• 176
    sanki kimsenin aklına gelmemiş gibi, sanki bunun haricinde en az 10 tane farklı senaryo varmış gibi ballandırıla ballandırıla anlatılan şey. yıllardır taraftarların, kahvehanedekilerin ağzında yarım yamalak, ne olduğu bilinmeden de olsa yapılması çok önceden gerkeli olan şeyi yaptık, hepsi bu.

    euro köyün delisi gibi kaldırdı, önüne gelene saplamaya yer arıyor. hala kalkıp genç oyuncu alacağız, geliştirip satacağız, xg'miz şöyle iyi, lig maçlarındaki kötü performans 3 yıllık planlamaya ket vurmaz gibi hayal satılıyor. bu saatten sonra bu euro kuruyla anca afrika'dan ya da yakın komşulardan iyi yetenekler getirebiliriz. beşiktaş ismini bile bilmediğim bir antrenörün 250-300 bin euroluk fesih maddesini bile ödememek için kırk takla atıyor. fenerbahçe mesut'tan, samatta'dan, gustavo'dan çıkabilmek için tilki gibi dönüp duruyor.

    böyle bir ortamda bu planlamayı yapmayıp da ne yapılacaktı afedersiniz? 1 euro, 6.38 tl iken falcao'nun maliyetine girmek yerine bunu yapmaya başlayacaktık. 1 euro'nun 18 lira kapısına dayandığında bunu idrak etmek pek mühim değil. burada sözüm yönetim veya hocaya değil. zira kraldan çok kralcılık var burada. hoca ve yönetim bile bunlar kadar savunmuyordur bunu.

    avrupa maçlarında ne kadar derli toplu, ne yaptığını bilen ve istediği sonucu alan bir galatasaray var değil mi? işte bu gidişle bu lig sıralamasıyla seneye değil konferans, yayla kupasında bile olamayacağız. uefa avrupa ligini alacağımıza, 2000 ruhunun geleceğine inanan hayalperestler haricinde bu kupada yarı finalden ötesine ulaşacağımızı düşünen yoktur herhalde.* öyle olsa da bir ertesi seneye herhangi bir garanti vermiyor avrupa kupalarında. final oynasan bile yok hatta.

    lig maçlarındaki fecaat skor, oyun ve anlamsız tercihleri açıklamıyor ayrıca bu planlama. hoca belli ki kendince sebeplerden ötürü ligi umursamıyor. "bu sene avrupa'da kasayım, ligi sallayayım, bakalım nereye kadar gidebiliriz, seneye zaten olmam buralarda" dermişçesine bir tavır içinde.
  • 178
    3 yıllık planlama demek, ligde 17. hafta itibariyle* 24 puan toplayıp, maç fazlasıyla 10. sırada olmak demek değildir.

    hiç transfer yapmasak ve altyapı oyuncularımızla bu noktaya gelsek, belki birçok kişi bu yapılanmayı ekonomik nedenlere bağlar ve anlayış gösterebilirdi ama kalkıp 20-25 milyon euro harcadığın yerde, bu rezaleti yapılanmaya bağlayamazsın. 3 maçta puan kaybet, hadi 4 olsun veya 5 olsun ama 17 maçın 11'inde puan kaybetmek nedir ya? yahu gelecekten az biraz umutlanma adına iyi bir futbol ortaya konsa yine içimiz yanmayacak ama futbolun f'si de yok. yahu ne anladım ben bu işten?

    neyse müsamaha göstermeye devam edelim. sonra vefasız, bilgisiz falan oluyoruz.
  • 179
    yerle yeksan olmadan galatasaray taraftarına huzur vermeyecek planlamadır.

    bu planlamaya karar veren, bu planlamayı "bu şekilde" uygulayan, yönetim, teknik heyet ve scout ekibi galatasaray'ın bu sezonunu ve belki de gelecek sezonlarını çöpe atmıştır.

    bu planlama galatasaray'ın büyüklüğüne vurulmuş darbedir.

    bu planlama popülist şekilde planlanmış ve galatasaray'ın 25 milyon eurosu "uzun yıllar taksitli şekilde" bir hayal uğruna hiç edilmiştir. bir futbolsever olarak bu planlama yüzünden genç futbolcu transferinden nefret eder hale geldim.

    yanlış tercihler, yanlış harcamalar, birbiriyle uyumsuz futbolcular. işte bu planlamanın özeti.
  • 181
    2021-2022 sezonu sonunda elindeki 3 oyuncuya 20 milyon euro üstü teklif geldiğinde akıllara bile gelmeyecek sözde planlama. türk takımları için uzun süreli planlama yapmak, bunu düşünmek akıl kârı değildir. biz anca potansiyelli genç oyuncuları bulup, düşük maliyetlerle transfer edip ardından parlatıp elden çıkarırırsak hayatta kalabiliriz öyle uzun süreli planlama yapıyoruz diye bunu taraftara yutturmaya çalışıp bazı kişilerin kendi geleceğini garantiye almaya çalışması ucuz hareketler.
  • 182
    ghezzal istedin alamadın/almadın morutan geldi,
    rosier istedin alamadın/almadın boey geldi,
    elneny istedin alamadın/almadın gustavo geldi
    sol beke 1.9m€ maaşa pva’yı aldın

    şu yazdıklarımın hepsi 2021 yazında oldu. bunu insanlara 3 yıllık planlama diye yedirmeye çalışıyorlar ciddi ciddi. allah herkese aynı umuttan versin.

    galatasaray’da olmayandır.
  • 183
    kaybedilen maç sonrası hortlatılmaması gereken ve güvenilmesi gereken planlama.

    fatih terim istifa, burak elmas veya burak elmas yönetimini anlarım da başkan ve teknik adamdan bağımsız olarak yapılması gereken eylemdir. işin doğrusudur, sana göre bana göresi de yoktur. diğer başlıkları tartışabiliriz de bu eylemi tartışamayız. bu operasyonu kimin yönettiğini de tartışabiliriz ama planlamanın kendisi doğru bir olaydır.

    arkadaşlar 45 milyon euro harcasam bende şampiyon olurum diyen bir başkan 45 milyon euro harcayıp şampiyon olamadı. bizim hatamız tecrübeli, ağırlık koyacak, takımı ileri götürecek 1-2 oyuncunun eksik bırakılmasıdır. tüm oyuncular genç olmamalı. feghouli'de bu işi beceremiyor babel'de.
  • 184
    gözümdeki değeri ve inandırıcılıği 2023'te lozan'ın gizli maddelerinin geçerliliğini yitirmesiyle türkiye ekonomisinin şahlanması veya yüksek kur sayesinde çin modeline geçilmesi hedefi kadar olan planlamadır.

    3 yıl sonra avrupa'yı fethedecek takım şimdiden ışık verir. ligde içerde dışarda madara olmaz. bu sezon ligi 7. bitir ne cicaldau hedefine inanır ne morutan ne kerem. avrupa'da bu sene çeyrek veya yarı final görsek dahi bir anlamı yok. potansiyelli tüm oyuncularımızın gözü dışarda olduktan, iç rekabette rezil olduktan sonra bir şey başaramayız.
  • 186
    sahada sonuç alamayınca sığınılan limandır. sonuç alınınca yapılan hamleler doğru, saha içi doğru, ama sonuçlar kötü olunca; yapılanma. kusura bakılmasın ben bunları zaman geçirme çabası olarak görüyorum. bu camia suyun karşı tarafı değil, hiçbir zaman kendisine sunulanı lütuf olarak görüp onunla yetinmedi ve yetinmeyecek de. bizi biz yapan bu değerler silsilesidir. galatasaray bu değerleriyle bir his takımıdır. galatasaray şahıslara bağlı bir camia değildir, olmamalıdır. bunu söylemek kendi sporcularına, değerlerine ve efsanelerine değer vermediğin anlamına gelmez, aksine kulübü yücelterek onları da anıp başarıdaki katkılarından bahsedilmesine yol açar. demek istediğim şu, galatasaray mali olarak zor durumda, bizden birkaç sene bir şey beklemeyin demeyi anlarım, imkanlarımız bu demeyi anlarım, yaptık hamlelerimizi sonuç alacağız demeyi de anlarım, fakat kurun durumu ortadayken yapılan hamlelerin yetersizliği ve halen en az bir o kadar takviyenin konuşuluyor olmasını anlayamam. saygılar...
  • 187
    bu ülkede planlama, proje falan yapılmaz bunu çok iyi şekilde deneyimliyoruz. taraftar sabırsız, proje adı altında yola çıkan yönetim 6 ayda birbirine girmiş, hocası kararsız. 3 yıllık planlama adı altında kurulan kadronun ilk tohumlarıyla 6 ayda yıllardır başarısız olduğumuz avrupa'da son 16'ya kaldık. belki 3 yılın sonunda muazzam bir şey çıkacak ortaya tıpkı 96'da olduğu gibi ama bu yılda, bu yaşadığımız kültürde bunun ne kadar zor olduğunu görüyoruz. bu düşüncem de teknik direktörün kim olduğundan bağımsızdır, x kişisi gelse gene bu ülkede bu kültürde bu proje sonunu göremez. artık inanmıyorum.
  • 188
    inandığım projedir. ayrıca, inanmak zorunda olduğumuz da projedir.
    bugün son vuruşu mükemmel bir elit santrafor getirmek için yılda bonuslarla beraber en az 5 milyon euro’yu gözden çıkarmak lazım.
    5 milyon euro= 92.25 milyon türk lirası.
    (investing verisi)
    bugün taraftar forması 399 lira.
    https://www.gsstore.org/...ha-forma-cv7933-837/
    yani sen sadece bir forvetinin parasını sadece formadan karşılamak istesem 231 bin 203 tane taraftar forması satmalısın. yani taraftar asgari ücretin neredeyse %10’unu bir formaya verecek öyle mi? hadi bu şekilde iki futbolunun karşıladın. sonra? diğerlerinin maaşını başarı gelmediği takdirde karşılama şansın yok. ama şu an başarı gelmese bile sadece yayın gelirlerinden karşılayabilirsin birçoğunu. tabi babel-feghouli-muslera-diagne gibi ekonomik külfeti fazla olan topçuları da elden çıkararak karşılarsın.
    bu adamları söylerken şunu da eklemek istiyorum, elden çıkarmak bir meziyettir, ancak çıkaramıyorsak o kadar para alan futbolcuyu da doğru kullanmak gerekir. yani 3 yıllık planlama yapan takımda babel’in ne işi var gibi bir söylemi de hiç samimi bulmuyorum.
    bu takımda 18 yaşında bir adam da oynamalı, yeri geldiğinde 35 yaşındaki bir adam da.
    önemli olan etik değerleri ve sporcu ahlakı yüksek, özverisi ve yeteneği fazla, düşük maaş/yüksek verim ve takımın genelinin satılabilir oyunculardan kurulu olması gerekir. yani emeklilik yaşı gelmiş oyuncu olmayacak diye bir şey yok, hatta olmalı da.
    dün oynanan başakşehir maçında kerem’in asist olabilecek paslarını bugün arda turan atamaz ama hakem zorbay’ın kerem’e saha içinde yaptığı terbiyesizliği de arda turan’a yapamazdı.
    sözün özü projeye inanıyor ve güveniyorum. sancılı da olsa, gece uyutmasa da, dişleri sıkarak maç da izlesek, dayanamayıp küfürler de yağdırsak, alay konusu da olsak güveniyorum.
  • 189
    sonuna kadar inandığım ve desteklediğim proje. bu süreçteki tüm transferler, teknik heyetin ve yönetimin aldığı kararlar elbette eleştirilebilir. buna saygı duyarım. fakat projenin kendisini eleştirene duymam. türkiye, artık fakir bir ülkedir ve herhangi bir kulübü avrupa'da başarılı olabilecek ekonomik koşullardan son derece uzaktır. kendilerini dev aynasında görenler, biz galatasaray'ız hazır futbolcu kullanırız, futbolcu yetiştirmeye zamanımız yok diyenler de kısa süre sonra olayın ciddiyetini anlarlar umarım.

    ayrıca, "hele bak, üç yıl plan yaptık, hâlâ soso ve babel'le oynuyoruz?" diye müstehzi bir tavırla bu projeyi eleştirmeye çalışanları son derece komik buluyorum. projeden bağımsız bir şey bu çünkü. yıllar önce transfer edilmiş, elden çıkarılamamış, kısa vadede sana yardımcı olması gereken futbolcular aslında bunlar. kaldı ki, bizim bu adamların olgun fakat katkı veren muadillerine yine ihtiyacımız olacak. sahaya 11 tane 25 yaş altı gelişimini henüz tamamlamamış futbolcu sürersek bundan da kötü durumda oluruz. ha, bana sorarsanız ne pahasına olursa olsun gönderirdim bu adamları. gelgelelim bu dehşet verici ekonomik ortamda hem onların maaşlarını karşılayıp hem de yerlerini doldurmanın imkânsız olduğunu da biliyorum. kimseye kızamam niye bunlar hâlâ takımda diye.
  • 190
    adından başka neyinin olduğunu anlamadığım planlama. sağda solda savunucuları görüyorum da kimsenin ne olduğunu anladığını sanmıyorum. yok çünkü ortada hiçbir şey yok. ne yani 3-5 tane genç oyuncu transfer etmek mi tüm planlama denilen şey? bunların yarısı tutmayıp değiştireceksin zaten, ki herhangi bir transfer sezonunda yaptıklarından yaşı dışında ne farkı var?
    gerçekten anlamadım ben bu muhabbeti. sanırsın altyapıda bir oyun oynamaya başlattık gençleri de 3 sene sonra acayip bi şekilde gelecekler yukarı zaman içinde. yahu herkes rüya mı görüyor? ne 3 yıllık planlaması? ortada öyle major bir konu yok ki? birkaç genç orta yaş filan transfer etmişsin oynuyorlar, seneye bazısı devam etmez yenisi gelir filan, bu mu bizim tüm olayımız.
    sahaya yansıyan birşey yok, takım düşme mücadelesi içinde, uzun vade beklemeyi gerektiren ne var anlamadım. bonservis rekoru kırıp kadro kurmuşsun, altınordu’culuk oynuyormuşuz gibi planlama geyiği yapıyoruz, pes valla ne diyim.
  • 191
    malesef bir taraftar kandırmacasıdır. başarısızlığa bahane bulmak için üretilmiş bir isim tamlamasıdır. ne burak elmas ne fatih terim yılmaz planlama savunucularıdır. bunu içi boş bir eleştiri yapmak için söylemiyorum. malesef football manager kariyerlerinde yapmayacağımız basitlikle mantık hataları var. birkaçını kısaca sıralamak istiyorum. bunların hiçbiri oyuncu bazlı mantık hataları değil. oyuncuların yeteneklerini, gelişimlerini ve uyumlarını kesinlikle eleştirmiyorum. teknik hataları, kadroyu kullanamamayı da eleştirmiyorum. mesela herkesin ağzının suyunun aktığı, covid öncesi 8 maçlık serinin baş kahramanlarından (en çok asist yapan) ömer bayram, neden tekrar istifade edilcek uygunlukla kullanılamıyor kısmına girmiyorum.

    1- kadroda kiralık gönderilmişler dahil 4 fernando muslera yedeği kaleci varken, yedek kalecisiz kalmak.
    2- rotasyon için aldığın oyunculardan yararlanamamak (alpaslan öztürk, aytaç kara), bunlar yerine genç alternatifleri değerlendirememek (ışık kaan arslan, atalay babacan), eğer bu rotasyon oyuncuları takımdaysa bu gençlere zaman kaybettirmek ve kiralayamamak.
    3- gustavo assunçao gibi bir menajer oyununa alet olmak. oyuncu wonderkid olabilir. kullanılmadığına göre plansız ve sisteme uyması düşünülmeden alındığı aşikar.
    4- mevkiye göre belirli oyuncu tiplerine sahip olamamak. mesela belirli bir forvet, kanat forvet tipine sahip olmamak. aslında bu farklılıklar doğru kullanılırsa zenginliktir. ama her maç as forvet değişiyor ve üçü de farklı tip oyuncularsa bu planlama hatasıdır.

    bu liste daha devam eder. kadro kurmadaki en büyük sorumluluk da hocamıza * yazar. bunun lamı cimi yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın