*

  • 4
    sagopa dinlediğini düşündüğüm yazar.

    nicki sagopa' nın kendine taktığı bir mahlastır zira.
    böyle bir şarkısı da vardı ayrıca;

    rehavet çöker omuzlarimin üzeri dolu
    yok yolu kaçişin sonu meçhul kim?
    ben!...
    pusulari kuran başarisiz it sen!...
    beat savaşinda komutan sago
    yen egolarini isimsiz bilmiş.
    yerden göğe kadar hakli bu aşmiş.
    zaten bikmiş ve sikilmişim içten
    aslen okuduğum zirvalar hep den den '' ''
    yeniden başa dön.yeni gün eski sen.
    konu aç,yaz dur,karala,yuhala haybeden.
    seslen ahaline,yalanlarla keklen.
    bir delinin laflariyla beyninden hacklen.
    kes len !..kaçiniz sago'nun dostu-tanişi?
    hilen bulaşici ,palavran komik aşiri.
    halen neyin savaşinda şehit verirsin?
    ruhen yarali adama mi işkencen?
    resmen övgü budalasisin maskara.
    iğnen anca sana batar için kapkara.
    demlen,ol,dol bardağina cidden.
    benden 2 dörtlük duyduğunda dertlen !..

    ben cümle mühendisi ,
    sen kaçak avci
    o,benciliyete yenik düşmüş israrkeş.
    biz bu yolda rehber
    siz peşimden takip,
    onlar pusuda sinik gayretkeş.

    5 para etmez,incilerin döksen
    leş yer ,akbabalarin hepsi kalleş.
    zarlarim şeş-beş,çekme bana peşkeş.
    eş sözümün anlamini,deş kulağini!...

    bo bo bomm!!!... tanimadiklarim neden hain ?
    dom dom kurşunu savuracak kadar kin.
    tinimini hanimlar mi rapçi?
    kop-kop rhyme larin kopya from zenci !....
    banlan !... benim yerin garantisi var lan !...
    derman kalmayana dek çabala kaptan.
    otlan !... geçin üzerimden ye bu kaptan.
    pofpofladiğiniz rapler bana göre boktan.
    azman azmasin çok korktum aman ha
    sallan!...
    deparimin hizi tozu kaldir !....
    pafküf içine çek tozumu ve öksür !...
    kafkef,yum gözü vur sözü !...
    sansüüüürrrr!!!!!!!!
    yeaahhh tercümanim hani?
    ludacris'den çal-çirp orjinalin hani?
    back vokale saklanma öne gel hadi!...
    kan kardeşin bonibon 1 panzerin hani?
    ce ve za,bariş adina sahneye çiksin
    ke ve za,peace geveleyip diss çaksin.
    bo ve ra,kendini fasülyeden sansin.
    sahtokârin diss telleri ellerimde kalsin.

    *
  • 8
    bugün 26'ya girdim. çok fazla şeyle baş etmek zorunda kaldım şimdiye kadar. 15 senedir annem ve babamdan ayrıyım. benden 2 yaş küçük kardeşime bakmak zorundayım. sadece 2 yıllık bir tecrübe farkı bile olsa kardeşimin hayatında karşılaşabileceği bütün sorunları önceden kestirmekle yükümlüyüm. mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi sosyoloji bölümünü iyi sayılabilecek bir derece ile bitirdim. yurttan çıktıktan sonra sırf stada yakın olsun diye seyrantepe'ye yerleştim. buradaki en ucuz eve. sanki maça gidebilecekmişim gibi. passolig de çıkarttım kendime bir şekilde. maça gidemeyecek olanların sesi oldum bazen hatta. iş hayatım çok karışık. ilk paramı yurtta kaldığım dönemde kendi çapımda kantincilik yaparak kazanmıştım. okul bitince dilek feneri satmaya çalıştım. 2 gün sürdü ve 30 tane dilek fenerimden sadece 2 tanesini satabildim. geri kalanları oranın "mahalle çocukları" elimden aldı. daha sonra yaya kuryelik yaptım. 60 kiloluk boş dergi ve broşürleri dağıtmam gerekiyordu. 3 gün sürdü. d&r da çalıştım 25 gün. 15 günde bütün kiapların yerini ezberlemiştim. ama kitapçı değil marketçiymişim. daha sonra bir çocuk eğlence parkında çalışmaya başladım. verdikleri skripte yaratıcı şeyler eklediğim için biraz küfür yedim, 6 ay sürdü. tenis topundan eğlenceli eşyalar üretmeye başladm. 20 tansini satmas için bir hediyelik eşyacı ile anlaştım. o benimle anlaşmadı ve tek kuruş bile alamadım. her biri tek bir gün olmak suretiyle iki çağrı merkezinde çalıştım. insanları kandırmak bana göre değil beceremiyorum. su arıtma cihazları satan bir şirkete saha satışçısı olarak girdim. 4 ay boyunca hiçbir şey satamadım. sonra kovdular. iç çamaşırı satan bir mağzada çalışmaya başladım. 2 ay günlük 30 lira verdiler. el becerilerim iyiydi, game of thornes'daki ejderya yumurtalarından yaptım. açılınca içinden 3 boyutlu nesneler çıkan pop up kartlar yaptım. kanserli çocuklar için yünden prenses perukları yaptım. paraya ihtiyacım var diye ucuza satmaya çalıştm. hiç alan olmadı. 4 tane yüksek lisans tezi yazdım 4'te 1 i fiyatına. yazdığım kişiler tezleri dereceyle geçti. dergilere ısmarlama yazılar yazdım. çok az parayı 3 ay sonralarında verdi çoğu. bazısı hiç vermedi. google'ın seo ayarlarına uygun metinler yazdım tanesi 5 liraya. düzgün bir işe girmek istedim. olmadı. askerlik durumum elverişli değildi. bir gün askere gitmek zorunda kalırsam elime geçen ilk silahı kafamda patlatmak çok da uzak değil.

    26 yaşıma girdim birkaç saat önce. sırf yeni yaşıma huzurlu gireyim diye elimdeki bütün odunları attım sobaya. sokakta bulduğum iki kedi ve nerede bulduğumu bilmediğim kardeşimle olaysızca girdim. bi sigara ısmarladım kendime gayet iyi geldi. yarın da kardeşimin doğum günü. cebimde 40 lira var. biraz da bozukluk. yazıyı buraya kadar okuyup da 40 liraya güzel bir hediye bilen varsa yardım etsin yoksa en çok sevdiği şey olan oyuncak tırlardan alacağım 24 yaşındaki insana.

    bugün benim doğum günüm. birilerinin hatırlayacağını sanmıyorum. en azından geçmişteki 25 yıl içinde bu yönde bir eğilim görmedim. bazen hiç var olmamışım gibi hissediyorum. ama aptal gibi hala daha var olmaya çalışıyorum. her sabah, her akşam sürekli ve durmadan. bu saatten sonra başarabilir miyim bilmiyorum ama çok yoruldum lan.
  • 11
    hayat bazılarımıza adil mi davranmıyor nedir, yoksa bazılarımız çok mu şanssız ya da biz mi işi bilmiyoruz veya hepsi birden mi bilmiyorum ama doğum günün kutlu olsun renktaş.

    yazdıklarının gerçek olduğunu düşünerek diyeceğim şu ki; umudunu kaybetme. bazen çıkamayacağım dediğin durumların içinden bir bakmışsın çıkıvermişsin, sonrası da çorap söküğü gibi gelivermiş. güzel günler göreceğiz güneşli günler.
  • 13
    bazı insanlar için "dünya onun gibiler hatırına dönüyor" denir ya; işte öyle insanlardan...

    hayat böyledir dostum. biraz da dünyanın düzeni böyledir. hem karakter olarak hem de nitelik olarak iyi olan insanların elindeki imkanlar her zaman daha sınırlıdır. belki kader, belki yaradılış, belki de içinde bulunduğumuz mavi küre gezegende işlerin "sonsuz" bir döngü içinde devam edebilmesinin gerekliliğidir. anlatması, ikna etmesi, avutması zor belki ama...

    küçükken gittiğimiz restoranlarda servis yapmaya çalışan benden birkaç yaş büyük çocukları gördüğümde, üniversite yıllarında tam tabiriyle para ezerken harçlığını çıkarmak için boktan işlerde yırtınan okul arkadaşlarımın yüzüne bakarken, ne bileyim ben arabamın içinde biryerlere giderken yol kenarında otostop yaparak işine gitmeye çalışan üstü başı kirli amcaları, ya da mühendis olmamdan dolayı "başında durduğum" adamların çektiklerine şahit olurken... hep düşündüğüm bir durumdu bu; benim onlardan farkım neydi? ya da bunları hakedecek ne yaptım diye? açıkçası tam bir cevabını bulamadım, bu konuda ciddi cevap verebilecek insanlara danıştım onlar da lafı gevelemekten başka birşey yapmadı.

    ama kendimce yaptığım çıkarım şu ki; dünyanın dönebilmesi, bu sonsuz döngü içine dalıp gidebilmemiz için gerekli bir durum bu. imkanlar, şanslar benim gibi kıymet bilmeyenlerin eline verilir; biz de çar çur ederek bizden sonra gelenlerin de aynı yerden başlamak zorunda olmasına sebep oluruz. bazıları da hem karakter hem yetenek olarak dolu dolu üretilir(!) ki hem imkansızlıklara dayanma gücü olsun, hem de bazı yeni imkanların ortaya çıkışı "ucuza gelsin" diye...

    hem para, hem imkan, hem şans, hem de yetenek/karakter bir araya gelirse, çok değil 4-5 nesil sonra insanlığın kökü kurur. çünkü ortada para hırsı diye birşey kalmaz, herkes elindekini diğeriyle paylaşır, hayat gailesi diye birşey kalmaz. bu bir süre sonra da buhranlar doğurur. benim kıt beynimle iç dünyamda yapabildiğim çözümleme bu. neticede sayısalcı adamız, sözel konularda bu kadar olayımız...

    senin durumda ne denir bilmiyorum ama, yine de doğum günün kutlu olsun. sonunda iyiler mutlaka kazanır diye bir laf vardı, efsane şampiyonluğun geldiği 2006'da gollerden sonra ekranda çıkardı falan. umarım o cümlenin öznesi olmayı çok görmez sana bu kahpe dünya...
  • 18
    öncelikle doğum günün kutlu olsun.

    buradan yazmak çok kolay geliyor ama inan hiç kolay değil. buradan sana bir şeyler yazarken bir yandan içimden sen kimsin ki lan diye sesler yükseliyor lütfen gocunma bana.

    herkesin hayatında çeşitli zorluklar olmuştur mutlaka ama senin ki çok çok zor olmuş. tavsiyem direnmen ya da tutunacak bir dal bulman benimde balkondan aşağıya bakarken lan atlasam mı acaba diye düşündüğüm dönemler oldu ama beni böyle zamanlara hayata galatasaray tutundurdu ve şu an galatasaray manyağı olan bir insan olmuş vaziyetteyim.

    sen de belki galatasaray ile hayata tutunmuşsun aman ha sakın bırakma.

    sana ekonomik tavsiyem, okumuş ve okumayı bilen bir insansın internetten küçük çocuklara ders ver. özel olur etüd merkezi olur farketmez. sosyoloji okumuşsun ancak türkçe veya matematik dersi de verebilirsin bu veletlere. bir diğer tavsiyem ales ve yds'ye gir iyi bir derece ile bitirdiysen mutlaka hocalar seni tanır gir yüksek lisans yap asistan olursan bu çukurdan çıkmak adına kocaman bir adım atarsın. dersen ki ales sınav parası yatıracak param yok bulunur hiç canını sıkma bu kadar insanız burada bir insanı alese sokamayacaksak suratımıza tüküreyim.

    burada bu kadar insanız emin ol hepimiz senin yanındayız.

    unutma kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde kaybedersin. sakın vazgeçme, lütfen!
  • 22
    kardeşim senin yine 40 liran var, bir de bizler gibi geleceğini ipotek ettirip - 150 milyar olan insanlar var. boşver sen hayat kısa yaşamana bak.
    bazen 0 olduğun zaman bile seviniyorsun, hesaba bakıyorum 0 oluyor oh be diyorum. :)
    o yüzden aldırma kardeşim doğum günün kutlu olsun, kardeşine de sevgiler.. türkiye şartlarında daha yolun başındasınız bugunler geçecek, belki de alışacaksınız tam ben de emin değilim..:)
  • 23
    iş ve eş bulduğu gün şimdi zor gelen ne varsa bir anda tarih olacak hayatında.

    türkiye bu. her mezun, hayata atılan her insan bu zorlukları çekiyor.

    ama bir şekilde, zor da olsa hayatlar düzene giriyor. bu gün çektiği acı sıradan türk vatandaşının default ayarlarında var. yazdıklarından yetenekli, denemekten bıkmayan, ahlaklı bir insan olduğu sonucunu çıkardım. hayatın kendisine sürekli sırt çevirmesi neredeyse imkansız.

    merak etmesin bir gün bu sözlükte çocuğuna ilk doğum günü hediyesini alacağının da müjdesini verecek.

    doğum günün kutlu olsun kardeşim.
  • 24
    doğum günün kutlu olsun kardeşim,

    elbette ki zordur, farkındayım ama yapamayacağın şey yok bu hayatta imkan olduktan sonra.
    para - pul gelip geçici şeyler ve zor günler elbet bir gün geride kalacak.

    o imkanı da yaratacağını düşünüyorum,

    hatta, derdini o kadar güzel anlatmışsın ki yazıda tek bir imla hatası bile yok, buradan bile yürüyebilirsin.
    yazıdan para kazanabilirsin,
    seo işleri yapmışsın,
    özelden de görüşüp yardımlaşmak isterim. ben de o işlerin içindeyim az buçuk...

    üstelik sen bu kadar çok kardeşe sahipsin ve hepimiz seninle birlikte yeni şampiyonluklar görmek istiyoruz.

    merak etme, güzel günler yakın...
  • 25
    doğum günün kutlu olsun aslan kardeşim.

    lan lanet olsun bu özel günlere. yemin ederim durduk yere insanı bunalıma sokuyor. doğumgünü, yılbaşı falan psikolojiyi acayip bozuyor. olm dün de kimse yoktu yanında, bugün ne fark var? özel günmüş hay lanet olsun ya. yalnız insan özel günleri hayatından çıkartmalı. yoksa böyle duygusal patlama yaşıyor.

    ilk önce söyleyeyim intiharmış falan sakın aman ha. 15 senedir aktif olarak yaşıyorsun artık öğrenmiş olman lazım, gerçek hayat tam bu senin benim gibilerin yaşadığı. her işimiz rast gitse, her şeyi istediğimiz gibi yapabilsek bu hayatta sen cidden zevk alır mısın ondan? sen tırmalamaya alışmışsın, rahat bize batar kardeşim. o yüzden haline üzülme. seni sen yapan zaten bu sıkıntılar. sen de zaten bunu sevmesen 15 yıl yalnız olmak yerine 15.gün sünepe olmak için bi akrabanızın yanına dönerdin.

    daha da dürüst olayım, ihtiyaçtan işlere girmişsin geçici iş hepsi. hepsi de bok gibi işler. sen bunların hangisinde mutlu olabileceğini düşünüyorsun? o yüzden boşver. olmuş olan en hayırlı olanmış.

    sen kendini salmadan, çabalamaya devam et. insan şu yazdığını görse zaten senin boş bi adam olmadığını anlar. ben sana söylüyorum sen deneyeceksin, deneyeceksin olmayacak. sonra bir gün ittire ittire zorla bir şey olacak. sonra bi bakmışsın önündeki bend yıkılmış, hayatın su gibi akıyor. bugünleri düşünüp gülümsersin. çünkü ilahi adalet böyle çalışır. allah'ın bir iami zül celal-i vel ikram. ilk önce celal sıfatı tecelli eder, sonra ikram. ilk önce sıkıntı verir ki, üstündeki yük azalsın. senin gerçek kişiliğinin önündeki engeller kalksın. mesela başkasını için olmazsa olmaz gereksiz şeylere sen derdini yiyeyim senin diyorsundur eminim :) işte sen aslında onlardan ne kadar öndesin.

    zaten çok parası olması insanın iyi değil. insan rahat gördü mü gevşer, duygularını kaybeder. doğası böyle. bin lira boktan bi eşyaya verirler ama ihtiyacı olana 10 lira vermezler. çünkü rahatlık merhameti öldürür. ben adım gibi eminim sen çok merhametli birisindir. seni de zerre tanımıyorum ama senin gibilerin ortak özelliğidir merhamet. ne kadar merhametliysen, allah'a da o kadar yakınsındır.

    hayat sana zorluk çıkarırsa çıkarsın güzel kardeşim, sen içindeki bu merhameti kaybetme. içinde merhamet yoksa hiçbir bok olamazsın. merhametin varsa da hiçbir şeyin olmasa bile mutlu olursun yine de. senin gibi insanlar olmasa bugün lösev olmazdı. yokluktan çocuklarını kaybeden insanlar lösev'i kurup başkalarına umut olamazdı.

    sen bugünlerini unutma. içindeki merhameti kaybetme. ileride allah sana çok güzel günler yaşatır. ileride dersin gerçekten geçmişte yaşadığım şeylerin bi sebebi varmış.
App Store'dan indirin Google Play'den alın