alman disiplini ile yetişmiş müthiş insan nuri şahin takımına çok güzel top oynatıyor. her müdahalede yere yat, üzerine de sert oyna. muslera'yı sakatla. çok iyi bu nuri şahin. ileride klopp'un yerine de geçer.
252
o kadar sıkıcı ve temposuz bir ilk yarıydı ki sadece 2 dakika uzatıldı. hiç uzatılmasa bile olurdu.
oyun anlamında yetersiziz. bununla birlikte oyuncular da istekli değil.
253
ndombele o kadar hareketsiz ve işlevsiz ki kazımcan'ın tarafı çok aksıyor. eleştirilen kazımcan ama ben hayatımda bu kadar hareketsiz bir sol iç daha görmedim.
254
ilk yarı skoru 0-0.
fena bir ilk yarı oynamadık. kerem daha iyi bir vuruş yapsa muhtemelen ilk yarıyı 1-0 önde tamamlayacaktık.
barış alper ne yazık ki çok top ezdi. ikinci yarı tete ve mertens oyuna girebilir.
255
koca ilk yarıda sahada zaha’nın oyun aklı dışında olumlu hiçbir şey yoktu.
256
ikinci yarıya ndombele - kerem demirbay, barış-tete, kazımcan-angelino değişiklikleri şart.
257
takım manchester maçından sonra bu maça pek hazırlanmasını anlaşılıyor. paslar çok kötü, tercihler de. barış rezalet durumda. okan hocam ise koca ilk yarıyı sadece izledi. yine maçın bir bölümünü takımın kalitesine güvenip çöpe attı. 25. dakikada barış'ın çıkması lazımdı ama yapmadı.
bir de sahadaki zorbay ve var'a neden verildiğini şimdi daha iyi anlayabildigimiz arda ile kırmızı kartı pas geçtiler.
258
ilk yarıda takımımızda 2-3 tane çürük yumurta var. onları kenara alıp daha dinamik bir takıma dönersek 5-10 dakikalık tempoyla golü buluruz. ama çürük yumurtalar o kadar çok top kaybı yapıyor ki, rakip yarı sahaya yerleşemiyoruz.
259
kazimcan zayif kaliyor. baris defans yapan takimlara karsi yetersiz. rakip ona kosacagi alan birakmayinca, en onemli ozelligini, fizigini kullanamiyor, siradan hatta vasat bir oyuncuya donusuyor. icardi fizik olarak bize geldigi zamandan bile daha kotu belki de. o kadar ust duzey goller atiyor ki hoca bir sekilde oyunda tutuyor. icardi bi noktada fizik olarak toplamazsa, degisebilen oyunculardan birisi olmasi gerekiyor. baska turlu bu sezon bitmez. rakip bir sey uretemiyor ama skoru bulamadikca hirslanacaklar. durduk yere basimiza is aciyoruz.
260
kerem 10 numara pozisyonunda oynayamıyor.
bu sevdadan vazgeçmek lazım.
barış sağda aksadı. olmuyor ikinci yarı çıkmaması lazım.
ndombele rotasyon adında bu maçta sahaya çıktı. sanki hiç maç kalmamış gibi. acilen kaan girmeli yerine. o kadar kötü oynuyor ki torreira bile vasat gözüktü.
261
net olarak manchester united zaferinin rehaveti var. saha içinde disiplinli gibi görünsek de bir miktar rehavet var.
ilk yarı iyi değildik ama fazla pozisyon da vermedik. oyuncularımız 2. yarı vites arttırır da inşallah alırız bu maçı.
ihtiyacımız olan şey tempo, hırslı ve istekli bir oyun.
262
ndombele’nin neden ingiltere ve italya’da olmadığı belli oluyor. maalesef arkasında iki tane süpürücü, sıkı orta saha olursa belki işe yarar ama şu haliyle tempo yapacak biri gibi durmuyor.
263
keremi sag kanada alip, zaha-mertens-kerem 3lusunu gormek isteyecegim mac.
264
yine son vuruşlarda top ayağımıza otursa önde girebileceğimiz bir ilk yarıyı daha berabere bitirdik.
kerem a. oyun kurucu pozisyonda oyna-ma-ma-lı!
bu arada muslera'ya yapılan harekette sarı kart bile gösterilmedi ya yazıklar olsun. muslera'ya itirazdan sarı kart gösterdi hakem. adam bilek üstüne uçarak basıyor. ayağı kırsa madalya takacaktı adeta hakem.
265
kötü oyun vs. bir yana da muslera'ya yapılan harekete neden kart çıkmaz? bak kırmızı kart da demiyorum.
neden kart çıkmaz?
neden var denen oluşum hakemi çağırmaz?
neden hakem denen varlık elini cebine atıp sarı bile vermez?
torreira'nın sarılık pozisyonundan daha mı hafif?
bilmem kaç sezon önce lyundama'ya yaptığı hareket sonrası babacar'a kırmızı veremeyen zorbay, niye sürekli bizim maçlara atanıyor?
kim bu herif?
bu cesareti nereden buluyor?
266
üç değişiklik ile başlamamız gerekiyor ikinci yarıya.
barış alper kazımcan ndombele
tete angelino kerem d.
267
ndombele başta barış alper in acilen, sonrasında zaha ve kazımcan değişmeli. yerlerine kerem, tete, mertens ve angelinho girmeli.
268
icardi ıskalamayıp voleyi vursa ya da kerem çok daha net bir vuruş yapabilse ilk yarıyı önde kapatabilirdik. tek ve büyük sorun barış alper yılmaz gibi duruyor şu anda. takımın sağ kanadı işlemiyor. yani yüzde on falan pas isabetiyle oynuyor olabilir.
269
tete ile rahat kazanacağımız maç.
270
ikinci yarı kazanacağız. hocamız yine bir şeyler yapar.
271
okan hoca barış'ı oynatarak ya ikinci yarıya dair bir plan kurdu ya ndombele hazır değilken takımın fizik gücünü arttırmak istedi ya da saçmaladı. bence barış-mertens veya tete (10 numara için), ndombele-kaan değişikleri ile kerem'i sola atıp torreira'yı 8 çekersek ve allah'ta türk hakemlerinin belasını verirse rahat kazanırız.
272
ikinci yarıya başlarken barış alper yerine kaan ayhan ya da kerem oyuna girmeli. kerem aktürkoğlu sağ kanada geçer ve ndombele on numara pozisyonuna çekilir. bu maçta ön alan presi yapmanın pek mantığı yok. adamlar santraforlarına hemen uzun top atıyor ve oyunu o şekilde kurmaya çalışıyorlar. orta sahada kalabalık olursak set oyunuyla maçı alırız.
273
mis gibi 0-0 kokan maç. umarım kilidi açan biz oluruz tabi.
274
icardi ve kerem ile gole yaklaştığımız anlar olsa da genel olarak istediğimiz düzeyde oynayamadığımız maç. böyle günlerde topla mesafe kat edip rakip savunmayı zorlayacak birilerini arıyoruz. tete çözüm olabilir belki.
275
ilk yarısı 0-0 sonlanan maç. 2 tane net pozisyonumuz var ikisi de vites yükseltip kanattan ilerleyen oyuncularımız sayesinde geldi. ikisinde de başrol kerem aktürkoğlu'ydu. birinde icardi vuramadı, diğerinde kerem çok kötü vurdu. biraz tempo yapsak golü buluruz. rakibin tek olayı hücum oyuncularımıza 2 kişi aynı anda basmak yardıma giden o 2. oyuncunun boşalttığı alana koşu gösterdiğimiz an pozisyonlar gelecektir ama onun yerine boş beleş paslar maalesef yapıyoruz yine. özellikle muslera'nın hadi gel kale vuruşunu sen kullan abdulkerim olayını acilen bırakması lazım. 3 kere denedik 3'ünde de bir halt olmadı. zaten adamlar 3. alan değil 2. alan baskısı ile oynuyor. birkaç kez hızlı atağa çıkıp o atakları şutla bitirebilsek ufaktan dirençleri kırılacaktır zaten.
rakipler, genelde bize karşı içerde dışarda fark etmeksizin 'çanakkale geçilmez' oynadığı için antalya'nın biraz daha pozitif bir futbol oynaması renktaşlarımı şaşırtmış burada okuduğum kadarıyla. ama bence yukarda da dediğim gibi antalya'nın pek bir numarası yok. kazımcan'ın rakibi sağ kanatları çakallık peşinde, paso faul kovalıyor, buksa da ilk girdiği pozisyonda golü atmak üzerine odaklanmış şekilde pusuda bekliyor. bunlar, hakemin çifte standartlı faul kararları ile birleşince antalya sanki futbol oynadı illüzyonu çıktı ortaya.
barış alper kendi standartlarına göre bile aşırı kötü top kaybıyla oynadı ilk yarı. en çok aksayan oyuncumuz oydu diyebilirim. maç öncesi rahat bir maç izlesek keşke dedim ama yine olmayacak gibi.