1
galatasaray'ın geleceğini yakından ilgilendiren, riva arazisi ve florya arazisi üzerindeki tasarruflarımızın kararının alınacağı, yakın tarihimizin en önemli kongresi...
bu kongrede galatasaray'ın riva ve florya arazisi üzerinde emlak, gayrimenkul yatırım ortaklığı projelerinin hayata geçirilmesiyle ilgili yönetim, divandan ve galatasaray üyelerinden izin talebinde bulunacak. tabi bu izin talebinde bulunmadan önce söz konusu projelerin mahiyetinin ve planlamasının üyelere açıklanması söz konusu olacak.
çok kritik bir süreç...
gerçekten çok sıkıntılı ve kritik bir karar anı...
galatasaray'ın geleceğini kurtarmak için atılacak en büyük adım için oylamaya çıkıyoruz.
hepimizin aklında binlerce soru işareti var.
- acaba arazilerimizden hakettiğimiz kadar kazanç sağlayabilecek miyiz?
- acaba rant kavgalarının esiri olup elimizdeki en değerli varlıkları kaybediyor olabilir miyiz?
- acaba bu projelerin gerçekleştirilmesi için doğru zaman diliminde miyiz? daha değerlenebilir mi?
- devlet galatasaray'ın elinden zamanında mecidiyeköy arazisini aldığı ve peşkeş çektiği gibi riva ve florya'yı da hakkını teslim etmeden almak istiyor olabilir mi?
bu soruların cevabını şu aşamada bilmemiz çok zor.
ben bu konunun açıldığı ilk zamanları çok iyi hatırlıyorum. yatırım ortaklığı bir yana, riva arazisinin tamamının satılsa ancak 125 milyon dolar edeceğini belirten emlak uzmanlarının peydah olduğu bir dönem vardı.
şimdi ise riva için proje payı olarak 200 milyon dolar, florya için 300 milyon dolar gibi bir rakam telafuz ediliyor.
galatasaray'ın borcu malumunuz. toplam borcumuz yaklaşık 1,5 milyar tl seviyesinde, yani 500 milyon dolar civarında.
ancak bu rakam salt "borçlarımız". asıl önemli olan kavram "borç - alacak farkı" ki bu durumda da galatasaray'ın yaklaşık 600 milyon tl civarında bir alacağı bulunmakta. bu sebeple de borç alacak farkımız 900 milyon tl seviyelerinde.
bu rakamlar baz alındığında, 500 milyon dolar yani 1,5 milyar tl seviyesinde bir gelir getirecek riva ve florya arazisi projeleri bizim için hayati önem taşıyor.
zira kulübümüz, her sene yaklaşık 40 milyon euro borç faizi ve finansman gideri ödüyor.
her sene yaklaşık 30 ila 60 milyon euro seviyesinde zarar açıklıyoruz.
gelirlerimiz yıllık 150 milyon euro seviyesinde.
giderlerimiz ise an itibarıyla yıllık 168 milyon euro seviyesinde.
mevcut durumumuzla galatasaray'ın yıllık 18 milyon euro zarar etmesi öngörülüyor.
ancak bu zararın içerisinde yıllık 40 milyon euro'luk finansman gideri de mevcut.
yani eğer biz borcumuzu sıfırlamış olsaydık, borçsuz halimizle galatasaray'ın yıllık geliri 150 milyon euro, yıllık gideri ise 128 milyon euro olacaktı.
yani özetle, borçsuz bir galatasaray'ın mevcut haliyle yıllık gelir gider tablosu yaklaşık olarak 22 milyon euro kar edecekti.
yıllık 22 milyon euro...
10 yılda 220 milyon euro eder.
yani biz, mevcut borcumuzu kapatabilirsek, 10 yıl sonra elde ettiğimiz toplam kar ile yeni bir riva alabilir hale geliyoruz.
tersinden söyleyelim; riva'yı değerlendiremediğimiz her 10 senede 1 riva kaybediyoruz.
bu kongrede sonuç ne çıkar, hayırlı mı olur, hayırsız mı olur bilemiyorum, ancak kendimi bildim bileli borç batağında başarılara koşmaya çalışan galatasaray yerine artık mali dengesini kurmuş ve borçsuz olarak başarı kovalayan bir kulüp olabilmenin bizler için bir özlem olduğunu biliyorum.
dursun özbek'in bundan önceki tüm başarısızlıklarını bir kenara bırakarak, samimi olduğuna inanmak istiyorum.
eğer söylediği gibi "borçları sıfırladıktan sonra tüzük değişikliğine giderek;
- "devralındığındaki bilanço'ya göre zarar açıklayan yönetim borçtan sorumludur"
maddesini de ekletebilirse, kendisini bundan sonra efsane başkan olarak anarım ve kendisine edilen, ettiğim hakaretler için de her türlü özürü dilerim. yeter ki galatasaray'ı söylediği gibi düze çıkarabilsin, başka arzum yok.
bu kongrede galatasaray'ın riva ve florya arazisi üzerinde emlak, gayrimenkul yatırım ortaklığı projelerinin hayata geçirilmesiyle ilgili yönetim, divandan ve galatasaray üyelerinden izin talebinde bulunacak. tabi bu izin talebinde bulunmadan önce söz konusu projelerin mahiyetinin ve planlamasının üyelere açıklanması söz konusu olacak.
çok kritik bir süreç...
gerçekten çok sıkıntılı ve kritik bir karar anı...
galatasaray'ın geleceğini kurtarmak için atılacak en büyük adım için oylamaya çıkıyoruz.
hepimizin aklında binlerce soru işareti var.
- acaba arazilerimizden hakettiğimiz kadar kazanç sağlayabilecek miyiz?
- acaba rant kavgalarının esiri olup elimizdeki en değerli varlıkları kaybediyor olabilir miyiz?
- acaba bu projelerin gerçekleştirilmesi için doğru zaman diliminde miyiz? daha değerlenebilir mi?
- devlet galatasaray'ın elinden zamanında mecidiyeköy arazisini aldığı ve peşkeş çektiği gibi riva ve florya'yı da hakkını teslim etmeden almak istiyor olabilir mi?
bu soruların cevabını şu aşamada bilmemiz çok zor.
ben bu konunun açıldığı ilk zamanları çok iyi hatırlıyorum. yatırım ortaklığı bir yana, riva arazisinin tamamının satılsa ancak 125 milyon dolar edeceğini belirten emlak uzmanlarının peydah olduğu bir dönem vardı.
şimdi ise riva için proje payı olarak 200 milyon dolar, florya için 300 milyon dolar gibi bir rakam telafuz ediliyor.
galatasaray'ın borcu malumunuz. toplam borcumuz yaklaşık 1,5 milyar tl seviyesinde, yani 500 milyon dolar civarında.
ancak bu rakam salt "borçlarımız". asıl önemli olan kavram "borç - alacak farkı" ki bu durumda da galatasaray'ın yaklaşık 600 milyon tl civarında bir alacağı bulunmakta. bu sebeple de borç alacak farkımız 900 milyon tl seviyelerinde.
bu rakamlar baz alındığında, 500 milyon dolar yani 1,5 milyar tl seviyesinde bir gelir getirecek riva ve florya arazisi projeleri bizim için hayati önem taşıyor.
zira kulübümüz, her sene yaklaşık 40 milyon euro borç faizi ve finansman gideri ödüyor.
her sene yaklaşık 30 ila 60 milyon euro seviyesinde zarar açıklıyoruz.
gelirlerimiz yıllık 150 milyon euro seviyesinde.
giderlerimiz ise an itibarıyla yıllık 168 milyon euro seviyesinde.
mevcut durumumuzla galatasaray'ın yıllık 18 milyon euro zarar etmesi öngörülüyor.
ancak bu zararın içerisinde yıllık 40 milyon euro'luk finansman gideri de mevcut.
yani eğer biz borcumuzu sıfırlamış olsaydık, borçsuz halimizle galatasaray'ın yıllık geliri 150 milyon euro, yıllık gideri ise 128 milyon euro olacaktı.
yani özetle, borçsuz bir galatasaray'ın mevcut haliyle yıllık gelir gider tablosu yaklaşık olarak 22 milyon euro kar edecekti.
yıllık 22 milyon euro...
10 yılda 220 milyon euro eder.
yani biz, mevcut borcumuzu kapatabilirsek, 10 yıl sonra elde ettiğimiz toplam kar ile yeni bir riva alabilir hale geliyoruz.
tersinden söyleyelim; riva'yı değerlendiremediğimiz her 10 senede 1 riva kaybediyoruz.
bu kongrede sonuç ne çıkar, hayırlı mı olur, hayırsız mı olur bilemiyorum, ancak kendimi bildim bileli borç batağında başarılara koşmaya çalışan galatasaray yerine artık mali dengesini kurmuş ve borçsuz olarak başarı kovalayan bir kulüp olabilmenin bizler için bir özlem olduğunu biliyorum.
dursun özbek'in bundan önceki tüm başarısızlıklarını bir kenara bırakarak, samimi olduğuna inanmak istiyorum.
eğer söylediği gibi "borçları sıfırladıktan sonra tüzük değişikliğine giderek;
- "devralındığındaki bilanço'ya göre zarar açıklayan yönetim borçtan sorumludur"
maddesini de ekletebilirse, kendisini bundan sonra efsane başkan olarak anarım ve kendisine edilen, ettiğim hakaretler için de her türlü özürü dilerim. yeter ki galatasaray'ı söylediği gibi düze çıkarabilsin, başka arzum yok.