• 619
    galibiyetin ne kadar önemli olduğunu şöyle özetlemeye çalışayım.

    2 mart 2014 çaykur rizespor galatasaray maçı: burak yılmaz'a çakı atıldı. yöneticileri bu olay tüm rize'ye mal edilmemeli diye açıklamada bulundu.

    28 kasım 2018 kulüpler birliği açıklamasının altına imza attılar

    bize karşı nedense aşırı bilenip, bir de tivit atma gereği duyan, ortamı gereksiz yere geren bir kulüptür: https://www.facebook.com/...654060901843/?type=3

    11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçı için başkanları iddiaları bulunmamasına rağmen olası başarılı sonuca, ekstra prim vereceklerini açıkladı. ilgili maçtan sonra kulüp başkanı hasan kartal acıtan galibiyetimizi sindiremedi ve "silahım olsa hakemi vururdum" diyip, tek ayak üstünde 10 dakika beklemekten hallice, 11 gün hak mahrumiyeti aldı. aynı hasan kartal'ın fenerbahçe maçından sonraki yorumu:

    ofsayttan gol yedikten sonra, olmayan penaltıyla fenerbahçe'ye kaybeden rizespor başkanı hasan kartal: fenerbahçe'yi severiz, onlar bizim için çok değerli.. sahada böyle olsun istemezdik ama oldu, ne yapalım. hakem adil olmalıydı. neticede futbol bu, biri kazanacak. (fcn blog)

    vedat muriqi transferinde, muriqi bize gelmek isterken neler döndüyse adam bir anda "fenerbahçeye opsiyonlanmıştır, ali koç beye hayırlı olsun" şeklinde fenerbahçe'nin yolunu tuttu. o sezon fenerbahçe'den 5 genç futbolcu ile anlaştılar. yerine aldıkları el-kebir ligin ilk maçında sakatlandı, forvetsiz kaldılar. el-kebir için üzüldüm ama rize için ilahi adaletin yerini bulmasına çok sevindim.

    24 ocak 2020'de başka maçlarda açılmayan ağızları yine açılmış ve algıya başlamışlar: https://twitter.com/...727695811760128?s=20

    14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı'nda hem muslera'yı hem de andone'yi bana göre kasıtlı olarak sakatladılar. hatta andone'nin futbol hayatı bile bitebilirdi. maç covid sebebiyle seyircisiz oynanacak dendi ama bir ton fırlamayı akredite edip tribüne sokup marşlar, tezahüratlar, hakemi ıslıklamalar ile bir yolunu buldular. maçı kazandıktan sonra 2 futbolcu kötü şekilde sakatlanmamış gibi sahanın ortasında cümbür cemaat eğlendiler.

    uyuşmazlık çözüm kurulundan ''oğulcan çağlayan'ı ayırtan kulübün galatasaray spor kulübü olduğunun tespitini'' talep etmiş kulüptür. oğulcan bunların yüzünden uzun süre takımdan ayrı kaldı, motivasyonu ve performansı etkilendi. üzerine tff kendilerini haklı bulsa da konuyu cas'a taşıdık. süreç içinde 1.2 milyon euroyu tff aracılığı ile gasp edip "ö-den-di" diye tivit attılar.

    geçen sezon sonunda dananın kuyruğu koparken kendi kuyruklarına da basılmış sanırım. mevcut kulüp başkanlarının açıklamaları: https://twitter.com/...744570775556098?s=19

    kulüp sponsorları da şahanedir. tff başkanının ortağı olduğu acıbadem başta olmak üzere, milletin amına koyacaz diyen cengiz inşaat, ihale kralı limak holding, istanbul havalimanı, turkcell vs. vs. bu sponsorlar acaba yılda kaç çocuğa burs veriyordur? merak ediyorum. sponsorlar ile ilgili uzun bir bilgisel: https://twitter.com/.../1430449178224758786

    avrupa'da fenerbahçe tur atlarken bizi görmezden gelip kendilerince triplere giren bir kulüptür: https://twitter.com/.../1430966646127083523

    bir de son yıllardaki maçlara bakalım

    2020-2021 sezonu:
    çaykur rize - fenerbahçe: 1-2
    fenerbahçe - çaykur rize: 1-0

    beşiktaş - çaykur rize: 6-0
    çaykur rize - beşiktaş: 2-3

    çaykur rize - galatasaray: 0-4
    galatasaray - çaykur rize: 3-4

    2019-2020 sezonu:
    çaykur rize - fenerbahçe: 1-2
    fenerbahçe - çaykur rize: 3-1

    beşiktaş - çaykur rize: 1-1
    çaykur rize - beşiktaş: 1-2

    çaykur rize - galatasaray: 2-0
    galatasaray - çaykur rize: 2-0

    2018-2019 sezonu:
    çaykur rize - fenerbahçe: 3-0
    fenerbahçe - çaykur rize: 3-2

    beşiktaş - çaykur rize: 4-1
    çaykur rize - beşiktaş: 2-7

    çaykur rize- galatasaray: 2-3
    galatasaray - çaykur rize: 2-2

    2017-2018 sezonu (ptt 1.lig)

    2016-2017 sezonu:
    çaykur rize - fenerbahçe: 1-5
    fenerbahçe - çaykur rize: 2-1

    çaykur rize - beşiktaş: 0-1
    beşiktaş çaykur rize: 1-0

    çaykur rize- galatasaray: 1-1
    galatasaray - çaykur rize: 2-0

    fenerbahçe'ye karşı 7 mağlubiyet 1 galibiyet
    beşiktaş'a karşı 7 mağlubiyet 1 beraberlk

    ve geleeeelim, galatasaray'a karşı performanslarına: 4 mağlubiyet 2 beraberlik 2 galibiyet.

    ne diyelim? 3 ekim 2021 çaykur rizespor galatasaray maçı allahın sopası mı diyelim, karma mı diyelim, bişey diyelim ama ettiklerini buldular, 10 kişi kaldık, penaltı kaçırdılar, üst üste 3 korner kullandıkları ataklarından sonra kalktığımız kontrada diagne defansı hallaç pamuğu gibi atıp harika bir asist yaptı ve morutan santrası olmayan bir gol attı.

    eee hasan kartal, hasan değil basan alır.
    koyduk mu?
  • 589
    tarihe not düşmek, ileride dönüp okumak adına yazıyorum.

    penaltı olduğunda ben isyan ederken babam "kaçıracak" dedi, kaçırdılar. sonrasında "maç buradan döner, alırız" dedi; ben "bu hakemle zor" dedim, aldık maçı.

    her zaman hatırlayacağım bir maç oldu. sahaya gömeceğini iddia edenleri eyyamlarıyla beraber sahaya gömdük. ünlü bir teknik direktörün dediği gibi: "allah'ın adaleti şaşmaz".
  • 643
    maçta 1-0 öne geçtikten sonra penaltımız verilmediği, daha sonra rakip 3 kere faul yaparak gol attığı, bunun etkisiyle geriye düşüp 2. yarı neredeyse tek kale oynadığımız, rizesporlu oyuncuların sarı ve kırmızı kart görmedikleri başka bir maç. bu maç başka bir sahada başka bir hakemle oynansa muhtemelen ilk yarı 3-0 falan olacaktı ama türkiye şartlarında çok zor.

    bu maç ve diğer maçlar üzerinden konuşacak olursak , galatasaray'ın ligde tempo yapması çok çok zor. çünkü galatasaray ligde top çalamıyor. her top çalma girişimi faulle sonuçlanıyor. bu da oyunun durmasına, soğumasına sebep oluyor. yani bu düzenle bu maçları koparmak çok zor hale geliyor. özellikle bizim için, çünkü bu fauller bir tek bize çalınıyor. ligdeki faul- kart oranına bakarsanız zaten her şeyi görebilirsiniz.

    25 kasım 2021 galatasaray marsilya maçı 'nda attığımız 3. golde kerem pozisyonun başında saliba değil de sadık'a çarpsaydı ve rakip marsilya değil de malatya olsaydı, orada o çarpmanın etkisiyle sadık ölür, biraz arafta bekler sonra canlanırdı. pozisyon da başlamadan faul diye kesilirdi zaten. attığımız 4. golde faulü kullanana kadar 3 dakika daha geçer, rakip tamamen kendi sahasına yerleşirdi. hatta 1. golde cica topu çalarken, eğer topu ibrahim akdağ'dan çalsa yüzünü tutarak yere yığılır ve bir yerlerde yüzüyle cica'nın eline çarpardı.

    hakem kararları gördüğümüz, düşündüğümüzden daha önemli maç içerisinde. o yüzden hakemi yenmek çok zor bir eylem.

    rizesporla beraber hakemi de yendiğimiz maç. ama sonuçta biz kazandığımız için hakem kızağa çekildi. aynı maç son dakika golümüzü vermese sonraki hafta maç alırdı ali palabıyık.
  • 26
    şu maçta sahada yorgunluktan bayılıp sedye ile çıkarılacak şekilden daha az mücadele eden her oyuncuyu takıma ihanet etmiş sayarım.

    allah'tan tek dileğim çok erken gollerle maçı bir anda 2-0 veya 3-0 a getirmek. ondan sonra ise durmak yok.

    bam bam bam !

    dillere pelesenk olacak bir galibiyet alınmalı başka yol yok !

    edit : ahahah başka birşey dileseymişim olacakmış herhalde :)
  • 632
    bu maçtan 3 gün önce marsilya gibi bir takıma karşı, yine olaylı bir maçta boyun eğmemiş takımımız, hemen 3 gün sonra yine olaylı bir maçta, galatasaray'a karşı olağan üstü konsantre olmuş rize'yi bu maçta yenmiştir. iki maç da 100/110 dakika oynanmış, iki maçın da olağan üstü hikayesi olmuş ve iki maçta da istenilen sonuç alınmıştır.

    bazı durumlarda futbolun iyi olmamasını tölere edebilmemiz gerekiyor, aksi halde uzun vadeli başarı hiçbir zaman gelmeyecek. sürekli hoca ve futbolcu harcayan taraftar profiline dönmemizin galatasaray'a faydası değil zararı olur.
  • 605
    olimpiu morutan' ın uzatmaların onuncu dakikasında yaklaşık 70 santimden inanılmaz vuruşu ile kazandığımız maç. diagne' nin golden önce topu yaklaşık 440 metre sürmesi de takdire şayan bir harekettir. keza 2. golde de mohammed 40 santimden kalecinin uzanamayacağı yere topu asmıştır ki gol tam anlamıyla kalite kokmaktadır. penaltı pozisyonunda kaleyi tamamen kapatıp, rakibe topu dışarıya atmaktan başka çare bırakmayan muslera' yı da ayrıca tebrik ederim.

    bazı maçlar vardır, üçe beşe bakmadan tüm galatasaray düşmanlarını çileden çıkarır. bu maç o maçlardan biridir ve sadece anın zevkini çıkarmak gerekir. ben de deli taklidi olarak ortaya çıkıyor bu durum.

    çok büyük bir kitlenin sinirden uyuyamadığı bir gecede tüm galatasaraylı renkdaşlara iyi uykular dilerim.

    bu arada mohammed' in bilerek ve hesaplayarak kaleciden sektirip 56 metreden attığı ilk gol de tam bir semih saygıner golüydü.
  • 606
    sürekli yağan yağmur ve ağır bir zemin. 3 gün önce vélodrome'da 100 dakikadan fazla oynamış beraberlikle çıkmış yorgun bir takım. karşıda çıkış arayan ve bizim maçı hedef maçı gören bir rakip. maçın başında 1-0 öne geçmişken ardı ardına tam 3 kez faul yapılmasına ve faule maruz kalan iki savunma oyunumuzun yerde olduğu pozisyonun hemen sonrasında verilen skandal bir gol. cicaldau'nun bileğinin esnediği pozisyonda verilmeyen kırmızı kart...

    buna rağmen takım özellikle ikinci yarının başından itibaren sürekli pozisyonlara girdi. attığımız 2. gol benzeri gayet güzel organize hücumlar yaptık. 10 kişi kalmış olmamıza rağmen doğru hamlelerle maçı son saniyede de olsa kazandık.

    bu galibiyetle 3 puandan çok daha fazlasını kazandık.
  • 608
    tam olması gerektiği şekilde, hakkımızla ve çıldırtarak kazandık. diagne'nin tüm rize'yi dağıttığı pozisyonda oyuncuların kendini ne kadar kolay yere attıklarının bir örneğini yaşadık. maalesef türkiye ligi'nde her maç benzer pozisyonlarda yalandan düdük çalınıyor.

    normal şartlarda berkan'ın gördüğü kırmızı ve penaltı sonrası geri düşüp kaybetmek ve rize deplasmanı kabusumuzu en acı şekilde maalesef tekrar yaşamak üzereyken nasıl olduysa mucize yaşandı. önce penaltı kaçtı, sonra uzatma bölümünde rize'nin kornerlerini savunduk ve sonra da diagne'nin tek kişilik gösterisi sonunda galibiyet golünü bulduk!

    maça dair kısa notlarım:

    sofiane feghouli: sahadaki en kötü oyunculardan biriydi. selçuk'un bitik hallerindeki gibi kendisine gelen pası geriye oynamak ve al-ver yapmak dışında hiçbir faydalı iş yapıp sorumluluk almadı.

    halil dervişoğlu: oyuna girdikten sonra çok verimli oldu. gerek uzaktan kaleyi denemesi, gerek sol çizgide topu saklayıp hücuma taşıması, gerekse girdiği pozisyonlarla hücumda fark yarattı. kaçırdığı net golde de dar alandaki vücut çalımı, topu çekişi çok soğukkanlıydı.

    mbaye diagne: son maçlarda topu ileride tutması ve takımın ileride çoğalmasına yardımcı olması ile göze çarpmıştı. yükselen formu olduğu için açıkçası ben bu maçta ilk 11 başlar beklentisindeydim. geç girmiş olsa da imzasını attı yine rize'de.

    (bkz: rize ağlama)
  • 585
    39 yıllık profosyonel galatasaray’lıyım. penaltı anında bile kaçacağını hissettim ve maçın son dakikasında son saniyesinde döneceğine inancım tamdı. maçın ikinci yarısı başlamadan (bkz: #3259843) ya dönecek ya dönecek diye yazdım. maçtan önce 39 yaşındaydım maç bittiğinde 49 oldum. içimde ki inanç dönecek diyor oynanan oyun dönmeyecek diyor o ikilemde 10 yaş yaşlandım saçım sakalım beyazladı. rize o kadar zaman geçirdi ki 8 dakikadan çok daha fazladır. üşenmesem maçı geri sarıp yattıkları dakikaları hesaplayasım var. şimdi gidip istedikleri yerde yatabilirler.
  • 633
    kötü oynamadığımızı düşündüğüm müsabaka.

    eğer bu maç normal şartlarda, daha doğrusu normal hakemlerle oynansaydı ilk 20 dakikada bitecekti. ya da bizim üzerimizde sarı lacivert çubuklu forma olsaydı, maç ilk 45 dakikada 3 ya da 4 olacak ve biz adamlar sonuçta atıyor abi diyecektik.
    bu kadar önemli mi hakem kararları? evet bu kadar önemli.

    maça baskılı başlamışsın ve golü bulmuşsun. artık rakibin açılacak ve zaten kötü olan savunması daha da kötü olacak. berkan ile net bir şut imkanı bulmuşsun bu dakikalarda. sonra rizespor oyuncusunun ceza sahasında topu eliyle tuttuğunu görüyorsunuz. çarpma değil, eliyle önüne aldığını görüyorsunuz ve hakem var'a bile bakmıyor. hemen sonra hava topu mücadelesinde alpaslan'un dirseği rakibine geliyor, direkt sarı kart oluyor, tamam normal diyorsunuz fakat 1 dakika sonra dabo'nun dirseği babel'e geldiğinde faul bile verilmiyor. hemen sonra cicaldau'nun aynı pozisyonda hem bileğine hem de ayağına sert bir darbe oluyor. top ile alakasız bir pozisyonda. oyuncu acı çektiği için sekiyor ve normalde onun kullandığı bölge olmasına rağmen, acıdan serbest vuruşu kullanamıyor. e ona da tamam. hemen sonra göstere göstere berkan'ı çektikleri pozisyonda hakem yine var'a bile bakmaya tenezzül etmeden golü veriyor. oyuncular artık acı çekmekten ve ön sezgisel korkudan mücadelelerinde düşme oluyor. çünkü sahada koruması gereken kişi alenen düşmanlık yapıyor. bu tarz durumlar çok önemlidir ve özellikle genç takımları daha fazla etkiler. bizde haliyle oyundan düşüp bir gol daha yiyoruz. yani hakem adil olsa ilk yarıda maç büyük ihtimal bitecekti.

    bunlara rağmen 2. yarıya sakinlikle başlıyoruz ve normalde maçı 5-2'ye getirecek pozisyonlar buluyoruz. mostafa mohammed ve halil kale sahasından bom boş pozisyonda kaleyi bulamıyor. bu pozisyonların hepsi de ilk yarıdaki olayları unuturcasına, karambol ya da uzun topla değil, güzel hazırlanmış pozisyonlarla geliyor. tabii bunları atamayınca da zeminin ağırlaşması ve oyuncu hatalarıyla rakibe maçı kazanma şansı veriyoruz fakat bütün bunlara rağmen karakter gösterip 100. dakika da, 10 kişi kalmamıza rağmen golü atıyoruz. üstelik 2 gün önce velodrome'de çok ciddi bir maçtan çıkmışken.

    ayrıca maç sonunda 3,2xg gibi penaltısız alınabilecek yüksek gol beklentisi oluşturmuşuz.

    iyi mi oynadık? hayır. ama öyle karalar bağlanacak, bu takım çok kötü, bu takımdan olmaz denilecek kadar da kötü oynamadık. hatta bu şartlara göre iyi bir karakter gösterdik. takım bir kaç kişi hariç kötü de koşmadı, kötü mücadele etmedi.

    e hani biz, yenilsek bile koşan takım görmek istiyorduk. şimdi hem kazandığımız hem de takım olarak ağır zeminde büyük mücadele gösterdiğimiz bir maçtan sonra baya baya eleştiriliyoruz.

    bazılarının amacı çok net üzüm yemek değil. kişiler bazı insanları sevmeyebilir ve bunun yüzünden başarısız olmasını isteyebilir fakat bunu sanki takımın iyiliği için düşünüyormuş gibi yapması yanlıştır.
  • 96
    fazlasıyla önem verilmesi elzem olan müsabaka.

    rize'yi onu bunu bırakın, her şeyi bir kenara atın. milli maç arası öncesi oynanacak bu karşılaşma. 7 maçta 11 puan toplamışsın, 11. sıradasın ve 10 gol atıp 10 gol yemişsin.

    rakibin ligin dibine demirlemiş, sadece 1 puanı var 4 gol atıp 16 gol yemiş.

    geçtiğimiz yıl 2 gol farkı ile şampiyonluk kaçırmışsın.

    bu ortamda bu rakibe bulduğun kadar atacaksın. efsanevi 9-1'lik balçova yaşamspor maçı gibi bir maç olmalı. hem takımın özgüveni yerine gelecek, hem oyuncular üzerlerindeki baskıyı atacak, hem teknik heyet milli araya kafası rahat gidecek.

    diğer ihtimali düşünün, rakip kazansa? 8 maçta 11 puanda kalacaksın, averajın eksiye gidecek, oyuncular - teknik heyet ne halde olacak milli arada?

    şimdi bunun üzerine bir de rakibin rize olduğunu düşünün. galatasaray ile boy ölçüşmeye cürmü yetmeyecek olmasına rağmen arkasına aldığı türlü türlü destekle kendini bir halt zanneden, bir futbolcunun kariyerine - ekmeğine kast eden bomboş bir camia.

    lafa geldi mi marsilya maçındaki olaylar için "hak edene hak ettiği gibi davranırız" diyoruz madem, bu maçta da hak edene hak ettiği gibi davranacağız! lamı cimi yok bu işin!

    yeterli önemi vermezsek eğer atarlar 1 tane hem yukardaki takım içi etmenler ile uğraşırız, hem de bunlara o aldıkları desteğin gücü ile fazla fazla saçma salak konuşma imkanı veririz! benim galatasaray'ımın bunu vermeye imkanı yok!

    herkes haddini bilecek, bilmeyene bildireceğiz!
  • 16
    teknik heyet ve takım bu sene kötü sonuç alabilir ve ben bunu sineye çekebilirim.

    ama çaykur rizespor adlı futbol takımı görünümlü galatasaray düşmanlığının tam karşılığı olan "şey" ile oynayacağımız maçlar hariç.

    bu takıma puan kaybını geçtim kafalarına vura vura kazanmak dışında herhangi bir sonuca "kapalı" olduğumu şimdiden yazayım. hakem, federasyon, saha şartları, uzaydan gelecek bir meteor parçası umurumda olmayacak. bu "şeyleri" ezip geçmek dışında sonuç kabul etmiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın