*

  • 5
    öncelikle, (bkz: 7'de 7)

    benim için şu hayatta ailem ve ailem dediğim dostlarım dışında tek gerçek varsa o da galatasaray'dır.

    son 1 ayda hayatımdaki önceliklerin, hayata bakışımın nasıl değiştiğini, o eski ben'in içimde nasıl en derinlere doğru gittiğini kendim hissediyorum. kendi psikolojim dipteyken güçlü kalmaya çalışmak, herkesi idare etmek ve rol yapmak(mutlu görünmek) çok zor.

    ama buna kalpten inanıyorum, her şey güzel olacak!

    içinde bulunduğum durum sebebiyle pek yazasım gelmiyor, yazasım geldiği nadir anlarda da enerjim olmuyor ama her gün az da olsa sözlüğe girip, havayı koklamaya çalışıyorum. burası da benim ailem. buranın bendeki yerini tarif edemem. ne mutluyum ki, hiç görmediğim ama şu an karşımda olsalar 20 yıldır dostmuşuz gibi sarılacağım insanlar biriktirmişim. derdimi dert edinen, bana yardım etmeye, iyi gelmeye çalışan insanlar...

    galatasaray sözlük biliyorsunuz içerik ve özellikle takip edilme olarak galatasaray taraftarının en güçlü olduğu ve hatta gündemi belirlediği yerlerin başında geliyor. burada yazılan onlarca yazıyı ve yorumu sonrasında sosyal medyada, televizyonda, gazetelerde başkalarından duyabilirsiniz. mutlaka denk gelmişsinizdir.

    galatasaraylı futbolcuların ve yorumcuların burayı okuduğunu zaten yıllardır biliyoruz. hatta detay vermeden söyleyeyim galatasaray yönetimi, teknik ekibimiz ve idari heyetimiz de burayı takip ediyor. yani emin olun burada yazdığınız her yorum ve her eleştiri aslında domino etkisi ya da kelebek etkisi yaratabilecek kadar güçlü.

    sözlük 2008 doğumlu ama benim sözlükle tanışmam tarihin en kötü sezonu olan 2010-2011 sezonu'na denk gelir. yazarlık için 1 yıldan fazla bekledim ve yazabilmek için o kadar heyecanlıydım ki anlatamam. belli ki o heyecanı kaybetmemişim, neredeyse 30000 entry yazmışım.

    galatasaray o kadar kötü durumdayken bile buradaki havayı ve kaliteyi görmenizi isterdim. aslında kulüpte idari, mali, sportif vs. hemen her tablo çok kötüyken ve takım küme düşme potasının hemen üzerindeyken bile herkes o günlerin biteceğinden ve tekrar ayağa kalkacağımızdan o kadar emindi ki...
    benim, bu sözlüğün ve galatasaray'ın özeti olduğunu düşündüğüm bir entry vardır çok severim, benim inancımı da en iyi anlatan entrylerden biridir ve kelimesi kelimesine ezberimde olsa da, açar ara ara okur, her defasında ona basarım sanki sürekli oy verebiliyormuş gibi...

    2008 şampiyonluğundan sonra 2009'da 5., 2010'da 3. olmuşuz, 2011'de sefilleri oynuyoruz, kümede kal galatasaray tezahüratlarının yapıldığı zamanlar... captano abi şöyle yazmıştı,

    --- alıntı ---

    böyle bağıran tribünleri, arkadaşlarınızı not alıyorsunuz değil mi arkadaşlar. bunun cezasını keseceğimiz zaman o liste lazım olacak.

    --- alıntı ---

    (bkz: kümede kal galatasaray/#655999)

    inanca, ruha bakar mısın?! takım o sezon 34 maçta 14 galibiyet alabilmiş. 16 kez yenilmiş ya rezalete bak ama inancı gör...

    takımın tamamına yakını çöp. gelecekte de umut yok. oradan nasıl ayağa kalkacaksın ki? rakibinin kadrosunda alex, lugano, andre santos, emre b., niang, gg, caner yobo, stoch vs var, sende sonra gidecek olan arda, sabri, hakan, gökhan zan, ayhan servet, aydın var en işe yarar.

    off of yazarken daraldım...

    ama sonra ne oldu peki?

    galatasaray'ın iç dinamikleri harekete geçti. anka kuşu gibi küllerinden doğdu bu takım. önce ünal aysal ve fatih terim geldi... taraftarın sinerjisi zirve yaptı ama hala çok eksik vardı, takımı oradan ayağa kaldırmak çok ama çok zordu.

    nasıl oldu peki bu? şike yaptığı halde sahaya yansıtmayan(!) ve bu sebeple ceza almayan bir takım ve sırf o takım potada kalsın diye playoff diye bir zımbırtı uyduran, kuralları değiştiren, pfdk'sı, tahkim'i ile topuyla, tüfeğiyle galatasaray düşmanı bir tff varken, tweeti rt yaptı diye 2 maç ceza alan oyuncular, bugün hakeme "o.ç." diyenlere ceza verilmezken hocasına 9 maç ceza verilen bir ortamda uzun lig maratonunu 9 puan önde bitirmesine rağmen şampiyonluğu son maça bırakılan ve kadıköy fobisi olan bir takıma son maçı kadıköy'de oynatan bir sisteme en iyi cevabı kim verdi?

    tabii ki fatih terim ve aslanları...

    açın bakın 2012 mayıs'ındaki entrylere nasıl da umutsuzluk hakim... her şey 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçına kaldığında burada yıkım vardı yıkım. herkes psikolojik olarak dipteydi ve şampiyonluğu kaybettik gözüyle bakıyordu. emin olun 9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçından sonraki havadan çok daha kötüsü vardı.

    sonra sözlükte içinde benim de bulunduğum, inancını dışa vuran ve şampiyonluk meşalesini ilk yakanlardan olmak isteyen küçük bir grup burada galatasaray sözlük sinerjisi yaratmaya çalıştı.
    ne yazılar yazdık, en efsane maçlarımızı, tarihimizi yazdık, en güzel başlıklarla donattık sol frame'i ve galatasaray taraftarındaki o kötümserliği, son yıllarda üzerine yapışmış olan o olumsuz havayı dağıtmaya çalıştık ve ne mutlu ki saat saat, gün gün burada inanç çoğaldı, sadece burada da değil, buradan sokoğa ve sosyal medyadaki her yere sıçradı!

    burada çok başlığım var ama açtığım için gurur duyduğum, benim için çok özel birkaç başlık var, bunlardan ikisi bana o günleri hatırlattığı ve sinerjiye büyük katkısı olduğunu düşündüğüm için açıkçası biraz daha farklı;

    (bkz: şampiyonluğu kadıköy'de ilan etmek)

    (bkz: şükrü saraçoğlu stadyumu'nda şampiyonluk kupası kaldırmak)

    galatasaray sinerjisi ve galatasaray sözlük sinerjisi diye bir şeyin varlığına henüz inanmadıysanız kusura bakmayın ama yanlış yerdesiniz.

    18. şampiyonluktan sonra 19. şampiyonluk da geldi artık yine seriye başladık derken, eylül 2013'e kadar her şey muhteşemdi ama sonrasında gereksiz ve şu an konuşmak dahi istemediğim bir dönem yaşandı ve bir duraklama ve peşinden gerileme dönemine girildi.

    fenerbahçe'nin de 19. şampiyonluğunu almasının sonrasında 2014-2015 sezonu'na nasıl girdiğimiz ve sürecin nasıl devam ettiğini biliyorsunuz. 4. yıldız savaşına prandelli ile umutlu girdik, kek kalıbının içinde pozlar verdik ama iş g4l4t4s4r4y diye lakaplar takılan en kötü avrupa maceramızın yaşandığı döneme geldi ve ligde ibb'den 4 gol yediğimiz günleri gördük. takım ve hoca arasında uyumsuzluk ve mutsuzluk hakimdi. 3. şampiyonluk adayı olarak görülüyorduk, sonra yine galatasaray taraftarının sinerjisiyle, hamza hamzaoğlu'nun gelişiyle ve işi akışına bırakması, oyuncuları rahatlatması ve taraftarın takımı motive etmesiyle bir şeyler değişti, önce camia kenetlendi sonra da en kötü günde 7'de 7 dedik ve şampiyon olduk. yani o şampiyonluğun nasıl geldiğini muslera'nın superman'e dönüşünü, olacak olacak diye diye son dakikalarda golleri nasıl attırdığınızı hatırlayın... 7'de 7 başlığını okuyun olumsuz düşünceler de hakim en başlarda ama sonra sinerji nasıl yayılmış ve hafta hafta nasıl gelmiş şampiyonluk okuyun...

    bugüne geldiğimizde açıkçası 7'de 7 dediğimiz günden çok daha iyi durumdayız, çünkü bu kez 6'da 6 yaptığımızda şampiyon oluyoruz. o gün 7'de 7 yetmeyebilirdi çünkü fenerbahçe'nin puan kaybını beklemek durumundaydık.

    bize bugün lazım olan tek şey inanç ve kenetlenme... yani galatasaray sinerjisi... daha önce yaptık yine yapacağız, inanmayan bizden değildir!

    herkes bir kendine geldiyse başlıyoruz;

    zaten konuşacak çok şey yok, her şey ortada, 15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçı bizim için sezon finali olacak. koca bir sezonun tüm emeği, tüm birikimi, hesaplar tamamen artık bu maç üzerine yapılacak. eğer kazanamazsak şampiyonluk gider. biz aslında bu maçı final maçı olma durumundan ve beraberliği de kayıp görmeme avantajından olduk dün akşam. *

    ama biz zaten hiçbir zaman kendi evimizde beraberliğe oynayabilecek bir takım olamadık, olamayız. mutlak kazanmak için çıktığımız her maçı ise kazandık. galatasaray'ın genlerinde bu vardır, biz buyuz, biz winnerız!

    ilk maçı 3-0 kaybeder rövanşı 5-0 kazanırız. juventus'u karda, kışta 85'te yıkarız. real madrid'e 11 kişi defans yaptırır, 5 5 diye bağırırız!

    bu sebeple inanan 50 bin aslanla, fatih terim'in ordusu, galatasaray gerektiği yerde istediğini alacak güce sahiptir.

    bu da bu maçla başlayıp sonrasında 22 nisan 2018 alanyaspor galatasaray maçı ile devam edecektir. bundan zerre kadar şüphem yok.

    başakşehir
    alanya(d)
    beşiktaş
    akhisar(d)
    malatya
    göztepe(d)

    fikstür bu. çıkacağız bam bam bam oynayacağız, kazanacağız, kazanmak için her şeyi yapacağız.

    önce arda'sı, emre'si, tv.lerde galatasaray üzerinden şov yapmayı seven hocası ile kollanmaya doymayan başakşehir'le, sonra da tinerci taraftarı, kibirli başkanı ve tff'nin kucağındaki beşiktaş'la hesabı keseceğiz. maç maç adım adım gideceğiz ve şampiyon olacağız!

    yeter ki son maç son dakika son düdüğe kadar inancınızı kaybetmeyin... unutmayın galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır!

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 48
    öncelikle;

    (bkz: #2565339)

    tahminim devre arasına girilirken buydu.

    https://gss.gs/ZsV.bmp

    http://gss.gs/wsl.bmp

    http://gss.gs/h7o.bmp

    ikinci devrenin ortalarındayken de buydu.

    ben hep ikinci devre başakşehir'in 30-31 puanda kalacağını, bizim de çoğu şampiyonluğumuzda olduğu gibi 40 puanı görüp hatta üstüne çıkacağımızı düşünüyordum. biz beklentimin üstünde puan topladık. ben ilk olarak. ikinci devrenin ilk 11 haftası için 24 puan toplarız, fb yenilgisiyle vitesi 5'e takar 6'da 6 yaparız demiştim. bir yenilgi ve devamında 6'da 6 senaryosu hep vardı kafamda. çünkü aşağıda az sonra anlatacağım gibi bizim dinamiklerimizde ligin dinamiklerinde bu var. ikinci devre için namağlup bir şampiyonluk düşünmüyordum yani pek. hatta sözlükte konuştuğumuz kişiler, başta tabii ki mocuishle olmak üzere *, bu sene farklı bir şey olacak, namağlup şampiyon olacağız ve seri son haftalara kalmayacak demişti. neticede herkes bir şey söyledi, bir hikaye bir senaryo kurguladı, gelinen noktada herkesin dediklerinin biraz biraz doğru çıktığı bir tablo var önümüzde;

    1.başakşehir-61
    2.galatasaray-56

    başakşehir------------galatasaray

    rizespor---------------kayserispor
    göztepe---------------konyaspor (d)
    sivasspor (d)---------beşiktaş
    ankaragücü-----------rizespor (d)
    galatasaray (d)-------başakşehir
    alanyaspor------------sivasspor (d)

    tablo apaçık ortada, ne yaptık ettik yine kendimizi söylediğim gibi 6'da 6'ya mecbur ettik. 6'da 6 yapıp başakşehir'in 33. haftaya kadar 4'te 4'le gitmemesini ummaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok şu an şampiyonluk için. bütün kredilerimizi tükettik. 74 puanın dışında bir şampiyon olmamızı ütopik görüyorum bu yüzden. ben şahsen öyle haydi beyler inanın, sinerji, gs'nin olduğu her yerde umut vardır modunda takılan birisi değilim, olmayacak duaya amin demem hatta bu yüzden antipatisini topladığım insan da çoktur, ama bugün 6'da 6 demenin bu yukarda yazdığım rasyonel arkaplana dayanmayan olaylarla alakası yok. geçmişte defalarca kendimizi mecbur bırakıp en zor fikstürlerden bile 6'da 6'yla çıkmışlığımız var. mesela yıl 2008, durum:

    1.fenerbahçe-63
    2.galatasaray-61

    fenerbahçe----------galatasaray

    kayserispor----------gençlerbirliği (d)
    ankaraspor (d)------trabzonspor
    denizlispor-----------belediyespor (d)
    galatasaray (d)------fenerbahçe
    gençlerbirliği---------sivasspor (d)
    trabzonspor (d)------oftaşspor

    fenerbahçe o senenin şampiyonlar ligi çeyrek finalisti bir şekilde tamamen lige yönelmiş, iyi bir kadrosu var, son 4 senede 3 şampiyonluk almış doludizgin gidiyor. bizse lige iyi başlamışız ama önceki çoğu sene gibi iç kaoslarla boğulup geriye düşmüştük. kağıt üstünde 6'da 6'ya şampiyonduk ama kimse ihtimal vermiyordu. herkes fenerbahçe'yi şampiyon ilan etmeye başlamıştı bile. ama gençlerbirliği maçında 89. dakikada lincoln'ün golüyle başlayan seri adım adım ilmek ilmek gitti, müthiş bir kenetlenme yakaladık ve o 6'da 6 geldi, şampiyonluk yolundaki iki rakibimiz olan fenerbahçe'yi de sivasspor'u da net bir şekilde mağlup ederek taraflı tarafsız bütün futbolseverlerin alkışını toplamıştık o sene. şimdi muhtemelen birader yukarda romantizme saydırdın saydırdın şimdi gelmişsin fi tarihinden örnek veriyorsun diyenler olacaktır, onlar için de geçen seneyi hatırlatalım,

    başakşehir
    alanyaspor (d)
    beşiktaş
    akhisarspor (d)
    yeni malatyaspor
    göztepe (d)

    şu fikstürden de 6'da 6'yla çıktık daha geçen yıl. o deplasman özürlüsü denilen takım 3 deplasman üst üste kazanmayı başarmıştı. bunun romantizmle hiç alakası yok, bu ligin bir dinamiğidir. bir olay sürekli sürekli oluyorsa onlar arasındaki bağlantıyı gözardı etmek asıl realizmden uzaklıktır. velhasıl şimdiki fikstüre bakalım,

    kayserispor
    konyaspor (d)
    beşiktaş
    rizespor (d)
    başakşehir
    sivasspor (d)

    yukarda geçen yıl 6'da 6 yaptığımız fikstüre ne kadar da benziyor değil mi? üstelik ikinci devre ve deplasman bazında daha da formda bir takımımız var şu an elimizde. artık bu maçları teknik taktik analiz etmek doğru değil. tabela maçları bunlar. diri durup çok iyi mücadele edip skora gideceğiz. camia olarak toparlanacak yeterince süremiz var, toparlanırsak o 6'da 6 gelecek. hiç şüphem yok. çünkü bu meret galatasaray futbol takımı'nın en sevdiği galibiyet serisi, ve de bu meretin mevsimi bile var. genelde 29. haftada başlayıp 34. haftada noktalanıyor, bazen de 28. haftada başlayıp 33. haftada falan da bitebiliyor, ama her zaman son düzlükte oluyor. öncesinde de mutlaka kaos yaratan bir puan kaybı oluyor. tekrardan geçmişe bir göz atalım:

    2002: dışarda diyarbakırspor beraberliğinden sonra gol bile yemeden son haftaya kadar 6'da 6.
    2008: içerde gaziantepspor beraberliğinden sonra son haftaya kadar 6'da 6.
    2012: içerde antalyaspor beraberliğinden sonra normal sezonda şampiyonluğu ilan edene kadar 6'da 6.
    2013: içerde gençlerbirliği mağlubiyetinden sonra şampiyonluğu ilan edene kadar 7'de 7.
    2015: dışarda trabzonspor mağlubiyetinden sonra şampiyonluğu ilan edene kadar gol bile yemeden 6'da 6, eğer iş son maça kalsa muhtemelen gol bile yemeden 7'de 7 olacaktı.
    2018: dışarda gençlerbirliği mağlubiyetinden sonra son haftaya kadar 6'da 6.

    2019: dışarda fenerbahçe beraberliğinden sonra son haftaya kadar 6'da 6?

    diğer senelerden farklı olarak seri başlangıcında matematiksel olarak 6'da 6'ya şampiyon değiliz şu an, başakşehir'in bu önümüzdeki 4 haftada puan kaybını bekleyeceğiz. bu senenin de farkı bu olacak.

    buna ek olarak ben başakşehir'in sadece 2 maçından korkuyordum, sadece bu 2 maçta bir terslik olursa şampiyonluk gidebilir mi diye düşünüyordum,

    (bkz: #2636831)

    (bkz: #2648579)

    ikisinde de işi kopartamadılar ve yarışta kaldık. ben kayseri maçındaki mağlubiyet vurgusunu hep kadıköy'de kaybedeceğimiz üzerine yapıyordum, kadıköy'den 1 puan gelince kayseri maçının berabere veya mağlubiyet olarak bitmesi pek fark etmedi şu an.

    kısaca bu done de bizim şampiyonluğumuza ve 6'da 6'ya işaret bence. bjk maçından 1 puanı alsalar güle oynaya şampiyonlardı şimdi muhtemelen. çünkü çok zor kaybeden bir takım ve ligin boyu o kadar kısaldı ki, bizim maç haricinde 2 maç berabere kalmaları da mümkün değil gibi bir şeydi. ama şu an puan farkı 5 ve biz 6'da 6 yaptığımız müddetçe puan kaybı hakları yok. senaryo o kadar lig ve gs dinamiğine uygun ki, resmen fikstür çekilirken bu son planlanmış gibi.

    yani ben bu lig adına ve galatasaray adına biraz olsun bir şey biliyorsam galatasaray bundan sonra kalan bütün maçlarını kazanacak ve başakşehir de 33. haftaya 4'te 4'le gelemeyecek. galatasaray 6'da 6 yaparak şampiyon olacak yani. bunu da buraya sezon sonu vay be, ne entry girmişiz deme umuduyla bırakalım. *
  • 58
    6'da 6 onumuzdeki hedefimizdir.
    spor toto süper lig 2020-2021 sezonunda gecen sene "8" puan biraktigimiz ilk 5 haftalik fiksturu kayipsiz gectik. arti ilk yarinin son iki maci ile de seri yaptik.

    -denizli
    malatya(d)-

    gaziantep(d)
    başakşehir
    fenerbahçe (d)
    kasımpaşa
    alanya(d)

    ligin ilk yarisi bu maclardan 12 eylül 2020 galatasaray gaziantep fk maçı ile baslamisti ve alanya macina kadar gecen 5 maclik seride 2g-1b-2m ile 15 puandan 7'sini toplayabilmistik.

    gaziantep= +3
    başakşehir (d)=+3
    fenerbahçe =+1
    kasımpaşa (d) = 0
    alanya = 0

    simdi onumuzdeki 6 haftalik mac periyodu soyle:

    erzurumspor
    ankaragucu (d)
    sivasspor
    kayserispor (d)
    ç.rizespor
    hatayspor (d)

    ligin ilk yarisinda bu maclardan 5'ini kazanip 1'inde 10kisi kalmis kayserispor ile berabere kalmistik. yani 18 puandan 16'sini almistik.

    soyle kagit uzerinde bakinca en zor macimiz hatay deplasmani gibi gorunuyor. fakat artik herkes farkinda ki, kolay mac yok ve her turlu pislik yapilabiliyor. bize tereddutsuz cart diye cikan kartlar rakiplere cikmiyor ve medyada bunu mesrulastirmaya calisan bir suru yorumcu (nam-i diger k.o.ç. yorumcu) var.

    alanya macini (bkz: 20 şubat 2021 alanyaspor galatasaray maçı) gordukten sonra icerdeki 27 şubat 2021 galatasaray bb erzurumspor maçından korkar oldum. bu 6 mactn 16 puan toplamak fena olayacaktir fakat 18 olmasi da gayet mumkundur. kazasiz belasiz geceriz ins.
  • 6
    26 yillik galatasarayliyim arkadaslar ve bu 26 yil icinde galatasaraya dair ilk anilarim henüz 1-2 yaslarima kadar gidiyor.

    galatasaraylilik benim sonradan tercih ettigim ya da yönlendirildigim bir sey olmadi hic bir zaman. bana kimse galatasarayli olayim diye forma hediye etmedi ya da sari kirmizi bir sey almadi.

    benim ilk kelimelerim yasitlarim gibi "anne", "baba" degil, babamin adi olan "uğur" ve ardindan da "rerererarara" tezahuratiydi.

    ben 98 yilinda sobali evde yasamanin sonucu olarak kislari oturma odasinda uyuyan bir cocuktum. sabahci oldugum icin izlememe izin verilmeyen maclari yorgan altinda dinleyerek, 98 yilinin aralik ayinda suat'in golünü babamin oturdugu koltugun gicirtisindan anlayip yataktan firlayarak büyüdüm.

    ben 2000 senesinde persembe günleri önce ikinci bahar dizisini ardindan da galatasaray macini izleyerek büyüdüm. sokak ortasinda hagi'nin topu bacak arasindan gecirip ayaginin disiyla arkasina biraktigi hareketi calisarak büyüdüm.

    tüm bu zafer dönemlerinin pesinden bam üclüsünü de gördüm, camurlu sahada trömsö'ye elenisimizi de, sampiyonlar liginde atletico ve dortmund'dan her seferinde 4 yedigimiz sezonu da gördüm, 16 dakika gecikmeli 20.45 sampiyonlugunu da...

    26 yildir galatasaray'a dair ögrendigim hemen her seyi yoksaydigimda elde kalan tek bir sey varsa o da; rakiplerinin aksine "sampiyonluk mesalesi" bir defa yandiysa, sampiyon olmadan o mesalenin sönmeyecegidir. biz ne zaman bu ise inancimizi gösterdiysek sampiyon olduk.

    bu sezonun mesalesi de haftalardir yaniyor. bu isin sonunda hükümet takimina inat, tinercilere inat, sikecilere inat biz sampiyon olacagiz dedik, bu isin sonunda alnimizin akiyla kutlama yapacagiz dedik.

    bunun icin sadece ama sadece tek bir seye ihtiyacimiz var;

    (bkz: şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden)
  • 75
    yaparsak şampiyon oluruz. evet bu seri muhabbetlerinden gına geldi ancak gerçekten imkansız değil bunu yapıp şampiyon olmak. yaparsak beşiktaş'ın bizim maç hariç kalan 5 maçında 2 kez puan kaybetmesi gerekiyor ki gayet olası bir durum kilit oyuncuları oynamayacak olan ve formsuz bir takım için. fenerbahçe'nin de 6 maçta 1 mağlubiyet veya 2 beraberlik alması gerekiyor ki o da olabilir. 10 kişilik bitik başakşehir'e puan bırakıyorlardı. biz yeter ki başta şu 24 nisan 2021 antalyaspor galatasaray maçı'nı kazanalım. realist olarak bakarsak hiç umudum yoktu aslında ama olsa harbiden şampiyonluk gelir.
  • 54
    (bkz: 16 şubat 2020 galatasaray yeni malatyaspor maçı) itibariyle başarıyla sonuçlandırmış olduğumuz galibiyet serisidir.

    bu periyotta oynadığımız takımların hepsi alt sıralardaki takımlardı. kamuoyu bu durumu galatasaray kolay maçlarını kazandı şeklinde değerlendiriyor ve kısmen de haklı.

    ancak bu takımlar ile çok doğru zamanda oynadığımızı gözden kaçırmamak lazım. 26-27. haftalar itibariyle potadaki takımları yenmek çok zorlaşacaktır. bizimse bu minvalde sadece 32. haftadaki ankaragücü ve 34. haftadaki antalyaspor deplasmanlarımız kaldı.
  • 100
    hayatımda bu kadar ruhsuz ve hakemlerin yardımıyla yapılmış bir 6 da 6 görmedim. malum takımın puan kaybetmesi gerekiyor. antep maçında verilmemiş antep'in penaltısı, ferdi'ye verilmemiş kırmızı kart, antep'e çıkarılmış haksız kırmızı kart. ankaragücü maçında son dakika ankaragücü'ne verilmemiş bir penaltı, alanyaspor maçında attıkları golün göz göre göre ofsayt olması. o çekilen çizgide bile adamın ayağı önde ama nasıl bir sürrealizm yaşıyorsalar ofsayt yok denildi. diğer maçlarda da zaten ruhsuz bir şekilde kazandılar. yazıklar olsun. bu ligi bitirtmeyiz sesinizi çıkarın. her sene aynı senaryo.
App Store'dan indirin Google Play'den alın