• 427
    avucumuzun içindeki maçta 1 puana razı olduk. oyun çok güzel ama skor fecaat. bu oyunla böyle takımları sahanda patates edip göndermezsen avrupa'da puan sıkıntısı çekersin işte. şu maçı alsak çok rahattık.

    işimiz son iki maça kaldı ki onlar da grubun en zorları.

    neyse.

    zaten ben galatasaray'ın şöyle gerile gerile rahatça gruptan çıktığını hatırlamam. o onu yenecek, beriki ötekiyle berabere kalacak vs vs hep bi gerilim hep bi stres. bünyemiz alışkın koymaz bize :(
  • 428
    maçın genelinden memnunum. bence olumlu bir oynadı takım 50-60 dakika. rahat gol atacak pozisyonlara da girdi. ancak takipten baskı yediğimiz bir 20-25 dakika var. neden bu kadar çok çekindik anlamadım. lokomotif moskova yahu bu takım. psg değil. skoru korumaya gerek yok. zaten üstlerine gidince nasıl dagildiklarini da gördük. çok çok manasız çekildik. buna rağmen tıpkı 25 ekim beşiktaş - galatasaray maçında olduğu gibi arka direkte bomboş birakmasak adamı yine de en kötü 1-0 bitirebilirdik maçı. hücum anlamında gerçekten çok uzun zaman sonra tatmin oldum. savunmada da kötü degildik aslında.
  • 429
    deplasmanda berabere kalıp bu maçı kazandaydık bu kadar üzülmezdim. grubun en zayıf takımını kendi sahamızda yenmeliydik. barış alper yerine babel girseydi bence tecrübesiyle daha etkili oynardı, oynardık. barış alper değişikliği ve her maç illede morutan’ı çıkarmak zorunda değiliz. neyse takım iyi mücadele etti ama kendi sahamızda beraberlik üzdü.
  • 430
    devre arasında da dediğim gibi sağlık olsun dediğim maç. takım doğru yolda önemli olan o. 2 maçtır avrupa'nın en çapsız suya sabuna dokunmayan hakemlerine denk geliyoruz. 180 dakika mütemadiyen dayak yedik. adam maçın başından beri autları yavaş kullanan kaleciyi uyarmadı bile. belki işimize gelmezdi ama ilk yarı temiz 5 dakika uzaması gereken maç 3 dakika uzadı. çirkef moskova takımının her türlü pisliği yanlarına kaldı, eksik kalmadılar hiç. neyse bu karaktersizliklerine son 2 maçta da devam edip birer puan alsınlar bari.

    ilk yarı için söylenebilecek pek bir şey yok, pva ve yedlin'in tek tük saçmalamaları, kerem'in bir kaç sıkıntılı tercihi dışında mükemmel oynadık. 2. yarı biraz gereksiz maçı tutmaya çalıştık, rakibin fazla üzerimize gelmesine izin verdik. değişiklikler de çok geç olunca golü yedik. golden sonra baya risk aldık, pozisyon da verdik ama ibre bizden yanaydı. çok fazla pozisyona girdik atamadık. hala nasıl 10 kişi kalmadılar şaşırıyorum.
  • 431
    taraftarı, teknik heyeti ve en önemlisi de bu oyuncuları alkışlamak gerekir. pırıl pırıl çocuklar. sahaya tüm varlıklarını koydular ve ellerinden geleni yaptılar. o kadar tükendiler ki belki önümüzdeki maçı (bkz: 7 kasım 2021 fatih karagümrük galatasaray maçı) kaybedeceğiz. ama canları sağolsun. böyle oynasınlar yeter ki. bir gün olacak.
  • 432
    maçın ilk yarısında vanaanholtun kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda yanlış görmediysem ofsayt yoktu, ortaya topu çevirse orada 2 oyuncumuz vardı ve boş kaleye golü atacaklardı, ikinci yarıda da feghoulinin sol çaprazda topu durdurmadan vurduğu pozisyonda çok netti yani aslında kolay kazanabileceğimiz maç bu hale geldi. yazık oldu böyle puan kaybetmek gerçekten sinir bozucu. maç boyunca kontrol elimizdeydi. şu atmosferde 2 puanı kaçırdık çok yazık oldu üzülmemek elde değil gerçekten.
  • 433
    sağlık olsun demeden önce çok dersler çıkarılması gereken maç. hele son dakikalarda, kornerle gelen lokomotiv moskova atağında muslera'nın bir kurtarışı oldu, neyse ki mucize şekilde gol olmadı o top. girse, içeride şu lokomotiv'e 1-0'dan maç verecektik. rakibi eksik yakalayıp heba ettiğimiz, "organizasyonsuzluk"la dolu hücumları da buna ekleyelim. o anlarda oyuncular ne yapacaklarını, kime oynayacaklarını bilemediler. turnuvada daha fazla ilerlemek istiyorsak, bunları geliştirmek için bir an önce çalışmaya başlamak lazım.

    onun dışında mücadele, istek, arzu yönünden tebrik etmek lazım, hem takımı hem hocayı.
  • 434
    çok iyi ve hırslı oynayıp hakettiğimizi alamadığımız maç. maalesef savunmada yaptığımız ender hatalardan biri moskova golüyle sonuçlandı. çok gol kaçırdık, mostafa 2'ye 1 pozisyonda pası veremedi vb. 1-1 bitecek maç kesinlikle değildi. yalnız her ne kadar 3 puanı haketmiş olsakta muslera sondaki kurtarışıyla 1 puanın da gitmesini önledi, ayrı bir tebriği hakediyor. lider çıkacağımıza inanıyorum. çokta takılmamak lazım bitip giden maça.
  • 435
    maçın genelinde olumlu oynadık. rakip takımın çirkefliği, hakemin rezalet performansı ve hatalı oyuncu değişikliklerimize rağmen kazanabilirdik. ama olmadı sağlık olsun. gruptan lider çıkmak için çok büyük bir şansı tepmiş olduk en çok da ona üzüldüm.

    duran top savunmamız da kötü hücumumuz da kötü. o işin artık çözülmesi gerekiyor.
  • 436
    bu maçın hakemi sandro scharer'ın doğrudan ve dolaylı hesapları incelenmeli. son zamanlarda bu kadar yandaş hakem izlememiştim bir uefa turnuvasında. adamlar tutuyor, çekiyor, ayaklara dalıyor; yere yatıyor, topu kullanmıyor, kazandığımız faulü kullanmamıza izin vermiyor. niye? çünkü hakem ses etmiyor onlara. bunu bilen moskova'lı oyuncular da rahat rahat takılıyor.

    maçın uzatmaları toplamda 10+ olmalıyken 7 dk'da sınırlı kaldı. uzatma dakikalarındaki kavganın süresini de eklemedi herif!

    maçın adi hakemine rağmen maçı kazanabilirdik. ilk golde payı olmasına rağmen maç 1-1 olduktan sonraki çoğu pozisyonumuzda pozisyonları hiç eden adaşım halil ibrahim dervişoğlu'e de buradan selam olsun. kaleye şut pozisyonundayken topu geriye çekip kalecimize de atsın bari! vur ulan vur kaleye! en azından kaçtı deriz! ceza alanı dışından daha zor anlarda şut çekmeyi biliyorsun!

    bu arada kafa vuruşlarımız da sıkıntılı. 1-1'den sonra sırasıyla marcao, mostafa ve diagne duran top ortasında topa kafayı vurdu ama üçü de aynı yere attı.

    ömer bayram mostafa önde koşarken onun önüne atmak yerine arkasına attı.

    barış alper yılmaz ise pas oyununda yok maalesef. oyuna girince bizi eksik oynattı. onun yapabileceği, önüne topu atacaksın yardıracak fiziğini de kullanarak. önünde rakip varsa topu ayağında aştığına rakibe veriyor topu hemen. 1-0 öndeyken oyuna girdiğinde aslında doğru hamle olarak düşündüm. bize yüklenecek olan rakibin arkasındaki açıkları değerlendirmek için iyi fikirdi. ama onu da yapamadı.

    bu maçta berabere kalarak grubu lider bitirme şansımızı kaybettik bence. ikinci bitirirsek iyi. açıkçası 2. bitirmemizi istemiyorum. ya lider ya 3. olalım. 2. olursak büyük olasılıkla avrupa maceramız erkenden bitecek.
  • 440
    rezalet bir hakem yönetimi altında bitirdiğimiz maç. allahın belası bu sene ikinci kez yönetti maçımızı ve yine içine etti.
    5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçında da aynı bokları yedi bugün de. adam gibi uzatma vermedi. sert faullerde rakibe kart vermeyip daha hafiflerinde bize sarıyla koştu. hele maçın uzatmalarının içine sıçtı. hakem yüzünden 4 dakikanın 3 dakikası oynanmadı. acayip sinirliyim hakeme.
  • 442
    herkesin boğa gibi gezdiği bir ortamda barış’ın bir şeyler yapabilmesini bekleyende kabahat. 3 kere kavga çıktı maçta. arınma gecesi ayarında bir maçta bu çocuğun işi ne çözemedim. efendi gibi taylan’ı alsak morutanı kanada çeksek fiziksel olarak üstünlük kursak orta sahada maç cillop gibi geçerdi. neden mi? çünkü bizim topu alma gibi bir derdimiz yoktu. taylan top kapmada ve kesmede oldukça iyi. bu sezon için geçen sezondan kalan tek şey bu. hem bu ne demek kanatları daha iyi savunabiliriz demek. orta sahada sayısal üstünlük demek. bir de taylanın uzun topları can yakıyor morutan’a daha az savunulacak alan verip özgürlük tanısaydık bugün bunları yaşamazdık. biz ne yaptık? sırtı dönük oyunu oynayamayan henüz sağ kanat mevkinden önüne atılan topu alıp içeriye çevirmek dışında bir opsiyonu bulunmayan adamı bu maça aldık. fiziksel olarak sakatlık sonrası bariz düşen barış’ı bu maça soktuk. kurtlar sofrasına attık. yaştan daha önemli bir şey var o da kaç maça çıktığı. bugün 18 yaşında bir topçu barış’tan çok daha rahat ve tecrübeli olabilir. barış doğru düzgün maça çıkmadı kariyerinde. henüz çok erkendi. bakın diagne soksak bile daha iyi olurdu. aldığımızı uzun oynardık. bu kadar sertliğe müsamaha gösteren bir hakem varken diagne hava toplarında baktın alamıyorsun yap faulü desek muhtemelen rakip takım toprağı yemeye başlardı sinirden. yap ilerde faulu daralt takım boyunu taylanla diagne traktör gibi sürsün milleti.
  • 443
    galibiyeti hak ettiğimiz, hemen hemen her şeyi yaptığımız ve gecenin hakkını verdiğimiz maç. maça inanılmaz çalışmışız. dönem dönem yaptığımız baskılar, setler, geçişler kalemle çizilmiş. feghouli'yi sahada harika konumlandırmamız, nokta atışı yapabileceği kalitesini konuşturabileceği pozisyonları bulması tesadüf değildi. ön hattımız da gelişiyor. daha doğru tercihler yapmaya başlıyor.

    beraberlik golünden sonra verdiğimiz reaksiyon çok sevindiriciydi. yeni kurulan, genç ve gelişen bir takımız. eksiklerimiz var. hem mevkisel hem de oyun olarak var. ama gelişiyoruz. yavaş yavaş iskelet oluşuyor. kuralar çekildiğinde kimse bu takımı buralarda tahmin etmiyordu.

    henüz 1 ay önce sahada yuhalandı bu takım. şu an lider çıkma şansımız var. genç takım olmamızdan bazı tökezlemelerde çok kolay dönemeyebiliriz, o yüzden bu takıma destek olalım. bu gece verilen mücadele için takımıma teşekkür ediyorum ve gurur duyuyorum.
  • 445
    avrupa’da kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin, gruptaki 4 takımda bunun bilincinde oynuyorlar, her puan altın değerinde. marsilya 4 maçta hiç galip gelemedi fakat hiç yenilmedi de yani rakiplerine 2 puan fazla vermedi. bu çok önemli bir şey. marsilya maçını kaybetmediğiz takdirde liderliği garantiliyeceğimizi düşünüyorum. bugün berabere kalmamızın en büyük artısı, lokomotif moskova’nın ikincilik ve üçüncülük için şansının devam etmesinden kaynaklandı, hem evlerindeki lazio hem deplasmandaki marsilya maçlarında 2. veya 3.olmak için çıkacaklar. lazio’nun bu deplasman performansıyla kasım sonunda moskova’dan galip dönme şansı olmadığını düşünüyorum. kuralar çekilmeden evvel, 4.haftalar sonunda namağlup şekilde, 8 puana sahip olacağız, rusya deplasmanı, marsilya deplasmanını atlatacağız deseler. herkes gözü kapalı kabul ederdi. üstüne direkt rakiplerin marsilya ve lazio iki maçtada berabere kaldı. en fanatik galatasaraylıya sorsan bu senaryoyu absürt bulurdu. üzerine rakip marsilya en önemli oyuncusu payet’ten yoksun çıkacak. ipler bizim elimizde, fatih terim tecrübesindeki bir teknik direktörün çok absürt olaylar gelişmediği sürece buradan tur vereceğini düşünmüyorum.
  • 448
    oldukça iyi, baskılı ve rakibi sürklase eden bir oyun oynadığımızı gördük fakat bu oyun istatistiklere yansımamış.

    toplam şut (kaleyi bulan): gs 12(1) - lok 14(5)
    topla oynama: gs %51 - lok %49
    pas sayısı(isabetli pas): gs 365(%77) - lok 357(76)
    korner: gs 4 - lok 7.

    istatistiklere göre maç yorumlanamayacağını ve istatistiklere hakim olanın futbol bilgisinin de yüksek olduğunu düşünmenin anlamsız olduğunu bir kez daha net bir şekilde görüyoruz.

    (bkz: 4 kasım 2021 galatasaray lokomotif moskova maçı)
  • 450
    bir kaçırdıklarımıza bakıyorum, bir atamadıklarımıza bakıyorum, bir verilen uzatmaya bakıyorum, öte yandan lokomotif'in geçirdiği zamana bakıyorum. yok, olmuyor. ben bu maçtan lokomotif'in nasıl puan alabildiğini yeminle çözemiyorum.

    en çok da puan durumuna bakınca çözemiyorum. kardeşim, bu maçla birlikte 2 puanın var, önce lazio sonra da marsilya ile oynayacaksın. ikisinin de gruptan çıkmak için iddiası senden yüksek ve sana akıllarına gelen gelmeyen her yolla saldıracaklar. kabul etmek lazım ki sen bu grubun sonuncusu olacaksın lokomotif, neyin çabasıyla bize karşı zaman geçirip oyun öldürüyorsun, yakıştı mı adına? küme düşme hattından kurtulmaya çalışan anadolu takımı taktiği, koskoca lokomotif moskova'sın sen ya böyle bir oyun planını nasıl sindirebildiniz, ben anlayamadım. adamlar bize faul yaptıkları pozisyonda kendileri bizim oyunculardan çok yattı, anlaşılır gibi değil. hele ki o kaleci guilherme, her topta zaman çalınmaya çalışılmaz ki, maç 1-0 olduktan sonra bile kaleci vuruşlarında zaman çaldı adam ya, erol bulut mu var başınızda kardeş?

    dönelim bize: bu sezonki en iyi futbollardan birisini oynadık takım olarak. ben maçtan 1 gün önce hoca kadroyu açıkladığında kafamda oynamaya başlamıştım benzer bir senaryoyu ama tüm senaryolarda feghouli'nin dinamizm eksikliği bizi çok zorluyordu, bu sıkıntıyı morutan resmen 2 kişilik dinamizm ve doğru pres sergileyerek aşmamızı sağladı. ağzım açık izledim resmen. daha bir kaç maç önce "savunma katkısı yok" denilen morutan savunma anlamında belki de en iyi isimdi marcao ve nelsson'dan sonra.

    ama temel sıkıntımız şu: topu özellikle 3. bölgede çok eveleyip geveliyoruz. yani 3. bölgeye ne kadar hızlı gelsek bile orada saçma sapan işler peşindeyiz, şutuna güvenen oyuncu sayımız az. güvenen de çok güveniyor, orası ayrı ama özellikle gençlerin daha fazla şut denemesi lazım. girmesin, yanlış tercih olsun şut önemli değil. ama pasla veya çalımla yanlış tercih yapacağımıza şutta yanlış tercih yapalım, bence daha önemli ki zaten bizim esas problemimiz halen yaptığımız atak sayısına karşın az şut çekiyor olmamız. dünkü maçta bu kadar baskın oyuna ve dünyalarca pozisyona girmemize rağmen bizim çektiğimiz şut sayısı 12, rakibin 14.

    isabet ve xg ise tamamen kötü bu maçta. 12 şutta 1 isabet bulmuşuz, 1 direkten dönen ve 1 kaçan net pozisyon verisi vermiş bizim için maçkolik.com, gol beklentimiz yani xg 0.84. lokomotif'in xg'si 1.84. yani her ne kadar mücadeleden, oyundan, bulduğumuz pozisyonlardan memnun olsak da bu maç özelinde halen hücumda yeterince etkin değiliz ki ben bunu halil dervişoğlu'nun oyunundaki eksiklere bağlıyorum hala. bir şutu var hatırlıyor musunuz sağ ayağı ile uzak direğe doğru vurdu direğin dibinden gitti top, çok doğruydu. sonrasında da kerem'e ceza sahasının içerisinde verdiği bir pas var, aslında kendisi daha net pozisyonda orada vurması lazımdı, vurmadı kerem'e verdi kerem'e vurdurmadılar ve atak sonlandı.

    elimizde 3 forvet oyuncusu var. halil dervişoğlu, mostafa mohamed ve mbaye diagne.

    halil dervişoğlu: takım oyununa katkısı çok yüksek, bitiricilik zayıf.
    mostafa mohamed: takım oyununa katkısı çok düşük, bitiricilik yüksek.
    mbaye diagne: takım oyununa katkısı orta, bitiricilik orta.

    bu bağlamda bence şu süreçte takımın as forveti mbaye diagne olmalı. evet halil ile oynadığımız futbol daha doğru, evet mostafa ile gol şansımız daha yüksek ama ikisini de orta düzey verim alacaksak eğer bu verimi alabileceğimiz adam diagne. tamam biraz deli, evet kamp başlamışken "benim daha wba ile sözleşmem var" diyip terim'e gelmiyorum diyecek kadar sıkıntılı, evet takım içerisindeki bazı sorunları sosyal medyadan ifşa edip bas bas bağırabilecek bir oyuncu bunların hepsine kabulüm ancak elimizdeki oyuna göre en komple oyuncu kendisi maalesef.

    aslında feghouli biraz daha hareketli olsa merkez forvet olarak oynatamaz mıyız diye düşünüyorum kara kara, çünkü hem takım oyununa katkısı iyi hem de bitiriciliği. yani merkez forvetten aradığımız tüm özellikler de bir kanat oyuncusunda elimizde var, nasıl bir durum ben de anlamıyorum. yani babel'de yok bu özellikler, özellikle takım oyunu çünkü ciddi anlamda bencil ama soso'da mevcut baya. nasıl olur acaba kerem - soso - morutan hücum hattı, arkalarında cicaldau - emre kılınç geride berkan? bana sanki tutabilir gibi geliyor ama, hani mazhar alanson "bilemiyorum altan" diyor ya her şey çok güzel olacak filminde, aynen öyle bilemiyorum altan.

    gelelim 6 numara eksikliğine. bizim mevcut oyun kurgumuz ve rakiplerimizin geride 5'li yer yer 6'lı beklediği düzenlerde kısa pas ile çıkmaya çalıştığımız anlarda stoperlere yapılan presten dolayı daha hızlı çıkabilmek için istiyoruz, kabul. mantıklı mı, evet. şu andaki oyunda bir eksiktir bu. ancak bu maç özelinde berkan 1-2 pozisyonda bu görevi çok ama çok iyi icra etti bana kalırsa. rakibin pres anlarında bile tek topları çok iyi oynadı. yabancı kontenjanında yerimiz olmadığını da düşünürsek (özellikle önümüzdeki sene için) sanki bu takviye çok olası görünmüyor bana. yani hali hazırda yabancı oyuncu kullandığımız bir pozisyona yabancı takviye olabilir, misal sol bek. ama yerli oyuncu kullandığımız bir pozisyona yabancı transfer takımın içerisinde bir yabancıyı bir yerli ile değiştirmek gerek. ideal ilk 11'e baktığımızda muslera - boey / yedlin - nelsson - marcao - pva - cicaldau - morutan - diagne / mami. 8 oyuncu var zaten. yani patrick van aanholt yerine yerli sol bek koyalım desek, koyacak bir oyuncu yok piyasada, hadi bu sezonluk forvette sürekli halil ile devam edelim desek, o da sıkıntı yukarıda inceledik işte. merkezi taylan - berkan yapalım desek en büyük yatırımımız ve en iyi genç oyun aklımız cicaldau'yu kenarda tutacağız o da saçma. bu durum beni çok düşündürüyor her 6 numara konuşulduğunda. berkan'da ısrar etmek sanki en doğrusu gibi.

    maç yazısı diye girdik ama taktik, teknik, transfer ne varsa konuştuk. *

    hele hayırlısıyla pazar günü şu fatih karagümrük maçını bir geçelim de kayıpsız girelim milli araya, sonrasına bakacağız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın