyor.

    3 branş örnek vereceğim. aklıma hemen bunlar geldi muhtemelen arttırabiliriz.

    birincisi hentbol. temel tekniğini hızlı öğretirler ve temposu gayet yüksektir. ancak kültürel olarak futbolun yerini alamaz. yanlış bilmiyorsam daha çok kuzey ve batı avrupa'da sevilen bir spor. (bir de ispanya'da.)

    ikincisi ise buz hokeyi. aslında tempo olarak bununla yarışmak imkansız ama yine kültürel olarak çok zor. daha kuzey ülkelerinin oyunu olarak gözüküyor. ama arada bir maçlarını açın izleyin. bir bilgim olmasa bile belli bir seviyedeki oyunu izlemek inanılmaz keyifli geliyor bana. çünkü çok tempolu ve aksiyonlu.

    üçüncüsü ise basketbol. işte burada futbol patlayabilir. bu oyun her geçen gün hızlanıyor ve önemlisi aksiyon kısa sürmüyor. (örnek voleybol. bir refleks oyunudur.) bunun yanında dünyanın 3 büyük ekonomi bölgesinde var ve gelişiyor. yani futbol bu noktada avantajlı değil. bu bölgeler: amerika, avrupa ve çin. çin gayet yüksek meblağlar döküyor. basketbol kıvamı da futbolunkine benzer.

    avrupada da basketbol mevcut ve az paralar dönmüyor. şöyle düşünün. fener ve cska geçen sene 30 milyon euro harcadı. bir sürü takım 15-20 milyon civarı harcıyor. 2 sene evvel şampiyonluğa oynayan başakşehir'in maaş bütçesi gibi bir şey. bu başakşehir en çok para harcanan liglerden biri olan türkiye liginin takımı. benzeri bütçeleri italya'da, ispanya'da futbolda bulabilirsiniz.

    işin büyük kısmı ise amerika'da. kültürel olarak da avrupa'daki futbola benzer. bunun dışında ekonomik ve işleyiş olarak dünyadaki sayılı spor organizasyonlarından. bunun yanı sıra kültür emperyalizmini en iyi yapan 2 ülkeden biri. yani basketbol gayet dünyaya yayıldı ve yaymaya devam ediyorlar. nba yıl içinde gider ingiltere'de lig maçı yapar. neden basketbol'un çok sevildiği ispanya veya yunanistana gitmez ya da almanya gibi işin şov kısmına da para döken bir ülkeye gitmez? (basketbol almanya'da büyüyor ve kıtanın en kuvvetli ekonomisine sahip. hadi ingiltere ile kıyaslarsak ilk 2 diyelim. yanlış biliyorsam düzeltin, lütfen.) hele hele şuradan 5 kişi toplasak zorlayabileceğimiz bir milli takımı olan ingiltere'den bahsediyoruz. (yani öyle fransa gibi de değil.) acaba diğer büyük kültür emperyalistinin ingiltere olmasıyla alakası var mı? bence var.

    ikinci sebebimiz ise yeni gelen jenerasyonların esporu sevmesi. yukarıda yazdıklarım bir anda olmaz zaten. şu an futbol avrupa temelinde kocaman ve harika bir kültürle besleniyor. ancak bu rapor tehlikesi hakikatten büyük. hem alt yapı kısmı çok daha kolay hem daha modern hem de ulaşabilirliği yüksek. nasıl futbol'u her sokakta oynayabilirseniz bu mereti de kendi odamızdan dünyanın öbür ucundakiler oynayabilirsiniz.
  • 14
    ufaktan etkisini hissettirmeye başlamış durum. bizim zamanımızda ilkokulda kumaş pantolon altına krampon giyer giderdik okula şimdi böyle tipler görmez oldum * bi iki tane psg neymar formalı kardeşimizi müzik dinlerken görüyodum o kadar. şaka bi yana etrafta top oynayan çocuk yok covid öncesi de dahil. fazla mahalle falan kalmaması da etken olsa gerek. devre arasıyla falan toplam iki saat süren maçlar uzun gelmeye başladı artık. yapacak şeylerin çeşitliliği de arttı. estetik hareketler de çok göremez olduk. taktiksel gelişmeler yaşandı ki ben bundan memnunum ama futbolcularda atletik performans estetiğe kıyasla terazide daha ağır basmaya başladı ve genel kitle bundan rahatsız. bundan sonra nereye evrilir, basketboldaki kronometre hesabı net 30-40 dkye mi düşer ne gibi kurallarla ayakta kalmaya çalışır merak ediyorum. futbol benim için beyin, atletik performans ve estetik üçlüsünü bir arada barındıran özel bir spor. bolt'un koşularını da bir dansçının kıvraklığını da* bir bilardocunun koordinasyonunu da ve bir satranç oyununun stratejisini de içinde barındıran oldukça kompleks bir oyun. umarım bu oyun ırkçılık gibi, mesleğini sevmeyen futbolcular gibi, belirli tekelleşmeler gibi, iş bilmez yöneticiler ve bu oyunun güzelliğinden vazgeçip bir gündem yaratmak ve toplumu uyutmak için kullananlar gibi ve elbette büyük bir rant haline gelmesi gibi parazitlerden sıyrılmayı başarır, futbolsevere keyif veren günlerine kavuşur. umarım uefa futbol sevgisini baz alarak hareket eder, futbol endüstrisini değil. aksi halde görünen o ki orta/uzun vadede o endüstri bile kalmayabilir.
  • 15
    türkiye denebilir ama dünyada bittiğini hiç sanmıyorum. türkiye'deki sıkıntı ise ekonomik ve siyasi sıkıntılar ile alakalı.

    bunun yanında türkiye kupası ve milli maçlar dışında şifresiz maç kalmayınca iyice ilgi koptu. ben kendi adıma örnek vereyim babamla çok değil 3-4 sene önceye kadar lig maçlarını izlerdik, olmazsa özetlere mutlaka bakardık, hafta içi şampiyonlar ligi maçlarını hiç kaçırmazdık. şimdi galatasaray maçı ne oldu diyor geçiyor, izlemiyor.

    özetler ulaşılması zor hale geldi, şifresiz avrupa maçı kalmadı, milli maçların zaten tadı tuzu yok. halk sadece karnını doyurma peşinde.

    daha çok yazılır ama sürpriz değil. ayrıca yeni neslin pek ilgisi olmaması da her yerin betonla döşenmiş olmasından kaynaklı. biz küçükken mahalle aralarında bol bol maç yapardık. şimdi o kadar nadiren görüyorum ki görünce seviniyorum. halı sahaya gidenler zaten belli bir yaşın üstünde.

    görmediğin, bilmediğin bir şeye ilgi duymazsın bu kadar basit.
  • 18
    eğer yeni gelen z kuşağından bahsedeceksek, futbola olan ilginin yerini , sosyal medya platformunda takipçi sayıları , yada gaming sektöründe ne kadar iyi oldukları almıştır.

    +40 yaş ve emekçi sınıfından bahsedeceksek o ilginin yerini tamamen hayatta kalma çabası, ekonomik zorluklar almıştır.

    y kuşağından bahsedersekte kurduğu tüm hayalleri yikilmis, iş bulamamis, bulsa bile kazandığı para emeğinin asla karşılığı olmayan yada kendi işini , sevdiği işi yapamayan umutsuz ve mutsuz bir nesil olduğu için futbola ilgi duymak dahi anlamsız ve amaçsız gelmektedir . sadece bir kaçış için kullanırlar. günümüzde en çok bu nesil futbola ilgi duymaktadır ama olmak istedikleri insan oldukları an ilgi dağılacaktır.

    futbolun evrensel olduğu doğru, ancak ülkemizin sosyo ekonomik yapısı içinde ilgi duymak bir lüks artık. tıpkı 4 asgari ücrete ulaşan oyun makinelerinin siyasilerimiz tarafından lüks bulunduğu gibi. eğlence sektörü komple lüks bu ülkede . dünya da böyle mi?sanmıyorum.

    edit: yazım hataları
  • 19
    farkında olamasak da yeni bir nesil geliyor ve bir farkın olması gayet normal. özellikle teknolojinin futbolda bu kadar yer edindiği bir çağa girmiş bulunmakta olduğumuzdan, futbol hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak. eğer hala zevk almak istiyorsanız sizde eski maçların tadını çıkarmak yerine yeni futbol düzenine alışmaya bakın. zaman acımaz o yüzden şu maç günlerini bu kadar takmayın. şampiyonluklarda gelip geçiyor, eski günlerde geldi geçti. şimdi 90-00 neslini izleyip neler olup biteceğini görme zamanı.
  • 20
    alternatif spor dalları ve e-spor'a erişimin kolaylaşması en büyük etken.

    eskden sadece top ile alelade bir yerde futbol oyananabiliniyordu. belki çok az pota olan basket sahalarında basketbol. site çocukları belki tenis kortuna sahiplerdi ama onlarda ona uzaktı. dünya kupalarını izlemekten gelen bir futbol maçi izleme sevki bir de. ancak artık diğer spor dallarını gerçekleştirmek hiç de zor değil. imkanlar gelişti, ulaşmak kolaylaştı. çeşitlilik de insanları farklı dallara itti.

    futbol endüstrileşince de, kemik futbol sever dışında bahis dışında bir etken olmamaya başladı oyun. oysa eskiden oynamak, ter atmak, bir futbolcuya benzetilebilmek, maçı seyeredilmek için harcanan emek değerli iken şimdi öyle değil.

    bilgisayar destekli oyunlarda insanları futbolu sevdiren etkenlerden uzaklaştırdı.
  • 21
    futbola olan ilgi bitmese de azaldı. oyunun artık oyun olmaktan çıkıp sektöre dönüşmesi ve endüstriyelleşmesi bunun başlıca sebeplerinden bir tanesi. yeni nesiller artık bu kadar yapay ve ulaşması enerji gerektiren şeyleri takip etmek istemiyorlar. onlar yapay fakat tek tıkla ulaşabilecekleri şeyler istiyorlar. peki türkiye'de durum nasıl derseniz işler biraz değişiyor.

    türkiye'de futbola olan ilgi ciddi ciddi bitiyor. azalma değil bitiş. bizler takip ediyoruz ama yeni doğan her nesil artık futboldan uzaklaşıyor. dolayısıyla yeni neslin bu sektörle ilgili bilgisi yok. olamaz da zaten. ulaşması zor çünkü. beinsports denen firmanın yaklaşımı bunda büyük etmen. fiyatlar çok pahalı. türkiye'de çok az insan aylık +130 lira ödeyebilir. özet desen 3dk sürüyor. avrupa maçları yayınlanmıyor. tamamen kapalı kutu. bir şeyler oluyor ama çocuğun/gencin haberi yok. twitch'de, youtube'da falan takılıyor. niye maç izlesin? yeni politikalar geliştirilmez, süreç bu şekilde devam ederse bundan 20 sene sonra gençlerin %85'i futbolu takip etmeyecektir. şimdi bile takip eden sayısı çok az. hatta bir genç olarak arkadaşlarım arasında gerçekten takip eden 3-5 kişi var diyebilirim, kimsenin umrunda değil çünkü hem maliyetli ve enerji gerektiriyor hem de zaman kaybı olarak görülüyor. izleyenler premier lig maçlarını izlemeye çalışıyorlar o da arada sırada. önümüzdeki süreç düşünüldüğünde aynı şey dünya futbolu için de geçerli olacaktır. piyasa hak etmediği bir şişkinliğe ulaştı ve patlayacak.

    maçlar önünde sonunda bedava olacak. olmak zorunda yoksa izleyicisi kalmayacak. yaşarsak ilerleyen dönemde öyle olacağını göreceğiz zaten. aksi taktirde bu oyunun ayakta kalmasına imkan yok çünkü artık eskisi kadar zevkli değil. daha zevkli birçok şey var. bugünün bağımlıları olan bizler yeterli sayıda olabiliriz ama alttan yeni nesil geldikçe üye sayısı azalacak ve bir şeyleri değiştirmeye mecbur kalacaklar fakat yeterli olacak mı göreceğiz. bence 50 yıl içinde futbol adlı sektörün de devri kapanacak ya da değişecek ve futbol olmaktan çıkacak.
  • 23
    katılmadığım önerme.

    futboldan alınan keyfin azaldığına -yalnızca türkiye'de değil- kesinlikle katılıyorum. pandemi sürecinde boş kalan tribünler, 7 gol olan maçların bile izlenilirlik seviyesini seyircili oynanan 1-2 gollü maçlar seviyesine çekti. seyircinin varlığını ve etkisini şu anki keyifsizliği değerlendirirken kesinlikle göz ardı etmemek gerek. fakat ilginin azalmış olduğunu -global olarak- hiç düşünmüyorum. ülkemizde ise bu ilgi azalmış değil, azalmak zorunda kalmıştır.

    futbol, izleyen için bir hobidir, tutkudur, keyiftir. tüm sporlar böyledir. fakat günümüz türkiye'sinin getirildiği durumda halk, içinde bulunduğu koşullar ve bunun getirdiği tüm kötü şeyler (ekonomik güçlük, ruhsal çöküntü, yaşam stresi, geçim kaygısı, gelecek kaygısı vs.) yüzünden hobilerine zaman ayıracak durumda değil. çok değil bundan 2-3 sene önce durum böyle değildi. kim bilir belki de 3-4 sene sonra durum yine böyle olmaz. ama günümüzde türkiye'de futbola ilginin azalmasının sebebi saha içinde değildir. neredeyse maç özetleri için dahi para isteyecek katarlı yayıncı kuruluş, şifresiz kanallarda neredeyse hiçbir maçın olmayışı, futbolun her alanına inmiş kokuşmuş siyaset, halkın çektiği sıkıntılar, çirkin ve ahlaksız yönetici takımı, çağdan uzak federasyon, kurumsallaşamamış lig, sürekli değişen kurallar bir çırpıda aklıma gelen sebepler. saha içinde kalite düşmedi mi? düştü tabii ki. fakat onun da sebebi saha dışında. döviz kurlarının önlemeyen yükselişi, pandemi sebebiyle kuş kadar da olsa gelirlerinden uzak kalan kulüplerimiz...

    pandemi geçer gider, futbol yine her zamanki popülaritesine kavuşur fakat türk futbolu ve türk futbol izleyicisi için durum şu an için pek parlak değil. yazıldığı kadar büyük sorunlar değil aslında bahsettiklerim fakat büyük yerden kaynaklanan sorunlar... dilerim eski günlere geri döneriz, hem ülke olarak hem de ülke futbolu olarak.
  • 24
    dünya genelinde yorum yapmak zor; ama ülkemiz için düşünecek olursak y kuşağından biri olarak maçların şifreli olmasının en büyük etken olduğuna inanıyorum. bizim çocukluğumuzda, haftasonu saat 12'de eskişehir deplasmanı, van deplasmanında maça çıktığımızı hatırlarım. apartmandan, mahalleden galatasaraylı çocuklarla bir araya gelip izleyebiliyorduk. akşamları ise ailemizle o atmosferi paylaşabiliyorduk. haftasonu misafirliğe gidilse bile futbola, takımınıza erişim kolaydı. takımla olan aidiyetin kurulması için o anlara şahit olmak gerekmez mi? united deplasmanı bein sports'ta yayınlansaydı kaçımız için çocukluğumuzun en unutulmaz maçı olurdu? veya maç bitiminde 40 saniyelik özet görüntüyle kaçımız maçı izlemenin verdiği o heyecanı, coşkuyu, keyfi hissedebilirdi?

    sonrasında maçlar şifreli olduğunda da maraton'daki geniş özet sayesinde takımla olan bağ kısmen devam ediyordu. ancak süreden kırpa kırpa günümüze gelinen noktada insanların da bağı yavaş yavaş kaybolmaya başladı. geçim derdi daha da büyüdü. ülkemizdeki insanların gelir seviyesi düşükken, gün geçtikçe alım gücü de düşüyor. bunun da etkisiyle kalkıp da çoğunluğun maç paketi almasını beklemek zor. inanlar nerden neyin masrafını kısarım derdinde. acun'un programları neden bu kadar ilgi çekiyor? insanlar belki de o rekabet ortamını, o yarışma atmosferini masterchef, survivor gibi yarışmalarla gideriyor. çünkü erişimi kolay, sabah akşam tv8'de yayınlıyor.

    bir diğer değerlendirilmesi gereken konu da, sokakta oynayan son nesil olmamızdan ötürü bizden sonraki nesillerin futbola olan ilgisinin azalmasının bu imkandan mahrum kalmasıyla ilgisi olup olmadığı. açıkçası bunda kararsızım. çünkü bir takıma gönül vermek, takımını desteklemek ve takip etmek için oyunun kendisini de oynayabiliyor olmak çok mu önemli bilemedim.
  • 25
    futbolda paranin sporun onune gecmesiyle ve rekabetin yok olmasiyla, futbola olan ilginin artik yavas yavas eski heybetini kaybettigini dusunuyorum. ama bu ilgi kaybi dunyadan ziyade, daha cok ulkemizin yasadigi bir durum. bunun da hem paranin hem de siyasetin artik ulkemizdeki futbolun iliklerine kadar islemis olmasi, yoneticilerin basarili olmaktan ziyade rakiplerini asagi cekmeye calismasi, magduru oynayip, olmayan dusmanlar yaratip surekli olarak don kisot gibi bu dusmanlarla savasmasi, parali kalemlerin surekli olarak taraftar olmadiklari takimlara saldirip, seviyesiz seviyesiz konusmasi bunun da gunden gune siddetlenmesi turkiyedeki futbolu maalesef bitirme noktasina ulastirdi. artik ne rekabetten bahseden var ne sporda birlik beraberlikten, surada birakin rakip takimin avrupa macini desteklemeyi, milli takimi bile desteklemek istemeyen kac uyemiz vardir bir dusunun. bunlara ek olarak insanlarin gecim ve yasam derdine dusup, amaci aslinda eglenmek olan ve gunumuzde bu kadar enerji ceken bir seye karsi ilgilerini kaybetmesi de cok dogaldir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın