157
başın göğe ermiştir; taraftarın göz bebeği galatasaray'ın muhtemel geleceği, sinan gümüş'ü oynatmadın. en az 10.000 kişi sayende maça gelmedi, egonu tatmin ettin, ileride kendin bile inanmayacaksın, galatasaray hocası olduğun hatırlatılınca torunlarına anlatacaksın. koskoca sneijder'i, podolski'yi oyundan çıkardım diyeceksin. sinan'ı 10 dakika kala kanije kalesi savunmasına geçtiğinde oyuna sokacaksın ki, çocuk pozisyona giremesin, gol mol atamasın. sen de şans verdim gördünüz çakallığına oynayacaksın. zift medyasındaki galatasaray maymunlarını kullanıp 3 puanı umut'la aldığına tabelacı galatasaraylıları inandıracaksın.
artık hocalığını, insanlığını tartışmayacağım. elinden geleni ardına koyma. ligin en kötü takımına karşı, bırak umut bulut'u, malzemeci veli'yi bile oynatsan gol atardı. sinan atmasın sebebi nedir mutlaka çıkaracağız, vazgeçemediğiniz umut boş kaleye atsın, koluna serum bağlatıp, ömrüne ömür kattığını sanadur. siz umut'un dostu umudun düşmanısınız.
6. hafta kalamozasına 3 puanı yazdık, inanın çocuklar ligin sonuna doğru bu 3 puan, - 8 puan olarak burnumuzdan gelecek. yol yakın diye saldırıyorum, derenin tam ortasına gelmedik henüz, atı değiştirebiliriz.
küçük takım hocalarının, amentüsü, mottosudur. ''galip takım değiştirilmez'', halüsilasyon gördü trabzon maçını kazandım sandı, aynı orta sahayı ligin en kötü takımına karşı sahaya çıkardı. istakoz'un planları aritmetiğe göre tutmuş sayıldı. aynı takımı bir felakete kadar oynatır. vikipedya zabitleri, umut'un boş kaleye kaçırdığı golleri, düştüğü ofsaytları, burak'ı aratmayan faüllerini yazmaz, boş kaleye vurduğu dandik şutun gol olduğunu yazar. bir de bu şebekler çıktı, koşu mesafesi tutucular. o şebeklere göre bilal bey iyi koşmuş. bir tane akıllı hoca ne zaman çıkacak çok merak ediyorum, al orta sahaya 2 tane zenci 10.000 metreci, her maç banko oynat, dünyanın en çok koşan takımı ol, nasıl olsa avrupa şampiyonluğuna oynamıyorsun, bari namın böyle yürüsün.
büyük takımda aptal futbolcu koşar, akıllısı kaytarır, fazla koşmamak için topu koşturur, kaptırmaz. fazla koşmak, kendisinden daha kaliteli takıma karşı oynayan takımın, dezavantajı minimize etmek için başvuracağı yoldur.
önemli olan 3 puandır diyen, beni okumasın. maçın sonucunda kupa yoksa başınıza çalınsın kötü oyunla alınan 3 puanınız. işte tam bu yüzden, kombinesi olanlar bile maça gitmiyor. bilal'le umut'un, podolskiyle sneijderin takımında ilk 11 oynaması bizim asla büyük futbol oynamayacağımızın somut belgesidir. nitekim attığımız ilk golü hatırlayın, umut bulut vasat bir santraforun yapması gerekeni yapıp kaleye doğru gitse, gol olmayacak, kötü futbolcu olduğundan geri döndü, iyi ki de dönmüş, kendisinden sonra 8 futbolcu daha topa dokundu, ve klas bir büyük takım golü izledik. eğri gemi doğru sefer yaptı.
soruyorlar bana abi kim iyi oynadı diye. bana sorma, hamza kimi çıkarmışsa bilin ki o iyi oynamıştır. adam galatasaray'a kötü futbol oynatmak üzere programlanmış robot gibi. ne var ki dna müsait değil, direniyor, pusudan her seferinde kurtuluyor. her şeyi yaptılar da büyük galatasaray taraftarına beyin ameliyatı yapamadılar. taraftarın ortalama aklı, gelmiş geçmiş bütün galatasaray hocalarından daha iyi bilir bu işi. taraftar 1 kişi olsa ebediyen galatasaray hocası olarak kalır. hele ki mevcut hocayla mukayese bile etmem.
bir maçın iyi maç olup olmadığını daha kolay anlamak için metod var. maçı tekrar izleyebilir misin? eğer izleyebiliyorsan o maç iyi maçtır. var mı içinizde galatasaray'ın her hangi bir maçını yeniden izleyebilecek çıkar mı?
sinan gümüş'e artık bir şey yapamam, futbol dışı bir cezası olduğu kesin, benden bu kadar. tek başıma başlattığım savaşta ne mutlu ki taraftarı da yanıma almayı başardım, kadroya aldırdım, yalandan da olsa oynatıyorlar. çocuğu aklı hür, vicdanı hür büyük taraftara emanet ediyorum. bundan sonra adamım cipsi rodrigo. ben artık orta sahada gitar konçertosu dinlemek üzere kendimi rehabilite ettim. takımdan iyi futbol beklemiyorum.
biz eskiden galatasaray forması seyretmek için tribünleri yıkardık. içinde kim var bakmazdık. mübarek formayı başka yerde görmemizin imkanı yoktu. şimdi öyle mi, herkesin sırtında aynı forma var, maça gidenler içindekini de merak ediyor. sabri'nin, olcan'ın, umut'un formasını seyretmek için maça niye gitsinler.
yekta'dan, eray'dan, aydın'dan, sabri'den takımı kurtaran büyük galatasaray taraftarının, mevcut çöplerden, olcan'dan, umut'tan da kurtaracağına şüphem yoktur. beklentim ise kravatlı eşkiyaların gemlerini ellerine geçirmeleri, bir daha asla çöp futbolcu aldırmamaları, enerjilerini onları kovmak için harcamamalarıdır.
umarım o günleri görmeye ömrüm vefa eder.