8
anneannem ve dedemlerin evinde, salonda tüplü televizyonda cümbür cemaat izlemiştik maçı. dedem, anneannem, teyzem, dayım, yengem, daha o zamanlar 1,5 yaşında olan kardeşim, annem, babam ve ben bir aradaydık. onca saydığım kişi arasından sadece ben, babam ve yengem galatasaraylıydık. ama anneannem bizim kazanmamız için dua okuyordu, annem galatasaray kazanınca oğlu ve eşi sevinecek diye bizi destekliyordu. kolumda , hatırlayan hatırlar, casio'nun televizyonun sesini açıp kapatan-kanal değiştiren saati vardı. sürekli dayıyordum sesi sonuna kadar hagi'yi, jardel'i duymak için. altın gol gelince bağıra bağıra sarılmıştık baba-oğul. allaha çok şükür beraber statta covid-19 öncesi maçlara gitmeye devam da ediyoruz hala baba-oğul. o gün o salonda oturan herkes de hayatta aslında ama jardel'in golü sonrası ayağa fırlayıp alkış tutan dedem zor yürüyor, dua okuyan anneannem ismimi bile bazen zor hatırlıyor. işte bu yüzden bu tarz başlıklar insanı hem neşelendiriyor, hem de üzüyor galiba biraz.

