• 3
    --- alıntı ---

    bu kadro hiddink kadrosu mu? bu kadro fatih terim’in kadrosu. hocanın yıllarca her maçı izleyerek, her futbolcunun karakterini bile tanıyarak oluşturduğu kadro. hiddink şunu yapmış olabilir, daha önce milli olan oyuncuları izleyip evet bu oyuncular benim de işime yarar diyerek aynı kadroyu çağırmış olabilir. benim bildiğim sadece ömer erdoğan var farklı ilk onbir oyuncusu.
    önemli olan konulardan biri de ne oynamak isteğiyle ilgili. en tartışılan futbolculardan biri volkan şen. eğer aurelio’yu ille de sigorta olarak oynatmak istiyorsan, bu şu anlama gelir ayrıca, hamit-emre ikilisiyle orta sahayı tutamayacağını düşünüyorsun demektir, volkan şen gereksizdir. ya da hamit-emre-nuri şahin senin için çok güvensiz, savunma zaafları olacaksa yine almazsın volkan’ı. kişisel görüşüm şudur, ben emre-hamit-nuri şahin’le oynarım, ben ne düşünücem, rakipler düşünsün diye bakarım. bekara karı boşamak kolay olduğu için bu kadar rahat atabiliyor da olabilirim. ama bana bu kadro çok heyecan veriyor. ve yine elbette bence, bu orta sahanın korkulacak kadar savunma zaafı olmaz.

    kadro seçimlerindeki bir başka çarpık örnek de tuncay şanlı. ingiltere’de bir kural var da ben mi bilmiyorum. yılda belli sayıda milli maç yapmayan futbolcunun çalışma izni iptal mı ediliyor? ben başkaca bir sebep göremiyorum tuncay’ın ilk onbirde oynaması için.

    yine kadrodan gidersek, ille de servet mi oynamalı. ömer erdoğan’ı kadroya alanlar başkaca bir stoper daha bulamıyorlar mı? mesela egemen çok mu abuk sabuk bir futbolcu. mutlaka çok sağlam başka stoperler de vardır.

    --- alıntı ---

    baş tarafı burada:

    http://captano.blogspot.com/...iye-belcika-3-2.html
  • 4
    --- alıntı ---

    biraz zorlansak da kazanmayı bildik. 2 maçta 6 puan, oldukça iyi bir başlangıç. hiddink'in de dediği gibi ilk hedef gerçekleşti. bir sonraki maç almanya deplasmanı. almanlar var gücüyle çalışıyor, türk seyircilerin stadyumda çoğunlukta olmamaları için. istedikleri çalışmayı yapsınlar, fark eder mi? o gün, öyle veya böyle o stadyumda türk hakimiyeti olacak.

    öncelikle, kadıköy'de çim falan olmaz. defalarca söylendi bu. istediğin teknolojiyi kullan, istediğin kadar kaliteli çim getir, stadyumun altı bataklık, dere. tutmaz orada çim falan.

    maça baskılı başladık, 20. dakikaya kadar tek kale oynadık diyebiliriz. arda'nın mükemmel ortasında, tuncay'ın kaçırdığı inanılmaz gol var bu dakikalarda. 20'den sonra biraz duruldu oyun. belçika oyuna dengeyi getirdi. 28. dakikada da onur'un boşa çıkışı sonrası 1-0 yenik duruma düştük. golden sonra şoku atlatamadık ve az kalsın bir gol daha yiyorduk. 34. dakikada şansımız yanımızdaydı. 2-0 olsaydı durum, şimdi konuşulanlar da değişebilirdi. başlardık hiddink istifa diye hemen(!) bu arada, arda'ya yapılan faul vardı ki, bana göre net kırmızı kart. ne topa müdahale etmeye çalıştı belçikalı, ne de kazayla dokundu. direk arda'nın ayağına kilitlendi orada, hakem sağolsun sarı kartı bile çok gördü.

    ikinci yarının başında gelen hamit'in golü; takımı, tribünleri iyice havaya soktu. ikinci yarıda etkili olmamızın en önemli nedeni, sahada forvetimizin olmasıydı. ilk 45 dakika boyunca tuncay hiç bir olumlu şey yapmadı, yerden yere attı kendini 45 dakika boyunca. tuncay'ın yeri santrafor değil belki ama bu kadar kötü oynamasını beklemiyordum. 64. dakikada kompany'nin oyundan atılması bizim için çok iyi oldu, rahatlattı. nitekim 66. dakikada semih ile öne geçmeyi başardık. 2 dakika sonra da golü yedik, yine onur'un hatası. onur'un yan toplarda ne kadar etkisiz olduğunu bir kez daha gördük bu maç. 78'de bu sefer gecenin yıldızı arda ile tekrar öne geçip, skoru korumayı başardık ve 6 puana ulaştık grubumuzda.

    gecenin yıldızı arda. ilk 45 dakika zaten belçikalı futbolcuları deli etti. 3 kişi tutmaya çalıştı arda'yı, arda da aralarından sıyrılmayı başardığında 3 kişi birden oyundan düşüyordu. beraberlik golümüzde, arda'nın ismail'e bıraktığı top ciddi anlamda kalite kokuyor. ne çok dokundu topa, ne az. direkt olarak ismail'in ayağına bıraktı ve gelen gol. ayrıca, topuk paslarına kurban be arda!

    yeni bir sistem oluşturulmaya çalışıyor. hatta sadece milli takımda değil, galatasaray'da da, beşiktaş'da da yeni bir sistem çabaları var. yeni bir oyun anlayışı, hollanda ekolü. bir şeyler yapılmaya çalışılıyor, hiddink gibi, rijkaard gibi, schuster gibi büyük hocalar var iken sabretmemiz lazım, inanıyorum ki daha iyi yerlere geleceğiz, yakın o günler.

    merak ediyorum, nuri şahin, necip uysal, ceyhun gülselam gibi wonderkid oyuncular neden yok? selçuk şahin var, nuri yok, necip yok. vallahi çok ilginç. sonra neden mesut gibiler, eren gibiler türkiye'yi seçmiyor. seçenler oynuyor mu ki seçsinler? yazık..

    bir başka değinmek istediğim nokta, kendi ligimizde o kadar sert oynuyoruz, tekme tokat dalıyoruz, milli maçlarda bu agresiflik yok. sert oyunumuzu gösteremiyoruz, aksine belçika'nın sertliklerine maruz kaldık dün akşam. bu arada, ömer ile servet iyi ikili olmuş.

    bu arada, arda alıştı artık kadıköy'de gol atmaya, hadi inşallah.

    p.s: arda ile hakan balta 2-3 hafta sahalardan uzak kalacak. nedir bu sakatlıklardan çekiğimiz!!

    --- alıntı ---

    http://jaimelesport.blogspot.com/...-turkler-ucmaya.html
  • 5
    http://bandieras.blogspot.com/...boldan-anladgmz.html
    --- alıntı ---
    geçtiğimiz hafta, basında ve resmi bilet satış yapan kurumun internet sitesinde açıklanan 2 ayrı müsabakanın bilet fiyatları gerçekten ilgimi çekti. bu müsabakalardan biri, galatasaray'ın kendi evinde oynayacağı ve ligin 4. haftasına tekabül eden gaziantepspor maçı idi. bir diğeri ise, uefa'nın uluslararası seviyede düzenlediği, 2012 avrupa şampiyonası elemelerindeki en kritik dönemeçlerden biri olan belçika maçı idi. öncelikle gelin, 2 müsabakanın bilet fiyatlarını karşılaştıralım.

    galatasaray - gaziantepspor maçı bilet fiyatları:

    kale arkası kapalı rakip takım: 45,00 tl
    kale arkası kapalı: 45,00 tl
    kapalı alt grup 1: 150,00 tl
    kapalı alt grup 2: 100,00 tl
    numaralı grup 1: 150,00 tl
    numaralı grup 2: 100,00 tl
    vıp 1: 250,00 tl
    vıp 2: 200,00 tl
    yeni açık alt: 35,00 tl
    yeni açık üst: 35,00 tl

    türkiye - belçika maçı bilet fiyatları:

    fenerium alt kenar - fenerium üst kenar: 20,00 tl
    fenerium alt orta - fenerium üst orta: 30,00 tl
    maraton alt kenar - maraton üst kenar: 20,00 tl
    maraton alt orta - maraton üst orta: 30,00 tl
    migros kale arkası: 10,00 tl
    türk telekom kale arkası: 10,00 tl

    belki bu karşılaştırma, sizin için bir şey ifade etmeyebilir. ancak bence, bu bilet fiyatları, ülkemizin futbol özelinden spora bakış açısını özetliyor. bir tarafta avrupa şampiyonası gibi dünyanın en önemli spor organizasyonlarından birine katılım için oynayacağımız en önemli maçlardan biri, diğer taraftan ise lokal ligimizde oynana sıradan bir lig maçı. aradaki fark, ülkede kabul gören taraftar olgusunun bir dışavurumu adeta.

    milli maçta izleyebileceğiniz yıldızlar, 2 elin parmaklarından daha çoktur sanırım. belçika deyip geçmeyin, van buyten, kompany, hazard, dembele, felliani, lukaku gibi dünyanın en önemli liglerinde oynayan oyunculara sahip bir ekipten bahsediyoruz. bizim ekibimizde de, özellikle 2006 avrupa şampiyonası'ndan sonra uluslararası arenada daha tanınır bir hal almış oyunculardan oluşmakta. (arda, semih, hamit, oynamasa da nihat, tuncay vs. ) ayrıca grubun genel şekline baktığımızda da almanya'nın futbol oyununda rakip farketmeksizin genel ve doğal favori olduğunu düşünürsek, gruptaki en büyük rakibimizin belçikalılar olduğunu söylemek yanlış olmaz. işte böyle kritik bir maçtan bahsediyoruz.

    diğer taraftan 34 haftalık bir periyotta oynanacak sıradan bir müsabaka var elimizde. sahadaki oyuncu kalitesinin milli maçla karşılaştırılması, komedinin en temel unsurlarından biri olurdu herhalde. ancak, bu oyuncuları izlemenin bedellerine baktığımızda ise tam tersi bir durum ortaya çıktığını görüyoruz.

    futbol federaasyonu, bilet fiyatlarını açıklarken, ek olarak bilet fiyatlarının neden düşük tutulduğunu da belirtti. maça ilginin artması ve tribünlerin dolması amacıyla fiyatlar düşük tutulmuştu açıklamalarına göre. kesinlikle haklı bir sebep, çünkü ülkemizde, taraftarlık davranışını gösterecek ortamı görmeyen futbol seyircilerini bir maça çekmek hemen hemen imkansızdır. bu durum da , bizim futboldan ne anladığımızı açıkça ortaya koyuyor.

    net olarak görülen, neredeyse hiç kimsenin sahada oynanan futbol kalitesiyle ilgilenmediğidir. yoksa galatasaray - gaziantep maçı ile türkiye - belçika maçı kalitesini karşılaştırmak ahmaklık olurdu. ancak bu ülkede tribüne giden insanların asıl amacı maç seyretmek olmadığı, salt gönül verdikleri renklere destek olmak olduğunu bu donelerle söyleyebilmekteyiz sanırım. zaten tribünlerin en sevilen simalarının sahaya arkası dönük reisler olması da futboldan ne anladığımızın kısa bir özeti..
    --- alıntı ---
    http://bandieras.blogspot.com/...boldan-anladgmz.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın