• 922
    savunma anlayışı langırttaki adamlar gibi blok halinde dizilmek, hücumdaki tek seçeneği taç çizgilerine diyagonal uzun top yollamak olan bir rakibe karşı çok daha iyi oynamamız gerekirdi. bununla beraber zeminin oyuna etkisini de somut olarak görmüş olduk. bireysel yeteneklerin ekstra oyunuyla galip gelmiş olmak çok önemli, umarım özellikle avrupa maçlarında rakibe daha iyi çalışırız.
  • 58
    rakip hucum oynamaya alismis bir takim. ya hizli paslarla topu kanata atip orta aciyorlar ya da ortadan hizli ucgenler yapip, atagi sutla bitirmeye calisiyorlar. her ne kadar teorik olarak bu isi iyi yapsalar da, bitiricilik konusunda sikintilari var.

    bizim macla beraber belki de ilk defa kontraatak futbolunu oynayacaklar ve hucum oynadiklarinda iyi kontraya cikan bir takim olacak karsilarinda. hava da cok sicak olmayacak norvecte, bizim icin avantaj. turkiye'de sicak olursa da yine bizim icin avantaj. suni cim de bizim icin dezavantaj. ayni zamanda son lig macinda oyuncularini dinlendirdiler, ancak biz de cok daha guclu bir rakibe karsi oyunu domine ettigimiz icin ozguven kazandik.

    bizim icin en buyuk risk, nelsson ve abdulkerim'in arkasina kosabilen hizli siyahi forvet oluyor, sansliyiz ki molde'nin ne boyle bir oyuncusu ne de bu tarz bir oyun plani var. sag kanatlarinda oynayan cocuk yetenekli , rahat calim atip, guzel ortalar kesebiliyor. ozellikle orta sonrasi donen toplarda sutlarina dikkat etmek lazim. cok net sut ceken oyunculari var, su ana kadar izledigim molde maclarinda rakipleri 10 kisi kapandigi icin, cok basarili olamadilar gordugum kadariyla.

    takimlarin kalitesini ve oyun guclerini karsilastirdigimda, gollu beraberlik ya da farkli galatasaray galibiyeti bekliyorum.
  • 37
    transfer donemi aksiyonlarindan ben de memnun degilim ama bu turu kaybedecegimize molde taraftari bile ihtimal vermez. sanirim burada negatif basan arkadaslar takim elensin de "ben demistim" diyeyim diye sanslarini deniyorlar. istedigin kadar eksik cik kadron halen molde'den daha iyi. bizim yanginimizin sebebi uzun vade. dostlarimiz da agizlarina sakiz ariyorlar. allah verdirmesin.
  • 944
    şampiyonlar ligi gruplarına son bir adım kala galatasaray, deplasmanda molde'ye konuk oldu... gruplara daha iki maç vardı ama molde stadında takımlar sahaya çıkıp, şeref tribünü önüne dizildiğinde "o mahur beste çalmaya" başlayınca özlemle "ağlaşmayan" galatasaraylı var mıydı acaba?

    bizler ait olduğumuz lige yeniden dönmek istiyorduk ama norveçli ev sahipleri de sadece bir kez boy gösterdikleri devler ligi sahnesine tekrar ayak basmak niyetindeydiler, ki bunu hem sahadaki topçuları hem de taraftarları "fena halde" arzuluyordu.

    takımla sene başı kamplarda yer alan, hafta içi antrenmanları titizlikle takip eden teknik adamlardır, onların tercihlerini sorgulamayı "ukalalık" olarak görenlerden olduğum için, torreira'nın yokluğunda sahaya berkan'ın çıkmasını da, yunus'un ilk onbirde başlaması da hiç ama hiç umurumda olmadı, zira her futbolcunun hayali olan bu arenaya son adım kalmışken, herkesin formasını ıslatacağına inanırım... lakin, galatasaray geçen sene dahil, en kötü oyun başlangıcını molde karşısında yaptı. neydi bunun sebebi?
    öncelikle zalgiris'ten sonra bir kez daha suni çimde mücadele etmek zorunda kaldı sarı-kırmızılı topçular. biraz top koşturmuş herkes halı sahada oynamak ile çimenlikte oynamanın farkını çok iyi bilir. mertens'in zalgiris maçında attığı ve puşkas'a aday olan golden sonra da yapılışı itibarı ile ikinci kere yılın golü için podyuma çıkmasını engelleyen etmen sahanın sentetik çim olmasıydı. bu "plastik" yeşilliğin üzerine bir de yağmur yağmış, zorluğunu siz düşünün. ev sahibi buralara alışıktı, üstelik galatasaray daha ligde ikinci haftayı oynamışken, onlar kendi liginde sona yaklaşmaktaydı. daha da ötesi, 7 yıldır aynı teknik ekiple yoluna devam, 2 danimarkalı ve takımın geri kalanının norveçli yerlilerden oluşan "komple" bir takımdı...

    bu şartlar altında molde, karşısında "şaşkın" bir takım bulunca "baskın basanındır" dedi, sağlı sollu kanat ataklarıyla geldi ve kornerden bir golle muslera'nın gol orucunu bitirdi. peşinden "fişi çekmek" içinde pozisyonlar buldu da galatasaray savunması daha dikkatli, muslera gününde olunca, ikinci defa gol sevinci yaşatamadılar tribündeki taraftarlarına.

    ilk 20 dakika içinde sahayı, ortamı, rakibi tanıyan galatasaray, en avantajlı tarafı olan "kalitesi ve tecrübesini" sahaya yansıtmaya başladı ve oyuna ortak da oldu. yunus'un düşürülmesi sonrası kazanılan serbest atışta, geçen yıl direkleri döven sergio oliviera, bu kez moldeli oyuncuyu "dövdü", ondan seken top filelerle buluştu. sonrasında kerem'e ceza sahası köşesinde yapılan faulu es geçen ingiliz hakem belki de sergio'nun ikinci golünü engelledi ama okan buruk'un lecester transferi öncesi "son maçı"nda forma verdiği yunus, ıcardi'ye "al da at" dedi, arjantinli "sihir yaptı", galatasaray öne geçti...

    angelino'nun ara pasında ıcardi'nin topukla dokunuşu, mertens'in aşırtması direği sıyırırken, ah vah çektik de, yunus'un asisti sonrası bir de hanesine gol yazdırmasını var engelledi.
    ikinci yarı başında ıcardi'nin pasında yunus'un rakibiyle mücadelesinde var hakemi penaltı için çağırdı ama ingiliz hakem aleyhimizde karar vererek, bizleri şaşırttı.

    ve sonrasında yine ev sahibi beraberlik için "tüm hatlarıyla" asılırken, kadrolarında bir ıcardi yoktu muslera'yı mağlup etsin, hucumcuları dagları taşları dövdü de, sağ kanattan yapılan orta sol kanada gidip, haugen boş kalınca, onun şutunu ne muslera ne de abdülkerim çıkarabildi.
    eşitlik sonrası okan buruk, mertens, oliviera, kerem'i yanına alıp kerem demirbay, kaan ayhan ve barış alper'i oyuna dahil ederek maça tekrar tutunmak istedi, kaan'la savunmayı üçledi ve rakibin kanatlardan "haldır huldur" gelmesini durdurmak istedi, başarılı da oldu.

    son 10 dakika kala yunus'un yerine tete'nin siftah yapması, berkan'la molde'nin ezeli rakibinde forma giymiş midtsjö'nün değişmesi ile galatasaray dengeyi sağlamakla kalmadı, biraz daha yaratıcı oldu ki, tete'nin kendi yarı sahasının ortasından attığı uzun pasta barış kafayla ıcardi'ye indirdi, "sihirbaz" bu defa "şapkadan başka tavşan çıkardı" göğüsü ile topu önüne alıp, savunmacısını geçti, gol denemek yerine boşta olan midtsjö'ye yuvarladı ve o da moldelilerin belki de sahada en sevmediği kişiden gol yemek onurunu onlara yaşattı.

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: http://ultrasmovement.blogspot.com/...e2-3galatasaray.html
  • 159
    öneminin belirtilmesine gerek duyulman maç.
    maçla ilgili en büyük handikabımız iskandinav takımlarına deplasman maçlarında fazlasıyla zorlanıyor olmamız bence. torreira'dan faydalanamamak da sıkıntı verici.

    beraberlik şansı şu an sunulsa risk almadan hemen kabul ederim çünkü kısır geçen bir maçın son dakikalarında bir kontra ya da duran top golüyle 1-0 yenik dönmek en büyük endişem şu an.
    normalde ikinci maçı içeride 3 farklı yeneriz ama yenik maçın rövanşında yaşanacak stres, kaygı, heyecan vs. derken fark atacağımız maçı kazanamayabiliriz bile.

    tabii iyimser düşünceler de akla gelmiyor değil, ljubljana deplasmanı gibi ilk yarıda bulacağımız bir gol ile maçın kilidini çözüp farka da gidebiliriz, öyle de olsun umalım.

    yunus'un ilk 11 oynama ihtimali olduğu söyleniyor ama norveç ekibinin fiziksel gücünün iyi seviyede olduğu düşünülürse, oyuna fiziksel denge kurabilmek adına barış alper ve berkan'ın ilk 11'de başlayacağını düşünüyorum. midtsjö de kendi memleketinde oynamaya alışkın olması nedeniyle ilk 11 veya yedekten maça dahil olabilir. ilk 11 tahminim şöyle;

    -------------muslera--------------
    boey--nelsson--bardakçı--kazımcan
    ----------sergio--berkan-----------
    barış--------mertens--------kerem
    ---------------icardi---------------
  • 73
    galatasarayımızın ve okan buruk’un önümüzdeki senelerini büyük ölçüde etkileyecek, eğer kazanılması dahilinde yönetimin ve erden timur’un koymuş olduğu gelecek vizyonuna büyük katkı sağlıyacak, galatasarayımızın tarihi tekrardan yazma yolunda en önemli maçlarından biri olduğunu düşünüyorum.
    ulan yazarken bile gözümden yaş geldi, şimdiden öyle heyecanlıyım.
    o zaman ne diyoruz;
    https://youtube.com/...zpqZyM?feature=share
  • 926
    maçın en iyisi icardi ve sergio oldu bana göre. sonrasında muslera ve boey gelir. ancak geleceğe dair çok net mesajlar aldığımız maç oldu. kalite ile maçı kopardık, turun kapısını açtık. sadece adım atmak kaldı geriye.
    ligimizde bu kadar tempo yapabilecek bir rakibimiz yok ancak dışarda on takımdan dokuzu bu tempoyu yapacak bize. defansif anlamda error verdik maç boyunca. her an gol yeme potansiyelimiz vardı. bunun da kendimce sebeplerini yazacağım.
    icardi
    kerem mertens yunus
    sergio berkan
    bu oyuncu grubunun bu oyun düzeninde gol yememe şansı yok bu mecralarda.

    icardi ve mertens'i saymazsak defansif anlamda meziyetleri en yüksek olan adam sergio geri kalan dörtlünün içinde. berkan safi pres yapabilecek güçte ve pozisyon alması çok sıkıntılı. berkan tamamen bir hamle oyuncusu bizim için. katiyen güvenilip yola çıkılamaz. kerem ve yunus zaten hayalet gibi takip ediyor rakiplerini. savunmaya koşu atmak iyi defans yapmak değildir. nitekim yediğimiz ikinci gol bunun net göstergesi.
    maçın ilk 20 dakikası adamların kurduğu baskının ana nedeni berkan ve nelsson'un uyumsuzluğundan oldu.
    adamlar defalarca topu kanada hızlı atıp orta saha hiç yokmuşçasına 4 e 5, 4 e 6 geldiler. her pozisyonda ilerde kaldı berkan. bu sefer ne oldu? nelsson ve abdül pozisyonlarını kaybettiler. ters kademeye giren boey arkasını boşalttı ve yunus'un hayalet savunması yetersiz kaldı.
    yunus hücum anlamında mükemmele yakın oynasa da takım savunması adına çok vasat. işte bu yüzden bu maçların seviye olarak altında kalıyor. kerem hala sezon öncesi yorgunluğunu atamadı. bu gidişle salı günü kesik yemesi yüksek ihtimal.
    bizim ne yapmamız lazımdı? bir kere ben olsam maç ilk yarı 1-2 bitiminde mertens-midtsjo değişikliği çakardım. tam da defans önüne çekerdim berkan'ı. o zaman hem hareket hem tempon getirip üstüne alan dolumu yapardım.
    tutar mıydı bilemem ancak bir önlemdi bana göre.
    bu tempoya ayak uyduracak torreira var bizde ve net bir torreira daha almamız şart. gördük ki her dinamik takım 2 ters top ile bizi şalamaya çevirecek. tabi burada tete'nin defansif olarak ne katkı vereceği de önemli. yani sadece geri geleyim, bekimi kovalamış gibi görüneyim derse avrupa ne yazık ki hüsrana döner.
    şu maçtan icardi'yi al eve mağlup dönüyorduk. büyük dersler çıkarması lazım galip ve lider hocamızın.
    güvenim tam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın