• 202
    (bkz: içim rahat etmiyor)

    günü yaklaştıkça içimde ki heyacanın arttığını hissediyorum. farklı bir heyecan bu derbi, günlük yaşantınızın herhangi bir anında önümüze çıkanlardan değil. sürekli kafamda maçı oynayıp duruyorum, beraberlik değil galibiyet olasılıklarını düşünüyorum. sneijder'in golüyle kazandığımızı, sonrasında başlığına girilen entryleri bira eşliğinde okuduğumu düşünüyorum. ne kadar anlatsak, ne kadar yazsak boş sanırım. umarım en azından beraberlik dediğimiz ama sonu galibiyet ile biten bir hikaye olur bizim için. sonrasında ise şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden.
  • 203
    fenerbahçe için tam bir ölüm kalım savaşı. inşallah yenersek fişlerini çekmiş olacağız çünkü 3 maçtır kazanamayan, hocası zayıf, oyuncusu formsuz, havası sönmüş bir takım olacaklar. biz ise gerçek manada şampi diyebileceğiz kendimize. bu maçta en çok, hamza hocanın soğukkanlı yapısına ve ismail kartal'a oranla çok daha güçlü bir lider oluşuna güveniyorum. rakibi çok iyi inceleyip en doğru diziliş ve oyuncu grubuyla sahaya çıkacaktır eminim ki. kendisinin gelişi bir çok oyuncumuzu olumlu etkiledi, büyük çoğunluğu formda ve öz güvenle oynuyorlar. taktiksel olarak ise sol taraf seçimleri çok önemli çünkü olcan son maçlarda iyi oynasa da hala bir çoğumuzun kendisinin sol bek performansıyla ilgili çekinceleri var. sol taraf için bence en iyi tercih hakan balta'nın bek olarak oynaması ve önünde sneijder'le güzel anlaşan yasin'in oynamasıdır ancak hamza hoca 4-3-3 ü tercih edip sneijder'le hakan arasında emre'yi de sol haf olarak oynatabilir. gerçekten en doğru seçimi kendisi yapacaktır diye umuyoum. bir diğer önemli kozumuz da sneijder olacaktır, çünkü kendisi gerçek bir yıldız ve baskı hissetmeyecektir. bu güvenini takım arkadaşlarına da yansıtırsa galibiyet alabiliriz. allah korusun ancak olumsuz bir sonuçta bile bir şey kaybetmiş olmayacağız bu da takımımıza olumlu yansıyacaktır. allah yardımcımız olsun.
  • 204
    her ne kadar kadıköy deplasmanındaki rakibi ateşleyici atmosfer ve fenerbahçe'nin galatasaray'ı görünce normalden fazla motivasyonla maça sarılması çekinilmesi gereken hususlardan olsa da, benim asıl çekindiğim takımımızın defansif zaafiyetidir. küçük takım büyük takım fark etmeksizin ciddi pozisyonlar verdiğimiz gerçeğiyle birlikte, derbilerde ileride top tutamadığımız takdirde -ki fenerbahçe maçında da bu konuda zorlanacağımıza maalesef adım gibi eminim- hücuma hızlı çıkamayan takımımızın cılız kontra ataklar gerçekleştirip gol arayabileceği senaryosunu mümkün görüyorum. ne yazık ki, ne ileride ne de geride çabuk çoğalabiliyoruz ve fenerbahçe'nin üstüne "hurraaa" gitmek bizim açımızdan intihar olur. nitekim forvette emenike gibi hızlı oyuncuları var.

    ama müjde olması açısından şunu da belirteyim ki, benim olumsuz konuştuğum bu tarz maçlar genelde lehimize sonuçlanmıştır. inşallah şans da yanımızda olur da pozisyon vermediğimiz bir maçta kıçlara çarpan toplardan vs. gol yemeyiz.
  • 205
    büyük heyecanla beklediğim karşılaşma. son yıllarda oynanan derbiler , pek heyecan vermeyen genelde kavga dövüş içinde geçen maçlar oldu. gerginlik her zaman ön plandaydı. fakat bu karşılaşmanın gayet iyi ve zevkli bir futbol izlettireceğini düşünüyorum.

    hamza hocanın ilk fenerbahçe maçı olması beni daha fazla heyecanlandırıyor. galatasaray tarihinin en başarılı teknik direktör başlangıcını yaptı hocamız. senelerdir de kazanamadığımız bir deplasman. neden bunu da başaramasın diye içimden geçirmiyor değilim.

    hoca genelde kazanan kadroyu bozmak istemiyor. fakat bu maç için bazı değişiklikler yapmasının daha iyi olacağını düşünüyorum. bu maçta olcan sol bekte oynamamalı , bruma yerine de emre çolak oynamalıdır. sol bek içinde alex telles oynamalı.

    fenerbahçenin etkili başlayacağını düşünüyorum. maçın başında gol yemezsek bu maçı kazanırız. muslera ve sneijder 'e çok ama çok iş düşüyor.

    (bkz: yüreğini koy ortaya)
  • 206
    ilk yarı 0-0 biterse maç ya berabere biter ya da galatasaray kazanır. ilk yarı 1-1 biterse f.bahçe'nin galibiyet şansı ikinci yarıda da devam eder. bu maçta uzun süre gol olmaması bizim lehimize. hatta bana kalsa "ilk yarıyı g.saray 1-0 önde bitirsin" deseler onu da kabul etmem. çünkü bunlar ne yapar ne eder beraberlik golünden sonra tempoyu iyice arttırıp maçı kazanabilirler. maç uzun süre golsüz devam etmeli. gol olmadıkça bunlar yüklenmeye başlayacaklar ve strese binecekler. 65-70'ten sonra yasin, bruma, burak yılmaz faktörü fişi çekmeye yeter. ben de isterim fişi çekmekle kalmayıp prizi koparalım ama maç gollü geçerse kazanma şansımız son derece düşük olur. mümkünse sıkıcı, pozisyonsuz, düşük tempolu bir maç olsun.
  • 207
    yine heyecanla beklediğimiz bir kadıköy'deki fenerbahçe maçı.
    kendimi bildim bileli her sene "bu sefer yeneceğiz" hissine kapılıyorum. nedendir bilmem hep bi takım sonunda "yeter be" deyip canavar gibi oynayacak yenecek gelecek diye bekliyorum.
    hepsi de hüsran oluyor. evet canavar gibi oynuyoruz elimizden kaçırıyoruz ama hep kaçırıyoruz işte. öndeyken saçma sapan goller yiyoruz. son dakikada top direğe takılıyor falan derken olmuyor bir türlü. hisler ile bilinenler farklı galiba.
    yine yeneceğiz gibi hissediyorum ama yenemeyeceğimizi biliyorum.
  • 212
    öyle bir maç ki, hakkında sayfalarca istatistik ve öngörü yazılır ama en nihayetinde sneijder'in uzaklardan döşeyeceği bir tane boruya bakar. saniyelik bir olay...

    bu maçta öyle bir gol atıp da tribünleri susturmazsa vallahi içimize ukde olur. bir sürü maçta attı ama asıl bu maçta atması şart. büyük futbolcusun, dünya yıldızısın, hadi be üzme bizleri. arena'yı salladın bir kez de kadıköy'ü titret...

    ne dersek diyelim büyük oranda sneijder'in ayağına baktığımız maç. atarsa o atar, attırırsa o attırır.
  • 215
    bir çoğumuzun yaptığı gibi bende günlerdir kafamda oynuyorum bu maçı. günlerdir düşünüyorum nasıl bir taktik lazım, nasıl bir oyun anlayışı işin içinden çıkmak gerçekten çok zor öncelikle allah hamza hocaya ve aslanlarımıza kolaylık versin. sabahın bu saatinde artık bir şeyler yazmak gerektiğini hissettim, bugüne kadar kendi çapımda bir çok değerlendirmem olsa da futbol namına ilk defa analiz boyutunda bir yazı olacak sözlükte. sürçü lisan edersek affola diyerek başlamak isterim

    öncelikle korkak ve yaslanan bir futbol oynamamıza kesinlikle karşıyım. fenerbahçe'yi küçümsemek hata olur elbet ancak saraçoğlunda sinen geri çekilen takımlar bir şekilde kaybediyor maçı malumunuz. ancak savunmaya karşı olmak önlemler içeren bir ilk onbir sahaya sürmeye asla engel değil.

    ilk olarak takımın savunma tarafından başlarsak sağ bekte hepimiz hem fikir olsa gerek sabri o bölgenin değişilmezi bizim adımıza derbilerde ekstra motivasyonla oynuyor olması bir artı ancak geçildiği rakibine dönüp mücadele ediyor olsa da kolay çalım yemesine bir önlem bulmak lazım mutlaka. orta ikili chedjou-koray olarak yer almalı diye düşünüyorum. bir kısım taraftarımız koray'ın bu maçın atmaosferini kaldıramayacağını düşünüyor olabilir, elbet koray henüz kusursuz bir stoper değil ancak ayağı düzgün bir futbolcu fiziken semih'ten daha iyi olması ve maç pratiğinin fazla olması fenerbahçe'nin fizik olarak güçlü olan hücum hattı karşısında elimizde fazla seçene kbırakmıyor. bunun yanında sol bekte ne olcan ne de telles'le bu doksan dakikayı hasarsız atlatabileceğimize inanmıyorum. olcan bekte çok iyi performans sergilemiş olsa da savunma yönünde zayıf pozisyonunu kolay kaybediyor, telles'te aynı şekilde. saraçoğlu atmosferini iyi bilen ve deplasmandaki fenerbahçe maçlarında ekstra işler yapmış olan hakan'ı daha ağır olsa da bu derbide sahada görmemiz bizim için en iyi ihtimal olacaktır diye düşünüyorum. hakan hem zeki hem de pozisyon bilgisi çok iyi olan bir oyuncu, malum son maçlarda gökhan bolca pozisyon israf etmiş olsa da içeri katettiğinde önüne atılan toplarla golle burun buruna kalabiliyor, caner daha çok bindirip orta açan tipte bir bek.

    gelelim orta sahamıza. son maçlarda oynadığımız gibi önde iki kanat yerine 4'lü orta saha bizim için en uygunu. melo gibi psikolojik olarak bir artı sahada olmayacak. hamit melo'ya oranla daha iyi pozisyon alabilen sert müdahaleler yerine net top kazanmaları olan bir oyuncu tipi selçuk'la birlikte takımın koordinasyonunu sağlama görevini yürütecek bu maçta. ancak dediğimiz gibi melo'dan fizik olarak geride bir futbolcu olması rakibin yırtıcı orta 3'lüsü ve geri gelerek oynayan hücum hattı karşısında bizi sıkıntıya sokar. burada kanatlarda bruma-yasin yerine yasin-olcan ikilisini düşündüm. bruma'ya sonsuz bir güvenim var her ne kadar tercih hataları yapan bir futbolcu olsa da ancak derbi mücadelesinde acemice tercih hatalarına yer yok. aldığı topları bruma'dan daha iyi kullanan ve sneijder'le harika bir uyuma sahip yasin var elimizde. çok yetenekli değil ama hırslı ve mücadele gücü yüksek, aynı şekilde son zamanlarda daha çok mücadele eden bir olcan var. tek yapmaları gereken hücumcu kanat gibi oynamak yerine daha ortada, iki yönlü oynamaları. ikisi de süratli ve iyi bindirmeleri olan oyuncular. maç başında atacakları bir kaç deparla rakip beklerinde çekinmesini sağlamaları elzem.

    son olarak gelelim hücum hattımıza. takımın koordinasyonu selçuk-hamit ikilisinde olacak ancak sneijder mutlak akıl görevini üstlenecek her zaman olduğu gibi. top onun ayağına ne kadar çok giderse hücumda etkinliğimiz o kadar artacaktır. ofansif orta saha rolünde serbest oyuncu olarak oynamalı, daha çok geriye gelen ve takıma yardım eden bir burak'la birlikte kanatlardan hareketlenen yasin-olcan ikilisini iyi besleyerek takımı öne atabilir. mehmet topal adım adım peşinde olacaktır diye düşünüyorum. hatırlayanınız vardır uefa kupası yarı finalinde leeds deplasmanına inanılmaz bir baskı altında çıkmıştık takım olarak çok ürkektik maç başladığında durumu gören hagi sazı eline almış bir iki leeds'liyi madara edip takımı kendine getirmişti. bu maçta o günkü gibi baskısı ve gerilimi had safhada olan bir müsabaka şimdi wesley için iş başa düştü, efsane olmak kolay değil. ben sonsuz güveniyorum portakalımıza alnının akıyla çıkacaktır bu mücadeleden, bir iki sakin hareketle savunmacılarından en az birisine maç başı kart aldırabilirse işler daha da kolaylaşır.

    ve gelelim bana göre bu maç bizim için en önemli olan iki futbolcumuzdan ilkine; muslera. muslera'yı tartışmaya gerek bile yok aslında. önemli maçlarda önünde oynayan savunma oyuncuları absürt hatalar yapmadığı sürece kolay gol yemeyen soğukkanlı bir tip. bu sezon oynadığımız şampiyonlar ligi maçlarını hariç tutarak konuşuyorum tabii çünkü takım olarak tel tel dökülen taktik ve mentalitesi olmayan psikolojisi çökmüş bir haldeydik. özetle; muslera üzerine düşeni yapacaktır.

    son olarak da takımın ileri ucunda yer alacak olan burak yılmaz. iki maçtır oynamamış olması bence inanılmaz bir avantaj, burak formadan uzak kaldığında hırslanan ve mücadele gücü iki katına çıkan bir oyuncu tipi. bu maç en çok dikkat etmesi gereken şey rakip defansın içinde kaybolmamak olmalı. ofsayta düşmemeye ve gereksiz faul yapmamaya özen göstermeli burak. ileri giderken basit kayıplar ve başlamadan biten her atak bizi kaosa ve savunma yapmaya sürükler buda sonumuz olur çünkü açıkça biliniyor ki biz savunma yapmayı bilmeyen bir takımız. savunma arkası koşularını sık sık denemeli keza hem egemen hem alves ağır ve kırmızı kart potansiyeli yüksek futbolcular. orta sahaya gelip duvar olmayı artık öğrendi, bunları uygulamayı unutmayıp sneijder'e markajdan kaçmak için fırsat yaratmalı ve pas opsiyonlarını arttırmalı. sonrasında gol bir şekilde gelecektir.

    ilk on birde sadece 3 yabancı oyuncuyla kadro kurdum, her şeyi en iyi şekilde uygular ve skor üstünlüğünü ele alabilirsek 55-60'tan sonra bruma gibi kontralarda savunmayı parçalayacak bir yedek güç ve duvar olup takımı rahatlatacak pandev hamleleri gelebilir. bunun yanında skoru koruma amaçlı dzemaili hamlesiyle bir üçlü orta sahada düşünülebilir. her ne kadar fiziken çok iyi olmasalar da yarım saati rahatlıkla çıkarabilir pandev ve dzemaili.

    sonuç olarak bunlar tabii ki benim düşüncelerim, bugüne kadar kazanmayı bilen bir taktik kurmayı başaran hamza hocanın bu maçta da doğru kararlar vereceğine güveniyorum. oyuncu isimleri ve taktikler farklı olabilir ancak takım mentalitesi tek olmalı o kesin. rakibi karşılamak yerine cevap vermeyi öncelik olarak belirlemeliyiz tabii bu nokta da körlemesine saldırmak hata olur ve fenerbahçe'nin ekmeğine yağ süreriz. haydi hayırlısı darısı 8 mart 2015 günü oynanacak olan derbiye olsun.

    not: eklemeyi unutmuşum aklımdan ve kalbimden geçen diziliş şu şekilde.
    http://galatasaray11.com/kadro/derbi-11i-2282
  • 216
    sabah sabah bu besteyle uyandim. allahim iyi ki galatasaray'liyim. yensen de yenilsen de diyoruz ya hani. bu nasil bir duygu? kimseye duymadigim, baska hic bir varliga duyulamayacak, hissedilemeyecek, baska hic bir taraftarin, hic bir canlinin anlamasinin mumkun olmayacagi, kalbin derinliklerinden heyecanla gelen bir tutku.

    hayatin anlami galatasaray!!

    https://www.youtube.com/watch?v=mLCWf0Lkz-c

    geliyoruz ulan ibneler!
  • 219
    galatasaray'a bu kadar düşkün olmak, tutkulu bağlanmak gerçekten akıl karı iş değil ya. son bir haftadır, her gün şu maçı düşünüyorum. içimde sürekli bir heyecan.

    işe geliyorum, 9:00-18:00 arası sonsuz döngüde şunu dinliyorum: https://www.youtube.com/watch?v=ITkn8o-l6lo çalışamıyorum lan.
    eve gidiyorum, yemeği yiyip sözlüğe gir, twitter'a gir, sneijder'in golleri izle.

    nasıl bir manyaklık arkadaş bu ya?

    maçla ilgili analiz yapmaya gerek yok. 2010-2011 sezonunda kadıköy'de oynanan, hagi'yle çıktığımız ilk maçta en uçta juan pablo pino oynuyordu, kalede aykut erçetin, stoper'de servet çetin vardı. ona rağmen kazancak pozisyonları yaratıp değerlendirememiştik. 2011-2012 sezonunda 2-2 biten maçta son dakikada baros'un topu direkten dönmüştü, yine kazanamamıştık. 2012-2012'de süper final'in son maçında da fener kazanacak birkaç pozisyon üretip kazanamamıştı.

    çıkıp çatır çatır bildiğimiz oyunu oynamamız gerekiyor, kadroda büyük değişiklik yapmadan. bu maç için ihtiyacımız olan tek oyuncu şu: http://www.kotusozluk.com/...os-santos_284527.jpg

    marcio ruhuyla oynayın ulan! bursa, sivas, eskişehir, beşiktaş deplasmanlarında kazandık. sıra kadıköy'de.
  • 220
    sözlük açıldığından beri kadıköy'de alınan ilk galatasaray galibiyeti olacak mı?
    bruma ve sabri; caner denen adama top oynatacak mı?
    hakem cüneyt çakır olacak mı?
    hamit altıntop top alırken kaydığında, emre, topal vs takla atacaklar mı? maçın hakemi takla atanlara ah çok yazık mı diyecek?
    selçuk ikili mücadele kazanacak mı?
    olcan sol bek mi olacak?
    maç krize girer mi?
    krizi nasıl gömeriz?

    matematik gibi. belirsiz bu konuların ön cevapları bizim beynimizde.

    tek cevap hamza hamzaoğlu. bu adam türk futbolundaki en ama en görüp görebileceğiniz en temizadam.

    #iyilerdaimakazanır
App Store'dan indirin Google Play'den alın