ben stadyumun üstünün kapatılmasını istemeyenlerdenim. her futbol mucizesini yaşadıktan sonra, küfür etmeye
mağma tabakası'ndan başlayıp
yedi kat arş-ı ala'ya kadar sövebilmek için kafamı yukarı kaldırıdığımda
futbol tanrısı'nın bana nanik yaptığını görmek sıradan bir ritüel olmuştur benim için.
şöyle birisidir kitapsız;
http://img.slate.com/...0203_GodFootball.jpg bunun size nanik yaptığını ve bu elemanı sık sık gördüğünüzü düşünün. ruh sağlığı kalır mı insanda.
yine yaptı yapacağını;
yediğimiz ilk gol insan hatasıydı ama o ikinci gol tamamı ile bu pezevengin işiydi.
bir kere faul, faul değildi.
batuhan ismi verilen yarma, o cüsseden utanmadan binbir numara yaptı, faulu aldı. bu olabilir mi! eyvallah olabilir. topun başına
ümit karan geçti. "ümit karan" ulan "ümit karan". bu yaşımdayım, ümit karan'ı yüzlerce kez seyrettim, bir kez bile frikikten gol attığını hatırlamıyorum. hafızayı yokladım, yok.
hımmm.. "iyi yırttık" dedim içimden ama öyle bir güzel vurdu ki, top harika bir kavis alıp üst direğin 10 santim altından içeri girdi.
her zaman yaptığım gibi, sigaramı yaktım, mağma tabakasından başlayarak küfür etmeye başladım, kafamı yukarı kaldırdım. bir de ne göreyim, eleman yukarıdan nanik yapıyor.
ben de malum el hareketi ile karşılık verdim. şlaakkkkkk....
maç başlayınca neye uğradığımı şaşırdım. eskişehirspor'u bu kadar kötü beklemiyordum. rahat gelmişler istanbul'a. orta sahada basmaya başlarız, defansa alıp iki üç kontra ile işi bitiririz diye düşünmüşler ama bambaşka bir galatasaray ile karşılaşınca neye uğradıklarını şaşırdılar. maç başlar başlamaz galatasaray orta sahayı çabuk geçip kaleye şut atmaya başlayınca durumu algılama zorluğu çektiler. onlar sürekli pas yapan ve topu ayakta tutmaya çalışan futbolcular beklerken golün geldiği 10. dakikaya kadar hiç olmadıysa 6 tane top buldu kaleyi.
koçum
sabri ile
canavar cana gereğini yaptılar ve 10.dakikada yazdılar golü. eskişehir golü erken yiyince afalladı. derken,
stancu 13.dakikada koydu. iyice dağıldılar. gol aslında
kazım'ındır. defanstan gelen topun önce üstünden atladı ve topu
serkan'ın kazanmasını sağlayıp boşa kaçtı. ardından serkan'dan aldığı topu onsekize yolladı,
stancu'da topu bulup attı. yaradana kurban yaradana.
ilk yarı biterken bir de
kewell yazdı. etti mi sana 3-0. ohhhh, yemede yanında yat.
ikinci yarı başlarken
bülent hoca yapması gerekeni yaptı ve ön tarafı hareketlendirip oyuna galatasaray onsekizi önlerinde dahil olabilmek için
batuhan'ı aldı oyuna. oyuna biraz denge geldi. biz yine daha iyiydik ama adamlar
batuhan ile pozisyon bulmaya başladılar ve bunun meyvesini aldılar. adamı solda o kadar boş bırakıp arkasında kademeye giren de olmayınca eskişehirli çocuk 75.dakikada soktu topu.
zapata kurtarabilirmiydi! belki çok iyi bir kaleci olsaydı kurtarabilirdi ama o golü buffon olsan yeme ihtimalin %50. günahını almayalım zapata'nın.
ama o
ümit karan'ın attığı ikinci gol var ya! o gol tamamı ile futbol tanrısının ibneliği. başka hiç bir şey olamaz. adam (benim hatırladığım kadarı ile) hayatının ilk ve tek frikik golünü attı ya. delirmemek işten değil. durum oldu 3-2.
ve yine
kara aslan kazım çıktı sahneye. futbol bu ulan, futbolcu bu. ne güzel bir topuk pası yaptı arkaya.
baros affeder mi! krallar effetmez. affetmedi.
veeeee.. durum 4-2
eskişehir'in ilk golü
sarp ile
balta'nın hediyesi. bu golde ki
sarp ile
balta'nın eksiklikleri haricinde hemen hemen herkes muhteşem oynadı.
sarp ile
balta'da bu gol haricinde iyi oynadılar maçta kullandıkları zaman içerisinde ama 63.dakikada
neill'in çıkartılıp
sarp'ın sokulması hataydı.
hagi aklınca orta sahadan yorgun bir adamı çıkartıp taze bir adam sokarak orta sahayı dirençli kılmaya çalıştı ama bunu en azından 1 gol yedikten sonra yapmalıydı. 3-0 galipken gereksizdi.
diğer değişiklikleri doğruydu.
kewell yorulmuştu, 69.dakikada 3-0 galipken skor üretebilecek
baros'u oyuna alması muhteşemdi ve 4.golde faydasını gördük.
kazım çıkarılırken ise zaten 86.dakika idi ve durum 4-2 olmuştu. keşke
sarp'ın yerine
yekta'yı alıp, 86.dakikada
kazım'ın yerine
sarp'ı soksaydı. sanıyorum bu aralar formsuz olan
sarp'ı zorla adapte etmeye çalışıyor.
bu konu net anlaşılsın diye şunu eklemek zorundayım;
maç başlarken galatasaray yedek kulübesini yazıyorum;
aykut (kaleci), insua, baros, sarp, yekta, emre çolak, anıl dilaver.
çok uzun oldu değil mi?
afedersiniz.
daha tribünler var, misafir takım var, pankart var, var oğlu var ama onları da yazarsam küfür yeme ihtimalim çok fazla. ben burada keseyim bu entryi. futbol ile sınırlı kalsın bu sefer. okuyanlara binlerce teşekkür.
edit: öhm.. yuh bana.. yedekler hakkında hesap hatası yaptım. kafa yorgun.
casus'a teşekkürler. düzeltmemi sağladı.
edit2:
dreams to hope for, "ümit karan" kardeşimizin "gençlerbirliği"nde "frikik golü olduğu konusunda beni uyardı. kendisine teşekkür ediyorum.