2
17 mayıs, çılgınca sevincin yaşandığı bir geceydi. nasip olursa şampiyonlar ligi'ni bile kazansak öylesine bir şaşkınlık ve coşku bir arada olur mu bilmiyorum. ama 25 ağustos için büyük bir kulüp olduğumuzun farkına varıldığı gün diyebilirim. yapabileceğimizi öğrenmiştik bir kere. tek soru işareti, dünyadaki en sansasyonel transferlerden biri olan luis figo takviyesiyle real madrid'in çıtayı biraz daha yukarı taşımasıydı.
ancak maçın başlangıcıyla beraber oyuncularımız heyecan yapmak yerine bu seviyede mücadele edebilecek kapasiteye sahip olduklarını duruşlarıyla, vücut dilleriyle gösterdiler. nitekim maçta da öne geçtik, hagi'nin carlos ile yaptığı makarayı izlerken keyiflendik, yok yere aleyhimize çalınan bir penaltı ile beraberliğin ardından uzatmalarda maçı kazanmayı bildik.
maçın kazanılmasıyla yaşadığım duygu, çılgınca bir sevinçten ziyade gururdu. artık en büyüktük. 17 mayıs ile 25 ağustos'un farkını sanırım en kısa böyle özetleyebilirim.
ancak maçın başlangıcıyla beraber oyuncularımız heyecan yapmak yerine bu seviyede mücadele edebilecek kapasiteye sahip olduklarını duruşlarıyla, vücut dilleriyle gösterdiler. nitekim maçta da öne geçtik, hagi'nin carlos ile yaptığı makarayı izlerken keyiflendik, yok yere aleyhimize çalınan bir penaltı ile beraberliğin ardından uzatmalarda maçı kazanmayı bildik.
maçın kazanılmasıyla yaşadığım duygu, çılgınca bir sevinçten ziyade gururdu. artık en büyüktük. 17 mayıs ile 25 ağustos'un farkını sanırım en kısa böyle özetleyebilirim.