20150
türk futbol tarihinin tartışmasız en iyi hocası.
kazandığı başarılar için şans demek, oynattığı futbol için gaz demek en hafif tabirle aymazlıktır.
tüm bunların yanında elbette yanlış olduğunu düşündüğüm şeyler de var.
25 temmuz 2019 galatasaray augsburg maçı sonucu falan umrumda değil, ben yıllardır düşündüğüm şeyi yazacağım şimdi.
fatih hocam iyi futbolcusu varsa ortalama üstü bir takım yaratıyor hep.
burada güzel oyunun en temel sebebi bu iyi futbolcuların bireysel yeteneği ve yabancı ülkelerden aldıkları futbol kültürlerini hocamın taktik istekleri ile sentezlemeleri ve bunu sahaya yansıtmaları sayesinde oluyor.
gelgelelim ki sıradan oyuncular olduğunda ise bizim takım anadolu kulüplerinden bile daha kötü futbol oynuyor.
belki hoca da isteksiz oluyor, vasat oyunculara derdini anlatamıyor, kazanma arzusunu, coşkusunu onlara veremiyor da olabilir, bilemiyorum.
lakin 2018-19 sezonunda izledik işte, deplasmanda aslan değil kedi gibiyiz; malatya, akhisar ve hatta erzurumspor bile eze eze çelme taktı bize.
kaldı ki galatasaray futbol takımı kadrosu bu takımlarla kıyas dahi edilemeyecek kadar üstün, bunun aksini kimse iddia edemez.
peki neden böyle?
benim şahsi kanaatim ve yıllardır izlediklerimden edindiğim tecrübelere göre söylüyorum, fatih hocam hiçbir zaman bir kültür, salt disiplin dahilinde oynayan sistem takımı kuramıyor.
zira hocam kötü oynadığımızı kabul dahi etmiyor.
bakın geçtiğimiz yıl kötü oynayıp puan kaybettiğimiz şampiyonlar ligi maçlarının sonunda basın toplantısında hep şunları söyledi.
"rakibin ciddi bir pozisyonu yok, hakem oyuna müdahale etti, pozisyon bulduk değerlendiremedik, galatasaray baskın taraftı vs vs..."
berbat oynayıp ezim ezim ezildiğimiz 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı'ndan sonra ne dedi hatırlayın.
"ilk yarı şampiyonlar ligi'ne uygun oynadık, burada böyle oynanıyor"
oysa maçı hepimiz aynı maçı izledik, hiçte hocamın söylediği gibi oynamamıştık.
şampiyonlar ligi maçlarında ve ligdeki deplasmanlarda galatasaray futbol takımı kafası kesik horoz gibi şuursuz top oynuyor, tek bir hücum planımız bile olmuyor.
yetenekli oyuncuların bireysel çabalarıyla ya da kontratak ile bir şekilde gol atarsak devamı geliyor ama golü yersek zaten kötü oynayan takımımız iyice dağılıyor.
ama hoca böyle düşünmüyor işte, kötüyü kabullenmiyor ki değişim olsun.
iyi futbol her zaman iyi oyuncular ile oynanmaz; en basit örneği işte psg, real madrid vs.
yeri geliyor sistemi oturmuş ajax fc gibi takımlar harcayıp geçiyor bu devleri.
fatih hocamın bir sistemi yok, çoğunlukla 4-3-3 dizilişi ile oynamaya çalışıyoruz, an geliyor yıl ortasında schalke teknik direktörü domenico tedesco'dan etkilenip 3-5-2 dizilimine geçiyor ama sistem olmayınca diziliş kağıt üzerindeki rakamlardan ibaret kalıyor haliyle.
neyse, çok uzattım.
özetle imparator hocamızı severiz, galatasaray futbol takımı hocam olmadan ligde başarılı olamıyor, çokça şahit olduk ama günümüzde dünya futbolunun geldiği noktada bu mantalite ile şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak da imkansız işte.
biz önümüzdeki yıl da hedef 23 mottosuyla kendimizi kandırır dururuz, ben şu haliyle takımın şampiyonlar ligi'nde gruplardan çıkabileceğine dair ne yazık ki bir hayal kuramıyorum. inşallah yanılırım.
saygılar hocam...
kazandığı başarılar için şans demek, oynattığı futbol için gaz demek en hafif tabirle aymazlıktır.
tüm bunların yanında elbette yanlış olduğunu düşündüğüm şeyler de var.
25 temmuz 2019 galatasaray augsburg maçı sonucu falan umrumda değil, ben yıllardır düşündüğüm şeyi yazacağım şimdi.
fatih hocam iyi futbolcusu varsa ortalama üstü bir takım yaratıyor hep.
burada güzel oyunun en temel sebebi bu iyi futbolcuların bireysel yeteneği ve yabancı ülkelerden aldıkları futbol kültürlerini hocamın taktik istekleri ile sentezlemeleri ve bunu sahaya yansıtmaları sayesinde oluyor.
gelgelelim ki sıradan oyuncular olduğunda ise bizim takım anadolu kulüplerinden bile daha kötü futbol oynuyor.
belki hoca da isteksiz oluyor, vasat oyunculara derdini anlatamıyor, kazanma arzusunu, coşkusunu onlara veremiyor da olabilir, bilemiyorum.
lakin 2018-19 sezonunda izledik işte, deplasmanda aslan değil kedi gibiyiz; malatya, akhisar ve hatta erzurumspor bile eze eze çelme taktı bize.
kaldı ki galatasaray futbol takımı kadrosu bu takımlarla kıyas dahi edilemeyecek kadar üstün, bunun aksini kimse iddia edemez.
peki neden böyle?
benim şahsi kanaatim ve yıllardır izlediklerimden edindiğim tecrübelere göre söylüyorum, fatih hocam hiçbir zaman bir kültür, salt disiplin dahilinde oynayan sistem takımı kuramıyor.
zira hocam kötü oynadığımızı kabul dahi etmiyor.
bakın geçtiğimiz yıl kötü oynayıp puan kaybettiğimiz şampiyonlar ligi maçlarının sonunda basın toplantısında hep şunları söyledi.
"rakibin ciddi bir pozisyonu yok, hakem oyuna müdahale etti, pozisyon bulduk değerlendiremedik, galatasaray baskın taraftı vs vs..."
berbat oynayıp ezim ezim ezildiğimiz 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı'ndan sonra ne dedi hatırlayın.
"ilk yarı şampiyonlar ligi'ne uygun oynadık, burada böyle oynanıyor"
oysa maçı hepimiz aynı maçı izledik, hiçte hocamın söylediği gibi oynamamıştık.
şampiyonlar ligi maçlarında ve ligdeki deplasmanlarda galatasaray futbol takımı kafası kesik horoz gibi şuursuz top oynuyor, tek bir hücum planımız bile olmuyor.
yetenekli oyuncuların bireysel çabalarıyla ya da kontratak ile bir şekilde gol atarsak devamı geliyor ama golü yersek zaten kötü oynayan takımımız iyice dağılıyor.
ama hoca böyle düşünmüyor işte, kötüyü kabullenmiyor ki değişim olsun.
iyi futbol her zaman iyi oyuncular ile oynanmaz; en basit örneği işte psg, real madrid vs.
yeri geliyor sistemi oturmuş ajax fc gibi takımlar harcayıp geçiyor bu devleri.
fatih hocamın bir sistemi yok, çoğunlukla 4-3-3 dizilişi ile oynamaya çalışıyoruz, an geliyor yıl ortasında schalke teknik direktörü domenico tedesco'dan etkilenip 3-5-2 dizilimine geçiyor ama sistem olmayınca diziliş kağıt üzerindeki rakamlardan ibaret kalıyor haliyle.
neyse, çok uzattım.
özetle imparator hocamızı severiz, galatasaray futbol takımı hocam olmadan ligde başarılı olamıyor, çokça şahit olduk ama günümüzde dünya futbolunun geldiği noktada bu mantalite ile şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak da imkansız işte.
biz önümüzdeki yıl da hedef 23 mottosuyla kendimizi kandırır dururuz, ben şu haliyle takımın şampiyonlar ligi'nde gruplardan çıkabileceğine dair ne yazık ki bir hayal kuramıyorum. inşallah yanılırım.
saygılar hocam...