1-1 ile 1-2 arasında abartmak gibi olmasın 20 tane falan gollük pozisyonu ayı volkan'ı şişleyerek
* heba ettiğimiz unutulmaz derbi maçı. yaklaşık 15-20 dakika fenerbahçe ceza sahasında oynandıktan sonra ileriye atılan tek bir topta 2'ye 1 gelip golü atıp dönmüşlerdi. loran vayloyan denen zerzevat takımla birlikte kutlamıştı galibiyeti(!), sonra da tepkiler gereği siktir edilmişti çalıştığı kurumdan. fenerbahçe medyası utanmadan bunun bile destanını yazar durur yıllardır...
şikeyi aklama sezonunda icat edilen süper finalin ikinci haftasıydı bu maç. 34 haftalık "normal sezon"u 9 puan önde bitirmiş, spastik statü gereği puan farkı ikiye bölününce 5 değil 4 puan geride başlamıştık. ilk maçta beşiktaş'ı yenmiştik, fenerbahçe de meşhur düşen adam koreografisinin yapıldığı maçta trabzonspor'u geçmişti. bu maçı böyle bir oyunun üzerine kaybedince puan farkı 1 olmuştu. kimsenin aklına aradaki 3 maç gelmiyordu, herkes son haftaya "denk getirilen" kadıköy deplasmanında mağlup olup kupanın elimizden alınacağından çok emindi o günlerde.
ben maçı hayatımdaki ender tecrübelerden biri olarak karma bir mekanda, şu an hayatımda olmayan bir fenerli ile izlemiştim. gol sonrası da çaktırmamaya çalışarak hayatımın en büyük şoklarından birini yaşamıştım. yaklaşık 1 saatlik eve dönüş yolunda tek hatırladığım askerde olan o dönem için çok yakın ve benden daha fanatik galatasaraylı bir arkadaşımın aramasıydı. telefonu açıp iki küfür salladı, ben de iki küfür salladım ve sustuk. belki 15-20 dakika telefon açık kaldı ama ne o konuşabildi, ne de ben. telefonu da bizden biri mi kapattı kendi kendine mi kapandı onu bile hatırlamıyorum. işin trajikomik tarafı eve geldiğimde babamın hatta benim fanatikliğimle(!) dalga geçen kardeşimin bile boş gözlerle duvara bakıyor oluşuydu.
öyle büyük bir yıkımdı bu maç işte... hatta
fatih çalışkan isimli bir renktaşımız stadda kalbine yenik düşmüştü...
yıllar sonra rüzgar tersine dönünce
12 mayıs 2012 fenerbahçe lugatında "fetö stadımızda bize saldırdı" oluverdi malum.
oysa o gün yedi cihan biliyordu süper final'in, o spastik statüsünün tamamen fenerbahçe'ye bir şampiyonluk kazandırmak üzerine dizayn edildiğini. son maçın bile isteye kadıköy'e denk getirildiğini. hatta sonradan inkar edilse de hafta içinde 2 kere sorulduğunda illa ki kupa stadda verilsin diyen fenerbahçe'ydi...
işte fenerbahçe öyle bir camia ve allah'ın adaleti o kadar büyük ki; o gün topu bir türlü kaleye sokturmayan güç 12 mayıs 2012 ile bize rüyaların en güzelini yaşatıp acısını çıkardı.
bu küstah ve bencil camiaya da ömür boyu unutamayacakları bir ders verdi...