• 126
    aklına gelince insanın tüyleri diken diken oluyor. servet çetin'in bir soğukkanlı katil edası ile takımını ve hocasını sabote edişini, bugün küfürler ile anılan ve taraftar tarafından kovulmadığı kalan milan baros'un tek başına mücadelesini ve sakatlandığı zaman yüzündeki gözyaşlarını ve çabasını unutmak mümkün değil. hayatımda ağladığım nadir maçlardan biriydi. şükür atlattık o günleri.
  • 127
    frank rijkaard'ın galatasaray'ın başında sahaya çıktığı son maç. galatasaray forması giyiyor diye her şeye rağmen desteklediğimiz bazı futbolcuların gerçek yüzünü ve ne kadar çirkinleşebileceklerini görmemizi sağlayan maç. sonrasında göreve gelecek teknik direktör her ne kadar "galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır"ı bize hatırlatan gheorghe hagi olsa bile, 2010-2011 sezonuna dair tüm umutlarımızın ve hayallerimizin yıkılmasına yol açan,. bir sonraki hafta oynanacak fenerbahçe derbisi öncesi hepimizin kara kara düşünmeye başlamasına yol açan maç. galatasaray futbol takımının yakın tarihindeki belki de en trajik maç.

    kişisel tarihimdeki önemine gelirsek, o sene üniversiteyi kazanan genç bir galatasaray taraftarı olarak ali sami yen'de izlediğim ilk maç. her şeye rağmen biletimi odamdaki kitaplığın en görünen kısmına yapıştırdığım, statta izlediğim ilk maç sorulduğu zaman daima coşkuyla karışık bir burukluk yaşama sebebim. ve maçın başında "bu taraftar hep seninle" tezahüratı yapıp 4. gol gelince "rijkaard istifa, imparator fatih terim" diye bağırmaya başlayan sözde taraftarla ilk tanışılan gün.
  • 130
    https://www.youtube.com/watch?v=ipjO8wjSipo

    servet'in alenen, apaçık şekilde nasıl takımını ve arkadaşlarını sabote ettiğinin ıspatı adeta bu maç. garibim baros kıçını yırtmış, iki de klas gol atmış, ama takımın geri kalanı kalaslardan ve hainlerden oluşunca yalnızca bireysel istatistik olarak kalmış.

    görüntülerde yok, fakat juan pablo pino ikinci yarı enfes bir röveşata denemesinde bulunmuş, fakat top direğin iki karış dışından auta gitmişti.

    ayrıca ayhan da sapara'ya az pislik yapmamış. nefret ediyorum böyle adamlardan.

    servet çetin'in bu maçını hatırladıkça ne eren'e kızdım, ne zamanında umut'a kızdım. bu adamlar kazma, top tekniği hak getire. ama servet gibi takımlarını asla "kasten" baltalamadılar. ne olduysalar, hep oydular.

    ama servet öyle değil. sözleşmesinin sona erip bittiği güne şükürler olsun.
  • 131
    frank rijkaard'ın galatasaray teknik direktörü olarak son maçıdır.

    ufuk ceylan kırmızı kart görünce, serkan kurtuluş oyundan çıkmış, yerine aykut erçetin girmiş ve kaleye geçmiştir. serkan'ın boşalttığı sağ bek mevkisine ise maça sağ açık olarak başlayan sabri sarıoğlu kaydırılmıştır. biliyorum, isimleri duyunca bile insanın morali bozuluyor. o yüzden servet çetin'in bu maçtaki saçmalıklarına hiç girmeyeceğim. maçı 4-2 kaybettik, gollerimizi milan baros attı.
  • 132
    kepa arrizabalaga revuelta'nın (bkz: 24 şubat 2019 chelsea manchester city maçı) içinde yaptıklarını gördükten sonra aklıma gelen galatasaray'ın utanç maçı. birebir aynı olmasda bence benzer bir durum yaşıyor chelsea.

    utanç maçı olmasının sebebi kendi sahamıza yenilmemiz değil. bizim arda turan, servet çetin, barış özbek, mustafa sarp ve daha niceleri gibi oyuncuları kulüpte barındırmamız. bu yeniçeriler ile 3 4 sezon top oynamamız.

    frank rjikaard gibi bir adamı bunların yüzünden istifa ettirmek ya da göndermek zorunda kalmamız.

    sırf sadece şu maça bakınca bile yabancı kuralını getirmeyi düşünmemeli mantıklı bir insan. bir yandan milan baros çabalarken diğer yandan yeniçerilerin takımı, oyunu baltalaması..

    gerçekten inanılacak gibi değil. dipnot: o gün 18. yaş günümdü.
  • 133
    (bkz: ihaneti gördüm)

    frank rijkaard'ın galatasaray'ın başındaki son resmî maçı. rijkaard ile çok güzel başlayan, ua forumlarında "manchester united - ferguson 23 yıl, galatasaray - rijkaard ???" gibi başlıklarla uzun soluklu hayallerin kurulduğu masalımsı dönem çok kısa sürmüş, (bkz: 28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçı)ndaki yıkımla da masalın ummadığımız şekilde sonuçlanacağı aşağı yukarı belli olmuştu.

    yaz döneminin başındaki tugay kerimoğlu hamlesi bir nebze umutlandırsa da transfer sezonunun önceki 2 seneye göre baya baya sönük geçmesi, karpaty lviv faciası ve ligi 2'de 0 ile açmak (yanlış hatırlamıyorsam sivas ve içeride bursa mağlubiyetleri ile başlamıştık) sezonun nasıl geçeceğini az çok göstermişti. zaten rijkaard'ın galatasaray'a bakış açısı da tüm bunların tuz biberi olmuştu. sezon öncesi, "benden önceki sezon 5. olan galatasaray, benimle birlikte 3.lüğe yükseldi." minvalindeki açıklamaları lüle saçlı sofistike aşkımıza veda edeceğimizin yolun dönemeçlerinden birisiydi.

    2 maçlık mağlubiyetin ardından 4 maçlık galibiyet serisi (yine yanılmıyorsam eskişehir, antep, buca, ibb maçları) saman alevi gibi bir umuda sebep olsa da karabük deplasmanındaki mağlubiyetin ardından, fenerbahçe deplasmanı öncesi zaten dibine kadar tartışılan rijkaard'ın durumunu kritik hale getirdi.

    o gün sami yen'de, sahada kaos, tribünde ufak çaplı bir cinnet hali hakimdi. sahada, servet çetin'in başrolde oynadığı ihanet filminin yardımcı oyuncusu, sonraları yeniden seveceğimiz ve şu anda saygıyla adından söz ettiğimiz hakan balta'ydı. ekserisi yerli bir takım oyuncular da rol kapmayı ihmal etmediler ve elbirliği ile zaten sallantıda olan ve sonu az çok tahmin edilen rijkaard'ı yediler. milan baros'un olağanüstü gayreti, o sezon sık sık nükseden sakatlığını yeniden yaşamasıyla son buldu. o gün servet ve diğerlerinin ihanetini nasıl unutmadıysam baros'un o canhıraş halini de unutmam.

    maç koptuktan sonra kapalının ortasında "imparator fatih terim" sesleri yükselmeye başladı. 2. milli takım dönemini noktalamış olan hoca, her ne kadar 2. galatasaray dönemi dramatik bir şekilde bitmiş olsa da yine bir çok galatasaraylının gönlündeki adamdı. kısa süre sonra kapalının solundan rijkaard tezahüratları duyulunca iki grup birbirine girdi. zaten tribünlere biraz aşina olanlar, kapalının ortasındaki grubun bir kısmının kapalının solundaki gruba bakış açısını bilir.

    sahada ihanet, tribünde kaosla rijkaard dönemi acı bir şekilde sonuçlandı. 4g 4m ve dengesiz, düzensiz bir kadroyla galatasaray 8. haftada hocasız kaldı. netice herkesin malumu.

    hafta içinde hagi'nin gelişi ve hafta sonunda oynanan fenerbahçe maçındaki futbol yalancı bahar yaşattı. servet'in fenerbahçe maçından sonraki, "hoca oyuncuya güvenirse nasıl oynadığını herkes gördü." açıklaması da ihanetin belgesi oldu. 7 gün içerisinde servet'in değişimi gerçekten muazzamdı. ancak hainlerin gösterebileceği bir performanstı.
  • 134
    sol kapalıda çıkan kavganın sebebi, sol tarafın iki adnan' a yönelik tepkilerine karşı ortanın o tarafa yakın kısmının adnanlardan başkan olana yoğun desteği olduğu maçtır. ayrıca henüz bir kaç ay önce oynanan ve olayların çıktıgi ankaragücü maçından maçtan dolayı aşırı yoğun güvenlik önlemleri alınmıştır özellikle samiyen sokak ve çevresinde.
  • 135
    servet çetin'i ve hakan balta'yı gözümde bitiren maç olmuştur. aslında maçtan 2 hafta önce rijkard'ın babasının cenazesi için yurt dışına çıkmasıyla bu ikili idmanın en neşeli isimleri olduğunda bitirmiştim.

    (bkz: #901571)

    en ofsayt entry'lerde olmasını anlayışla karşılıyorum. yeni nesil galatasaraylılar bazı maçları kafasından silebiliyor. örneğin bazı genç arkadaşlarımız 13 mayıs 2001 galatasaray ankaragücü maçını da unuttukları için ileride okan buruk'u galatasaray'ın başında görmek istiyorlar.

    toplum olarak çektiğimiz sıkıntıların sebeplerinden biri de balık hafızalı olmamız. hatırlamak ileride benzer hatalar yapılmasını önlemeye yardımcı olur, unutmayalım.
  • 136
    şu anki galatasaray futbol takımı için tarihin en kötüsü falan denilirken yazarlara kadrosunu açıp bakması tavsiyesinde bulunduğum bir maç.
    https://www.mackolik.com/...e9f6kzzxzb5j5g3cqxn9

    kaleci ufuk ceylan
    stoperler servet çetin ve serkan kurtuluş
    orta saha mustafa sarp, ayhan akman ve zvjezdan misimovic
    yedeklerde mehmet batdal, serdar özkan, ali turan, barış özbek, aydın yılmaz.

    okurken daral bastı. hadi şu kadroya biri pozisyon/pas futbolu oynasın da 3. lige gidişimizi izleyelim.
  • 137
    ne badireler atlattığımızı bizlere hatırlatan maç.

    servet çetin adlı şahsın gerçek yüzünü bizlere gösteren maç.

    adnan polat'a ne güzel olmuştu ama... fatih terim'i getirebileceğini düşünerk rijkaard'ın ipini çekmiş, böyle kaotik ve bitik bir takıma gelmek istemeyen ve neticesinde yaşanacak kaçınılmaz değişimi az çok tahmin ederek dönmek için sezon sonunu beklemek isteyen fatih terim'in ayağına kadar gitmiş, terim'den ret cevabı alınca da rijkaard'ı kovduğuna pişman olurcasına hagi'yi getirmek zorunda kalmıştır.

    hagi ne büyük adam gerçekten. iki kez teknik direktör olarak geldi, ikisi de kulübün en sıkıntılı iki dönemiydi. gerçi hagi'nin çok kötü bir teknik direktör olduğunu düşünen biri olarak o da misimovic ve elano'yla az uğraşmamıştı. nedense servet'e karşı pek bir hoşgörülüydü.

    yine de polat'ın terim'e güvenerek rijkaard'ı kovması ama neticede hagi'ye kalınca rijkaard'ı kovduğuna pişman olması güzel olmuştur.

    frank rijkaard ise bu ortadoğu ülkesinde kendisine hiç rahat verilmeden yaşadığı 1,5 yılı tamamlayarak ülkesine dönmüş ve adeta huzur bulup kurtulmuştur. adam bir daha türkiye'nin yakınından bile geçmemiştir.
  • 140
    frank rijkaard'ın galatasaray'daki son maçı. kendisini kadıköy deplasmanı öncesi "rijkaard istifa" tezahüratlarıyla uğurlamıştık ali sami yen'den.
    temmuz 2010'da hürriyet gazetesine neeskens için "futbolu bilen karşıma çıksın", rijkaard için de "bu o'nun son şansı" diyen servet çetin'in, bu açıklamalarından yaklaşık üç ay sonra ali sami yen'de her ankaragücü atağında "buyrun ankaralı gardaşlarım" dediği maçtır aynı zamanda. aynı servet bu maçtan yaklaşık iki hafta önce gittiğimiz karabük deplasmanının maç kadrosuna alınmamış ve kamp kadrosuna alınmadığının açıklandığı gün neeskens ile tartışma yaşamıştı. bunların elbette ki hepsi arka arkaya vuku bulan tesadüflerden ibaret sadece. yoksa bugünün aslan galatasaraylı genç teknik adamı servet çetin'in, futbolculuğunda 29 yaşında iken teknik direktörüne veya ekmeğini yediği galatasaray'a karşı asla bir yanlışı olmamıştır. böyle bir saygısızlık yapmaz servet. asla farklı bir şey söylemeye çalışmıyorum ben.
    bu vesile ile süper lig'e çıktığı ilk yıl olan 2005'ten bu yana galatasaray'a her fırsatta dostluğunu gösteren sivasspor'a ve sivasspor teknik direktörü genç galatasaraylı teknik adam servet çetin'e bir kez daha başarılar dilerim...
  • 141
    servet çetin'in frank rijkaard'ı halıya sardığı unutulmaz maç.

    ayrıca; şeref yoksunu basınımız maçı izlemek için kulübün istanbul'a davet ettiği fatma nine'ye "ithafet", fatma nine'nin suçu ne? gibi bir manşet atmaktan beis görmediği maç. 105 yaşındaki kadına, bir genç kızın toplu tecavüze uğrayıp darmadağın olan hayatını anlatan bir dizinin adıyla gönderme yapmaktan çekinmemiştir bu ahlak yoksunları...

    bugünün ota boka "algı operasyonu" denilen, caps lock açık bildiriler geçilen dünyasında bu hayasızlığın bugün hatırlanmıyor oluşu bile yürek burkan cinstendir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın