476
dün gece hemen hemen tüm yorumları dinledim, bu sabah da yazarların yorumlarını okudum. sonra emin olmak için maçın özetini bir kez daha seyrettim. sonuç itibariyle ya ben başka maç seyrettim ya da gram anlamıyorum bu oyundan. biz maçı nasıl bitirdiysek o şekilde başladık bence. sakin, serinkanlı, ayağa top oynayan, yardımlaşmalı ve ileri gitmeyi istedik. rakibin iki tane normalde olmayacak topunun -ki ilkinin açık faul olduğunu söylemeye gerek dahi duymuyorum- 5 dakika arayla ağlarımıza gitmesi sanki fenerbahçe'nin o dakikalarda acayip bir baskı ile üzerimize geliyormuş da biz iyice sinmişiz, şaşkına dönmüşüz şeklinde bir hava yaratması asıl beni şaşkına çevirdi. o şutlardan bazılarından devrenin sonlarında ya da ikinci yarıda da attılar ama ya yanlış köşeyi tercih ettiler ya da cılız şutlar çıktı. eğer onlardan biri olsaydı yani misal gollerin dakikaları 10 ve 15 değil de 22 ve 68 olsa bu insanlar büyük ihtimalle fenerbahçe 70 dakika hükmetti derdi. tam bir komedi yani...
işin enterasan tarafı buna teknik direktörü de inanmış. adam açık açık şunu söyledi; "ilk yarım saatlik oyunla şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olduğunu gösterdik". arkadaş kalan 60 dakika (bence maçın tamamı) n'oluyor diye sormazlar mı adama? bu arada 3-5 dakikalık esintiyi ilk yarım saat, ilk yarının tamamı hatta daha da ileri giderek alex değişikliğinin olduğu dakikaya kadar çekenleri de sabah sabah okuyunca da oldukça güldüm.
yorumların bir başka ortak noktası da oyunun stoch ve alex'in çıktığı dakikalarda dönmüş olduğu yönündeydi. yahu arkadaş bu adamlar maçın ilk yarısında, biz tek kaleye dönmüşken ilk yarının bitiş düdüğünün fenerbahçe için bir nefes alma şansı olduğu zamanlarda da yok muydu sahada? onlar varken de oyunu domine etmiştik, yokken de ettik ve gol bulduk. nedir bu at gözlüğü ile bakmalar? sonra bunları okuyan da hakikaten takımı bir şey oynuyor sanıyor, sonra ilk düzgün takım gelip yenince ne yapacağını şaşırıyorlar.
neyse başta dediğim gibi ben sanırım pek anlamıyorum bu işten...
işin enterasan tarafı buna teknik direktörü de inanmış. adam açık açık şunu söyledi; "ilk yarım saatlik oyunla şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olduğunu gösterdik". arkadaş kalan 60 dakika (bence maçın tamamı) n'oluyor diye sormazlar mı adama? bu arada 3-5 dakikalık esintiyi ilk yarım saat, ilk yarının tamamı hatta daha da ileri giderek alex değişikliğinin olduğu dakikaya kadar çekenleri de sabah sabah okuyunca da oldukça güldüm.
yorumların bir başka ortak noktası da oyunun stoch ve alex'in çıktığı dakikalarda dönmüş olduğu yönündeydi. yahu arkadaş bu adamlar maçın ilk yarısında, biz tek kaleye dönmüşken ilk yarının bitiş düdüğünün fenerbahçe için bir nefes alma şansı olduğu zamanlarda da yok muydu sahada? onlar varken de oyunu domine etmiştik, yokken de ettik ve gol bulduk. nedir bu at gözlüğü ile bakmalar? sonra bunları okuyan da hakikaten takımı bir şey oynuyor sanıyor, sonra ilk düzgün takım gelip yenince ne yapacağını şaşırıyorlar.
neyse başta dediğim gibi ben sanırım pek anlamıyorum bu işten...