öncelikle yuto nagatomo transferi: belki efsanevi güzellikte bir maliyet değil ama makul karşılanabilir, belli bir mantığa dayandırılabilir bir maliyetle transferi tamamladık. nagatomo geçen yıl bize gelmeyip inter'de devam etmiş ve galatasaray'daki olumlu performansını sergilememiş olsa dahi piyasa değeri 1,5-2 milyon euro olan bir futbolcuydu. yani nagatomo'yu ilk kez transfer etmeye kalkıyor olsak da bu paraları cepten çıkartmamız gerekecekti. ancak inter de aptal değil, bizde ne kadar iyi oynadığını, bizim ffp kıskacında olduğumuzu, çok fazla çaremizin olmadığını bildiklerinden 3 milyon euro talep ettiler. sonuç olarak da piyasa değeri ile talep edilen paranın ortasını tutturmuş olmamız her şeye rağmen olumlu bir durum.
genel bakış: sezon bittiğinde transferdeki yol haritamız kendiliğinden şekillenmişti aslında. daha önceki sezonlarda daha belli bir iskelet kadro olmazken, daha belli bir oyun felsefesi yokken transfer yapmaya kadro kurmaya çalışıyorduk. fatih hocanın gelişiyle zaten oyun felsefemizi belirleyip kenara koyduk. kadrodaki futbolcuların gösterdiği performans da takım iskeletini korumamız gerektiğini bize anlattı. geçen sezonki kadroyu düşündüğümüzde sağ bek bölgemiz olağanüstüydü. linnes de mariano da sırıtmadan yeni sezonda bizi götürecektir. stoperde serdar aziz - maicon - denayer üçlüsüne ek olarak bir ismi daha kadroya katarsak burada da oldukça nitelikli bir gruba sahip olacağız. aynı şekilde sol bek rotasyonumuz da nagatomo - linnes şeklinde idare edecektir.
gelelim orta sahaya. bana kalırsa selçuk inan, ryan donk ile yollar ayrılmalıydı. yerlerine bir tane ndiaye tarzı, bir tane selçuk tarzı ama selçuk'un daha hızlı ve dirisinden almamız gerekiyordu. burada fena çuvalladık. donk ile sözleşme yenilediğimize göre bu bölgeye başka transfer yapılmayabilir. yapılırsa da çok üst düzey bir isim olmayacaktır. ayrıca donk ile sözleşme yenilememiz yeni sezonda selçuk veya donk'tan birinin ilk on birde oynayacağını ispatladı diyebiliriz. peki, mevcut kadro şampiyonlar ligini kaldırabilir mi? bir defa selçuk da donk da fernando da ağır oyuncular. devler arenasındaki son iki sezonumuzda selçuk- dzemaili - jose rodriguez gibi ağır oyuncularla başımıza nelerin geldiğini gördük. bu seviyede başarılı olmak istiyorsak oyun felsefemiz ne olursa olsun ''hızlı'' oynamak zorundayız. dolayısıyla evet, fernando - ndiaye - belhanda üçlüsü gibi hızlı bir orta sahayla burada çok iyi işler çıkartabilirdik ne var ki ndiaye yerine muhtemelen selçuk oynayacak. orta sahamıza şu haliyle güvenmiyorum ne yazık ki.
hücum hattında herkes katkı verdi. gomis'in satılması gerektiğini söyleyenler bir tarafa, takımın olmazsa olmazı gomis. aynı şekilde rodrigues'i de ne pahasına olursa olsun takımda tutmalıyız. kendisini satıp trezeguet + yedek orta saha+ yedek kanat almanın hiçbir faydası olmayacak. hiç değilse kalitemizi sürdürebilelim. hücum hattında belki feghouli ile yollar ayrılabilir diye düşünüyorum. geçtiğimiz sezon sırıtmayan bir performans sergilediğini düşünsem de ilk feda edilecek kişi kendisi. yerine daha kuvvetli, ayağı yeren sağlam basan bir kanat bulduğumuz taktirde var olan performansı yukarıya çekebiliriz. belhanda, rodrigues ve gomis'e dokunursak yanarız!
transferler:
1- yuto nagatomo
2- gomis'e alternatif olabilecek, çift forvet oynamaya uygun, çizgide de performans verecek bir futbolcu: ahmed musa
3- şampiyonlar liginde sertlik sağlamak için : albin ekdal
4- para yeterse bir tane daha orta saha
bakın 4 futbolcuyla gayet ideal bir transfer dönemi geçirmiş olabiliyoruz. 10-15 futbolcu değil, sadece 4 futbolcu. maliyet hesabı yapacak olursa da yukarıdaki dörtlünün toplam maliyeti şöyle olur, bonservisler: 10 milyon euro maaşlar: 7 milyon euro
yukarıda bahsettim, bir stoper ve feghouli satılırsa yerine bir kanat da alınabilir ama bunlar keyfi işler.
not: muğdat transferini yazmadım keyfim kaçmasın diye.