tobias linderothu
canlı izlediğim maçtı. izleyeceğim varmış kaderimde yazılıymış sanırım.
istanbula
3 korner 1 penaltıyı ziyarete gitmiştim, arkadaşlar aradı hadi dışarı çıkıcaz akşam da maça gideriz. iyi dedim çıktık gezdik, kızlarla paraları cukkaladık akşama bişey kalmadı haliyle. 3 kişiyiz toplam 50 tl para çıktı cebimizden. ortada bilet yok. kapalı gişe. karaborsacı yanaştı beyler dedi ben sizi sokarım 90 a, adamla pazarlığı 50 ye kadar düşürttük. nerden bilelim tokatlanacağımızı. bizi bi polise götürdü, 10 15 kişi filanız orada. polis dedi ben sizi sokucam, misafir tribününe götürdü, kendisi turnikelerden geçti ve bize dönüp: "
beyler kusura bakmayın sizi alamıyoruz" dedi. aramızda en açıkgözlü olana vermiştik parayı. neyse dedim daha karaborsacı bulurum, arkadaş da demesin mi, "
parayı en başta verdim" diye. bizimkiler son akbilleriyle kazaskere döndüler ama ben inat ettim izlicem bu maçı. yeni açık tribününe birisi 30 küsürlerde yanaştı elinde bilet görevli bakıyor. biri dedi gel gir. çocuğa yapıştım bırakmıyorum. turnikeler kapanmış meğersem kapıdan telleri açıp alacaklar. bende bilet olmadığını gördüler, binbir yalvar yakar içeri girdim. yeni açık altta maç izlemek halı saha izlemekten 10 kat beter, bilen bilir. tellerden tırmandım numaralı tarafından üste. daha maça ısınamadan devre oldu.
her neyse ikinci tarı tobi reyizi gördüm filan. mutluyum. son dakika golüyle puanı kaptırmıştık. bence o sezonun kırılış maçıydı açımızdan. her neyse toby reyizi ikinci görüşümdü. böyle de bi anısı var.