19 ağustos 2017 osmanlıspor galatasaray maçı

• 276

  rusya'nın gazimurskiy zavod köyüne 20 km mesafede bulunan bir şantiyede çalıştığım için izleyemediğim maç, izlemeyi çok istediğim ve kendimi buna zorladığım halde. (bkz: köye bile mesafede olmak) (bkz: çin sınırı)
  
  izleyemedim, çünkü aramızda 6 saat fark var. sahada akşama kadar koşturduğum için uyuyakalıyorum gece. gece 2 buçuğa kadar dayandım. sonra da elimde olmadan uyumuşum. şimdi de burada yazanları gördükten sonra demek bir yerde tekrarı var ve insanlar o tekrarı izliyor diye düşünerek buradan o tekrarın nerede olduğunu link adı altında öğrenmek istedim. bu yardım içerikli entry de forum tarzı denilerek silinmiş. forum tarzı diye entry silenlerin, bu başlığı ve sözlük genelini baştan aşağıya kontrol etmesini talep ediyorum.
  
  alt tarafı bir maç tekrarı izleyeceğim. zaten sinir stres sahibi oldum şu köye bile mesafeli şantiye ortamında, bari bu ortamda biraz mutlu olalım.
• 277

  ilk yarısını galatasarayımızın hücum ettiği ve mariano'nun olduğu taraftan seyrettiğim maçtır. ne yazık ki deplasman biletleri çıkar çıkmaz tükenmişti. o yüzden osmanlıspor tribüne kaldık fakat zaten tribünün %90'u galatasaray taraftarıydı. takım sağ kanattan adeta akıyor. rodriguez'in yerine feghouli'nin geldiğinde türkiye liglerinde aşamayacağı hiç bir sol kanat olmayacaktır. bununla beraber linnes'in olduğu taraftan ise bir o kadar az hucüm yaptık. savunmadan çıkan her top ya maicon'un ya da fernando'nun ayağına değiyor. ataklar onların kontrolünde başlıyor. bu ilerde, bu iki oyuncumuza pres yapıldığında bize sıkıntı yaratabilir. belhanda gerektiği zaman sorumluluk alıyor, koşuyor, mücadele ediyor ve bence en önemlisi kafa topuna çıkıyor. gomis maç içinde devamlı arkadaşlarını yönlendiriyor. serdar'ın hatası ile verdiğimiz pozisyon sonrası defansa kadar gelip muslera ile birlikte serdar'a ve maicon'a bir güzel kaydı. topu nasıl çıkartmalarına kadar söyledi. bu takım için çok olumlu bir gösterge. maça girdikten sonra yasin ve selçuk'a ise söylecek laf bulamadım. hele yasin resmen takımı 10 kişi bıraktı.
  
  osmanlı eski gücünde olmasa da ankara deplasmanları her zaman bizim için zorlu olmuştur. ilk 60 dk'da gösterdiğimiz performans ile net bir galibiyet aldık. hatalarımızdan ders çıkarmak önemli tabi. ayrıca tudorun takıma katkısını minimum görüyorum.
• 278

  dün kuzenimin düğünü olduğu için izleyemediğim dolayısıyla tekrarını izlemeyi çok istediğim maç. var mıdır bir yolu?
• 279

  maçın 90 dakikası; http://mackeyfi.org/...-2017-full-mac-izle/
• 280

  maçı en iyi özetleten şey; https://www.youtube.com/watch?v=nzO8vTVqPXI *
• 281

  https://twitter.com/...s/899009463499202560
  
  (bkz: gemi biraz saga mi cekiyor kuna)
• 282

  geleneksel galatasaray maç sonu puanlama ritüelimizde gecikmeli olarak karşınızdayım. yine iyi oyun ve net bir skorla 1-3 kazandık. (fazla yorum yazamayacağım, biraz yoğun günlerdeyim..)
  
  muslera 8
  mariano 8.5
  maicon 7
  serdar 6.5
  linnes 7.5
  fernando 8.5
  badou 8
  tolga 8.5 :(
  belhanda 8
  rodrigues 7.5 (sıfıra inip yerden sert kesme işini abartma artık, bi kafanı kaldır penaltı noktasına yaya doğru bi bak ya)
  gomis 9 (maçın en iyisiydi)
  
  yasin - takımı bozuyor
  selçuk - takımda geri doğru pas atan tek adam
  eren - yedek
• 283

  galatasaray'ın osmanlıspor maçındaki performansını görüntülerle analiz etmeye çalıştım. umarım beğenirsiniz, buyrun https://atbunugol.blogspot.nl/...por-galatasaray.html
• 284

  cep telefonu ekrani çok küçük oldugu için kim(ler) oldugunu göremedim ama bu maçta mariano'ya yeti$emeyecegi hizda en az 3-4 top atildi. topun hizi ayarlansa belki de oradan 1 gol daha gelecekti.
• 285

  2017-2018 sezonunda geride kalan 5 hafta sonunda en çok beğendiğim ve canım sıkıldıkca tekrarını açıp izlediğim maç.
  
  içerde 3 maç oynadık, güzel galibiyetler aldık, oyundan fazlasıyla tatmin olduk. bu sezon 1 maçta yaptığımız presi, baskıyı geçtiğimiz sezonun bütününde yapmadık nerdeyse. biraz abarttım, evet :( geçtiğimiz sezonlarda herhangi bir maçta 'biraz basın be' dediğim çok maç olmuştur. şimdi ise 'sakin oğlum, bayılacaksınız' diyorum bazı anlarda.
  
  dediğim gibi içerde 3 güzel galibiyet aldık ama acaba bu türk telekom stadının gazıyla mıydı? diye düşünüyor insan. sonra aklıma ilgili maç geliyor. abartmıyorum bu maçın bazı anlarında osmanlısporlu futbolculara acıdım, evet. özellikle ilk yarıda bazı pozisyonlarda yaptığımız baskıdan dolayı o kadar çaresiz kaldılar ki, top ayaklarındayken kafayı kaldırıp 'boşta arkadaşım var mı?' diye bakamadılar bile ve çareyi topu taca atmakta buldular. deplasmanda skor 3-0 hatta 3-1 iken rakip yarı sahada 8-9 oyuncuyla baskı yapmak inanılmaz benim adıma. en son hangi sezonda buna şahit oldum, emin olun hatırlamıyorum.
  
  igor tudor da maçı yaşıyor. 3-0 öndeyiz, top taca çıkıyor, topu alıp hemen oyuncusuna veriyor 'al topu, hemen devam et' diye oyuncunun hızlı hareket etmesini istiyor. sürekli eliyle topun ileriye oynanması yönünde direktifler veriyor.
  
  deplasmanda olduğumuzdan dolayı maç 55. dakikada da bitmiyor. içerdeki maçlarda olduğu gibi ışıklı şovlar, uyutucu besteler yapılmıyor. yine sinirlendim :( kardeşim dost musunuz, düşman mı? maç 1-0 iken 55. dakikada şov yapılır mı? kazayla 1 gol yesek o telefonlar g.tünüzde patlamayacak mı? kendinizi tatmin ediyorsunuz başka birşey değil.