30
ortada yazılan çizilenlere ciddi anlamda "kapak" yapmamız gereken maç. galatasaray 15 puan farkla lider de olsa, 15 puan aşağıda ligin son sırasında da olsa, barcelona ile de oynasa, bellizzona ile de, hiç fark etmez. bizim futbolcularımız o çimlere "galibiyet için" basarlar.
118
açıkcası bu sezon en rahat izlediğim derbiydi. ilk yarıda gole kadar oynadığımız futbola bakıyorum parmak ısırtıyordu. pas alışverişleri, 3'e 1'ler, 5'e 3'ler baya iyi topla oynadık takım olarak iyiydik taa ki gole kadar. tüm sezon ki şanssız gollerden birini yedik yine. 1-0 geriye düşünce dağlırız dedim oyundan koparız diye tahmin ettim ama tam tersi takım 2. yarı çoştu milan baros'un karşı karşıya kaçırdığı pozisyona üzülürken harry kewell yaptı yapacağını oyuna denge geldi. yine defansımızın yardımıyla beşiktaş 2. golü buldu ve maçtan mağlup ayrıldık.
şimdi ben bülent hocaya sorarım son 3-4 lig maçında anlamsız oyuncu değişiklikleri, kadro seçimleriyle takımın dengesini tutturamadın bu kadar temposu yüksek bi maçta oyuncu değişikliği yapmadın neden belli bi düzenin yok tüm taraftarlar bunu anlamıyor, herkes bugün oynanan futboldan memnun demek doğru olan iyi giden takımı bozmamak.
sayın galatasaray yönetcileri 3 kuruş para için 10 kuruşluk değerden olduk takımda tek stoper kaldı hiç mi düşünülmedi bu durumlar meira gitti, servet sakatlandı ne şampiyonlar ligi kaldı ne şampiyonluk. çabaladığımız, tek umudumuz uefa kupasına katılmak için bursasporla yarışıyoruz. bu kadroya sahip olacaksın ama ligi bu tabloda bitireceksin, bunu diyen herkese gülerler.
sonuç olarak bu akşam futbol oynayarak kaybeden bi galatasaray vardı varsın olsun önemi yok yeter ki böyle top oynasınlar.
114
maç sonundaki güzel görüntüleri "anlaşma" olarak, "sivas'ın işini bitirme, anadolu'ya şampiyonluğu vermeme" olarak görenler; yanılmıyorsam galatasaray'ın uefa'ya gidememe riskinin farkında değil. bu maç bizim için hiç de öyle "rahat", "verebileceğimiz" bir maç değildi; 2. bitirme şansımız bile vardı bu ligi, nitekim o oyunu da gördük. ben takımımdan memnundum bugün, o çimlere kazanmak için basıyorlardı, yenildiklerinde dostluk görüntüleri oluştu diye ithamlarda bulunmanın mantığını çözmüş değilim.