• 1
    ortalığı karıştıracak cinsten bir haber, doğruluğu nedir bilmiyorum ama, zaten değerinin altında satılan rive ve florya arazilerinden 508 milyon tl garanti para alacağız dedikten sonra 508 milyon tl'yi kırdırarak 342 milyon tl aldığı söyleniyor. arada vadesinden önce kırdırıldığı için vadesi geldiğinde galatasaray'a gelecek olan arada ki fark 166 milyon tl bankaya hediye ediliyor. bunca skandala bir de bu eklendi ama galatasaray'ın içinden hala ses yükselmiyor ve skandallar devam ediyor.

    http://www.milliyet.com.tr/...2392343-skorerhaber/

    bir de şunu söylemek istiyorum, ünal aysal 2014 yılında* rivayı değerlendirelim demedi mi? kimse kabul etmedi. o zaman başlansaydı riva projesine, aradan nerdeyse 3 sene geçmiş riva'dan sağlanan gelir galatasaray kasasına girmeye başlamazmıydı? neresinden tutulursa tutulsun elde kalıyor, olan galatasaray'a oluyor.

    edit: bu kararın iyi karar mı kötü karar mı olduğunu şu an göremeyiz, ayrıntıları açıklamaları lazım, çünkü 166 milyon tl'yi bırakmak kredi ödemekten daha mı karlı ya da zararlı bilmiyoruz. ayrıca bir de bazı yerlerden teminatlar kalktı tabi krediler ödenince bunlarla yeni krediler çekilmeyeceği veya daha kötü değerlendirilmeyeceği ne malum? %30 faizle kredi çeken bir yönetimden bahsediyoruz unutmamak lazım.
  • 2
    öğrendiğime göre (genel kurul üyesi bazı isimlerin yazdığına göre) olay kırdırmak değil. yani "bu 508'i komple sen al, bize 342 ver" değil olay. 508 milyon tl'yi teminat göstererek 342 milyon tl kredi alınması olayıymış.

    ha doğru mu? yine yanlış. biz zaten kredi borçları yüzünden bu durumdayız. 342'yi kaç olarak geri ödeyeceğiz bir bilgi yok. ne kadar sürede, onunla ilgili de bilgi yok. bugün * yapılacak divan kurulunda umarım bu sorulara bazı cevaplar buluruz. yani bu kredinin geri ödemesi tam emlak konut'tan paranın geldiği dönemde olursa duran saat misali bir kez daha doğruyu göstermiş olabilir yönetim. ama hali hazırdaki kredilerin faiz yükleri zaten kulübün tepesindeyken bir de bunun ödemesi varsa emlak konut'tan kasaya 1 lira girmemişken bu kez dursun aydın özbek'ten kurtarabilir bizi.

    bahsettiğim durum bu. https://twitter.com/...s/829254129897918466 doğrudur, değildir zaman gösterir ancak ben doğruluğuna inanıyorum, yasin çakmak da genç ve muhalif bir üyedir çünkü elinden geldiğince.
  • 3
    yaklaşık 1 aylık konu...

    kredilerimizin bulunduğu bankaya uzun vadedeki alacağımızı kredileri kapatma amaçlı devretme tarzı bir olay diye biliyorum ben de...
    ne kadar doğrudur bilinmez ama spekülatif duruyor,
    zira olayın ortaya çıktığı andan bu yana iyisiyle kötüsüyle hiçbir galatasaraylı ses çıkarmadı...

    illa ki böyle bir durum olsa itiraz edip sesini yükseltecek kongre üyesi falan birileri çıkardı.
  • 5
    faiz ödediğimiz kurumlara bu para verildiğinde, her sene ödediğimiz faiz oranı, aradaki farktan fazlaysa mantıklı hamledir.

    misal; 342 milyon tl yi alıp, faizleri kapatabiliyorsak,
    508 milyonu parça parça alıp bu faizleri kapatamıyor ve her sene 80-100 milyon tl ödüyorsak,
    508 milyon almanın bir faydası olmaz.

    cebimizden çıkan totalde daha fazla olabilir.

    342 milyon borçların faizlerini yok edecek ise, gayet mantıklı.

    fakat 508-342= 166 milyon tl'lik öngörülen zararımız, faizlere ödediğimizden fazlaysa saçmalık.

    bilmem anlatabildim mi fakat, ödememiz gereken 250 milyonluk bir faiz varsa ve parça parça verilen 500 milyon tl buna yetmiyorsa, 500 milyon bize daha zararlı olur.

    e tabi, aradaki makası biraz daha daraltabilirdi koskoca galatasaray.
  • 6
    (bkz: #2108244)

    benim düşünceme göre makasın bu kadar geniş olmasının sebebi içinde dağıtılacak komisyonların da yer almasıdır. ha bu subjektif bir kanı. ama objektif olarak o kadar büyük meblağda bir zarar var ki insanlara şüpheyle yaklaşmaktan başka çare bırakmıyorlar. 166 milyon tl'den bahsediyoruz amk burada. senelik 10 milyon eu'luk sponsor bulduk mu göbek atıyoruz...
  • 9
    şimdi beklenen açıklama geldi başkandan;

    tabii ilk bakışta 166 milyon tl cukka edilmiş izlenimi oluşuyor ancak işin biraz ayrıntısına girilirse (bir bankacı gözüyle) yapılan hamlenin mantıklı olduğunu söylemek zorundayım *:

    - 2 bankaya olan 315 milyon tl'lik borcun kapatıldığı belirtiliyor, bu 2 bankadaki borçlar bilançoda "kısa vadeli borç" ve "vadesi gelmiş borçlar" hanesindeki borçların kapatılması anlamına geliyor ki, bu ödemeyi yaparak bu borçların faizinden kurtulmak bir yana "kısa vadeli borç temerrüdü" durumundan da kurtulmuş oluyoruz,

    şöyle açıklayayım: vadesi gelmiş ya da kısa vadeli borçlarınızı zamanında ödemezseniz, normalde * %2 olan borç faizi katlanarak artar, dolayısıyla aynı parayı temerrüt dolayısıyla 2 kat, 3 kat fazla faizle ödersiniz. mevcut dolar kuru göz önüne de alındığında galatasaray bu ödemeyi yapmasaydı uzun vadede taksitle tahsil edeceği 508 milyon tl karşılığında 315 milyon tl'lik borç için yaklaşık 600 milyon tl ödeme yapmak durumunda kalacaktı. yani aslında 508 milyon tl'yi kırdırarak ve borcu hemen kapatarak yaklaşık 100 milyon tl civarı bir tasarruf gerçekleştiriyoruz (3 sene gibi bir süre için, yıllık 30 milyon borç faizi söz konusu)

    - görünen o ki 27 milyon tl'lik tutar, haftalardır bahsedilen futbolcuların ücretlerinin ödenmesi için ayrılmış, bu da olumlu bir gelişme, ffp bize cezayı kesti ancak gelecek sene için de "kontrol" şartı koydu, dolayısıyla futbolculara ödeme yapılmaması 1 sene daha avrupa macerasının kaybına neden olabilirdi ki avrupa'ya gitme durumundaki mali gelir de ortadan kalkacaktı,

    - ödenen 315 milyon tl'nin ödendiği bankalarda kredi teminatı olarak stat loca, gişe temlikleri ve riva ipoteği mevcut, yani hem gelirlerimizden, hem de proje için imara açtırdığımız arazinin hakkından yararlanamaz konumdaydık, bu ödeme sonucunda artık galatasaray'ın loca ve gişe gelirleri cebine girecek, artı olarak proje imarı başlangıcı için de önümüzde engel kalmayacak,

    - bilgim yoktu, kar paylaşımı ve fazlarda alınacak gelirler hususunda ne olacağını kestiremiyordum, öyle bir izlenim yaratıldı ki sanki galatasaray'ın bu projeden alacağı toplam para şu konuşulan 508 milyon tl'ymiş gibi bir durum oluştu. öyle değilmiş çok şükür. 508 milyon tl, tabiri caizse proje için * ayakbastı parası, yani projeye galatasaray'ın dahil olması için emlak konut tarafından ödenmesi taahhüt edilen * tutarmış. dolayısıyla galatasaray'ın bu vadede alacağı para gelir açısından başlangıç. yani galatasaray 3 yılda parayı peyderpey almak yerine peşin almayı ve iskonto yapmayı kabul etmiş, bununla birlikte temlikler çözülmüş, ipotekler kaldırılmış. bu da karlı bir yaklaşım.

    - faz 1'den gelen 508 milyon tl'ye ek olarak ihale sonrası inşa, satış ve pazarlama süreci akabinde elde edilecek hasılatın %80'inin galatasaray'a kalan %20'sinin emlak konut idaresine kalması yönünde de anlaşma yapılmış. yani faz 2'de galatasaray ilk fazda aldığına yakın bir meblağı daha kasasına koyacak.

    - bankalara olan toplam borç bilanço'da 745 milyon tl olarak görünmekte, bunun 315 milyon tl'lik kısmı bugün itibarıyla kulübe yatmasının hemen ardından bankalara yollanmış, dolayıısyla geriye 430 milyon tl'lik bir borç kalıyor. dursun özbek'in de "bir sonraki fazda gelecek parayla borcun tamamının kapanmasını sağlamaya uğraşıyoruz" cümlesi mevcut. yani galatasaray şimdilik gelirlerinin tek sahibi konumuna gelip, varlıklarından ipoteklerini kaldırmış haliyle tekrar bir devinim yakalayacak görünen o... üzerine kalan 430 milyon tl'lik borç da ihale sonrası satış işlemleri akabinde kulüp kasasına dahil edilecek.

    özetle, euro kuru üzerinden bakacak olursak (ki bu çok önemli)

    - galatasaray bilançodaki net borcunun 90 milyon euro'ya tekabül eden büyük bir kısmını temizledi, kalan 100 milyon euro'luk kısmını da ödeyebileceği biçimde bir gelir için beklemede, yıllık yaklaşık 30 milyon euro'luk bir faiz yükünden kurtuldu ve yıllık yaklaşık 30 milyon euro'luk bir gelir kalemi serbest kaldı.

    mevcut yönetimden nefret ediyorum ancak görünen o ki ekonomik anlamda umutlanmamızı sağlayacak bir dizi gelişme yaşandığını kabul etmek durumundayız.

    galatasaray ilk defa borç ödedi ve an itibarıyla ekonomik olarak en azından 2003-2004'teki durumumuza geri dönmüş görünüyoruz.

    not: galatasaray'ın türk telekom arena inşa edildiğinde bu yana loca gelirlerinden ve stat gelirinin %50'lik bölümünden hiç faydalanmadığını hatırlatalım.
  • 11
    detayını bilmeden, yeterli teknik bilgiye de sahip olmadan yüzeyselce yorumlamanın yanlış olacağı olay. riva'nın değerinden aza elden çıkarılması bir tartışma konusudur fakat bu eylem rakamlarından bağımsız olarak görüldüğü gibi yanlış olmak zorunda değildir. her yıl tonla ödenen ve kulübün sırtında kambur oluşturan faiz giderlerinin önüne geçmek için, çok uzun zaman içinde gelecek ve bu zaman içinde yine faiz borçları doğuracak paranın bu şekilde kullanılması yanlış değil örneğin.

    galatasaray'da adnan polat ve ünal aysal sırayla kulübün pek çok majör gelirini banka borçlarına temlik ettirmişti. bunların içinde benim bildiğim kadarıyla;

    nike sponsorluk gelirleri, tff gelirleri, stadyum loca ve gişe gelirleri gibi çok önemli kalemler var ki bunlardan yıllardır kulübün kasasına kuruş para girmiyor.

    bir kere bu para peşinen ödenerek sadece faiz borcundan kurtulunmuyor aynı zamanda kulübün kasasına düzenli olarak para girmesi sağlanmış oluyor. bu da kulübün yıllardır eksik olan sıcak para girişini ve nakit sirkülasyonunu yeniden oluşturması anlamına gelir.

    demem odur ki böyle ilk bakıldığında kötü gibi görünen ama mevcut şartlar içinde mecbur olunan eylemleri galatasaray'da her başkan yapmıştır. sevileni de yapmıştır, sevilmeyeni de. fazla galeyana gelmeden önce biraz okumak lazım.
  • 12
    buradaki değerli sözlük yazarları, gerçekleşen ve ileride gerçekleşmesi muhtemel iyi veya kötü senaryoları yazmışlar sağolsunlar. gayet de açık ve net şekilde, hiçbir teknik bilgisi olmayan kişilerin de anlayacakları bir dilde açıklamışlar. şahsım adına teşekkür ediyorum.

    fakat işin icraat boyutuna gelince, ister istemez herkesin kafasına bir soru işareti geliyor. bahsettiğimiz taraflar, siyasi erklerin güdümü altındaki emlak konut ve başkanlığını dursun özbek'in yaptığı galatasaray spor kulübü. hal böyle olunca kafada binbir tilki dolaşıyor. yönetim kanadından daha önceki açıklamaları ve fahiş fiyaskoları şöyle bir hatırlayınca, böylesine mühim bir durumun da galatasaray üzerinde olumlu bir etki yaratmasına inanmak haliyle güçleşiyor.

    şunu demek istiyorum; başkanlığa geldiği 2015 mayıs ayından beridir yaptıkları, yapamadıkları ve bundan sonraki icraatları ile illallah ettiğimiz dursun özbek ve yönetimi, bu konuda da oldukça tereddütte bırakıyor beni, bizleri. daha önce gördük, tt arena'nın intifa hakkının 1-2 günde alınacak denildikten sonra hala haber gelmemesi, salı gününe transfer bombalarının patlayacak(!) olması, kevin grosskreutz skandalı, sigthorsson'un sağlık durumu, ahmet, serdar, donk gibi isimlerin transfer maliyetleri ve akıbeti, menajer komisyonları bir çırpıda aklıma gelenler.

    yani lafa gelince aslan kesilen, her türlü gazı ve yetkiyi verdiğini beyan eden, mangalda kül bırakmayan bu adamlar, iş icraata gelince yine bir fiyasko yaşatmasın diye inanın ödümüz kopuyor. kopuyor ki, gerek divanda, gerek muhalefet cephesinde, gerekse taraftar bazında sürekli denetleme yapan, hesap soran herhangi bir kişi veya bir kurum yok. riva ve florya galatasaray'ın cevheridir, kurtuluşudur. o yüzden değil günü; orta vadedeki halimizi bile kurtaracak proje ve türevleri asla kabul edilmemelidir. riva ve florya galatasaray'ın ebediyetini kurtaracak potansiyele sahip yegane dinamikleridir.* ali sami yen'i daha inşaatı bile tam olarak bitmemiş bir stat için harcadık, bari elde kalan son fırsatlar maksimum verimlilikte değerlendirilsin.

    saygılar.
  • 15
    dursun özbek ve ekibini sevmeyen biri olarak yaptığı bütün hamleleri doğru bulmaktayım.
    teknik yüzlerce detay yazarım ama iki şeyi hiç unutmayın.
    florya, spor alanı olarak tahsisli idi, şimdi imar izni çıkacak. riva da dikey ve yatay ruhsatlanma yapılacak.
    keşke hiç bu kadar borcumuz olmasaydı da kendi göbeğimizi kendimiz kesseydik ama bu son durum kötünün iyisidir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın