• 402
    biz hariç herkesin işine yarayan bir sonuçla bitti.

    ikinci yarıya neden oyuncular bitse de gitsek gibi başladı anlam veremedim. sonra hemen gol de geldi zaten geriye düştük.

    her şeyi geçtim beni bu maçta en çok üzen şey 1-1 beraberliği yakaladığımızda oyuncularımızın yüz hali. sanki hazırlık maçında gol atmış gibilerdi.

    oyuncularımız ligi kafalarında bitirmiş maalesef. yüz ifadelerinden anladığım bu. maç 1-1 olmuş bir hareketlilik olması lazım 2'yi istememiz gerek ama pek de öyle 2. golü ister gibi değildik.

    bu maçta da yine 2 sakat verdik. lemina ve linnes. umalım da ciddi olmasın sakatlıkları. umarım önlem amaçlı çıkmışlardır.

    oyuna giren emin ise bence oynadığı sürece iyiydi. o yaş için ülkemiz standartlarında acemilik beklenir ama bu acemilik yok gibiydi. bundan sonraki maçlarda emin'e stoperde ısrar etmeye başlamamız lazım.

    bu maça çıkmadan önce kanatlarını kırdıkları uçan bir kuş türüydük. bize bu maçta uçun dediler; uçamadık. çünkü nasıl uçalım?

    geçmiş olsun. sıralamada arkamız rahat olsa ve önümüzde 3.lük hedefi olmasa şimdiden önümüzdeki sezona hazırlanalım diyeceğim ama 2 puan dibimizde beşiktaş var. önümüzde ise 1 puan önde sivasspor. ligi en kötü 3. bitirmeliyiz ki trabzonspor'un cezası sayesinde şampiyonlar ligi elemelerine katılabilelim en azından.

    edit: bunca eksikliğimize rağmen taktik ve yetenekle iyi bir futbol oynadık ama oyuncuların içerisinde kazanma hırsı olmayınca bundan fazlası olamadı. o bilindik fatih terim takımı oyuncularının hırslı halini göremedim. biraz daha hırslı ve motive olsaydık galip de gelebilirdik.
  • 403
    gerçek bir santrforumuz olsaydı 2-3 farklı kazanabileceğimiz bir maç olacaktı. santrforsuz, orta sahadan devşirme stoper ve takımın neredeyse yarısı olan as kalecin olmadan çıktığımız maçta bile rakibimizden oyun olarak fersah fersah üstün oynadık. onyekuru 85. dakikada o topu mert'in kafasına nişanlamasa da maçı alıp dönmüştük.

    ne diyelim? sağlık olsun. bu sezona nasip değilmiş. bundan sonra üçüncülük koltuğu için mücadele vereceğiz büyük ihtimalle. en azından uefa avrupa liginde dandik liglerin takımlarıyla ön eleme oynamamak için...
  • 404
    (bkz: 28 haziran 2020 istanbul başakşehir galatasaray maçı)

    o kadar eksiğe rağmen gerçekten güzel bir oyun ortaya koyduk, gerekli mücadeleyi gösterdik. başakşehir maçı özelinde bu kadroyla daha fazlası olmazdı...emin bayram içinde güzel bir başlangıç oldu, umarım devamı gelir.

    sezonun ilk yarısındaki kötü futbol ve sonuçlar bugün havlu atmamıza vesile oldu, sezonun ilk yarısı biraz daha iyi olsaydık bugünlerde yaşadığımız kayıplar bizi yarıştan kopartamazdı.

    sağlık olsun, bu sezon olmadı fakat en azından ikincilik için çaba harcamalıyız.
  • 408
    evet beraber bitti ve çok az da olsa şampiyonluk adına mücadelenin sonuna geldiğimizi itiraf etmemiz gereken zamandayız. fakat ezilecek, sinecek, çok kötü oynayacak denen takımımız güzel bir mücadele örneği ortaya koymuştur. futbol şansı denen melet var; işte o olmadığı zaman böylesine eksik bir kadro ile o mutlu edici skora genel anlamda ulaşmak çok güç oluyor.

    seri, donk, emin bayram, linnes gibi bu maçta başat iyi mücadele gösteren futbolcularımız oldu. belhanda gereksizdi, sarrachi yine dağınık oynadı ve asist yapsa da daha fazlasını veremedi. emre akbaba ve henry onyekuru forvetsiz takımda bu kadar oynayabilirlerdi. henry'nin hem eksik olduğu hem de futbol şansı olmadığı dakikaları yaşadık. ömer bayram özverili ama çok savruk, ağırdı. feghouli beklediğimiz modunu açamadı. kalecimiz okan kocuk muslera yokluğunda olması gerektiği gibi oynadı ve zaten kendisini yoracak iki-üç pozisyon harici gerilmedi.

    evet, lemina'yı seviyoruz ama kendisinin sakatlık sorununa güvenmiyoruz. belhanda' ya sövmüyorum ama artık bu armayı taşıyacak kadar özverili değil. seri imkanlar zorlanıp tekrar kiralanması gereken yegane kiralık oyuncularımızdan biri. mücadelesi gerçekten tebrik edilesi.

    şampiyonluğu artık umacak noktada değiliz fakat ilk üçte mutlaka olmamız lazım. her şeye rağmen seviyorum seni galatasaray ve bugün de gösterdin ki yensen de yenilsen de; berabere de kalsan, kaçıncı olursan ol sen hayatımın sarı kırmızı anlamı, derin renklerisin.

    hakemin, futbolcuların gerginlik anlamında çok konuşulmaması gereken, şansız bir maç akşamımızı uğurluyoruz. her şeyin hayırlısı.

    mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler
  • 409
    pandemi sonrası en iyi topumuzu oynadık. hoca maça iyi çalışmış ama eldeki malzeme bu kadar işte. daha fazlası için çok çok ekstra şeyler gerek. bu sene şampiyonluk alametlerinden hiçbirini göremedik. tam tersine son dakikalarda çok puanlar verdik. şampiyonluk şansımız artık sadece matematiksel olarak devam ediyor. oynanan oyuna seviniyorum ama skora üzüldüm. en azından adem büyük olsaydı bu maçı alabilirdik. sağlık olsun.
  • 411
    biraz daha canlı olmalıydık. tempo yapmadık doğru düzgün. seri gibi her an maçın içinde olmalıydı ömer, linnes, saracchi, belhanda, henry ve linnes. emre de daha fazla geri gelip feg ve henry'i çift forvete döndürmeliydi. yine de güzel gayret ettiler. golü yiyince sinmediler.

    bir de paslaşarak korner kullanmanın bir işe yaradığını en son sneijder olcan'a kadıköyde gol attırdığı zaman görmüştük. ondan önceki doğru organizasyonu da arda ile lincoln falan yapmıştır muhtemelen. :(

    bu sefer de böyle olsun.
  • 412
    falcao, andone, adem'den bir tanesi sahada olsaydı maçı kazanan biz olurduk. demek ki galatasaray'ın sezona 4 forvetle başlaması gerekiyor.

    4 stoper 4 forvet takım planlamasının en önemli adımıdır. kaldı ki biz sezona 3 kulvarda başladık zaten.

    luyindama+marcao+donk=3

    ahmet ve emin bayram 4.stoper planı olmamalıydı. donk ise zaten sezon başı orta saha rotasyonunda konuşuluyordu.

    falcao+andone+adem=3

    bu kadar aksiliği kimse tahmin edemez ama işte buralarda umut bulut gibi, hakan balta gibi adamları arıyorsun.

    artık olan oldu. 2020-2021 için planlamalara başlamamız gerekiyor.

    oynanan oyundan mutluyum ama yaşananları düşününce çok derin bir hüzün kaplıyor içimi.

    pandemi öncesi hayvan gibi oynayan takım yoluna hiçbir şey olmadan devam etseydi bugün muhtemelen liderdik.

    hayırlısı olsun ne diyelim, yazık oldu.

    dilerim bundan sonra sezonların ilk devrelerini çöpe atmamayı öğrenmisizdir.

    her zaman 7/7, 6/6, 5/5 yapamıyorsun, yaptırmıyorlar...
  • 413
    bir aksilik olmazsa 2020- 2021 sezonunda ne oynayacağımızın fragmanını sunan maç.

    bunu geçen hafta oynadımız 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı'ndan sonra söyleyecektim ama bugün iyice emin oldum. gelecek yıl bizleri geriden pas yaparak çıkan, kanat oyuncularını daha efektif kullananan, bilinçli oynayan, kaybedilen topa anında baskı yapan, her topun kıymetini bilen, sahaya iyi yayılan bir galatasaray bekliyor inşallah. bu kadar eksiğe ve dar zamana rağmen son iki maçta bu ışığı almak çok önemli. sanırım fatih hoca da hiç olmazsa gelecek yılın şablonunu oluşturma gayesinde. zeki olmak, zamanın kıymetini bilmek bunu gerektirir. kalan 5 haftayı bir nevi yaz kampı gibi değerlendirecektir.

    bu şablonunun başka bir versiyonunu sezonun ikinci devresinin ilk iki veya üçüncü maçından sonra oynamaya çalışmıştık. ancak son iki haftadaki maçların belli bölümleri bence o maçların bile üzerinde. hatta bu maçın neredeyse tamamı güzel bir cv oldu. eksiklerimizin çokluğu nedeniyle yapmaya çalıştıklarımız belli olmuyor ve sonuca yansımıyor ama daha bilinçli hareket ediyoruz.

    bu maçtan istediğimizi alamadık ve çok üzüldüm ama gelecek yıl için umudum çok fazla.
  • 415
    bazı maçlarda kazanamasanız da canınız sağolsun diyebilmeli taraftar. hatasıyla, mücadelesi ile öyle bir maçtı. bu sene herkesi eleştirmeden evvel kendimize bakmamız gerektiğini gösteren bir maçtı. belki artık gençlere daha fazla güveniriz de hem böylelikle yedek stoperimizi ve en azından 3.sağ bekimizin akademiden çıkarırız. daha fazla önde baskı yapan oyuna, genlerimize döneriz. transferde milyon avroları saçıp aldığımız sakatlanacak yıldızlar yerine daha fazla başarıya aç, potansiyel, güçlü ve hızlı isimleri buluruz.
  • 416
    skor olarak istediğimizi alamadığımız ama şahsen beklentimin çok ötesinde güzel bir futbol oynadığımız maç. böyle oynadıktan sonra şahsen skora çok fazla takılmıyorum. ligi ilk 3 sırada bitirdiğimiz takdirde, yaşadığımız ultra şanssız hadiseleri göz önüne alırsak, hayal kırıklığı olarak görmeyeceğim.

    her sene şampiyon olamayız, hele bu şartlarda çok çok zor. pozitif tarafından bakmaya çalışalım. sezonun geri kalanı hem prestijimiz için hem de yeni sezon planlaması için güzel bir fırsat sunuyor. pas oyununu müthiş oynuyoruz. üst sınıf bir regista yakaladık, ne yapıp edip seneye seri’yi takımda tutmalıyız. arkasına atalay’ı hazırlamamız gerek seneye.emin’i yavaş yavaş ısıtıp bir dahaki sezona en azından rotasyona hazır hale getirmeliyiz. soso belhanda teklif varsa gitmeli. oynadıkları maçlarda takımı bir üst sınıfa çıkarıyorlar ama istikrar maalesef yok. çok zor ama falcao’yu mutlaka elimizden çıkarmalıyız. senede 10 15 maç oynatıp saçma sapan paralar verme lüksümüz yok. defans orta alan bağlantımız bu şekilde işlerse ve kanatlarda hızlı sprinter oyuncu rotasyonunu sağlarsak diagne oynasın bir 30 gol daha atar.

    özetle skor olarak üzen ama geleceğe dair güzel hayaller kurduran bir maç oldu. ligin en organize ve sıkı takımına karşı gayet güzel bir futbol oynadık. bir laf da yönetime; miadınız dolalı çok oldu artık uzatmaları oynuyorsunuz. hepimizin desteğini alarak iyi niyetle başladığınız bu maceranın sonuna geldiniz. özellikle abdürrahim albayrak için söylüyorum güzel anılarımızı da unutturmadan, uzatmadan seçim kararı alıp sezon öncesi bayrağı devretmeniz herkes açısından çok daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.
  • 417
    ligimizin uzay teknik direktörü okan buruk'un, ligimizin uzay takimi denen basaksehirini; eksiklerle dolu-ki birisi de takimin yarisi olan muslera- kadromuzla kendi sahasina yasladığımız maçtır. mac boyu baskı altında ezilen türk ligi takımlarına yaptıkları baskıyı gerçek maestro seri ile dağıttık resmen. böyle olunca da genlerindeki, geride bekleyen istanbul bşb takımı na döndüler.
    takımımla gurur duyduğum bir başka mac oldu. nasil kotu oyunla kazanırken eleştirimizi yapıyorsak, böyle iyi oyunu da sonuç ne olursa olsun takdir etmeliyiz.
    ve bir de emin bayram. sira sende cocuk. guzel baslangic yaptın. defanstan pasla çıkma şeklin beni çok etkiledi. insallah devamini getirirsin. bu takımın değişmez stoperi, bayrak adamı olursun.
  • 418
    başakşehir büyük maçlarda tercih ettiği oyun yapısı itibariyle yanıltıcı maçlara sebep olabiliyor. unutulmasın ki bu sezon fenerbahçe bir başakşehir maçı sonrası iyi futbolu nedeniyle açık ara şampiyon ilan edilmişti, sonrası ise malum.

    bu maçta topu bize bırakan rakip nedeniyle “pas oyunu”muz göze hoş göründü, ancak biz aynı pas oyununu sene başında da oynuyorduk ve herkes pas oyununa sövüyordu. ne oldu bir anda herkes pas oyunu fetişisti oldu anlamadım. hani bize pırpır kanatlar lazımdı, iç bayıltan sonuç vermeyen pas oyunu yerine geçiş oyunu oynayabilecek kanatlar lazımdı hani.. yahu bunlar sezonun ilk devresinin muhabbetleri, böyle balık hafızalara bayılıyorum.
  • 421
    bu maçı önceki iki haftadaki hakemlerden biri yönetseydi olacakları söyleyeyim:

    +saracchi ilk fırsatta ikinci sarıdan atılırdı
    +visca iki sarı kart görmezdi, hatta morozyuk örneğine bakarsak hiç sarı kart görmezdi*
    +attığımız gol "seri mahmut tekdemir'den topu çalarken faul yapıyor" denerek iptal edilirdi
    +crivelli'nin hava toplarında yaptığı fauller verilmez, bu sayede başakşehir'in atak sürekliliği sağlanırdı
    +eli kolu bağlanan galatasaray en az iki farklı şekilde mağlup olur, bazı taraftarlar da "önce top oynayacaksın ondan sonra hakemi eleştireceksin, hakem konuşmanın anlamı yok" derdi

    iyi oynama dediğiniz şey, yalnız hakemin müsaade ettiği ölçüde gerçekleşebilir. hakem rakibin taban giren oyuncularına faul vermiyorsa, senin en ufak müdahalene faul çalıyorsa, senin oyuncularının sakatlanmasına göz yumuyorsa iyi oynayamazsın. insan psikolojisi diye bir şey var, barcelona bile olsan sürekli aleyhine karar veren bir hakemi yenemezsin.

    iki hafta boyunca bizi doğrayarak dördüncülüğe ittiler. bu sezon şampiyon olamayız ama yukarı tırmanabildiğimiz kadar tırmanmak zorundayız. inşallah ligi şampiyonlar ligi ön elemesi oynayacak bir pozisyonda bitiririz.
  • 423
    olmadı...
    üç puan gelmedi...
    fark kapanmadı...
    ama üzüldük mü?
    üzüldük...
    ortaya konan mücadelenin galibiyetle sonuçlanmamasına üzüldük...
    lakin, ümidimiz bitti mi?
    ne alaka?
    en karanlık anlarda bile bir ışık olabileceğini bize bu hayatta galatasaray öğretmedi mi?
    "galatasaray varsa, ümit vardır"ı biz kimden öğrendik?
    "sekiz de kapanır, 18 de kapanır" demedik mi büyük bir inançla?
    daha da mühimi, bu takımın başında fatih terim varsa, "biz bitti demeden" bitirmek ayıp değil mi hocaya?
    o yüzden, "organize ve profesyonelce başlayıp" "zorlu" devam eden bu tuhaf sezonda "adalet arayarak" son beş haftaya "inançla" gireceğiz...
    tüm "rasyonellere" inat, tüm romantikliğimizle "inadına galatasaray"

    pandemi sürecinde fatih terim ve yöneticilerin hastalıklarıyla sarsılmış galatasaray'a bir darbe de başkan mustafa cengiz'in ani gelişen rahatsızlığı vurmuştu. üç aylık lig" molasında" rakipler sakatlarını iyileştirirken, galatasaray marcao'yu yitirerek lige başlamış, "sert" rize deplasmanında da muslera, andone, adem, donk'u kaybetmişti. felaketler bitmezmiş gibi, ertesi hafta falcao, ahmet çalık ve mariano da eksikler listesine yazılmıştı. sakatlıklar ve hastalıklar bir yana, yaşar kemal uğurlu ve alper ulusoy gibi "hakemler?!" "görevlerini?!" hatasız yaparak takımın gelecek umutlarını da çalmıştı... bitti mi? tüm bunlar yetmemiş gibi ligin gidişatını etkileyecek maça ali palabıyık gibi geçmişi galatasaray maçlarında "sıkıntılı" bir hakem atanmıştı...
    galatasaray'a son darbeyi vurmaya ne kadar meraklı vardı...
    ama rakip sadece dışarıda da değildi...
    içeride de sıkıntı vardı.. hem de en büyüğünden...
    kaç haftadır galatasaray "doğranırken" ortadan görünmeyenler, başakşehir fatih terim stadında kameraların önündeydi...
    galatasaray başkanvekili abdurrahim albayrak,i galatasaray üyeliğinden istifa eden, rakip takım başkanı önünde ceket ilikleyip, iki büklüm olurken, milyonlarca galatasaray taraftarı sosyal medyada tevfik fikret'in düsturunu hatırlatıyordu kendisine:

    "kimseden bir fayda ummam ben, dilenmem kol kanat. kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim. bir eğik baş bir boyunduruktan ağırdır boynuma; fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir galatasaraylıyım"

    fakat... bereket ki, şükür ki fatih terim vardı. "herkesin ihtimallerinde galatasaray düşük oranda yüzde alıyor, bu doğal. bir hayli gerideyiz ancak boş vermek, vazgeçmek, hiç affetmeyeceğimiz bir şey. bugün çok iyi bir oyun oynamalıyız ki karşı oyunları bozabilelim."

    hocanın dediği gibi de bir oyun sergiledi galatasaray, boş vermeden, vaz geçmeden mücadele etti. ilk beş - on dakikalık oyuna alışma dakikaları dışında rakibi iyi analiz etmiş ve seri'nin liderliğinde tamamen ipleri elinde tutan bir galatasaray vardı. savunmada ayağına hakim ve soğukkanlı donk ve lemina gibi iki stoperle maça başlayan sarı-kırmızılılar, fatih terim'in de maç içinde bolca ikaz etmesiyle "amaçsız" uzun paslar yerine "ayağa garanti toplarla" kolayca ev sahibi forvetlerin baskısını kırıp, orta sahayı çabuk geçip, oyunu başakşehir yarı sahasına yığımaktaydı. ama futbolun en etkili elemanı olan golcü sıkıntısı o anlarda baş gösteriyordu tüm acımasızlığı ile. ömer'den sarrachi'ye, feghouli'den onyekuru'ya tutun yapılan bir sürü ortaya dokunacak o "ayak" yoktu. falcao ya da andone'yi geçtim, adem olsa kariyerinin gol rekorunu kırardı... ama yoktu bir golcü... hal böyle olunca, uzaktan şutlarla mert'in kalesi yoklandı, özellikle ömer çok denedi, onyekuru pas vermesi gereken yerde şut attı, belhanda'dan plase yapması beklenirken, pas attı, feghouli'nin vuruşu rakipe çarpıp emre akbaba'ya az kalsın asist oluyordu da mert "fena halde" günündeydi. ev sahibi gelmedi mi okan'ın kalesine? onlar da kendilerince pozisyon buldular da, okan, donk ve lemina oldukça dikkatliydi.

    ikinci yarı robinho'nun yerine demba ba'yı oyuna alıp, galatasaray'ın dengesini bozmayı düşünen okan buruk, bu tercihinde haklı çıktı ki siyahi forvetin savunmanın ritmini karıştırdığı bir kaç pozisyondan sonra irfancan'ın ortasında sarrachi aleksic'i kaçırınca, okan topu filelerden çıkarmak zorunda kalıyordu... stoper eksikliğinin zirve yaptığı bu haftalarda kendisine emin bayram'ı soranlara "uygun zaman gelecek" diyordu ya fatih terim, işte o an lemina'nın sakatlanması sonrası gerçekleşiyordu. geçen hafta gaziantep fk maçında galip durumdayken, taylan'a görev vermişti, zira emin'in yapacağı bir hata ve kaybedilecek puanlar "çocuğu" bitirebilirdi. oysa başakşehir maçında takım zaten mağluptu ve emin hata yapsa da puanlar gitmez, sadece skor değişirdi. kötü senaryoyu bir kenara bırakıp, gerçeğe döndüğümüzde, genç emin demba ba, crivelli gibi "boylu poslu" forvetlere kafa topu vermedi, yerden çalım yemedi. sadece savunma yapmadı, oyun kuran paslarla da beğeni topladı "taze" savunmacı. 40 dakikalık oyunla kimseyi göklere çıkarıp, yerin dibine sokulmayacağını biliyoruz da, fatih terim'in kanatları altında "uygun zamanlarda" forma giye giye bir genç yetenek daha türk futboluna kazandırılacaktır, bundan da adımız gibi "emin"iz...

    geriye düşen galatasaray, yine yılmadı, pes etmedi ve maçın en hareketli oyuncularından emre akbaba'nın sarrachi'nin pasında bir forvet kurnazlığı ile kaleciden önce topa dokunmasıyla beraberliği yakaladı. eşitlik başakşehir'in işine geliyordu, galibiyet galatasaray'a lazımdı. sarı-kırmızılılar bastırdıkça, ev sahibi sertleşti, gerildi, kartlar çıktı, visca türkiye liginde ilk kırmızı kartını görmüş oldu. ve kronometreler 83.43ü gösterirken, emre akbaba'nın pasında ceza sahasında savunmanın arkasında topla buluşan onyekuru belki de "şampiyonluğu" etkileyecek bir gol kaçırıyordu, ya da mert takımına şampiyonluğu getiriyordu... ligin kırılma anlarında en tepeye yazılacak an...

    peki, son darbeyi vurması beklenen ali palabıyık nasıldı? maç sonu istatistiklere bakıldığında rakibe 1 kırmızı, 5 sarı verip, bir kaç oyuncusunun haftaya cezalı duruma düşmesinden dolayı, galatasaray yanlısı bir maç yönettiği zannedilebilir ama kritik anlarda kritik dokunuşlarla yine maçın kaderini değiştiren adam oldu karşılaşmanın hakemi. öncelikle daha üçüncü dakika irfan can'ın donk'a attığı dirseği hakem ve var nasıl kaçırdı, ya da kaçırdı mı? ilk devre visca'nın, mahmut'un, sarrachi'nin ayaklara basmasına "pozisyon gereği" diye göz yumuldu da, ikinci devre belhanda'nın demba ba tarafından itilip kakılmasına yine sessiz kaldı ali palabıyık ve var hakemi atilla karaoğlan... peki mahmut'a gösterdiği alakasız sarı kart? galatasaray'lıların gazını almak için miydi?

    başa dönersek, kazanılması gereken maçtan beraberlikle ayrıldık ve geriye kalan 5 haftaya yine de umutla bakıyoruz, çünkü bize umut etmeyi galatasaray öğretti...

    kaynak ve fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...r1-1galatasaray.html
  • 424
    tam galatasaray olarak neden galatasaray olduğumuzu gösterme maçıydı, eminim fatih hoca da takımı bu motivasyon ile maça hazırlamıştır. nitekim o kadar eksiğe, sakata ve cezalıya rağmen başakşehir'e karşı üstün futbol oynayarak galibiyeti kaçıran taraf olduk.

    maç genelinde pas oyununu çok iyi oynayıp bilinçli ve olgun hücumlar gerçekleştirmemize ve pozisyonlar da yakalamamıza rağmen maalesef 1-1'i yakaladıktan sonra çok net diyebileceğimiz pozisyonumuz yoktu. bir tek emre akbaba'nın adam eksiltip onyekuru'ya attığı ara topla onu kaleciyle karşı karşıya bıraktığı pozisyon geliyor aklıma. onda da henry topun dibine daha yumuşak ve klas girebilseydi mert'in üzerinden golü bulabilirdik.

    başakşehir'in visca kırmızı kart gördükten sonra 10 kişi olarak oynadığı uzuun 10 dakikada ise oyunu tutmayı başardılar. ne yapıp edip 1 gol daha bulabilseydik çok önemli bir galibiyet alacaktık fakat güzel oyuna ve bol pozisyona rağmen olmadı. emin'i kazandık fakat lemina'yı sakatlığından ötürü kaybettik.

    ligin geri kalan haftalarında ise asla havlu atmamalı, bu sezonu bitmiş olarak düşünmemeliyiz. önümüzdeki alınacak 15 puan var ve şampiyonlar ligi şansımızı sonuna kadar sürdürmeliyiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın