201
uzun zamandır izleyemediğim güzel futbolu, binbir badire atlatarak kuzey'den güney'e değiştirdiğim kombinemle izlemeye çalıştığım maç oldu. takım gayet güzeldi, erken değişiklik neredeyse puanlarımıza malolacaktı ama neyse ki 4. gol de geldi.
geleceğim söz, bu maçta kombinesinin yerine oturamayan, oturursa can güvenliği olmayan bir grup vardı. belayı da yanında getiren birisi olarak aralarında olmam hiç şaşırtmadı. bulunduğum alanı mecburen boşalttık, köşeye sinip izledik maçı. ancak tepemize yağan zımbırtılardan dipte maç izlemeye çalışırken bile nasibimizi aldık. devre arası 8-9 yaşında bir çocuğun kafası yarıldı, kafamı yukarı kaldırdığımda içinden sıvı taşan idrar dolu bir şişe kafama doğru geliyordu, son anda attığım deparla kurtuldum. yerden sadece biz 3 adet çakmak topladık, yukarıdan sular ve ayranlar yağdı. menzillerindeki insanlar boşalana kadar da devam etti bu durum.
sevgili yönetim; stat güzel olmuş, tamam. loca sahipleri rahat etsin diye deplasmanı yukarı aldın, o da tamam. nasıl olsa deplasmanı yukarı aldım, güvenliğe sıra ayırmaya gerek yok diye, bizlere tam deplasman tribünü dibinden kombine sattın (muhtemelen deplasmanı alt tarafa aldığınızda bizim yerimize polisler oturacak), o da tamam. şimdi senden ricam, ıslık çalanların, yuhalayanların peşine düşmek yerine taraftarın kafasının gözünün yarılmaması için bir şeyler yapabilir misin? hiç deplasmana gitmedim ama türk telekom arena açıldığından beri kendimi deplasmanda gibi hissediyorum. ıslık çalarım aranırım, kombinemle maça giderim önümde pankart açılır koltuk tepesinde dengede durmaya çalışarak maç izlerim, böyle olmayacak diye tribün değiştiririm bu sefer de kafama yukardan idrar dolu şişeler yağar.
sevgili yönetim, artık başkalarından özür dilemeyi bırakıp, taraftarının can güvenliğini ve ruh sağlığını önemsersen sevineceğim. hani sizin için manevi bir önemimiz yoksa bile, maddi bir katkımız var, bunu da hesaba katın lütfen.
geleceğim söz, bu maçta kombinesinin yerine oturamayan, oturursa can güvenliği olmayan bir grup vardı. belayı da yanında getiren birisi olarak aralarında olmam hiç şaşırtmadı. bulunduğum alanı mecburen boşalttık, köşeye sinip izledik maçı. ancak tepemize yağan zımbırtılardan dipte maç izlemeye çalışırken bile nasibimizi aldık. devre arası 8-9 yaşında bir çocuğun kafası yarıldı, kafamı yukarı kaldırdığımda içinden sıvı taşan idrar dolu bir şişe kafama doğru geliyordu, son anda attığım deparla kurtuldum. yerden sadece biz 3 adet çakmak topladık, yukarıdan sular ve ayranlar yağdı. menzillerindeki insanlar boşalana kadar da devam etti bu durum.
sevgili yönetim; stat güzel olmuş, tamam. loca sahipleri rahat etsin diye deplasmanı yukarı aldın, o da tamam. nasıl olsa deplasmanı yukarı aldım, güvenliğe sıra ayırmaya gerek yok diye, bizlere tam deplasman tribünü dibinden kombine sattın (muhtemelen deplasmanı alt tarafa aldığınızda bizim yerimize polisler oturacak), o da tamam. şimdi senden ricam, ıslık çalanların, yuhalayanların peşine düşmek yerine taraftarın kafasının gözünün yarılmaması için bir şeyler yapabilir misin? hiç deplasmana gitmedim ama türk telekom arena açıldığından beri kendimi deplasmanda gibi hissediyorum. ıslık çalarım aranırım, kombinemle maça giderim önümde pankart açılır koltuk tepesinde dengede durmaya çalışarak maç izlerim, böyle olmayacak diye tribün değiştiririm bu sefer de kafama yukardan idrar dolu şişeler yağar.
sevgili yönetim, artık başkalarından özür dilemeyi bırakıp, taraftarının can güvenliğini ve ruh sağlığını önemsersen sevineceğim. hani sizin için manevi bir önemimiz yoksa bile, maddi bir katkımız var, bunu da hesaba katın lütfen.