beşiktaş – galatasaray : 0-2 ağlama değmez hayat
galatasaray kazandı, eyvallah. galibiyetten önemli bir şey var. kadro açıklanıyor ve çatlak ses çıkmıyor twitterda. o twitter ki kadro açıklandıktan sonra önce eski-yeni hocaya, sonra eski-yeni başkanlara, sonra federasyona, sonra cb’ye, en sonunda da birbirine sarıyordu galatasaray taraftarı. twitter kapatılmalıydı yaaa….
ama şimdi, kadro açıklanıyor. sadece kim nerede oynayacak tartışması dönüyor, kimse kimseye sarmıyor. hakeme bile kimse sarmıyor. bak işte bu takıma olan güvenin artmasının göstergesi. bu takıma da yansıyor be abicim, özgüveni artıyor topçunun.
ben teknik, taktik, diziliş bilmem :) hiç o toplara girmem. bunların meraklısı lig radyoda ilgaz çınar ve cüneyt kaşeler’i dinlesin, inanılmaz detaylı analiz yapıyorlar.
kadro, diziliş güzeldi de ben ilk devre savunmada yapılan gereksiz paslara takıldım. o zeminde savunmada bu kadar pas büyük risk. hele ki semih ve chedjou gibi iki bileği kalın adamın bu kadar pas yapması hiç doğru değil. vur ileri gitsin çok daha az riskli. bazı arkadaşlar halı sahada ıslak zeminde oynamışlar anlaşılan, itiraz ettiler buna. iyi de canım kardeşim, gerçek altında yumuşacık toprak olan çimle halı saha arasında dağlar kadar fark var. keşke farkı bilseler
galatasaray açık tecrübesiyle oyunu istediği gibi oynadı, oynattı. biz eleştiriyoruz falan da bu takım kaç senedir şampiyon ligi oynuyor be kardeşim, ilk defa bu sene gruptan çıkamadılar. işlerini ciddiye aldıkları zaman bu takımı yenemezsin. ciddiyet demişken. maç 1-0, bjk 10 kişi. galatasaray 4-3, 5-3, 4-4 kontralar yakalıyor ama takımda bir laubalilik, bir amannnn gol olsa ne olacak canım havaları. böyle bir şey olamaz. balçova’ya yakalayınca atmayı biliyorsun, gitsene üstüne ezeli rakibinin de. onlar yakalasalar atmayacaklar mı sanıyorsun. zamanında fatih terim de bi trabzon deplasmanında 3-0’dan sonra takımı durdurmuştu. ama orada hiç değilse 3-0 vardı, burada 1-0. bir yanlışlık olsa farklı kazanacağın maçı puan kaybıyla bitireceksin. topçuların kulakları çekilmeli.
veli oyundan atıldı. yani? atılmamalı mıydı? niye, sizi bugüne kadar yaptığınız yanınıza kar kaldı diye alıştırdıkları için mi?
o değil de, hırsız diye bağırdıkları burak yılmaz’ın fişi çekmesi o kadar güzel oldu ki, biraz zorlasam ikinci hasan kabze vakası çıkartırım lan, ama zorlamam.
sen bu ülkede senin asıl mevzun futbol, spor dışındaki her boka pankart açıp, beste yapıp, etkinlik düzenliyorsun ama şike’yle ilgili bir tane aksiyonun yok. kafanı kuma gömüyorsun. sonra da kalkıp “hırsız burak” diye bağırıyorsun di mi? 90+5’te kapağı yersin. koftiden reklam kahramanları sizi. beter olun.
bu takım şampiyon olur, şampiyon olmak için son ana kadar mücadele eder. erkenden mücadeleyi bırakıp 2.lik bize yeter demez. bu da bana yeter.
yeni yılınız kutlu olsun.
*