• 4
    sahnedekiler;

    volkan "ayı" demirel
    emre "20 numara" beleşoğlu
    umut "golcü" bulut
    arda "kun fe yekün" turan

    siz buna futbol zirvesi demişsiniz de bu evet mitingi. https://pbs.twimg.com/media/C7WU7-pWwAEq2r_.jpg

    edit: şunu da şöyle bırakayım da, ibra edildiğinde paylaşırız tekrardan. büyük olasılıkla "long man" orada yine standart hitabını kullandığı için kahkahalar patlamış. https://pbs.twimg.com/media/C7WXV0uW4AAbPmL.jpg
  • 6
    benim için türkiye' de futbol bitmiştir. laf olsun diye demiyorum, burada olsun ekşide olsun türk futbolu ile ilgili tek entry girmeyeceğim çünkü takip etmeyeceğim bu ülkede olan biteni. bundan sonra sadece ispanya ve ingiltere ligi(real ve manchester sempatizanıyım), galatasaray' ın eğer olursa tabii avrupa maçları ve bir de türkiye' ye dönmediği sürece enes ünal' dır ilgi alanım.

    emeği geçen herkesin allah belasını versin.
  • 8
    izmir'in belediye baskanı olarak secmedigi profili dusuk kişi memlekete basbakan oluyor, besiktas'a baskan olamayan adam federasyon baskanı oluyor , kulup baskanı iken yaptıgı sikeyi, federasyon baskanı iken aklıyor . lig bitsin sike ile ilgili benim de diyeceklerim olacak diyen adam kalkıp sikeyi aklayan tff baskanı ile imza toreni yapıyor . kadıkoy'de kazandıgımız sampiyonlugun kupasını malumun icazeti ile alabiliyoruz vb vb.

    futbol zirvesinde de referandumun konusulması artık normal geliyor. norm'lar degişti degisiyor cunku bu memlekette .
  • 14
    bize olimpiyatları vermediler mağduriyeti anlatılmış zirve.
    statları daha yeni yaptın ama bomboş sonra bize olimpiyatları niye vermediler?
    pasolig çıkardın, güvenlik için kimlik numaraları, resimler, kafa başı paralar aldın ama hala tribün kapatma cezası veriyorsun sonra bize olimpiyatları niye vermediler?
    sporda şiddet yasası çıkardın, şike suçu itiraf bile edildi ama yok kumpas yok 58. madde derken derdest ettiniz şikeyi ak'ladınız sonra bize olimpiyatları niye vermediler?
    olimpiyatlarda, şampiyonalarda madalya alan sporcuların çoğu dopingli çıktı sonra bize olimpiyatları niye vermediler?
    basketbol federasyonuna başkan seçtiğiniz adam dopingden ceza almış sonra adam bize olimpiyatları niye vermediler?
    bu liste uzar gider...
    ama zirve bahane referandum için havuç-sopa oyunu şahane!
    ama görüntü varya o kahkalahalar atılan görüntü, işte herkesin görmesi gereken nüans o görüntüdür.
  • 16
    türkiye'nin temel sorununa iyi bir örnek oldu. sayısız kodaman, futbolcu, sözde yönetici özde rantçı bir çok kişi birilerine göründü fotoğraflarını çekildi gelen değerli konuşmacılara dinlemeye tenezzül etmeden gitti. adam, gladbach'ın borcunu 3 sene içinde nasıl bitirip kulübün önceden satılan hisselerini tekrar nasıl aldıklarını anlatıyor. bizimkiler önceki yönetimler, yok efenim amatör branşlar yok kur farkı. geçiniz efendiler. çok güzel bir söz söyledi gladbach başkanı;

    "ben profesyonellerden oluşan bir yönetim kurdum." kulübü şirket gibi yönetip kulübün değerlerini asla hiçe saymadan dengede bir strateji uyguladığını ve taraftarın yönetimsel kararları bilmediğini bunun taraftarlara hissettirilmeden yapıldığını anlattı. o sırada fikret orman dursun bey para bulursa oyuncu satarız keh keh goygoyu yapıyor dursun özbek ise önceki yönetimler diye konuşuyordu. inşallah orada cidden dinlediklerini uygulayacak en azından yakın gelecekte uygulayacak yönetici adaylarımız vardır.
  • 17
    futbolda evet mitingi.

    şşşt desailly olum kara oğlan bak seni bein sportsa çıkartım ee artık benden fransa'da iyi bahset olur mu.

    vieri ne yapıyorsun ? silvio ne yapıyor halen hizmetçi peşinde mi ?

    lan ne gereksiz şeyler bunlar, ne gereksiz toplantı, bildiğin evet mitingi.

    futbolda şekilsiz stadyumlar yaparak, spordan atatürk & inönü isimlerini silerek veya biz bunu yaptık şunu yaptık diyerek olmuyor.

    ülkece bataklığa batıyoruz, kimse de futbol adına gerçek anlamda birşey yapmıyor.

    tiksinç zirve.
  • 19
    dünkü bu zirveyle ilgili kulis bilgileri toparlamış iken yazayım. (sözlük yazarlarının beni anması hoş bir tesadüf oldu)

    fenerbahçe ile başlayım.

    aykut kocaman ile gelecek sezon için anlaşmaya varıldı. hatta gelecek sezon yapmayı planladıkları transferleri dahi konuştular. gördüğüm ve daha önce de yazdığım kadarıyla maddi durumları berbat. aykut kocaman bu kadro çok iyi bir iki takviye ile şampiyonluğa oynarız minvalinde konuşunca anlaşmak zor olmadı. ucuz etin yahnisi...

    simon kjaer sakat değil. oynamak istemiyor. takımdan ayrılmak istediğini yönetime bildirmiş.

    van persie'ye takım bulması söylenmiş.

    yabancı oyuncu kısıtlamasının yeniden yürürlüğe girmesi isteklerinin sanılanın aksine cas cezasıyla ilgisi yok. aziz yıldırım anadolu takımlarının çok kuvvetlendiğini düşünüyor. böyle giderse çok geride kalırız diyor.

    cas kararı ile ilgili olarak bir endişe var. fakat konu çok dillendirilmiyor. yasak kelimeler gibi. bu arada trabzonspor cephesine ciddi bir baskı var. mesaj : zorlamayın.

    beşiktaş tarafında keyifler yerindeydi. yabancı oyuncu konusu biraz bozdu onları. aziz yıldırım siyasi erki ikna edemez diye düşünüyorlar. şenol güneş'e yeni kontrat teklif edilmiş ancak sezon sonu görüşelim demiş. bazı oyuncular ile sorunu olduğu söyleniyor. yabancı bir hoca ile bir yandan görüşülüyor.

    bizim durumu sona bırakmak gerekti. zira iç açıcı bir gelişme bulmak zor. dursun özbek'in tavırları galatasaray başkanına yakışmayacak seviyedeydi. mali kongrede her ne olursa olsun ibra olacağından emin. salon yapacağız, stadın çatısının sorununu çözdüm, tesisleri kemerburgaz'a taşıyorum diyecek. florya'nın kötü durumda olacağını anlatacak.

    ayrıca yabancı oyuncu sayısı düşerse destekleyeceğinizden şüpheniz olmasın. başkan ayaküstü tolgay arslan için fikret orman'la görüştü. para konuşulmasa da büyük bir engel yok gözüküyor.

    zirvenin en yalnız ismi fatih terim'di. ne sahneye çıktı ne de kimseyle uzun sohbete girdi. arda turan konusunda baskı ile geri adım attığını daha önce yazmıştım. çok içerlemiş bu konuya. neden devam ettiğini bir türlü anlamıyorum zaten.

    bu arada futbolumuzun ne kadar dibe vurduğunu bir kez daha görme şansım oldu. uefa heyetinin sunumları adamların bizi bizden daha iyi takip ettiğini gösterdi. ek olarak inanılmaz bir yalakalık gösterisi oldu. işin o kısmına hiç girmeyim. ünal aysal gelir mi şeklinde pek çok soru gelmiş. bu akşam detaylı bir görüşme yapmayı planlıyorum. * ondan sonra detayları yazarım.
  • 20
    futbolun salazar'ın üç f'sinden biri olduğunu biliyorduk. bazıları marks'ın sözüne atıfla futbola halkların afyonu yakıştırması yapmıştı, ama bu zirve türkiye için bu benzetmenin yetersiz kaldığını, futbolun türkiye'de kuvvetli bir halüsinojen madde olarak kullanıldığını gösterdi.

    zirvedeki bazı konuşmaları ve röportajları midemin kaldırabildiği kadar, ileri sararak, toplamda 10 dakika kadar dinleyebildim. anlatılanlara göre sayın cumhurbaşkanımız önderliğinde her gün gücüne güç katan, müreffeh, dört başı mamur bir ülke olma yolunda emin adımlarla, büyük bir birlik içinde neşeyle ilerleyen bir ülkede yaşıyoruz. herkes çok mutlu. muhabirinden, futbolcusuna, futbol kulübü yöneticisinden federasyon yetkilisine herkes pişmiş kelle gibi sırıtıyor.
    cumhurbaşkanı kürsüden saykodelik bir konuşma yapıyor. devleti temsil etmekle, milli iradeyi temsil eden erklerin birbiriyle uyumlu çalışmasını sağlamakla sorumlu olması gereken adam muhteşem futbol şölenlerinden, birbirinden muhteşem çalımlardan, kaleci lastik ömer'den, dozer cemil'den, baggio'dan falan bahsediyor. bir salon dolusu insan, kimi ciddi görünmeye çalışarak, kimi sıkıntısını gizleyemeyerek konuşma aralarında alkışlıyor. sonra konu anayasa değişikliğine geliyor, "bunların jübile zamanı gelmiş, hep yeniliyorlar" diyor. yarım saat parti propogandası yapılıyor. dahası da olmuştur eminim, bu kadarını gördüm.

    gerçekte ise ülke daha aylar önce bir çeşit iç savaş yaşamış, askeri polisine, polisi askerine silah çekmiş. ülkede terör 2002'de sıfır seviyesindeyken her gün ölüm haberi alınan bir seviyeye gelinmiş. dış politika bütün komşularla kavga halinde. devletin borcu 2002'den itibaren üç katına çıkmış, özel sektörün borcu yedi kat artmış, cari açık 43 milyar dolardan 526 milyar dolara çıkmış, hukuk çiğnenmiş, denetleyici kurumlar işlevsizleştirilmiş, muhalif basın devlet aracılığıyla uygulanan mali baskılarla ve başka yöntemlerle büyük ölçüde bastırılmış, genç nüfusun %20'den fazlası işsiz... ve bu liste daha sürer gider.

    gün, önce bu halüsinojen madde etkisinden kurtulmak, sonra da bu maddeyi halkı diktatör gibi kimseye hesap vermeden yönetmek amacıyla kullanmaya çalışanlara karşı bilinçlenmek, ve bu bilincin gerektirdiği şekilde davranmak günüdür.
App Store'dan indirin Google Play'den alın